Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/787 E. 2023/203 K. 22.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2021/787 Esas 2023/203 Karar

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/787
KARAR NO : 2023/203

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/10/2020
NUMARASI : 2018/899 Esas 2020/486 Karar
DAVACI : … – …
VEKİLİ
DAVALILAR : 1- … – T.C.:…- …
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 13/12/2018
KARAR TARİHİ : 22/02/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/02/2023

Taraflar arasındaki itirazın iptali istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın … Şubesi ile dava dışı … … Ltd. Şti. arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığını ve dava dışı şirkete kredi kullandırıldığını, davalıların aynı limitle sözleşmeyi müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile imzaladıklarını, asıl borçlunun sözleşmeden kaynaklan borcunu ödememesi üzerine Ankara 38. Noterliğinden ihtarnamesi ile hesabın kat edildiğini, kat ihtarına rağmen borcun ödenmemesi üzerine Ankara 28. İcra Müdürlüğünün 2018/13988 sayılı dosyası üzerinden icra takibine geçildiğini, itiraz üzerine takibin durduğunu, itirazın haksız olduğunu belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, davalı …’in ikametgahının Antalya olup, Ankara Mahkemeleri ve icra dairelerinin yetkisiz olduğunu, dosyanın yetkili Antalya mahkemesine gönderilmesi isteğinde bulunduğunu, esasa ilişkin olarak da; davanın haksız ve kötü niyetli olduğunu, müvekkilinin bankaya borcunun bu miktarda olmadığını, yapılan ödemelerin takip tutarından düşürülmediğini, gönderilen ihtarnamenin usulsüz olduğunu, kredi sözleşmesi ve hesap özeti eklerinin bulunmadığını belirterek haksız davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; bilirkişi raporunun kredi sözleşmesi hükümleri, faize ilişkin belgeler ve dosya kapsamı itibariyle denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, … referans numaralı kredi için borcun 314.086,35 TL’si asıl alacak, 30.497,91 TL’si işlemiş faiz ve 1.524,89 TL’si BSMV olmak üzere toplam 346.109,15 TL, ödenen çek sorumluluk tutarları için borcun 4.805,09 TL’si asıl alacak 376,51 TL’si temerrüt faizi, 18,83 TL’si BSMV olmak üzere 5.200,43 TL olduğu, her iki kredi kapsamında toplam borcun 318.891,44’si asıl alacak 30.874,42 TL’si işlemiş faiz, 1.543,72 TL’si BSMV olmak üzere toplam 351.309,58 TL olmakla (bilirkişi raporunda hesap hatası olup 350.362,55 TL belirtilmiş) bu miktar üzerinden davanın kısmen kabulü gerektiği anlaşılmakla davalı … mirasçıları yönünden davanın reddine, davacının bu davalıya yönelik tazminat talebinin reddine, davalı … yönünden davanın kısmen kabulü ile; bu davalının Ankara 28. İcra Müdürlüğü’nün 2018/13988 sayılı takip dosyasında itirazının 318.891,44 TL asıl alacak, 30.874,42 TL işlemiş faiz ve 1.543,72 TL BSMV olmak üzere toplam 351.309,58 TL için iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, asıl alacağın 314.086,35 TL’sine takip tarihinden itibaren yıllık %26,10 oranında, geri kalan 4.805,09 TL’sine yıllık %39 oranında faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, hükmolunan meblağın %20’si oranında hesaplanan 70.261,92 TL icra inkar tazminatının bu davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bu davalının tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kısmen kabul kısmen ret kararının yasaya, hakkaniyete aykırı olup kaldırılması gerektiğini,
Bilirkişi raporunda hesaplamaların 05/02/2018 tarihli yeniden yapılandırma protokolü baz alınarak yapıldığını, ana para hesabında protokolde belirtilen 328.380,74 TL’lik asıl alacak miktarı üzerinden hesaplama yapıldığını, akdi faiz oranı üzerinden hiç hesaplama yapılmadığını, müvekkili bankanın genel müdürlüğünün ticari kredilere uygulanmak üzere 2018/49 sayılı genelgesinde cari faiz oranının %37, temerrüt faizinin %48,10 olduğunu, bilirkişinin ise bu oranları dikkate almadan protokole göre hesaplama yapıldığını, yapılan bu hesaplamanın hatalı olduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olarak başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Davalı … vekili tarafından istinaf başvuru dilekçesi sunulmuş olmasına rağmen istinaf yoluna başvuru harcı ile istinaf karar harcının yatırılmaması üzerine ilk derece mahkemesince, maktu istinaf karar harcı olan 148,60 TL ile istinaf nispi karar harcı olan 6.000,00 TL ve 200,00 TL posta masrafı olmak üzere toplam 6.348,60 TL’nin HMK’nun 344. maddesi gereğince 1 haftalık kesin süre içerisinde yatırılmasına ilişkin 11/12/2020 tarihli muhtıra davalı … vekiline 19/12/2020 tarihinde tebliğ edilmiş, ancak verilen bir haftalık kesin sürede muhtıra ile bildirilen istinaf nispi karar harcı, istinaf yoluna başvuru harcı ile posta masrafı yatırılmamıştır.
Davalı … vekilince bir haftalık kesin sürede muhtıra ile bildirilen istinaf nispi karar harcı, istinaf yoluna başvuru harcı ile posta masrafı yatırılmadığından ilk derece mahkemesinin 09/02/2021 tarihli ek karar ile davalı … vekilinin istinaf yoluna başvurunun yapılmamış sayılmasına karar verildiği, UYAP üzerinden yapılan incelemede davalı … vekilince ek karara yönelik herhangi bir istinaf başvurusunda bulunulmadığı görülmüştür.
Ankara 28. İcra Müdürlüğünün 2018/13988 sayılı takip dosyasının incelenmesinde; alacaklısının Vakıfbank, borçlularının …, … ve … olup, 6 adet krediye ilişkin olarak 356.418,51 TL asıl alacak, 43.447,66 TL işlemiş faiz, 2.172,37 TL BSMV, 370,21 TL ihtarname gideri olmak üzere toplam 402.408,75 TL alacağın tahsili amacıyla 28/11/2018 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, borçluların itirazı üzerine takibin durdurulduğu görülmüştür.
Bankacı bilirkişi …’den alınan rapor ve ek raporda özetle; davacı banka tarafından dava dışı şirkete 05/02/2018 tarihinde 328.380,74 TL ana para tutarı üzerinden 48 ay vadeli aylık %1,45 faiz oranı ile taksitli ticari kredi kullandırıldığı, söz konusu kredinin 02/02/2018 tarihli protokol kapsamında yapılandırma kredisi olduğu, kredinin ilk üç taksitinin ödendiği, sonraki taksitlerinin ödenmediği, kredi faz oranının aylık %1,45, yıllık ise %17,40 olduğu, temerrüt faizinin ise %50 fazlası olarak %26,10’a tekabül ettiği, davacı bankanın 2013 tarihli genelgeye göre akdi faizin %26, temerrüt faizini ise %39 olarak belirlediği, yapılandırma kredisinde taraflarca kararlaştırılan akdi faiz olan %17,40 ile %26,10 temerrüt faizi üzerinden takip tarihi itibariyle davacı bankanın … referans numaralı kredi için alacağının 314.086,35 TL’si asıl alacak, 30.497,91 TL’si işlemiş temerrüt faizi, 1.524,89 TL’si BSMV olmak üzere 346.109,15 TL, ödenen çek sorumluluk tutarları için yapılan hesaplamada bu kalemden alacağın 4.805,09 TL asıl alacak, 376,51 TL işlemiş temerrüt faizi, 18,83 TL BSMV olmak üzere 5.200,43 TL olarak hesaplandığını masraf makbuzu dava dosyasında mevcut olmadığından hesaplamaya dahil edilmediğini belirtmiştir.
Somut olaya gelince; davacı banka ile dava dışı … … Ltd. Şti. arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığı, dava dışı şirkete kredi kullandırıldığı, davalıların aynı limitle sözleşmeyi müşterek borçlu müteselsil kefili oldukları, borcun ödenmemesi üzerine hesabın kat edildiğini, kat ihtarına rağmen borcun ödenmemesi üzerine alacağın tahsiline yönelik olarak Ankara 28. İcra Müdürlüğünün 2018/13988 sayılı dosyası üzerinden icra takibine geçildiği, davalıların takibe itirazları üzerine takibin durdurulduğu ve eldeki işbu itirazın iptali davası açılmıştır.
Dosya kapsamına uygun, gerekçeli, denetim ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere davacı banka ile dava dışı şirket ile davalı kefiller arasında 02/02/2018 tarihli yapılandırma protokolü imzalandığı, protokol kapsamında dava dışı şirkete aylık %1,45, yıllık %17,40 üzerinden 328.380,74 TL’lik kredi kullandırıldığı, dava dışı şirketin ilk 3 taksiti ödemesine rağmen kalan taksiti ödemediğinden davacı banka tarafından hesabın kat edildiği, kat ihtarının asıl borçlu şirket ile kefillere tebliğ edildiği, süresinde borcun ödenmemesi üzerine davaya konu takibin yapıldığı, takip tarihi itibariyle yıllık %17,40 akdi faiz ve %50 fazlası olan %26,10 temerrüt faizi üzerinden yapılan hesaplama sonucu davacı bankanın davalılardan 314.086,35 TL’si asıl alacak, 30.497,91 TL’si işlemiş temerrüt faizi, 1.524,89 TL’si BSMV olmak üzere 346.109,15 TL alacaklı olduğu, ödenen çek sorumluluk tutarları için yapılan hesaplamada bu kalemden alacağın 4.805,09 TL asıl alacak, 376,51 TL işlemiş temerrüt faizi, 18,83 TL BSMV olmak üzere 5.200,43 TL alacaklı olduğu anlaşıldığından ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik kararı usul ve yasaya uygundur.
Öte yandan, her ne kadar davacı banka tarafından genel müdürlüğün tebliğleri doğrultusunda akdi faizin %37, temerrüt faizinin ise %48,10 üzerinden uygulanmak suretiyle alacağın tespiti gerektiği iddia edilmiş ise de, davacı banka ile dava dışı şirket ve davalılar arasında imzalanan yapılandırma protokolünde ve ödeme planında kullanılan kredinin aylık faiz oranının %1,45 olarak belirlendiği, bankacı bilirkişi tarafından da bu oran göz önünde bulundurularak işlemiş akdi ve temerrüt faizinin tespit edildiği, temerrüt faizinin temerrüt tarihi itibariyle davacı banka tarafından fiilen uygulanan en yüksek faizin %50’si göz önünde bulundurularak bilirkişinin hesap ettiği rakamdan daha yüksek olduğunun davacı banka tarafından somut bilgi ve belgelerle ispatlanamadığı anlaşıldığından davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmadığından buna yönelik istinaf başvurusuna itibar edilmemiştir.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davanın kısmen kabul kısmen reddi yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.22/02/2023

Başkan- … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi -…
… … … …

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.