Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/78 E. 2022/1182 K. 06.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2021/78 Esas 2022/1182 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/78
KARAR NO : 2022/1182

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/11/2020
NUMARASI : 2019/172 Esas 2020/535 Karar
DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 08/09/2016
KARAR TARİHİ : 06/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03/11/2022
Taraflar arasındaki itirazın iptali istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkili şirketin muhasebe ve satın alma işlerinden sorumlu yönetim kurulu üyesi ve genel müdürü olarak görev yaptığını, görev süresi içinde toplam 40.338,74 TL bedelli cihazların şirket adına davalıya teslim edildiğini, davalının ise teslim aldığı cihazları görevden ayrılırken müvekkiline vermediğini, cihazların bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine haksız itiraz ettiğini belirterek davalının icra takibine itirazının iptaline, %20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava dilekçesinde belirtilen cihazları teslim almadığını, müvekkili adına faturalandırılan herhangi bir cihaz bulunmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, cep telefonlarının promosyon olarak davacı şirkete verildiği, faturalarının başka şahıslar adına kesildiği, cep telefonlarının şirket malı olarak davacıya teslim edildiğine dair belge olmadığı gibi fotoğraf makinesi ile bilgisayarın faturası şirket adına ise de söz konusu fotoğraf makinesi ve bilgisayarın davalıya teslim edildiğine dair herhangi bir belge olmadığı, bu malzemelerin iade edilmediği iddiasıyla yönetici müdür olan davalıdan malzeme bedellerinin TTK’nun 553. maddesi gereğince sorumluluğa dayalı olarak talep edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalının yönetim kurulu üyesi sıfatıyla şirkette görev yaptığını, müvekkili ile … İletişim A.Ş. arasında yapılan sözleşme gereği promosyon olarak verilen cihazların şirket kayıtlarına intikal ettirilmeden davalı tarafından yedinde tutularak özel amaçlı olarak kullanıldığını, şirketten ayrılırken teslim edilmesi istendiği halde cihazların teslim edilmediğini, davalının şirketin işlerini özen ve bağlılık kurallarına uygun olarak yerine getirme sorumluluğu bulunduğunu, üst düzey yönetici olarak çalıştığını, kendisine teslim edilen cihazlara ilişkin teslim tutanağı imzalamadığının şirket tarafından yapılan incelemeler sonucunda ortaya çıktığını, cihazların davalının şirkette çalıştığı dönemlerde kullanıldığını, … ile imzalanan sözleşmelerin davalı tarafından yapıldığını, davalının cihazları teslim almadığına ilişkin beyanlarının gerçeği yansıtmadığını, davacı yönetici pozisyonunda olduğundan tutanağı imzadan imtina ettiğini, yapılan ceza yargılamasında alınan bilirkişi raporu ile davalının şirketteki görevini kötüye kullandığına ilişkin sorumluluğun tespit edildiğini, davalının cezalandırıldığını, dava konusu cihazların teslim tutanağını yetkilerine dayanarak imzalamadığını, hükme esas alınan bilirkişi raporlarında bu beyanların değerlendirilmediğini, yönetim kurulu başkanının imzaladığı evrakta dava konusu cihazların davalıya teslim edildiği ve değerinin belirtildiğini, davalının şirketi zarara uğratmak kastıyla hareket ettiğini, yazılı belge ile ispat gerekmediğini, tanık anlatımlarıyla eşyaların davalının zilyetliğinde olduğunun belirlendiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; 6102 sayılı TTK’nun 553. maddesi uyarınca tazminat sorumluluğu iddiası ile açılan itirazın iptali talebine ilişkindir.
Dava Ankara 10. Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmış olup, anılan mahkemece yapılan yargılama sonunda 2016/387 Esas 2018/128 Karar sayılı karar ile davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurması üzerine Dairemizin 2018/1757 Esas 2018/1021 Karar sayılı kararı ile asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın görevli asliye ticaret mahkemesine tevzi edilmek üzere Ankara Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna gönderilmesine karar verilmiş, anılan karar üzerine dosya Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesine tevzi edilmiştir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Ankara 4. İcra Müdürlüğünün 2016/6346 sayılı takip dosyası, yargılama aşamasında elektrik mühendisi bilirkişiden alınan 19/02/2018 tarihli rapor, muhasebeci bilirkişiden alınan 19/02/2020 tarihli kök, 29/07/2020 tarihli ek bilirkişi raporu, Ankara ticaret sicil müdürlüğü yazı cevabı, davacı şirket … Hastanesi yönetim kurulu başkanı imzalı 23/01/2014 tarihli yazı, fatura suretleri, … bütçesiyle alındığı belirtilen cihaz listesi, özel … Hastanesi 07/05/2014 tarihli yazı sureti, Ankara 18. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/341 Esas sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporu sureti ile karar sureti, Ankara 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/249 Esas sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporu,…’a yazılan müzekkere cevabı dosya içerisinde yer almaktadır.
Davacı tanıkları 06/04/2017 tarihli, davalı tanığı 31/10/2017 tarihli celsede dinlenmiştir.
Dava konusu Ankara 4. İcra Müdürlüğünün 2016/6346 sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı tarafından davalı borçlu aleyhine toplam 47.716,15 TL alacağın tahsili talebi ile icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 21/03/2016 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 7 günlük itiraz süresi içerisinde 24/03/2016 tarihinde takibe konu borca itiraz ettiği, itiraz dilekçesinin davacı alacaklı vekiline tebliğ edilmediği, işbu itirazın iptali davasının İİK’nun 67. maddesi uyarınca, itiraz dilekçesinin alacaklı/vekiline tebliğ tarihinden itibaren başlayacak olan 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı dosya içeriğiyle sabittir.
Yargılama aşamasında elektrik mühendisi bilirkişiden alınan raporda; dava konusu malların davalıya teslim edildiğine ilişkin teslim tutanağının dosyada bulunmadığı, emtiaların davalıya teslim edildiği ve iadesinin talep edilebileceğine karar verilir ise davacının icra takip tarihinde davalıdan 36.304,86 TL asıl, 7.106,68 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 43.411,54 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Alınan bilirkişi heyeti kök ve ek raporunda, davacının malzemelerin kimin tarafından kullanıldığına ilişkin somut delil sunmadığı, cihazların doğrudan davalıya teslim edildiğine ilişkin sunulan herhangi bir sunulmadığı, iade edilmediği iddia edilen malzemenin davalıya teslim edildiğine ilişkin dosyada geçerli delil bulunmadığı, davacının bu dönemde mali işlerden sorumlu yönetim kurulu üyesi ve genel müdür olduğu, muhasebe ve envanter kayıtlarının düzenli tutulmasından sorumlu bulunduğu, malzeme siparişlerinde davalının imzasına rastlanmadığı, cep telefonlarının siparişle alınmadığı, promosyon olduğu yönünde kanaat bildirilmiştir.
Davacı şirket … Hastanesi yönetim kurulu başkanı imzalı, davalı dağıtımlı 23/01/2014 tarihli yazıda, hastane yönetim kurulunda çalışmakta olduğu dönem içinde ekli listede bulunan, hastane bünyesinde kullanılmak üzere alınan bilgisayar, fotoğraf makinası, cep telefonu ve tabletlerin her birinin kimlerin kullanımına tahsis edildiğiyle ilgili yazının kendilerine iletilmesi istenilmiştir.
…. Hastanesinin 07/05/2014 tarihli, Türkiye Enerji, Su ve Gaz İşçileri Sendikası Muhasebe Müdürlüğüne hitaben yazdığı yazıda yukarıda anılan yazının 24/01/2014 tarihinde davalı tarafından teslim alındığı, ancak ekli listede yazılı olan cihazların kendilerine teslim edilmediği, teslim edilmeyen cihazların bedelinin 39.994,48 TL olduğu belirtilmiştir.
Davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde, davalının şirketin yöneticisi olması nedeniyle kendisine ilişkin teslim belgesi düzenlemediğinin şirket içerisinde yapılan araştırmalar sonucunda tespit edildiğini belirtmiştir.
Ankara 18. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/341 Esas sayılı dosyasında davalı hakkında 213 Sayılı Kanuna muhalefet nedeniyle kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonunda davalının mahkumiyetine karar verildiği, Ankara 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/249 Esas sayılı dosyasında ise, işbu dava konusu cihazlara ilişkin herhangi bir iddianın yer almadığı, davalının da içinde bulunduğu sanıklar hakkında başka firmalardan faturalarla alınan ürünlerin şirkete hiç gönderilmediği, şirketten para çıkışı için muhasebeye faturaların işlendiği iddiasıyla hizmet sebebiyle güveni kötüye kullanmak suçundan kamu davası açıldığı görülmüştür.
… A.Ş. müzekkere cevabından davacı şirket adına farklı abone numaraları altında 193 adet hat bulunduğu, ilgili hatlardan bir adet cihaz üzerinde cihaz kampanyası tanımlaması yapıldığı belirtilerek davacı şirket adına kayıtlı hatların numara ve açılış tarihi liste halinde bildirilmiştir.
Davacı yan promosyon olarak veya şirketi tarafından verilen cihazların davalı yönetim kurulu üyesi ve genel müdür tarafından teslim alındığı, davalının şirketten ayrılırken bu cihazları teslim etmediği, cihaz bedellerine ilişkin alacağın tahsili için başlatılan icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini iddia etmiş, davalı yan ise davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda yukarıda özetlenen gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasında davacının 27/01/2010 – 02/10/2013 tarihleri arasında davalı şirket yönetim kurulu üyesi ve genel müdürü olduğu hususunda herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır.
Uyuşmazlık, davalının davacı şirket yönetim kurulu üyesi ve genel müdürü olarak görev yaptığı sırada … şirketi tarafından promosyon olarak verilen fotoğraf makinası, bilgisayar, cep telefonu gibi cihazları teslim alıp almadığı, teslim almış ise görevden ayrılırken veya daha önce şirkete teslim edip etmediği, teslim etmemiş ise davacının davalıdan cihazların bedelini talep edip edemeyeceği, davalının icra takibine itirazının haksız olup olmadığı hususlarından kaynaklanmaktadır.
Davacı vekilinin istinaf itirazlarına gelindiğinde; davacı yan aşamalarda … … A.Ş. ile yapılan sözleşme gereğince promosyon olarak verilen cihazların yönetim kurulu üyesi ve genel müdür olan davalı tarafından kullanıldığını, davalının şirketten ayrılırken bu cihazları şirkete teslim etmediğini iddia etmiştir.
Anılan iddia karşısında ispat külfeti davacı üzerinde olup, davacı yan şirkete promosyon olarak verilen dava dilekçesinde yer alan cihazların davalı tarafından teslim alındığını, davalı şirketten ayrılırken ise şirkete teslim edilmediğini usulüne uygun delillerle ispatlamakla yükümlüdür. Somut uyuşmazlıkta anılan iddianın tanık ile ispatı mümkün değildir.
Dava dilekçesinde iddiaya konu cihazların listesi yer almaktadır.
…’a yazılan müzekkere cevabında bildirilen 1 adet İMEİ numarası dava dilekçesinde yer alan İMEİ numaraları arasında yer almadığı gibi, bu cihazların davalı adına kayıtlı hat tarafından kullanıldığına ilişkin herhangi bir bildirimde de bulunulmamış, davacı adına kayıtlı 193 adet hattın listesi bildirilmiştir.
Dava dilekçesinde yer alan cihazların davalıya teslim edildiğine ilişkin herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığı gibi, davacı yan açıkça yemin deliline de dayanmamıştır.
Hal böyle olunca, mahkemece davacının dava konusu icra takibi ile bedellerinin tahsilini istediği cihazların, yönetim kurulu üyesi ve genel müdür sıfatına sahip davalıya teslim edildiğini usulüne uygun delillerle ispatlayamadığı gözetilerek yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davanın reddi kabulü yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 80,70 TL istinaf karar harcın peşin alınan 54,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 26,30 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davalı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda uyuşmazlık konusu miktar dikkate alındığında HMK’nın 362. maddesi gereğince kesin olmak üzere, tarafların yokluğunda oy birliği ile karar verildi. 06/10/2022

Başkan – … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi – …
… … … …

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.