Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/779 E. 2021/689 K. 27.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi …
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
….

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/03/2021 (Ara Karar)
NUMARASI :…..
TALEP : İhtiyati Tedbir Kararına İtiraz
TALEP TARİHİ : 25/08/2020 (Asıl Davada) – 02/10/2020 (Birleşen Davada)
KARAR TARİHİ : 27/05/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 01/06/2021

Taraflar arasındaki asıl ve birleşen davada ihtiyati tedbir kararına itiraz istemine ilişkin talebin duruşmalı yapılan incelemesi sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı itirazın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı aleyhine ihtiyati tedbir kararı verilen davalı banka vekili ve ihtiyati tedbir kararına itiraz eden davalılar … … ile … vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

TALEP
İhtiyati tedbir kararına itiraz eden davalı … … ile … vekili ihtiyati tedbir kararına itiraz dilekçesinde özetle; müvekkillerinin davalı … Bankasının kredi alacağını temlik aldığını, davacının ipotek veren sıfatına sahip olduğunu, 26/ 06/2020 tarihli temliknamenin iptal edildiğini, asıl davanın konusuz kaldığını, kefilin ödeme yapması halinde kefalet anında var olan veya bizzat borçlu tarafından verilen teminatlara başvurulabileceğini, maddenin sadece kefillere yönelik olduğunu, müvekkillerinin kredi sözleşmesinin tarafı olmadıklarını, alacağı temlik alan 3. kişi konumunda bulunduklarını, borcu ödeyecek üçüncü kişi borcu ödemeden alacaklının halefiyet talebinden haberdar olmasını isteyebileceğini, alacaklının bu talebi reddetmesi halinde üçüncü kişinin borcu ödemekten kaçınacağını, TBK’nun 127/2. maddesindeki düzenlemenin ipotek veren kişilerle ilgisi olmadığını, icra takip dosyalarının kapatılmadığını, müvekkillerinin icra takip dosyaları kapatılmış olsa da yeni bir takip yaparak alacağı alma haklarının bulunduğunu belirterek ilk derece mahkemesi ara kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, asıl borçlu ile banka arasında yapılan sözleşme ve taahhütler yönünden davacının 1.000.000,00 TL limit ile ipotek verdiği, TBK’nun 596/2. maddesi uyarınca kefilin kefalet anında var olan ve asıl borçlu tarafından bu alacak için verilen rehin haklarına halef olabileceği, borcu ödeyen kefilin asıl borçlu ve kefillere rücu hakkının bulunduğu, ipoteğin şahsi bir hak alacağı olduğu, borçlu lehine verildiği, borcun asıl borçlu açısından ödenmesi nedeniyle bankanın ipotekle ilgili tasarruf hakkının kalmadığı, ipoteğin kefalet tarihinden sonra tesis edildiği, ipoteğin bizzat borçlu tarafından verilmediği, ipoteğin 3. kişi konumunda olan davacıya ait olduğu, TBK’nun 127/2. maddesindeki koşulların gerçekleşmediği, borcun ödendiğini kabul eden bankanın borcun ödenmesinden sonrası için tasarruf hakkının kalmadığı, şahsi bir hak alacağı olan ipoteğin ödenmesine rağmen ödenen kısma yönelik kefile veya sözleşme dışı üçüncü kişiye karşı ipoteğe temlik hakkının bulunmadığı, bankanın temliğe rağmen yeniden temlik yapmasının yasal olarak mümkün olmadığı gerekçesiyle ihtiyati tedbir kararına itirazın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İhtiyati tedbir kararına itiraz eden davalı … … ile … vekili istinaf dilekçesinde özetle; ihtiyati tedbir kararının teminatsız verildiğini, müvekkili …’nin iptal edilen 26/07/2020 tarihli temliknamede taraf olsa da söz konusu temlikname iptal edildiğinden açılan davanın konusuz kaldığını, TBK’nun 596/2 maddesinin kefillere yönelik düzenleme içerdiğini, müvekkillerinin ise kredi sözleşmesinin tarafı, kefili olmadıklarını, müvekkillerinin alacağı temlik alan üçüncü kişi konumunda bulunduklarını, alacaklıya ifada bulunan üçüncü kişinin ona halef olacağı borçlu tarafından ifadan önce alacaklıya bildirildiği takdirde halef olacağının düzenlendiğini, TBK’nun 127/2 maddesinin borcu ödeyen üçüncü kişiyi koruduğunu, davacının bu maddeden yararlanarak ipotek borcundan kurtulmaya çalıştığını, icra dosyalarının açık olduğunu, müvekkillerinin yeni takip yaparak alacağını alma hakkının bulunduğunu belirterek ilk derece mahkemesi ara kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
Aleyhine ihtiyati tedbir kararı verilen davalı banka vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu 26/06/2020 tarihli temliknamenin 07/09/2020 tarihinde iptal edildiğini, yeni tarihli temliknamenin mahkemeye sunulduğunu, eski temliknamenin ayakta bulunmadığını, mahkeme ara kararında ise bankanın temliğe rağmen yeniden temlik yapmasının yasal olarak mümkün olmadığını belirttiğini, icra dosyalarına alacağın tahsil edildiğine ilişkin bildirim yapılarak dosyaya üçüncü kişi tarafından ödeme yapıldığı, dosyanın temlik verilmesinin değerlendirildiğinin bildirildiğini, hiçbir haczin kaldırılmaması, temlikname gereği işlem yapılmasının talep edildiğini, bu nedenle teminatsız olarak da verilen ihtiyati tedbir kararının yerinde olmadığını belirterek ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbir kararına itiraz talebinin reddi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Talep; asıl ve birleşen davalarda ihtiyati tedbir kararına itiraz istemine ilişkindir.
HMK’nun 389/1. maddesi uyarınca, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle bir hakkın elde edilmesi önemli ölçüde zorlaşacak ya da tamamen imkansız hale gelecek ise veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.
HMK’nun 390/1 maddesi uyarınca ihtiyati tedbir dava açılmadan önce esas hakkında görevli ve yetkili olan mahkemeden, dava açıldıktan sonra ise ancak asıl davanın görüldüğü mahkemeden talep edilebilecektir.
İhtiyati tedbir kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca tarafların dava konusu ile ilgili olarak hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı öngörülmüş geçici nitelikte geniş veya sınırlı hukuki korumadır.
İhtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin asıl davada davalı banka ile diğer davalılar … Ses ve … arasındaki 26/06/2020 tarihli temlik sözleşmesinin müvekkili yönünden icraya konulmaması için ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiş, birleşen davada da davalı banka ile diğer davalılar … … ve … arasındaki 07/09/2020 tarihli temlik sözleşmesinin müvekkili yönünden icraya konulmaması için ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece asıl davadaki ihtiyati tedbir talebi yönünden, kefillerin ancak kefalet anında var olan ve asıl borçlu tarafından verilen rehin hakkına halef olabileceği, ipoteğin kefaletten sonra verildiği, bizzat borçlu tarafından verilmediği, ipotek konulan taşınmazın üçüncü kişi konumunda olan davacıya ait olduğu, davacının sözleşmede kefaletinin bulunmadığı, asıl dava konusu 26/06/2020 tarihli temlike konu alacağın 112.000,00 TL’lik kısmı davalı … …’e 07/09/2020 tarihli yeni temilkname ile temlik edilmiş ise de, 50.000,00 TL’lik kısmı için …’ye yapılan temlikin devam ettiği, temlikin yasal dayanağının bulunmadığı, gecikme durumunda hak kaybı oluşacağı gerekçesiyle 26/06/2020 tarih ve …. yevmiye no’lu temlik sözleşmesinin davacı yönünden icraya konmasının tedbiren durdurulmasına, birleşen davadaki ihtiyati tedbir talebi yönünden de, kefillerin ancak kefalet anında var olan ve asıl borçlu tarafından verilen rehin hakkına halef olabileceği, ipoteğin kefaletten sonra verildiği, bizzat borçlu tarafından verilmediği, ipotek konulan taşınmazın üçüncü kişi konumunda olan davacıya ait olduğu, davacının sözleşmede kefaletinin bulunmadığı, asıl dava konusu 26/06/2020 tarihli temlike konu alacağın 112.000,00 TL’lik kısmı davalı … …’e 07/09/2020 tarihli yeni temilkname ile temlik edilmiş ise de, 50.000,00 TL’lik kısmı için …’ye yapılan temlikin devam ettiği, temlikin yasal dayanağının bulunmadığı, gecikme durumunda hak kaybı oluşacağı gerekçesiyle 07/09/2020 tarih ve … yevmiye no’lu temlik sözleşmesinin davacı yönünden icraya konmasının tedbiren durdurulmasına karar verilmiştir.
Anılan kararlara karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemizin 13/01/2021 tarih …. Karar sayılı karar ile ihtiyati tedbir talebinin kabulüne ilişkin ara kararın istinafa tabi ara karar olmadığı, itiraza tabi olduğu, istinaf dilekçesinin ihtiyati tedbir ara kararına karşı itiraz niteliğinde bulunduğu, itiraz yargılamasının yapılarak itiraz hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle dosyanın mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmiştir.
Dairemizin geri çevirme kararı üzerine mahkemece, duruşmalı yapılan itiraz incelemesi sonunda yukarıda özetlenen gerekçe ile ihtiyati tedbir kararına itirazın reddine karar verilmiştir.
Yargılama aşamasında hesap uzmanı ve muhasebeci bilirkişi heyetinden 29/03/2021 tarihli bilirkişi raporu alınmıştır.
Karşı taraf davalı banka vekili ve davalılar … …, … vekilinin istinaf itirazları incelendiğinde, lehine ihtiyati tedbir kararı verilen davacının davalı banka ile dava dışı asıl borçlu şirket arasında akdedilen genel kredi sözleşmesinde herhangi bir sıfat ile imzası bulunmamaktadır. Davacı yan dava dışı asıl borçlu şirketin davalı bankaya olan doğmuş ve doğacak borçlarının teminatı olmak üzere taşınmazı üzerinde 1.000.000,00 TL limit ile ipotek tesis etmiştir.
Bu durumda mahkemece mevcut durumda meydana gelebilecek değişmenin hakkın elde edilmesine önemli ölçüde zorlaştıracağı, gecikme sebebiyle ciddi bir zararın doğacağı gözetilerek ihtiyati tedbir kararına itirazın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbir kararına itirazın reddi yönündeki ara kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden aleyhine ihtiyati tedbir kararı verilen davalı banka vekili ve ihtiyati tedbir kararına itiraz eden davalılar … … ile … vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Aleyhine ihtiyati tedbir kararı verilen davalı banka vekili ve ihtiyati tedbir kararına itiraz eden davalılar … … ile … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
2-Aleyhine ihtiyati tedbir kararı verilen davalı bankadan alınması gerekli olan 59,30 TL istinaf karar harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İhtiyati tedbir kararına itiraz eden davalılar … … ile …’den alınması gerekli olan 59,30 TL istinaf karar harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
4-Aleyhine ihtiyati tedbir kararı verilen davalı banka ve ihtiyati tedbir kararına itiraz eden davalılar … … ile … tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından lehine ihtiyati tedbir kararı verilen yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere dosya üzerinden oy birliği ile karar verildi. 27/05/2021

….
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.