Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/773 E. 2023/496 K. 30.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2021/773 Esas 2023/496 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/773
KARAR NO : 2023/496

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TARİHİ :29/09/2020
NUMARASI : 2019/631 Esas 2020/335Karar
DAVACI
VEKİLİ
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA :Tazminat (kasko)
DAVA TARİHİ : 27/07/2018
KARAR TARİHİ : 30/03/2023

GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 30/03/2023

Taraflar arasındaki tazminatına ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 13.08.2016 tarihinde müvekkiline ait … plakalı araç ile dava dışı …’a ait … plakalı aracın maddi hasarlı ve yaralamalı trafik kazasına karıştıklarını, meydana gelen kaza sebebiyle müvekkiline ait araçta özellikle motor kısmında büyük maddi hasar meydana geldiğini, aracın davalı sigorta şirketi nezdinde 18.08.2015-18.08.2016 tarihleri arasında geçerli … nolu Genişletilmiş Kasko poliçesi ile sigortalı olduğunu, meydana gelen kazada müvekkilinin aracındaki sürücünün bir miktar alkollü olması nedeni ile kazanın davalıya ihbar edilmediğini, sigortalı aracın müvekkili tarafından servisten alınarak Altındağ 59. Noterliği’nin 26/08/2016 gün … yevmiye sayılı araç satış sözleşmesi ile halihazır hurda halinde 65.000,00 TL bedelle dava dışı …’e satıldığını iddia ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 50.000,00 TL zarar bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıya ait aracın 18.08.2015-18.08.2016 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … poliçe numaralı… Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, davacı yanın dava dilekçesinde talep ettiği tazminat sigorta poliçesi kapsamında olmadığından müvekkilinin sorumluluğunda yer alan hiçbir husus bulunmadığını, bu nedenle müvekkili şirket aleyhine açılmış bulunan işbu haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın öncelikle görevsizlik nedeniyle usulden reddine, mahkeme aksi kanaatte ise, müvekkil şirketin sorumluluğu bulunmadığından işbu haksız davanın esastan reddine, müvekkil şirket dava açılmasına sebebiyet vermediği için yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davacıya ait aracın karışmış olduğu kaza nedeni ile maddi zararının oluştuğu, aracın onarımının ekonomik olmaması nedeni ile pert total kabul edilmesinin gerekeceği, her ne kadar davalı, zararın poliçe teminatı kapsamında kalmadığını savunmuş ise de, doktor bilirkişiden alınan raporda kazanın salt alkolün etkisi altında iken gerçekleşmediğinin belirlendiği, bu hali ile teminat kapsamında kaldığı, yine her ne kadar davalı, davacının zararın oluştuğuna ilişkin bildirim yükümlülüğünü yerine getirmediğini savunmuş ise de, poliçenin B.1.1.1 maddesinde yer alan bildirim yükümlülüğüne uyulmaması halinde yalnızca ispat külfetinin yer değiştireceği, davalının zararın bahsedildiği şekilde gerçekleşmediğine ilişkin bir iddiası bulunmadığı gibi ceza dosyası ile zararın oluşa uygun olduğuna ilişkin bilirkişi raporu da gözetilerek bildirim yükümlülüğüne aykırı davranılmasının davanın esasını etkilemeyeceği gerekçeleriyle davanın kabulüne, 59.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte poliçe limitleri dahilinde davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; poliçe limiti 50.000 TL olmasına karşın mahkemece limiti aşar şekilde hüküm kurulduğunu, hasarın teminat kapsamı dışında olduğunu, davacının kendi kusuruna isabet eden hasar miktarını talep edemeyeceğini, sigortalı aracın satış işlemi gerçekleştiğinden değer kaybının talep edilemeyeceğini, faiz türünün haksız ve kabul edilemez olduğunu, sigortalı sürücünün alkol miktarının yasal sınırın çok üzerinde olduğunu, bu nedenle bilirkişi raporundaki kazanın alkolün etkisiyle meydana gelmediğine ilişkin tespitin hatalı olduğunu, hasar miktarının gerçeği yansıtmadığını, bilirkişilerin uzmanlık alanları gereği görüş bildirmek yerine dosyanın tarafıymışcasına beyanda bulunduklarını, müvekkili şirketin davanın açılmasına sebebiyet vermediğinden yargılama giderinden sorumlu tutulamayacağını bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; trafik kazasından kaynaklanan maddi zarar nedeniyle kasko sigortacısından poliçe kapsamında zararın tazmini talebidir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Kasko sigorta poliçesi ve hasar dosyası, araca ait fotoğraflar, kaza tespit tutanağı, trafik tescil kayıtları, Ankara 24. Asliye Ceza Mahkemesinin 2017/5 Esas 2018/117 Karar sayılı dosyası vs deliller dosya arasında mevcuttur.
06/03/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle, davacıya ait araç sürücüsünün kazanın oluşumunda %25 oranında kusurlu olduğu, aracın kaza öncesi rayiç değerinin 124.000,00 TL olduğu, aracın onarımı ekonomik olmadığından pert-total olarak değerlendirilmesinin gerekeceği, meydana gelen gerçek zararın 59.000,00 TL olduğu, kazanın münhasıran alkolün etkisi ile gerçekleştiğinden söz edilemeyeceği, böylelikle zararın poliçe teminat kapsamında kaldığı bildirilmiştir. 07/05/2020 tarihli ek rapor ile de kök rapordaki görüşler tekrar edilmiştir.
Dosya kapsamından, davalı şirkete kasko sigorta poliçesi ile sigortalı … plakalı aracın 13/08/2016 tarihinde karıştığı dava konusu kaza nedeniyle hasarlandığı, bilirkişi raporu ile tespit edildiği üzere, aracın onarımının ekonomik olmaması nedeni ile pert total kabul edilmesinin gerekeceği, nörolog bilirkişinin de yer aldığı bilirkişi raporunda kazanın salt alkolün etkisi altında iken gerçekleşmediği belirlenmiş olmakla hasarın teminat kapsamında kaldığı, poliçenin B.1.1.1 maddesinde yer alan bildirim yükümlülüğüne uyulmaması halinde yalnızca ispat külfetinin yer değiştireceği, davalının zararın bahsedildiği şekilde gerçekleşmediğine ilişkin bir iddiası bulunmadığı, gibi ceza dosyası ile zararın oluşa uygun olduğunun bilirkişi raporu ile de tespit edildiği, hükme esas alınan rapordaki tespitlerin ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli ve dosya kapsamına uygun olduğu, kasko sigorta poliçesinde sigortalı aracın hasar tarihi itibarı ile rayiç değerine kadar teminat verildiği anlaşılmakla kasko teminatının üst limitinin belirtilmediği, bu nedenle mahkemece bilirkişi raporunda tespit edilen 59.000 TL üzerinden davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davanın kabulü yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 4.030,29 TL harçtan peşin alınan 1.061,97 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.968,32 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda uyuşmazlık konusu miktar dikkate alındığında HMK’nın 362. maddesi gereğince kesin olmak üzere, tarafların yokluğunda oy birliği ile karar verildi. 30/03/2023

Başkan- Üye – Üye Zabıt Katibi

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.