Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/763 E. 2023/1439 K. 19.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2021/763 Esas 2023/1439 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/763
KARAR NO : 2023/1439

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 19/01/2021
NUMARASI : 2020/453 Esas 2021/34 Karar
DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 01/10/2020
KARAR TARİHİ : 19/10/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/10/2023

Taraflar arasındaki alacak istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı … Ltd.. Şti.’nin 14.10.2019 tarihinde … Bankası A.Ş.’nin internet şubesi üzerinden bankanın … şube kodlu … Şubesi’nde hesabı bulunan …Mad. San. Ve Tic. Ltd. Şti.’ne havale işlemi yapmak isterken sehven davalı bankanın başka bir müşterisi olan dava dışı … Sanayi ve Ltd. Şti. firmasına par a gönderdiğini, davalı bankanın gönderilen paraya bloke koyduğunu, gönderilen ihtarnameye rağmen davalı banka tarafından paranın iade edilmediğini, dava dışı … Ltd. Şti.’ ne karşı takip başlatıldığını, takip dosyası kapsamında davalı bankaya haciz ihbarnamesi gönderildiğini, bankanın haciz ihbarnamesine itiraz ettiğini, davalı bankanın hizmet kusurunun bulunduğunu belirterek 10.000-TL’nin 22.10.2019’dan itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, mahkeme masraflarının davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu 10.000 TL’nin müvekkili banka nezdinde bulunan dava dışı …Sanayi ve Ltd. Şti. firmanın hesabında olduğunu, havale edilen parayı kimin havale ettiğini, gerçekten davacı yanın belirttiği şekilde iki firma arasında ticari bir ilişki olup olmadığının bilinmesi gibi bir durumun söz konusu olamayacağını bu nedenle bu ilişki tespit edilmeden paranın iadesinin de yasal mevzuat ve sorumluluk gereği mümkün olmayacağını, davanın paranın havale edildiği … Ltd. Şti.’ ye karşı açılması gerektiğini, hukuki sebepler ve mahkememizce resen tespit edilecek nedenler doğrultusunda, öncelikle usule ilişkin itirazlarının kabulü, davanın esasına girilecek olursa kötü niyetli ve haksız olarak açılan davanın reddini ve yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davalı bankanın 14/10/2019 tarihli havaleyi kabul ile havale eden tarafından gönderilen parayı ticaret sicilden terkin edilen şirketin hesabına geçirdiği,davalı bankanın 23/01/2014 tarihinde ticaret sicilinden terkin edilen bir şirketi kendi kayıtlarından çıkarmayarak kusurunun bulunduğu, dava dışı terkin edilen şirketin havale tarihi itibariyle tüzel kişiliğinin bulunmadığı, bu haliyle havale ilişkisinin tamamlanmadığı, geçerli bir havalenin söz konusu olmadığı ve davalı bankanın TBK’nın 559. maddesi gereğince iade etme yükümlülüğü bulunduğundan davanın kabulüne karar vermiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kanuna ve yerleşik yargıtay uygulamasına göre mahkeme tarafından öncelikle usule ilişkin itirazların karara bağlanması sonrasında davanın esası hakkında karar verilmesi gerektiğini, dava konusu olayda 10.000 TL’nin banka nezdinde bulunmasına rağmen banka da dava dışı … Sanayi Ve Ltd. Şti. firmanın hesabında olduğunu, müvekkili bankanın bu parayı kimin havale ettiğini, gerçekten davacı yanın belirttiği şekilde iki firma arasında ticari bir ilişki olup olmadığının bilinmesi gibi bir durum söz konusu olmayacağını, bu nedenle bu ilişki tespit edilmeden paranın iadesi de bankanın bağlı olduğu yasal mevzuat gereği mümkün olmayacağını, iki firma arasında ticari ilişkinin olup olmadığını tespit edilebilmesi için söz konusu davanın bankalarına karşı değil yanlışlıkla hesaba para gönderildiği iddia edilen … Sanayi Ve Ltd. Şti.’ye karşı açılması gerektiğini zira bankalarına karşı yanlışlıkla para gönderilmesinde bankalarının herhangi ihmal veya kusuru bulunmadığını, müvekkili banka Türk Ticaret Kanunu ile bankacılık kanunu hükümleri çerçevesinde hizmet veren bir kuruluş olup resmi kurumlar tarafından denetim ve gözetim altında faaliyet gösterdiğini, mahkeme tarafından yapılan yargılamada davacı yan kendi kusurundan bahsetmeden sanki tüm kusur bankalarına aitmiş gibi ifadeler ile karar kurulduğunu, dava konusu olayda hatalı işlemi davacı yan bizzat kendisinin yaptığını, hatalı işlemi yaparken sehven hareket ettiklerini ancak tüm kusurun bankalarında olduğu iddiasında bulunulduğunu, davacı havale işlemi sırasında hesap sahibi bilgilerinde sadece baş harflerinin görünerek tam unvanın görünmemesi ve her iki şirketinde unvanın a harfi ile başlaması sebebiyle paranın yanlış hesaba havale edilmesinde davalının sunduğu hizmette kusuru olduğunu beyan ettiğini, hesap sahibinin belirli kısımlarında harf kullanılıp diğer harflerinin gözükmemesi kişisel verilerin korunması kanunu kapsamında hesap sahibi adına kişisel veri olması nedeniyle bu şekilde isimlerinin yalnızca baş harflerinin kullanılması gerektiğini, davalı yan kendi yaptığı hatayı, bankanın kusuru gibi göstermek istediğini, müvekkili bankaya herhangi havale/eft işlemi yaparken gerekli kontrolleri sağlamak göndericinin yükümlülüğü altında olduğunu, müvekkilinin hatalı havale işleminden kaynaklanan herhangi bir kusuru bulunmadığını, davalının iddialarının gerçek olup olmadığı araştırılmadan, paranın iade edilmesi bankanın bağlı bulunduğu yasal mevzuat gereği mümkün olmadığını, bankaların kuruluşu ve işlemleri özel kanunlara ve denetlenmelere tabi olduğunu, müvekkili bankanın müşterisinin hesabından müşterinin rıza ve onayı olmadan para transfer etmesi, başka hesaba virman yapması kendi sorumluluğunu doğuracağını, davacı yanın dava dışı firma … Sanayi Ve Ltd. Şti.’nin hesabını bilerek açık tuttuğu şeklindeki iddiası ise tamamen yersiz olup, kişilerin hesaplarının kapanması için müşterilerin talebinin bulunması gerektiği gün gibi orta olduğunu, müvekkili bankanın, müşterisinin ticari ilişkinin olup olmadığını kontrol etmesi sorumluluğunda olmadığını, müvekkili banka tarafından yapılan tüm bu işlemleri yasal mevzuat gereği yasalara uygun olarak yapıldığını, davacı yanın iddia ettiği gibi müvekkili bankanın hukuksuz herhangi bir işlemi bulunmadığını, yerel mahkeme tarafından karar kurulmadan önce şirkete ilişkin herhangi değerlendirme yapılmadığını, havale ilişkisinin tamamlanmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verildiğini, müvekkili bankanın herhangi kusuru bulunmadığını, davanın açılmasına sebebiyet veren hatalı işlem davacı yan tarafından yapıldığını, bu nedenle müvekkilin aleyhine yargılama gideri, harç ve vekalet ücretine hükmedilmemesi gerekirken müvekkilinin aleyhine faiz, harç, vekalet ücreti, arabuluculuk ücreti ve yargılama giderine hükmedildiğini, mahkemece verilen kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava, davacı tarafından davalı banka aracılığıyla EFT yoluyla transfer edilen paranın sehven yanlış kişiye gönderildiği iddiasıyla istirdadı istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar vermiştir.
Dava konusu EFT işlemine ait dekontlar, banka hesap ekstreleri, ticaret sicil kayıtları vs. deliller dosya arasında mevcuttur.
Ankara 12.İcra Dairesinin 2019/15224 sayılı takip dosyasının incelenmesinde davacı alacaklı tarafından … Sanayi ve Ltd. Şti.aleyhine 10.000,00 TL’nin tahsili için ilamsız takip yapıldığı,ödeme emri tebligatının iade edildiği görülmüştür.
Ankara Ticaret Sicili Müdürlüğü 21.12.2020 tarihli yazı cevabı ile, … Sanayi ve Ltd. Şti.’nin23.01.2014 tarihinde sicilden res’en silindiği ve TSG’nin 28.01.2014 tarih ve 8495 sayısında ilan edildiğini bildirmiştir.
Davacı vekili, müvekkili tarafından davalı bankanın internet şubesi üzerinden bankanın … şube kodlu … Şubesi’nde hesabı bulunan …Mad. San. Ve Tic. Ltd. Şti.’ne havale işlemi yapmak isterken sehven davalı bankanın başka bir müşterisi olan dava dışı … Sanayi ve Ltd. Şti. firmasına para gönderdiğini, davalı bankanın gönderilen paraya bloke koyduğunu, gönderilen ihtarnameye rağmen davalı banka tarafından paranın iade edilmediğini, dava dışı … Ltd. Şti.’ ne karşı takip başlatıldığını, takip dosyası kapsamında davalı bankaya haciz ihbarnamesi gönderildiğini, bankanın haciz ihbarnamesine itiraz ettiğini, davalı bankanın hizmet kusurunun bulunduğunu belirterek 10.000-TL’nin iadesini talep etmiş, davalı banka ise dava konusu havale işleminde aracı kurum olan müvekkili bankanın para müşterinin hesabına geçtikten sonra havale edilen bu parayı hesap sahibinin talimatı olmaksızın iade edilemeyeceğini, bu hususta davalı bankaya husumet yöneltilemeyeceğini,iki firma arasında ticari bir ilişki olup olmadığının bilinmesinin mümkün olmadığını,bu nedenle bu ilişki tespit edilmeden paranın iadesinin de yasal mevzuat ve sorumluluk gereği mümkün olmayacağını, savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Uyuşmazlık, dava dışı 3. Kişiye davalı banka yoluyla sehven havale edildiği iddia olunan paranın davalı bankadan istirdadının talep edilip edilemeyeceği, davalı bankaya bu konuda husumet düşüp düşmediği, havaleye konu paranın alıcısına sehven transfer edilip edilmediği noktalarında toplanmaktadır.
Dairemizce davalı banka ve vekiline , davacı şirketin internet bankacılığı üzerinden yaptığı EFT/havale işleminin ekran görüntüsünü sunması için verilen kesin sürede ekran görüntüsü sunulmamıştır.
Taraf sıfatı, bir başka deyişle husumet ehliyeti, dava konusu hak ile kişiler arasındaki ilişkiyi ifade eder. Sıfat, bir maddi hukuk ilişkisinde tarafların o hak ile ilişkisinin olup olmadığının belirlenmesi anlamına gelir. Davacı sıfatı, dava konusu hakkın sahibini, davalı sıfatı ise dava konusu hakkın yükümlüsünü belirler. Uygulamada davacı sıfatı, aktif husumeti, davalı sıfatı ise pasif husumeti karşılayacak şekilde değerlendirilmektedir. Dava konusu şey üzerinde kim ya da kimler hak sahibi ise, davayı bu kişi veya kişilerin açması ve kime karşı hukuki koruma isteniyor ise o kişi veya kişilere davanın yöneltilmesi gerekir. Bir kimsenin davacı veya davalı sıfatına sahip olup olmadığı tıpkı hakkın mevcut olup olmadığının tayininde olduğu gibi maddi hukuka göre belirlenir.
Dava dilekçesinde davacı veya davalı olarak gösterilen kişiler, şekli taraf kavramına göre davanın tarafı iseler de, bu her zaman o kişilerin taraf sıfatına sahip oldukları anlamına gelmez. Zira az yukarıda da ifade edildiği üzere, taraf sıfatına sahip olmak için dava konusu hakkın sahibi olmak gerekir.
Dava konusu şey üzerinde kim ya da kimler hak sahibi ise, davayı bu kişi veya kişilerin açması ve kime karşı hukuki koruma isteniyor ise o kişi veye kişilere davanın yöneltilmesi gerekir. Bir kimsenin davacı veya davalı sıfatına sahip olup olmadığı tıpkı hakkın mevcut olup olmadığının tayininde olduğu gibi maddi hukuka göre belirlenir. Taraf sıfatı bu anlamda, defi değil itiraz niteliğinde olup; taraflarca süreye ve davanın açılmasına bakılmaksızın her zaman ileri sürülebileceği gibi taraflar ileri sürmemiş olsa bile mahkemece resen nazara alınmalıdır. ( Kuru, Baki- Arslan, Ramazan – Yılmaz, Ejder : a.g.e.,s. 231-232 ; Üstündağ, Saim; Medeni Yargılama Hukuku, Alfa Basım Yayım Dağıtım, İstanbul 1997, s. 307)
Uyuşmazlığın çözümü 6098 sayılı TBK 555 vd. maddeleri ile özellikle havale edenin geri alma hakkının düzenlendiği TBK 559 maddesinin uygulanmasını gerektirmektedir.
TBK 555 maddesinde “havale, havale edenin, kendi hesabına para, kıymetli evrak ya da diğer bir misli eşyayı havale alıcısına vermek üzere havale ödeyicisini, bunları kendi adına kabul etmek üzere havale alıcısını yetkili kıldığı bir hukuki işlem” olarak tarif edilmiş olup, havaledeki üçlü borç ilişkisinin taraflarını havale eden, havale alıcısı ve havale ödeyicisi oluşturmaktadır.
Anılan 559. maddenin ikinci fıkrasında, havale ödeyicisinin (davalı banka) havale alıcısına havaleyi kabul ettiğini açıklamadığı sürece havale edenin ona verdiği yetkiyi geri alabileceği öngörülmüştür. Somut olayda, davalı banka, havaleyi kabul ile havale eden tarafından gönderilen parayı havale alıcısının hesabına geçirmiş olmakla, havale konusu para üzerinde tasarruf hakkı havale alıcısına geçmiş olup havale eden, TBK 559/1.maddesi uyarınca havale alıcısına vermiş olduğu yetkiyi geri alabilirse de, davalı havale ödeyicisi bankaya verdiği yetkiyi geri alamayacağından irade fesadına dayalı dahi olsa iade istemini davalı bankaya karşı ileri süremez. Davalı bankanın, TBK’nın 557/1. maddesi de gözetildiğinde, havale alıcısının hesabına aktardığı havale konusu para üzerine, havale alıcısı ile aralarındaki sözleşmeye dayanarak bloke koymuş olmasında da yasaya aykırı bir durum sözkonusu olmayıp davacının iadesi talebinin reddedilmesinde davalı banka açısından bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Kaldı ki sebepsiz zenginleşmenin nispiliği kuralı gereği 3. kişiye sirayet etmez. Şu halde, ilk derece mahkemesince davalı banka hakkındaki davanın pasif husumet yokluğu sebebiyle reddine karar verilmesi gerekirken davanın kabulüne karar verilmesinde isabet görülmemiştir.(Dairemizin 2022/763 Esas 2022/1272 Karar sayılı ilamı ile Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 2022/3568 Esas 2023/2814 Karar sayılı ilamı)
Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin istinaf sebebinin kabulü ile duruşma açılmasına gerek görülmeksizin HMK’nın 353/1-b-2. Maddesi gereği ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın pasif husumet nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/01/2021 tarih ve 2020/453 Esas 2021/34 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/(1)-b.2. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
B)1- Davanın pasif husumet nedeniyle reddine,
2-Harçlar kanunu gereğince dava değeri üzerinden alınması gereken toplam 683,10-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 170,78-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 512,32-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T’ye göre hesaplanan 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan; 54,40-TL Başvuru Harcı, 170,78-TL Peşin/nisbi Harcı, 24,00-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 249,18TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Arabuluculuk ücreti olarak suç üstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
C)1-Davacıdan alınması gerekli olan 269,85 TL harçtan peşin alınan 170,77‬ TL harcın mahsubu ile bakiye 99,08 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
2-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda uyuşmazlık konusu miktar dikkate alındığında HMK’nın 362. maddesi gereğince kesin olmak üzere, tarafların yokluğunda oy çokluğu ile karar verildi.19/10/2023

Başkan- Üye – Üye – Zabıt Katibi –

(Karşı Oy)

KARŞI OY
Sayın çoğunluğunda belirttiği üzere davacı vekili müvekkili tarafından davalı bankanın internet şubesi üzerinden bankanın … şube kodlu … Şubesi’nde hesabı bulunan …Mad. San. Ve Tic. Ltd. Şti.’ne havale işlemi yapmak isterken sehven davalı bankanın başka bir müşterisi olan dava dışı … Sanayi ve Ltd. Şti. firmasına para gönderdiğini, davalı bankanın gönderilen paraya bloke koyduğunu, gönderilen ihtarnameye rağmen davalı banka tarafından paranın iade edilmediğini, dava dışı … Ltd. Şti.’ ne karşı takip başlatıldığını, takip dosyası kapsamında davalı bankaya haciz ihbarnamesi gönderildiğini, bankanın haciz ihbarnamesine itiraz ettiğini, davalı bankanın hizmet kusurunun bulunduğunu belirterek 10.000-TL’nin iadesini istemiştir. Bu nedenle bankanın kusuruna dayalı olarak açılan eldeki davada davalı bankaya husumet düşer.
Dairemizce davalı banka ve vekilinden, davacı şirketin internet bankacılığı üzerinden yaptığı EFT/havale işleminin ekran görüntüsünü sunması için verilen kesin sürede ekran görüntüsü sunulmamıştır.
Davacı sehven yapılan EFT/Havale işleminde davalının hizmet kusuru olduğunu savunduğundan, kusurunun bulunmadığını davalı bankanın ispat etmesi gerekir. Ancak ispat külfeti üzerinde olan davalı banka havale işlemine ilişkin davacının yaptığı adımları gösterir belgelerden havale talimatına ait düzenlenen belgeyi kesin süreye rağmen sunmadığından havalede davacının kusuru bulunduğu savunmasını ispatlayamamıştır. Dayandığı istinaf sebebini de delillendirememiştir. Bu nedenlerle sayın çoğunluğun davalı bankaya husumet düşmediğine dair görüşüne katılamıyorum.19.10.2023

Başkan

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.