Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/759 E. 2021/1169 K. 14.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi ….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

…..

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
…..
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/12/2020
NUMARASI …….
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 21/12/2020
KARAR TARİHİ : 14 /10/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 18/10/2021

Taraflar arasındaki alacak istemine ilişkin davanın dosya üzerinden yapılan incelemesi sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın usulden reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait…….. plaka sayılı aracın davalı tarafından sigortasının yapıldığını, 05/03/2020 tarihinde meydana gelen kaza neticesinde aracın hasar gördüğünü, meydana gelen hasarın ödenmesi hususunda yaptıkları başvurunun olumsuz sonuçlandığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 4.550,00 TL hasar bedeli tazminatı ve müvekkili tarafından ödenmek zorunda kalınan 450,00 TL ekspertiz ücreti olmak üzere toplam 5.000,00 TL zararın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davacının tüketici olduğu, davacı sigortalı ile davalı sigortacı arasında düzenlenen kasko sigorta sözleşmesinin tüketici işlemi olduğu, bu hali ile 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3/1-l, 73/1. maddeleri uyarınca davada Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu anlaşıldığından davanın usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin araç kiralama faaliyetleri ile iştigal ettiğini, taraflar arasında akdedilen kasko poliçesi … kasko poliçesi olup, işin ticari nitelikte olduğunu, davalının ve müvekkilinin tacir sıfatı bulunduğunu, görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olduğunu bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Kasko Poliçesinin incelenmesinde; …….plakalı aracın 05/02/2020-05/02/2021 dönemlerini kapsar şekilde kasko poliçesinin düzenlendiği, araç kullanım tarzının ise … olduğu görülmüştür.
28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 3/k. maddesine göre; “Tüketici: ticari ve mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek ve tüzel kişiyi” ifade eder. Tüketici işlemi ise Kanunun m. 3/l.bendinde tanımlanmıştır. Buna göre; “Tüketici işlemi: Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari ve mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık, vb. sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi” kapsar. Tüketici işleminden kaynaklanan uyuşmazlığın veya sözleşmenin TTK’nun 4 ve 5. madde hükümleri kapsamında kalan kanunda özel olarak düzenlenen ve ticari dava sayılan bir sözleşmeden kaynaklanmasının herhangi bir önemi yoktur. Aynı Kanunun 83/2. maddesinde; taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer konularda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği, aynı Kanunun 73/1. maddesinde ise; tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu, düzenlemesi yer almaktadır.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’nun 4/1-a maddesi uyarınca ise sigorta hukukundan kaynaklanan davalar mutlak ticari davalardır. Anılan Kanunun 5/2 maddesi uyarınca da tüm ticari davalara bakmakla görevli mahkeme asliye ticaret mahkemesidir. Kanun’un 5/3 bendinde ise asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu ve bu durumda göreve ilişkin usul hükümlerinin uygulanacağı şeklinde düzenleme yapılmıştır. Mahkemenin görevli olması da, HMK’nun 114/1.c maddesi uyarınca dava şartlarından olup, anılan kanunun 115. maddesi uyarınca davanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden araştırılır.
Yukarıda açıklanan kanun hükümleri karşısında somut olaya gelindiğinde, davacı tacirdir. Davacının tüketici sıfatına sahip olup olmadığı saptanarak görevli mahkemenin tespit edilmesi gerekir. Bir başka anlatımla davacının tüketici olması halinde uyuşmazlığın çözüm yeri tüketici mahkemesi iken (6502 sayılı yasanın 73/1 ve 83/2 sayılı maddeleri) davacının tüketici sıfatına sahip olmaması halinde uyuşmazlığın çözüm yeri ticaret mahkemesi olacaktır. Davacı yan dava dilekçesinde davacının araç kiralama faaliyeti ile iştigal ettiğini belirtmiştir. Davaya dayanak yapılan kasko sigorta poliçesinin de … kasko sigorta poliçesi olduğu, poliçede sigortalı aracın kullanım tipinin … olarak belirtildiği görülmüştür. Kasko sigorta poliçesi ile dava dilekçesinde yer alan ibarelerden davacının tüketici olmadığı anlaşılmıştır.
Hal böyle olunca mahkemece taraflar arasındaki ilişkinin sigorta ilişkisi olduğu, davacının ticari ve meslek amaçlı hareket ettiğinden tüketici sıfatına haiz olmadığı, iş bu tazminat davasının ticaret mahkemesinin görevi alanında kaldığı gözetilerek işin esasına girilip taraf delilleri toplanarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
Tüm bu nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak tarafların delilleri toplanıp, iddia ve savunmaları değerlendirilmek suretiyle davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/(1)-a.3 maddesi gereğince KABULÜNE,
2-Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 24/12/2020 tarih ve…… Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın karar veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
4-Davacının yatırmış olduğu 59,30 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
5-Davacının istinaf aşamasında yapmış olduğu yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yapılacak yargılama sonunda dikkate alınmasına,
6-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/(1)-a.3 maddesi uyarıca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 14/10/2021

……
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.