Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/742 E. 2023/699 K. 10.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2021/742 Esas 2023/699 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/742
KARAR NO : 2023/699

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/01/2021
NUMARASI : 2015/803 Esas 2021/50 Karar

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/12/2015

KARAR TARİHİ : 10/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 10/05/2023

Taraflar arasındaki alacak istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; …’ın mülkiyetinde bulunan dağıtım sisteminin işletme hakkının 24/07/2006 tarihli işletme hakkı devir sözleşmesi ile davacıya devredildiğini, dağıtım faaliyetlerinin davalı … tarafından yürütüldüğü 1990 yılında meydana gelen olay neticesinde Bismil Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/873 Esas sayılı dosyasında davacı aleyhine kamulaştırmasız elatma davası açıldığını, davanın kabulü üzerine Bismil İcra Müdürlüğünün dosyası ile ilamın takibe konulduğunu, toplam 27.805,42 TL’nin davacı tarafından 15/09/2009 tarihinde icra tehdidi altında ödendiğini, ilama konu olayın işletme hakkı devir sözleşmesinden önce yapıldığından davalı şirketin sorumlu olduğunu iddia ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 27.805,42 TL’nin ödeme tarihi olan 15/09/2009 tarihi itibariyle işlemiş avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; zaman aşımı itirazında bulunmuş, 31/05/2013 tarihinde Dicle Edaş tarafından düzenlenen ve beyan edilen devre esas mizan kayıtları esas alınarak “Devre Esas Bilanço” düzenlemeleri yapılmak suretiyle geçmişe yönelik borç ve alacak işlemlerinin kesinleştirildiğini, kaydı sermaye ilave edilmek suretiyle ikmal edilen borç-alacak düzenlemelerinden sonra bilanço kalemlerinde değişikliğe gidilemeyeceğini bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, rücuya esas davada davalı … lehine irtifak hakkı tesisi ile tapuya tescilene karar verildiği, kararın henüz kesinleşmediği ve tapu kaydına işlenmediği, davacının dayanak ilam nedeniyle dava dışı hak sahibine ödediği irtifak bedelini, irtifak hakkı davalı şirket adına işlenmediğinden davalıdan rücuan talep edemeyeceği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.

İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi kararının kendi içerisinde çelişkili olduğunu ve dava konusu uyuşmazlığın İHDS hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiğini, rücuya esas dava konusu olayın İHDS tarihinden sonra gerçekleşmesi nedeniyle davalının sorumluluğunun bulunduğunu, kamulaştırmasız el atılan taşınmazın kimin adına tescil edildiğinin huzurdaki dava ile bir ilgisinin bulunmadığını, dağıtım faaliyetleri için gerekli olan taşınmazların tescilinin esas sahibi şirket adına yapılmış olması halinde dahil yapılan tescilin usulsüz tescil olup, asıl tescil ve mülkiyet sahibinin … olduğunu bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; işletme hakkı devir sözleşmesinden kaynaklanan rücuen alacak istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Davacı yanca, Bismil Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2011/19 Esas 2012/113 Karar sayılı dosyasında verilen karara istinaden ödenen meblağın taraflar arasındaki İHDS hükümleri gereğince davalıdan rücuan tahsili talep edilmiş olup, rücuya esas alacağın dayanağını oluşturan Bismil Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2011/19 Esas 2012/113 Karar sayılı dosyasında dava dışı Faide Sevimli ve arkadaşları tarafından Diyarbakır … Müessese Müdürlüğü aleyhine, 1990 yılındaki kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat istemiyle açılan davada mahkemece 20/03/2012 tarihli karar ile davanın kabulüne karar verildiği, kararın henüz kesinleşmediği anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK’nın 165.maddesinde; “(1)Bir davada hüküm verilebilmesi, başka bir davaya, idari makamın tespitine veyahut dava konusu ile ilgili bir hukuki ilişkinin mevcut olup olmadığına kısmen veya tamamen bağlı ise mahkemece o davanın sonuçlanmasına veya idari makamın kararına kadar yargılama bekletilebilir.
(2)Bir davanın incelenmesi veya sonuçlandırılması başka bir davanın veya idari makamın çözümüne bağlı ise mahkeme, ilgili tarafa görevli mahkemeye veya idari makama başvurması için uygun bir süre verir. Bu süre içinde görevli mahkemeye veya idari makama başvrulmadığı taktirde, ilgili taraf bu husustaki iddiasından vazgeçmiş sayılarak esas dava hakkında karar verilir.” hükmü düzenlenmiştir.
Dava işletme hakkı devir sözleşmesinden kaynaklanan rücu talebine ilişkindir. Davacı, işletme hakkı devir sözleşmesi tarihinden sonra üçüncü kişi tarafından açılan dava nedeniyle ödediği miktarı, sözleşme hükümleri gereğince sorumlu olduğunu iddia ettiği davalıya rücu etmek istemiş, mahkemece de yazılı gerekçe ile de davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, rücuya esas dava nedeniyle yapılan ödemelerin taraflar arasındaki İHDS hükümleri kapsamında olup olmadığı, dolayısıyla davacının davalıya rücu hakkının bulunup bulunmadığı, varsa miktarının saptanmasıyla oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekli olduğundan ilk derece mahkemesince Bismil Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2011/19 Esas 2012/113 Karar sayılı dosyasının 6100 sayılı HMK’nın 165.maddesi hükmü gözetilerek bekletici mesele yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken esasa girilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsiz olduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun kamu düzeni gözetilerek kabulü ile HMK’nın 353/(1)-a.6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesinin kararı esastan incelenmeksizin kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Tüm bu nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kamu düzeni gözetilerek kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın karar veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/(1)-a.6 maddesi gereğince KABULÜNE,
2-Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29/01/2021 tarih ve 2015/803 Esas 2021/50 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın karar veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
5-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/(1)-a.6 ve 362/(1)-g. maddeleri uyarıca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 10/05/2023

Başkan- Üye – Üye Zabıt Katibi –

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.