Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/725 E. 2021/1190 K. 21.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi ….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

….

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
…..

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE … MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/02/2021
NUMARASI ……
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 07/12/2020
KARAR TARİHİ : 21/10/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 21/10/2021

Taraflar arasındaki şirketin ihyasına ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı kurum sigortalısı dava dışı ……… … San. ve Tic. Ltd. Şti.’de çalıştığı dönemde meslek hastalığına yakandığını ve malul kaldığını, müvekkili kurumun sigortalıya yapmış olduğu ödemeler nedeniyle Eskişehir 2. İş Mahkemesinin….. Esas sayılı dosyası ile rücuen tazminat davası açtıklarını, adı geçen şirkete dava dilekçesinin tebliğ edilemediğini, Eskişehir … … Müdürlüğününe yazılan yazı cevabında şirketin 25/09/2013 tarihinde resen terkin edildiğinin öğrenildiğini, anılan mahkemece 30/11/2020 tarihli ara karar ile ihya davası açmak üzere taraflarına süre verildiğini, şirket hakkında açılan bahsi geçen davanın görülmesi ve müvekkili kurumun alacağını tahsil etmesi için şirketin ihyasının gerektiğini, ayrıca davanın kabulü halinde müvekkili lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini iddia ederek … … San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin ihyasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu şiketin 6102 sayılı TTK geçici 7. maddesi gereğince kanuni yükümlüklerini yerine getirmediğinden dolayı 25/09/2013 tarihinde terkin edildiğini, … müdürlüklerinin kanun uygulanmasında tasarruf yetkisinin bulunmadığını, şirketin terkin edilmesinde müdürlüklerinin usulsüz bir işlemi bulunmadığını bu nedenle davanın reddi gerektiğini, mahkeme aksi kanaatte ise … müdürlüğüne yasal hasım olarak dava yöneltildiğinden yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmaması gerektiğini, davacı tarafın dava dilekçesinde vekalet ücretinden … müdürlüğünün sorumlu tutulması gerektiğini izah edip dayandığı yargıtay kararının aksi yönünde istinaf mahkemesi kararı bulunduğunu, yargıtay kararının geçmiş yıllarda vermiş olduğu kendi kararlarıyla çeliştiğini, bu nedenle doğrudan gerekçe oluşturmadığını belirterek yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmalarını kabul etmediklerini ve husumete itiraz ettiklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini, kabulüne karar verilmesi halinde tasfiyeye yetkili memur atanmasına ve müvekkili kurumun mahkeme masrafları ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamasına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davacının sigortalısına yaptığı ödemenin rücuen tahsili için Eskişehir 2. İş Mahkemesine dava açtığı, davanın yargılaması sırasında tazminattan sorumluluğu bulunan şirketin davalı idarece tüzel kişiliğinin resen terkin edildiğinin belirlenmesi üzerine anılan mahkemece işbu davanın açılması için davacı vekiline yetki ve süre verildiği, işbu davanın açılmasında davacının hukuki yararının bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile Eskişehir … … Müdürlüğünün … … sırasında kayıtlı iken tüzel kişiliği terkin edilen …….. tüzel kişiliğinin Eskişehir 2. İş Mahkemesinin….Esas sayılı dosyası ile sınırlı olmak üzere ihyasına, ek tasfiyeyi sağlamak üzere mali müşavir ….. tasfiye memuru olarak atanmasına, tasfiye memuru için 750,00-TL ücret takdiri ile davacı tarafça karşılanmasına, kararın tescil ve ilanına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … … Müdürülüğü’nün vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili kurumun yasal hasım konumunda olduğundan yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu olmaması gerektiğini, Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 01/07/2020 tarih ve…. karar sayılı ilamının da bu doğrultuda olduğunu, belirterek ilk derece mahkemesi kararının yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden kaldırılmasını istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava, davacının iş mahkemesinde açtığı davada davalı şirketin … … müdürlüğünce TTK geçici 7.maddesi uyarınca resen terkin edilmiş olması nedeniyle şirketin ihyası istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Dosyada mevcut … … kaydının incelenmesinde;….. … … kaydına göre 25/09/2013 tarihinde TTK’nun geçici 7. maddesi uyarınca … sicilinden resen silindiği görülmüştür.
Ankara 2. İş Mahkemesinin … esas sayılı dosyasının dava dilekçesi ve duruşma zaptının incelenmesinde; davacı Sosyal Güvenlik Kurumu Başanlığı tarafından davalı ……aleyhine alacak davası açıldığı, mahkemece resen terkin edilen davalı şirketin ihyası için dava açmak üzere davacı vekiline süre verildiği anlaşılmıştır.
Davacı yan … … San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin ihyasına karar verilmesini talep etmiş, mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bilindiği üzere 6102 Sayılı TTK’nın geçici 7. maddesinde anonim ve limited şirketlerin hangi şartlarda sicilden resen terkin edileceği düzenlenmiştir. Anılan maddenin 1. fıkrası uyarınca 1.7.2015 tarihine kadar sayılan halleri tespit edilen ya da bildirilen anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyeleri, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılır. Madde hükmüne göre anonim şirketler, 559 Sayılı Türk … Kanununun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına dair Kanun Hükmünde Kararname gereğince sermayelerini öngörülen tutara çıkarmamış bulunmaları, 6102 Sayılı TTK’nın yürürlük tarihinden önce veya 1.7.2015 tarihine kadar münfesih olmaları, aralıksız son beş yıla ait olağan genel kurul toplantılarının yapılamaması, TTK’nın yürürlüğe girdiği tarihten önce tasfiye işlemlerine başlanılmış olmakla birlikte genel kurulun toplanamaması sebebiyle ara bilançoların ve kati bilançonun genel kurula tevdi edilemediği için … sicilinden terkin edilememeleri sebepleriyle resen terkin edilebilirler. Anılan maddenin 4. fıkrasına göre; … … müdürlüklerince kapsam dâhilindeki şirket ve kooperatiflerin … sicilindeki kayıtlı son adreslerine ve … kayıtlarına göre şirket veya kooperatifi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere bir ihtar yollanır. Yapılacak ihtar, ilan edilmek üzere Türkiye ……. aynı gün gönderilir. İlan, ihtarın ulaşmadığı durumlarda, ilan tarihinden itibaren otuzuncu günün akşamı itibarıyla, 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılmış tebligat yerine geçer. Bu şirketler tasfiye memuru bildirdikleri takdirde maddede gösterilecek usulde tasfiye edilecek olup, ihtara rağmen tasfiye memuru bildirmeyen şirketlerin unvanı ise … sicilinden re’sen silinir. Ancak, devam eden davası bulunan şirketler için bu madde hükmü uygulanmayacağı gibi sicilden kaydı silinen şirket alacaklıları ile hukuki menfaati bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak, şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilirler.
6102 sayılı TTK’nın geçici 7. maddesinde şirketlerin hangi şartlarda ve usullerde tasfiye ve … sicilinden re’sen kayıtlarının silinmesinin düzenlendiği, aynı maddenin 4.fıkrasının “a” bendinde; kapsam dâhilindeki şirket ve kooperatiflerin … sicilindeki kayıtlı son adreslerine ve … kayıtlarına göre şirket veya kooperatifi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere bir ihtar yollanacağı, yapılacak ihtarın, ilan edilmek üzere Türkiye … …. Gazetesi Müdürlüğüne aynı gün gönderileceği, ilanın, ihtarın ulaşmadığı durumlarda, ilan tarihinden itibaren otuzuncu günün akşamı itibarıyla, 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılmış tebligat yerine geçeceği, aynı maddenin 11.bendinde ise; dördüncü fıkra uyarınca yapılan ihtar ve ilana rağmen süresi içerisinde cevap vermeyen veya tasfiye memuru bildirmeyen veyahut durumunu kanuna uygun hale getirmeyen veya faaliyette bulunduğunu adres ve kanıtları ile birlikte bildirmeyen şirketin unvanının … sicilinden re’sen silineceği düzenlenmiştir.
Somut uyuşmazlıkta şirketin 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. maddesi kapsamında kaldığından bahisle davalı … müdürlüğünce ihtarname hazırlandığı ve ihtarnamenin … … Gazetesi’nde yayınlandığı, ancak ihyası istenen şirket yetkilisine veya şirkete tebligat yapıldığına ilişkin herhangi bir bilgi belge veya tebligat dosyaya sunulmamıştır. 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. maddesinin 4/a bendi uyarınca terkin işlemi öncesinde yapılması öngörülen ihtarın öncelikle şirketin yanı sıra şirketin yetkilisine tebliğ edilmeksizin doğrudan … … Gazetesinde ilan suretiyle yapılan ihtar usule aykırıdır. Bu nedenle dava konusu ihyası istenen şirketin terkin işleminin hukuka uygun olmadığı açıktır.
Öte yandan 5174 Sayılı …. Kanunun 10/3. maddesinde; “Oda yönetim kurulu kararını takip eden yılbaşından itibaren iki yıl içinde, ilgilinin üyesi bulunduğu odaya müracaatla adres ve durumunu bildirmemesi halinde, oda yönetim kurulunun teklifi ve meclis kararıyla … … kaydının re’sen silinmesi için … … memurluğuna ihbarda bulunulur. İhbarı takip eden ayın ilk günü itibarıyla oda kaydı silinmiş sayılır. Bu süre içerisinde durumunu bildiren üyelerin aidat tahakkukları başlatılır. Ancak bu durumda olanlar tüm aidat borçlarını ödemedikçe seçmen listelerine tekrar kaydedilemeyeceği, hükmünü içermektedir.
30/12/2012 gün ve 28513 sayılı resmi gazetede yayınlanan ” Münfesih olmasına veya sayılmasına rağmen tasfiye edilmemiş ….. ile Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve … Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin” Tebliğ’in 1. maddesinin “d” bendinde; “18/5/2004 tarihli ve …. ve Borsalar Kanununun 10 ve 32 nci maddelerine göre adreslerinin ve durumlarının tespit edilememesi nedeniyle ilgili odadaki üyelikleri askıya alınan ve oda yönetim kurulu kararını takip eden yılbaşından itibaren iki yıl sonunda oda kaydı silinerek, … kaydı silinmek üzere Müdürlüklere bildirilen şirketler ve kooperatifler.” ifadesi ile kanunda olmayan bir hali Tebliğ ile düzenlemiştir.
6102 sayılı TTK’nın geçici 7. maddesinde; “01/07/2015 tarihine kadar aşağıdaki hâlleri tespit edilen ya da bildirilen anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyeleri ve … sicilinden kayıtlarının silinmesi, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılır” denilmek sureti ile ancak kanun metninde sayılan halleri tespit edilen şirketin tasfiyesi TTK hükümlerine uyulmaksızın anılan maddedeki usule göre tasfiye edileceği belirtilmiştir. Diğer bir anlatımla bu maddede belirtilen sınırlı hallere mühhasıran özel bir tasfiye yöntemi getirilmiştir. Bu nedenle tadadi nitelikteki (numerus clausus) bu haller dışındaki durumlarda geçici 7. maddeye göre değil TTK veya ilgili kanunlardaki tasfiye usulünü uygun tasfiye yapılacaktır. Maddenin geçici ve istisnai oluşu göz önüne alındığında anılan maddeki sayılan hallerin tadadi olduğu ve genişletilmeye tabi tutulamayacağı veya genişletici yorumda bulunulamayacağı açıktır. Kanunun istisnai tasfiye usulüne (geçici 7. Maddeye göre) tabi olacağını belirtmediği bir hal ikincil bir düzenleme ile de olsa geçici 7. madde kapsamına alınamaz. Hukuk Genel Kurulu’nun 14/06/2017 tarih ve ….karar sayılı kararında; “…Diğer taraftan normlar hiyerarşisi dikkate alındığında daha alt basamakta yer alan ve tamamen idarenin düzenleyici tasarrufu niteliğinde olan yönetmelikle, daha üst basamakta bulunan ve yasama organı tarafından objektif, soyut ve genel nitelikte bir yasama tasarrufu niteliğinde bulunan kanuna aykırı düzenleme getirilmesi mümkün değildir. Yönetmelik kaynağını kanundan alır ve ancak kanunun uygulanmasını gösterir. Kanunda bulunmayan bir düzenlemenin, yönetmelikle ihdası ve bu yolla kanunun önüne geçen bir uygulamanın benimsenmesi hukukun genel teorisine de aykırıdır” denilmek sureti ile yönetmeliğin kanunla çelişen hükümlerinin değil kanun hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir.
Özetle ikincil düzenlemeler dayandıkları kanun maddelerine aykırı olamaz ve çelişen hallerde ikincil düzenleme hükümleri dikkate alınmaz ve kanun hükümleri uygulanır.
Doktrinde de bu çelişkiye dikkat çekilerek Tebliğdeki düzenlemenin kanuni dayanağının bulunmadığı ve kanundaki sayımın sınırlı olduğu vurgulanmıştır. (Murat Kaderoğlu Anonim Şirketlerin İnfisahı, sayfa 350-351, dipnot 251 atfı Çalışkan s. 200; Şengül Al Kılıç, Anonim Şirketlerde Tasfiyeden Dönme, sayfa 168 dipnot 418-aynı yöndeki atıf Karaman Coşgun s.316)
Davalı … … Müdürlüğünce ihyası istenen şirketin oda kaydından re’sen terkin edilmesi sebebi ile silinme hususu kanunda tadadi olarak sayılan hallerden olmadığından yapılan terkin işlemi bu nedenle de usul ve yasaya aykırıdır (Emsal: Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 04/03/2019 tarih ve…. Karar, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 24/09/2018 tarih ve 2018/2834 Esas 2018/5605 Karar). Hal böyle olunca ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesince davanın kabulüne ve vekalet ücreti ve yargılama giderlerinden davalının sorumlu tutulmasına dair verilen kararda herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davalı Eskişehir … … Müdürlüğü vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 59,30 TL istinaf karar harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davalı Eskişehir … … Memurluğu tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.21/10/2021

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.