Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/722 E. 2023/333 K. 08.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2021/722 Esas 2023/333 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/722
KARAR NO : 2023/333

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/03/2021
NUMARASI : 2020/562 Esas 2021/252 Karar
DAVACI
VEKİLİ :
DAVALI
VEKİLİ
DAVA : Alacak (İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/11/2020
KARAR TARİHİ : 08/03/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08/03/2023

Taraflar arasındaki işletme hakkı devir sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin … elektrik hizmetlerinin özelleştirilmesi amacıyla 4046 sayılı Özelleştirme Kanunu hükümleri uyarınca kamu tüzel kişiliğinin nevi değiştirme yolu ile kurulduğunu, müvekkili şirketin… A.Ş ‘nin ayrı bir tüzel kişiliği ve sermayesi olan tamamen özel hukuk hükümlerine tabi bir ticari şirket olduğunu, özelleştirme işlemleri gereği …’ın mülkiyetinde bulunan dağıtım sistemlerinin işletme hakkının kurulan müvekkili şirkete 24/07/2006 tarihinde İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi ile devredildiğini, özelleştirme sürecinin yedi yılda tamamlandığını, …’ın hisselerinin tamamının 28/06/2013 tarihinde Hisse Satış Sözleşmesi ile … A.Ş’ye satıldığını, bu tarihe kadar ilgili bölgedeki dağıtım faaliyetlerinin …’ın hisselerinin tamamının sahibi olan …’ın kontrolünde yürütüldüğünü, dağıtım faaliyetlerinin davalı … tarafından yürütüldüğü yıllarda dava dışı …’ın maliki olduğu … Parsel numaralı taşınmaza …’ın kamulaştırmasız el atması nedeniyle müvekkili şirkete karşı, 22/05/2014 tarihinde Midyat 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/189 E sayılı dosyası ile kamulaştırmasız el atmadan kaynaklı tazminat davası açıldığını, davalı …’a ihbar edildiğini, dava dosyasının karar çıktığını, kararın müvekkili şirketçe temyiz edildiğini, Yargıtay tarafından yerel mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, anılan karar üzerine Midyat İcra Dairesi’nin 2014/1452 E sayılı dosyası ile müvekkili şirket aleyhine ilamlı icra takibi başlatıldığını, müvekkili şirket tarafından 17/10/2014 tarihinde toplam 69.863,10 TL Midyat İcra Dairesi’nin hesabına zaruri olarak ödeme yapıldığını, sorumluluğunun davalı …’da olmasına rağmen ödemenin müvekkili şirket tarafından yapıldığını, müvekkili şirket ile … arasında 24/07/2006 tarihinde akdedilen İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinde dağıtım tesisleri ile bu dağıtım tesislerinin faaliyetlerinin yürütülmesi amacıyla gerçekleştirilen iş ve işlemlerden dolayı üçüncü kişilerin hak taleplerinin doğuracağı sorumlulukların dönemsel olarak paylaştırıldığını, sözleşmenin üç hükmü gereğince sorumluluğun müvekkili şirkette olmadığını, … tarafından tüm … A.Ş’lere yazılan 25/12/2013 tarihli 32955678-640 sayılı yazının 6446 sayılı Kanun 19. Madde de davanın haklı olduğunun anlaşılacağını, davaya konu tazminata sebep teşkil eden kamulaştırmasız el atma olayı, müvekkili şirketin … ile … arasında akdedilen İHDS’nin imzalandığını, 24/07/2006 tarihinden önce 1998’li yıllarda gerçekleştiğini, bu nedenle kamulaştırma bedeli ve kamulaştırma giderlerinden davalı …’ın sorumlu olduğunu, … tarafından gönderilen bir yazıda …’ların …’ın ayrılmaz bir parçası olduğunu, şirket sermayelerinin tamamının …’a ait olduğunu, bu dönemde yapılan faaliyetlerden doğan hakların …’a ait olduğunu, fiili devir tarihinden önceki döneme ait haksız fiil ve sebepsiz zenginleşme taşıyan tazminat taleplerine ilişkin hukuki taleplerin tarafının … olduğunu ve bu durumun neticesinde taraf değişikliği yapılmasını talep ettiğini, dağıtım faaliyetlerinin … tarafından yürütüldüğü, İHDS ‘nin imza tarihinden önceki faaliyetlere ilişkin sorumluluğun …’a ait olduğunu, müvekkili şirketin davalıdan bağımsız bir tüzel kişiliğe haiz olduğunu, müvekkilinin kamulaştırma yetkisine haiz olmadığının açık olduğunu, dava konusu edilen ve müvekkili şirketten haksız bir şekilde tahsil edilen bedelden …’ın sorumlu olduğunu belirterek davanın kabulünü talep etmiş, özelleştirme süreci sonrası dağıtım şirketleri hiçbir şekilde işletme hakkı dışında mülkiyet hakkı gibi bir hakka sahip olmadığını, dağıtım faaliyetleri için gerekli işletme ve varlıklar üzerindeki mülkiyet hakkının davalı üzerinde olduğunu, dağıtım faaliyetlerinin davalı tarafından yürütüldüğü dönemlerde gerekçeleşen olaylarda kaynaklanan üçüncü kişilerin hak ve iddiaları nedeniyle üçüncü kişilere yapılan ödemelerin rücuen tahsili amacıyla müvekkili şirketin … tarafından davalı …’a karşı açılmış davalar bulunduğunu belirterek Midyat 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/189 E ve 2014/258 K sayılı ilamı uyarınca müvekkili şirket tarafından ödenmek zorunda kalınan fazlaya ilişkin talep ve dava haklarının saklı kalması kaydı ile toplam 69.863,10 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, iş bu davanın rücu talebine ilişkin olduğunu, zaman aşımı süresinin 2 yıl olduğunu, ödemenin yapıldığı dava konusu alacak zaman aşımına uğradığını, rücu konusu kararda bahsi geçen alacağın …’a bırakılan alacaklardan olmadığını, davacının talebinde haklı olduğunu iddia etse de 30/03/2013 tarihinde getirilen düzenleme tarihinden öncesinde kesinleşen karar ile yürürlüğe girdiği tarih sonrasında kesinleşen kamulaştırmasız el atma davalarında sorumluluğun belirlenmesine yönelik olduğunu, belirterek haksız ve yasal dayanaktan yoksun olarak açılan davanın usul ve esas yönünden reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; dava dışı …’ın maliki olduğu … Parsel numaralı taşınmaza davalı …’ın kamulaştırmasız el atması nedeniyle davacı aleyhine açılan tazminat davasında kesinleşen mahkeme kararı gereğince, davacı tarafından 17/10/2014 tarihinde tarihinde icra dairesine 69.863,10 TL ödeme yapıldığı, taraflar arasında tanzim edilen az yukarıda ayrıntıları ile belirtilen sözleşme hükümleri gereğince, davacının ödemiş olduğu ve belgelendirdiği bedeli davalıdan talep hakkı bulunduğu, rücuen tazminat talebinin başkasına ait bir borcu yerine getiren kişinin mal varlığında meydana gelen kaybı gidermeye yönelen tazminat niteliğinde olup, davacının mal varlığındaki eksilmenin, ödeme tarihinde gerçekleşmiş olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne, 69.863,10 TL’nin 17/10/2014 tarihinden itibaren işletilecek avans faiziyle davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davanın zamanaşımına uğradığını, dayanak davada yer alan taşınmazın … adına tescilinin yapılıp yapılmadığının belli olmadığını, devre esas devir bilançosu düzenlemeleri yapılmak suretiyle geçmişe yönelik borç ve alacak işlemlerinin kesinleştirildiğini, devir öncesinde sonuçlanmış ve ödemesi yapılmış dosyaların bu kapsamda değerlendirilmesinin mümkün olmadığını, ihale şartnamesi, hisse satış sözleşmesi ve işletme hakkı devir sözleşmesinin birlikte değerlendirilmesi gerektiğini, davanın müvekkiline ihbar edilmediğini, bu nedenle müvekkilinin ancak mahkeme kararında yer alan alacak miktarından sorumlu olacağını, icra takibine ilişkin giderler, vekalet ücreti, karara ilişkin olarak yapılan diğer masraflardan ve faizden müvekkilinin sorumlu olmadığını, dava tarihinden itibaren faiz işletilebileceğini, avans faizi talep edilemeyeceğini, ilk derece mahkemesince yeterli inceleme yapılmaksızın ve bilirkişi incelemesi yaptırılmadan eksik incelemeye dayalı hüküm kurulduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesine karşı vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; işletme hakkı devir sözleşmesinden kaynaklanan rücuen alacak istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Midyat 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2012/23 Esas 2013/307 Karar sayılı ilamının incelenmesinde; davacısının …, davalısının … olup, 28/12/1998 tarihinden önce dava konusu taşınmaza el atıldığından bahisle kamulaştırmasız el atma nedeniyle maddi tazminat istemli dava sonucu el atılan yerin toplam değerinin 53.241,70 TL olduğunun tespiti ile; taleple bağlı kalınarak 5.000,00 TL Maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine dava konusu … nolu parsel sayılı taşınmazın Fen bilirkişileri …’ın 10/04/2013 havale tarihli ek raporlarına ekli krokilerinde A harfi ve kırmızı renk ile boyanan 0223,54 m2 lik kısım üzerinde … genel müdürlüğü adına sürekli olarak irtifak hakkı tesisine karar verildiği, kararın Yargıtay 5. Hukuk Dairesi’nin 16/04/2014 tarih ve 2013/28126 Esas 2014/10877 Karar sayılı ilamı ile düzeltilerek onama kararı ile kesinleştiği,

Midyat 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/189 Esas 2014/258 Karar sayılı ilamının incelenmesinde; davacısının …, davalısının … ve ihbar olunan … Genel Müdürlüğü olup, kamulaştırmasız el atma nedeniyle ek dava açıldığı ve açılan davada maddi tazminat talep edildiği, dava sonucunda davanın kabulüne, karar verildiği, kararın Yargıtay 5. Hukuk Dairesi’nin 07/05/2015 tarih ve 2014/27537 Esas 2015/10280 Karar sayılı ilamı ile düzeltilerek onama kararı ile kesinleştiği görülmüştür.
Midyat İcra Müdürlüğü’nün 2014/1452 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; alacaklısının …, borçlusunun … olup, alacaklı tarafından Midyat 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/189 Esas 2014/258 Karar sayılı ilamına dayalı 60.539,00 TL alacağı olduğundan bahisle ilamlı icra takibinde bulunduğu, davacı vekilinin hesabına 24/06/2015 tarihinde toplam 69.173,36 TL ödeme yaptığı anlaşılmıştır.
Sözleşme hükümleri ile birlikte somut olay ve davalı vekilinin istinaf itirazları birlikte incelendiğinde; dava dışı … tarafından taşınmazına kamulaştırmasız el atılması nedeniyle zararın tazmini talebiyle… A.Ş. aleyhine açılan davada, davanın … Genel Müdürlüğüne ihbar edildiği, yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verildiği, bu kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği, davacının kesinleşen karar nedeniyle icra dosyasına 24/06/2015 tarihinde toplam 69.173,36 ödediği dosya içeriğiyle sabittir.
Taraflar arasında akdedildiği hususunda her hangi bir ihtilaf bulunmayan 24/07/2006 tarihli işletme hakkı devir sözleşmesinin 7.1 maddesinde; sözleşmenin imza tarihinden önce başlamış idari ve hukuki ihtilafların takip edilmesi, çözüme kavuşturulması ve bundan kaynaklanan her türlü sorumluluğun …’a ait olduğu, 7.4 ve 7.6 maddesinde de; dağıtım faaliyetinin … tarafından yürütüldüğü dönemde bu faaliyetler nedeniyle üçüncü kişiler tarafından ileri sürülecek her türlü talebin muhatabının … olduğu hükme bağlanmıştır.
Davalı vekilinin zamanaşımına ilişkin istinaf itirazının incelenmesinde; alacak taraflar arasında imzalanan işletme hakkı devir sözleşmesine dayandığından bu davada uygulanması gerekli olan zamanaşımı süresi Türk Borçlar Kanunu’nun 146. maddesi uyarınca 10 yıl olup davanın da bu süre içerisinde açıldığı anlaşıldığından bu yöndeki itiraz yerinde görülmemiştir.
Davalı vekilinin diğer istinaf itirazlarına gelindiğinde; rücu talebine konu Midyat 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/189 Esas 2014/258 Karar sayılı dosyasının davacısı … tarafından … A.Ş. aleyhine kamulaştırmasız el atma davası açılmıştır. Davacı … A.Ş. ile davalı … arasındaki işletme hakkı devir sözleşmesi 24/07/2006 tarihinde imzalanmıştır. Bu durumda rücu talebine dayanak dava konusu işlem işletme hakkı devir sözleşmesinin imzalanmasından önceki tarihlidir. Rücuya dayanak davada irtifak hakkı da davalı … Genel Müdürlüğü adına kurulmuştur.
Somut uyuşmazlıkta davacı tarafından icra takibi nedeniyle yapılan ödeme işletme hakkı devir sözleşmesinin imzalandığı tarihten önceki döneme isabet eden olaya dayanmaktadır. Rücuen alacağa dayanak olan Midyat 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’ndeki davanın davacısı da bu sözleşme çerçevesinde üçüncü kişi konumunda olup İHDS’nin 7.4 ve 7.6 maddeleri gereğince davacının icra takibi nedeniyle ödediği miktarı davalıdan rücuen talep ve dava hakkı bulunmaktadır. Rücuen alacağa dayanak davadaki uyuşmazlığın dağıtım tesislerinin mülkiyetine ilişkin olup, sözleşmenin 7.2 maddesi uyarınca davacının ihbar yükümlülüğü kapsamında rücuya dayanak davayı …’a ihbar ettiği görülmüştür. Bu nedenle davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddi gerekmiştir (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 23/03/2016 tarih 2015/13510 esas 2016/3219 karar sayılı emsal içtihadı).
Öte yandan, hisse satış sözleşmesinin 9.4. maddesinde “…İşletme hakkı devir sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla”, 22. maddesinin f bendinde “Alıcı ihale konusu hisseleri devir aldığı tarihten önceki döneme ilişkin olarak İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla…” hükümleri yer almaktadır. Anılan hükümler gözetildiğinde hisse satış sözleşmesi karşısında işletme hakkı devir sözleşmesinin öncelikle uygulanacağı anlaşıldığından davalı vekilinin bu hususa yönelik savunmalarına Dairemizce itibar edilmemiştir.
Davalı vekilinin açılan davada ödeme tarihinden itibaren avans faizi uygulanamayacağına yönelik itirazına gelindiğinde, rücuen tazminat talebi, başkasına ait bir borcu yerine getiren kişinin mal varlığında meydana gelen kaybı gidermeye yönelik tazminat niteliğinde olup, davacının mal varlığındaki eksilme ödeme tarihinde gerçekleştiğinden ödeme gününden itibaren her iki tarafta tacir olduğundan avans faizi talep edebilir (Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 13/04/2016 tarih ve 2016/2239-2016/4044 E.-K. Sayılı emsal kararı). Buna göre ilk derece mahkemesinin kararında ödeme tarihinden itibaren avans faizine hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda hüküm altına alınan tutar üzerinden hesaplanan harç, vekalet ücretinde herhangi bir hata bulunmadığı gibi davacı tarafından yapılan ve dosya içerisinde belgeli olan giderler gözetilerek hüküm altına alınan yargılama gideri miktarında da herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davanın kabulü yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalıdan alınması gerekli olan 4.772,35 TL harçtan peşin alınan 1.193,08 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.579,27‬ TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda uyuşmazlık konusu miktar dikkate alındığında HMK’nın 362. maddesi gereğince kesin olmak üzere, tarafların yokluğunda oy birliği ile karar verildi.08/03/2023

Başkan- Üye – Üye – Zabıt Katibi

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.