Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/682 E. 2021/1000 K. 13.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi ….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP ….

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : KONYA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/01/2018
NUMARASI : …..
DAVA TARİHİ : 20/07/2016
KARAR TARİHİ : 13/09/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 20/09/2021
Taraflar arasındaki ipoteğin fekkine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemizce verilen kararın temyiz edilmesi üzerine dosyaya Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda duruşma açılmak suretiyle dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin satın aldığı taşınmaz üzerinde dava dışı şirketin kredi borcunu teminat altına almak üzere davalı lehine ipotek bulunduğunu, ipoteğin terkini için davalı bankaya başvurulduğunu, banka görevlisi tarafından ipoteğin kaldırılması için ödenmesi gereken borç miktarının müvekkiline bildirildiğini, bildirilen miktarın müvekkili tarafından yatırıldığını, davalının ipoteği fekketmediğini belirterek taşınmaz üzerindeki ipoteğin terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu ipoteğin dava dışı şirketin müvekkili bankaya doğmuş ve doğacak borçlarını teminat altına aldığını, kredi borcunun tamamının ödenmediğini, davacının ipoteğin fekki konusunda bankaya başvurmadığını, müvekkilinin ipoteğin fekkedileceğine ilişkin herhangi bir taahhütte bulunmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; dava konusu ipoteğin dava dışı şirketin doğmuş ve doğacak borçlarını teminat altına aldığı, davalının kredi alacağından kaynaklanan riskinin bulunduğu, ipoteğin fekki koşulunun oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu, bilirkişi raporuna karşı itirazların değerlendirilmediğini, tahkikat aşamasının tamamlanması sonrası müvekkilinin istirdat hakları saklı kalmak üzere mahkemeden azami meblağ ipoteği bedelinin depo edilmesi hususunda istediği sürenin verilmediğini, görevsizlik kararı üzerine süresinde başvuru yapıldığını, davaya görevli mahkemede devam edildiğini, yargılama sonunda davanın reddine hükmedilerek davalı yararına hem esasa ilişkin hem de görevsizlik kararına ilişkin ayrı ayrı vekalet ücretine karar verilmesinin hatalı olduğunu bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava, dava dışı şirketin genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan borçlarının teminatını teşkil etmek üzere tesis edilen ipoteğin fekki istemine ilişkindir.
Dairemizce dava değeri olan 300.000,00 TL ipotek bedeli üzerinden eksik harç ikmal ettirilmiştir.
Genel kredi sözleşmesi, ipotek resmi senedi, tapu kaydı, yargılama aşamasında bankacı ve hukukçu bilirkişiden alınan 19/10/2017 tarihli bilirkişi raporu, ipotek nedeniyle davacı tarafından kredi borçlusu hesabına 163.265,00 TL yatırıldığına ilişkin davalı tarafından düzenlenen 14/04/2016 tarihli yazı sureti, davacı tarafından davalıya gönderilen ihtarname sureti, davacı tarafından Yargıtay bozma kararından sonra verilen ara karar doğrultusunda ipotek nedeniyle davalı bankaya 136.985,00 TL depo edildiğine ilişkin banka dekontu dosya içerisinde yer almaktadır.
Dava, Konya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmış olup, anılan mahkemenin …. Karar sayılı görevsizlik kararı ile davacı vekilinin süresinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talebi üzerine görevsizlik kararının kesinleşmesi ile dosyanın Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderildiği görülmüştür.
Davalı banka ile dava dışı …. arasında 14/04/2015 tarih ve 1.000.000,00 TL bedelli genel kredi sözleşmesi akdedildiği, dava dışı …’in taşınmazı üzerinde dava dışı asıl borçlu şirketin bankaya karşı doğmuş ve doğacak borçlarını teminat altına almak üzere davalı banka lehine 300.000,00 TL limitli ipotek tesis edildiği, davacının üzerinde ipotek tesis edilen taşınmazı 08/04/2016 tarihinde satın aldığı, davacı tarafından davalı bankadaki dava dışı asıl borçlu şirketin hesabına ipotek nedeniyle 14/04/2016 tarihinde ödeme yapıldığı, Yargıtay bozma ilamından sonra ise davacının ipotek nedeniyle davalı bankaya 136.985,00 TL depo ettiği dosya içeriğiyle sabittir.
Yargılama aşamasında alınan bilirkişi heyeti raporunda, dava dışı şirketin davalı bankaya toplam 315.255,48 TL borcu (riski) bulunduğu, davacının 163.015,00 TL ödemesinden sonra bakiyenin 151.990,48 TL’lik risk kaldığı tespit edilmiştir.
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiştir.
Dairemizin 14/02/2019 tarih …Karar sayılı kararı ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun görevsizlik kararı nedeniyle davacı aleyhine hükmedilen vekalet ücreti yönünden kısmen kabulüne ilk derece mahkemesi kararının görevsizlik kararı nedeniyle hükmedilen vekalet ücreti yönünden kaldırılmasına ve davanın reddine hükmedilmiştir. Anılan karara karşı davacı vekilince temyiz kanun yoluna başvurulması üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin …. Karar sayılı kararıyla; “….Dava ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davacı tarafından ipotekle temin edilen kredi borcuna karşılık 163.015,00 TL ödeme yapıldığı kabul edilmiş ancak borcun tamamının 315.255,48 TL olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Dava konusu ipotek üst sınır ipoteği (azami meblağ ipoteği) olduğundan, asıl alacak, faiz, icra takip gideri ve taraflarca kararlaştırılan diğer ferilerden oluşan toplam borç miktarının bu limiti aşması mümkün değildir. Dava konusu ipotek akit tablosunda, doğmuş ve doğacak tüm borçların teminatı olmak üzere gayrimenkulün, teferruatı ile birlikte 300.000,00 TL’ye kadar davalıya ipotek edildiği, üst sınır ipotek sorumluluğunun miktarla sınırlı olduğu hususu dikkate alınmaksızın, davalının ipotekli taşınmazdan talep edebileceği toplam alacak miktarının 315.255,48 TL olduğunun belirtilmesi doğru görülmemiştir. Ayrıca davacı tarafından, mahkemece belirlenen borç miktarının yatırılmasının talep edilmesi halinde, kalan borç bedelinin depo edilmesine karar verilmesi gerektiğinden, bakiye borcun yatırılması halinde ipoteğin fekkine karar verileceği gözetilerek bir karar verilmesi gerekir….” gerekçesiyle bozularak dosya Dairemize gönderilmiş olup, Dairemizce usul ve yasaya uygun bulunan bozma ilamına uyulmuştur.
Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda somut olaya gelindiğinde, dava konusu ipotek üst sınır ipoteği olup, ipotek limiti 300.000,00 TL’dir. Bu durumda davacının dava konusu ipotek nedeniyle sorumluluğu 300.000,00 TL ile sınırlıdır. Dava tarihinden önce davacı tarafından davalı bankaya ipotek ile teminat altına alınan borç nedeniyle 163.015,00 TL ödenmiştir. Yargıtay bozma kararından sonra yapılan yargılama sırasında davacı vekilince bakiye borcun yatırılması için süre talep edilmiştir. Davalı bankanın ipotek ile teminat altına alınan alacağının ipotek limitini aşacak şekilde 315.255,48 TL olduğu bilirkişi raporu ile tespit edilmiştir. Davacı vekilinin anılan talebi üzerine Dairemizce, borç miktarı ipotek limiti aşmakta ise de ipoteğin üst sınır ipoteği olduğu gözetilerek ipotek limiti olan 300.000,00 TL ile dava tarihinden önce davacı tarafından yatırılan 163.015,00 TL arasındaki bakiye fark bedel olan 136.985,00 TL’nin depo edilmesi için davacıya 1 aylık kesin süre verilmiş, davacı tarafından Dairemizce verilen kesin süre içerisinde anılan fark bedel davalı banka hesabına depo edilmiştir.
Hal böyle olunca, mahkemece yargılama aşamasında bakiye borç bedeli bulunduğunun tespit edilmesi halinde davacı tarafından mahkemece belirlenen borç miktarının yatırılmasının talep edilip edilmediği sorulmadan, talep edilmesi halinde kalan borç bedelinin depo edilmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.
Öte yandan, davacı yanca istinaf aşamasında dava dışı asıl borçlunun kredi borcu ve bakiye ipotek limiti gözetilerek verilen depo kararının davacı tarafından yerine getirilmesi üzerine gelinen aşama itibarıyla davanın kabulüne karar verilmiştir. Dava tarihi itibarıyla halen davalı bankanın dava konusu ipotek ile teminat altında olan alacağı bulunmakta ise de yargılama aşamasında Dairemizce verilen depo kararının davacı tarafından yerine getirildiği halde davalı banka ipoteği fekketmemiştir. Bu durumda davanın kabulüne ilişkin karar ile birlikte harç ve yargılama giderleri depo kararı yerine getirildiği halde ipoteği fekketmeyen davalı banka üzerinde bırakılması gerekmiştir.
Davacı lehine hüküm altına alınacak vekalet ücretinin belirlenmesi aşamasında da, davacı taraf dava dilekçesinde dava değerini 10.000,00 TL olarak gösterip bunun üzerinden harç yatırmıştır. İlk derece mahkemesince anılan değer üzerinden karar verilmiş olup, davacı vekili Dairemizin talebi üzerine 300.000,00 TL ipotek bedeli üzerinden eksik harcı istinaf aşamasında ikmal etmiştir. Eksik harcın istinaf aşamasında ikmal edildiği gözetildiğinde ise davacı lehine 10.000,00 TL dava değeri üzerinden nispi vekalet ücretine hükmedilmiştir.
HMK’nun 331/2. maddesi gözetilerek görevsizlik kararı nedeniyle davacı aleyhine ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi yoluna gidilmemiştir.
Tüm bu nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne, dava konusu ipoteğin fekkine, yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
A)1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE,
2-Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/01/2018 gün ve …Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Davanın KABULÜ ile Konya ili,…. Yevmiye No’lu Resmi Senedi ile konulan 300.000,00 TL’lik İPOTEĞİN FEKKİNE,
4-Davacı tarafından 25/12/2018 tarih ve …sıra no sayılı sayman mutemedi alındısı ile nispi istinaf karar harcı adı altında yatırılan 5.114,28 TL’nin eksik peşin harcın tamamlanması için yatırıldığı gözetilerek anılan miktarın eksik peşin harç olarak kayıtlara işlenmesine,
5-Alınması gerekli 20.493,00 TL karar ilam harcından peşin alınan 170,78 TL harç ile 5.114,28 TL tamamlama harcının mahsubu ile 15.207,94 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Davacı tarafından yatırılan 170,78 TL peşin harç ile 5.114,28 TL tamamlama harcı toplam 5.285,06 TL’nin davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 800,00 TL bilirkişi ücreti, 444,80 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 1.244,80 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş bulunduğundan istinaf karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı tarafından yapılan yargılama masrafı bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
10-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde davacılara ödenmesine,
B)1-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
2-Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 106,50 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 204,60 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-İstinaf incelemesi sırasında birden fazla duruşma açıldığından yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.13/09/2021

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.