Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/672 E. 2023/806 K. 31.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2021/672 Esas 2023/806 Karar

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/672
KARAR NO : 2023/806

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :11/03/2020
NUMARASI …
DAVA TARİHİ : 06/11/2017
KARAR TARİHİ : 31/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 31/05/2023

Taraflar arasındaki itirazın iptaline ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı taraf vekillerince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı borçlu …. müşteri nolu … ile müvekkili banka arasında 05/02/2016 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını, ayrıca çek taahhütnamesine istinaden teslim edilen 3 adet çek karnesi nedeniyle karşılıksız çıkan 12 adet çek yaprağı için hamillerine banka sorumluluk nedeniyle toplam 14.188,47 TL ve çek kanunu gereğince bankaya iade edilmeyen 15 adet çek yaprağı sorumluluğundan kaynaklanan takip tarihi itibarı ile 19.350,00 TL depo edilmesi gereken gayri nakdi borcu bulunduğunu, diğer davalı …’in de müşterek borçlu ve müteselsil kefil olması nedeniyle kefil olduğu kredi borçlarından sorumlu olduğunu, davalı borçlulara kredi borçlarının ödenmesine dair ihtarnameler gönderildiğini, ancak borçlular ihtarnamede yazılı borcu ödemediğini, borcun ödenmemesi üzerine borçlular hakkında Ankara 30. İcra Müdürlüğü’nün 2016/19651Esas sayılı dosyasından ilamsız takip başlatıldığını, haksız olarak itiraz edip takibin durduğunu iddia ederek davalının haksız ve hukuki mesnetten yoksun itirazlarının iptali ile takibin devamına, borçluların itiraz ettiği miktarın %20’sinden aşağı olmamak kaydı ile icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalılar dava dilekçesinin tebliğine rağmen cevap vermemişlerdir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; sözleşmenin tarafı olan banka müşterisi şirket yönünden 5941 Sayılı Çek Kanunu’na göre aralarında çek sorumluluk tutarının taahhütü ile ilgili sözleşme yapılmış sayıldığından teslim edilen ve bankaya iade edilmeyen çek yaprakları ile ilgili çek sorumluluk tutarı taahhüdü olan 19.350,00 TL depo talebi ile ilgili borçlu … …. sorumlu olduğu, diğer davalı kefil ile gayrinakdi krediler hususunda sözleşmede açık hüküm olmadığından bankanın sorumlu olduğu, iade edilmeyen çek yaprağı … tutarının kefil …’den talep edilemeyeceği, alacağın likit olduğu gerekçeleriyle davanın kısmen kabulü ile … esas sayılı dosyasında davacının ticari kredi kartından kaynaklanan alacağı için 10.448,22 TL asıl alacak, 1.347,01 TL işlemiş faiz, 67,35 TL %5 BSMV olmak üzere toplam 11.862,58 TL için her iki borçlu itirazının iptali ile asıl alacak olan 10.448,22 TL için %30,24 oranında temerrüt faizi işletilerek takibin devamına; davacının ticari kredili mevduat hesabındaki alacağı için 21.286,74 TL asıl alacak, 975,43 TL işlemiş faiz, 48,77 TL olmak üzere toplam 22.310,94 TL için her iki borçlu itirazının iptali ile asıl alacak olan 21.286,74 TL için %24,24 oranında temerrüt faizi işletilerek takibin devamına; davacının çek yaprağı banka sorumluluk tutarı ödemesinden kaynaklanan alacağı için 14.188,47 TL asıl alacakla ilgili her iki borçlunun itirazının iptali ile asıl alacakla ilgili %24,24 oranında takipten itibaren faiz uygulanarak takibin devamına; çek sorumluluk tutarının taahhütü olan 19.350,00 TL depo talebi ile ilgili borçlu … itirazının iptali ile takibin devamına, fazla talep edilen nakdi alacak ile ilgili her iki davalı yönünden ve davalı … ile ilgili gayri nakdi alacak talebi ile ilgili taleplerin reddine, nakdi alacakla ilgili kabul edilen miktarlar üzerinden (10.448,22 TL+21.286,74 TL+ 14.188,47 TL) %20 icra inkâr tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; gayrinakit depo talebinden davalı kefil …’in de sorumlu olduğunu bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı …’in kefaletinin geçerli olmadığını, bankaya iade edilmeyen kaç adet çek yaprağı olduğu ve bunların tutarları araştırılmadan eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu, bankanın ödeme yükümlülük süresi bittikten sonra karşılığında herhangi bir riske, ödeme zaruretine girmeyeceği bir kalemin asıl alacak olarak talep etmesinin mümkün olmadığını, alacak likit olmadığından müvekkilleri aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceğini, aksi düşüncenin oluşması halinde reddedilen miktar üzerinden de kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, müvekkillerinin bankaya borçlarının bulunmadığını bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Genel kredi sözleşmesi, icra takip dosyası, kullandırılan kredi ile ilgili hesap hareketleri, hesap kat ihtarnamesi vs deliller dosya arasında mevcuttur.
Ankara 30. İcra müdürlüğünün 2016/19651 takip sayılı dosyasının incelenmesinde; … … A.Ş. tarafından borçlular ……. hakkında kredi kartı, KMH ve 12 adet çek yaprak bedeli karşılığı 67.824,59 TL nakit alacağın tahsili, 15 adet çek sorumluluk bedeli olan 19.350 TL’nin depo edilmesini teminen ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçlular …’e 25/11/2016 tarihinde ve … ….13/12/2016 tarihinde tebliğ edildiği, borçluların süresinde itirazları üzerine takibin durduğu eldeki itirazın iptali davasının İİK.nun 67.maddesinde öngörülen 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı görülmüştür.
Dosya mevcut 07/01/2016 tarihli genel kredi sözleşmesinin incelenmesinde; davacı banka ile davalı asıl borçlu ….. arasında akdedildiği davalı …’in müteselsil kefil sıfatıyla imzasının bulunduğu, kefalet limitinin 37.500 TL olduğu görülmüştür.
28/06/2019 tarihli kök ve 09/12/2019 tarihli ek bilirkişi raporlarında özetle; asıl borçlu davalı … … ….’ne davacı Banka tarafından nakdi ve gayrinakdi kredi limiti tahsis edilerek krediler kullandırıldığı, davalı …’in Genel Kredi Sözleşmesi’ni müşterek borçlu müteseisil kefil sıfatıyla imzaladığı dikkate alındığında borçtan sorumlu olduğu, ihtarnamenin tebliğ edildiği tarihten sonra uygulanması gereken temerrüt faiz oranı yıllık şirket kredi kartı kredisi için %30,24 temerrüt faiz oranı, ticari mevduat kredisinden ve çek yaprağı sorumluluk tutarları ödemesinden kaynaklanan banka alacağına %24,24 temerrüt faiz oranı olarak talep edildiği, bu oranın makul olduğu, davalı şirketin dava konusu çeklerin içinde bulunduğu çek defterlerini davacı bankadan teslim aldığı, 5941 sayılı Kanun,taraflar arasındaki sözleşme ve çeklerin yasal yükümlülük tutarlarının depo edilmesine ilişkin ihtarda yer alan talebin sonuçsuz kalması nedeniyle davacı bankanın icra takip tarihi itibariyle 15 adet çek yaprağı için 19.350,00.-TL depo talebinin haklı ve yerinde olduğu, davacı Bankanın yapılan hesaplamada davalı … … ….ve davalı kefil …’in 12.10.2016 İcra takip tarihi itibariyle ticari kredi kartından kaynaklanan alacağı için 10.448,22.-TL asıl alacak, 1.347,01.-tl işlemiş faiz, 67,35.-TL 365 BSMV olmak üzere toplam 11.862,58.-TL olduğu ( 11.975,18-11.862,58-112,60 TL fazla talep edildiği), davacı Bankanın yapılan hesaplamada davalı … davalı kefil …’in 12.10.2016 İcra takip tarihi itibariyle ticari kredili mevduat hesabından kaynaklanan alacağı için 21.286,74.-TL asıl alacak, 975,43.-tl işlemiş faiz, 48,77.TL 945 BSMV olmak üzere toplam 22.310,94.-TL olduğu, davacı Bankanın yapılan hesaplamada davalı … …..ve davalı kefil …’in 12.10.2016 İcra takip tarihi itibariyle 5941 sayılı kanuna istinaden çek yaprağı banka sorumluluk tutarı ödemesinden kaynaklanan alacağı için 14.188,47.-TL asıl alacağın olduğu, ticari kredi kartından kaynaklanan 10.448,22.-TL asıl atacağa %30,24 oranında tahsil tarihine kadar temerrüt faizi talep edilebileceği, ticari kredili mevduat ve çek yaprağı banka sorumluluk tutarı ödemesinden kaynaklanan 35.475,21.-TL asıl alacağa %24,24 oranında tahsil tarihine kadar temerrüt faizi talep edilebileceği, takip tarihi itibariyle asıl borçludan 5941 sayılı kanuna istinaden çeklerin yasal tutarı olan 19.350,00 TL gayrinakdi alacağının bulunduğu bildirilmiştir.
Dosya kapsamından, davacı banka ile davalı müşterisi … … ….arasında 07.01.2016 tarihinde Kızılay şubesi ile 30.000,00 TL limitli Genel Kredi sözleşmesi akdedildiği, davalı …’in ise anılan sözleşmede müteselsil kefil sıfatıyla ve 37.500,00 TL’lik kefalet limiti dahilinde imzasının bulunduğu, mezkur sözleşme çerçevesinde borçlu şirkete çek karnesi verildiği, gayrinakdi çek kredisi depo talebine konu çeklerin borçlu şirkete teslim edildikleri, banka kayıtları üzerinde inceleme yapan bilirkişi raporunda ayrıntılı olarak belirtildiği üzere takip tarihi itibariyle davacının ticari kredi kartından kaynaklanan 10.448,22 TL asıl alacak, 1.347,01 TL işlemiş faiz, 67,35 TL %5 BSMV olmak üzere toplam 11.862,58 TL; ticari kredili mevduat hesabından kaynaklanan 21.286,74 TL asıl alacak, 975,43 TL işlemiş faiz, 48,77 TL olmak üzere toplam 22.310,94 TL; çek yaprağı banka sorumluluk tutarı ödemesinden kaynaklanan 14.188,47 TL asıl alacağının bulunduğu, iade edilmeyen 15 adet çek yaprağı bulunduğu anlaşılmakla ilk derece mahkemesince asıl borçlu hakkında nakdi alacaklar yönünden kurulan hükümde bir hata bulunmadığından davalılar vekilinin bu yöne ilişkin istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.
Davalılar vekili, takip konusu alacağın dayanağını teşkil eden genel kredi sözleşmesinde eş rızası bulunmadığından davalı …’in kefaletinin geçersiz olduğunu savunmuştur.
07/01/2016 tarihli genel kredi sözleşmesinin incelenmesinde; davacı banka ile davalı …arasında akdedildiği, davalı …’in müteselsil kefil olarak sözleşmeyi imzaladığı, eş rızasına dair beyan ve imzanın bulunmadığı anlaşılmıştır.
Dava konusu kredi sözleşmesinin asıl borçlusu olan davalı … …ticaret sicil kayıtlarının incelenmesinde; şirketin 09/05/2014 tarihinde kurulduğu, kurucu ortağının davalı … olup, 10 yıl süre ile şirketi münferiden temsil ve ilzama yetkili kılındığı, şirketin başka ve ortak ve yetkilisinin bulunmadığı görülmüştür.
Davalının nüfus kaydının incelenmesinde; kefalet tarihinde davalı …’in evli olduğu anlaşılmıştır.
6098 sayılı TBK’nın “Eş Rızası” başlıklı 584/1.maddesinde; “Eşlerden biri mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı bulunmadıkça yasal olmayan ayrı yaşama hakkı doğmadıkça ancak diğerinin yazılı rızasına kefil olan olabilir, bu rızanın sözleşmenin kurulmasından önce ya da en geç kurulması anında verilmiş olması şarttır” hükmü düzenlenmiştir.
Aynı maddeye 28/03/2013 tarihli 6455 sayılı yasanın 77.maddesi ile eklenen 3.fıkrasında ise “ticaret siciline kayıtlı ticari işletmenin sahibi veya ticaret şirketinin ortak yada yöneticisi tarafından işletme veya şirketle ilgili olarak verilecek kefaletler, mesleki faaliyetleri ile ilgili olarak esnaf ve sanatkarlar siciline kayıtlı esnaf veya sanatkarlar tarafından verilecek kefaletler, 27/12/2006 tarihli ve 5570 sayılı …. Yürütülen Faiz Destekli Kredi Kullandırılmasına Dair Kanun kapsamında kullanılacak kredilerde verilecek kefaletler ile tarım kredi, tarım satış ve esnaf ve sanatkarlar kredi ve kefalet kooperatifleri ile kamu kurum ve kuruluşlarınca kooperatif ortaklarına kullandırılacak kredilerde verilecek kefaletler için eşin rızası aranmaz”, hükmü eklenmiştir.
Bu durumda her ne kadar dava konusu genel kredi sözleşmesinde eş rızası yer almıyor ise de, davalı …’in sözleşme tarihinde asıl borçlu şirketin yetkilisi olması nedeniyle ve sözleşmenin düzenlenme tarihi dikkate alındığında eş rızası aranmaksızın kefaletin geçerli olduğu anlaşılmakla davalılar vekilinin bu yöne ilişkin istinaf itirazının da reddi gerekmiştir.
Yine, dava konusu nakit alacak likit (bilinebilir/belirlenebilir) olduğundan ilk derece mahkemesince davalılar aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesinde bir hata bulunmamaktadır. Ancak İİK.nun 67/2.maddesinde hükmolunan meblağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedileceğinin düzenlenmiş olması karşısında hükmolunan nakit alacak toplamı üzerinden davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekmekle birlikte ilk derece mahkemesince asıl alacak miktarları esas alınarak davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmiş olması ve buna karşı davacı yanca istinaf itirazı ileri sürülmemiş olması karşısında Dairemizce de asıl alacak miktarları esas alınarak icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
Davacı bankanın depo talebiyle ilgili olarak ise; banka kayıtları üzerinde inceleme yapılarak düzenlenen bilirkişi raporu ile tespit edildiği üzere davacı banka tarafından asıl borçlu şirkete 21/01/2016 tarihinde 25 adet, 07/03/2016 tarihinde 25 adet ve 06/04/2016 tarihinde 10 adet olmak üzere toplam 60 adet çek yaprağı teslim edildiği, söz konusu çek yapraklarından 18 adedinin takip tarihi olan 21/09/2016 tarihi itibariyle iade edilmediği tespit edilmiş, davacı vekilinin 11/05/2023 tarihli dilekçesinde ise güncel olarak iade edilmeyen 6 adet çek yaprağının bulunduğu bildirilmiştir.
5941 Sayılı Çek Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair 6273 Sayılı Kanunun 2.maddesi ile 5941 sayılı Çek Kanunu’nun 3. maddesine eklenen son fıkrasında “Çekin, üzerinde yazılı baskı tarihinden itibaren beş yıl içinde ibraz edilmemesi hâlinde, muhatap bankanın üçüncü fıkraya göre ödemekle yükümlü olduğu tutara ilişkin sorumluluğu sona erer” hükmü düzenlenmiştir.
Yine aynı Yasanın Geçici 3. maddesinin 4. fıkrasında “Bankaların müşterilerine verdikleri eski çek defterleriyle ilgili olarak, muhatap bankanın 3 üncü maddenin üçüncü fıkrasına göre ödemekle yükümlü olduğu tutara ilişkin sorumluluğu 30/06/2018 tarihinde sona erer.” düzenlemesi mevcuttur.
Somut olayda her ne kadar dosyada deposu talep edilen çek yapraklarının basım tarihlerine ilişkin herhangi bir bilgi/belge bulunmamakta ise de, çek yapraklarının Kanunun yürürlüğe girdiği 31/01/2012 tarihinden önce basıldığının kabulü halinde davacı bankanın ödemekle yükümlü olduğu tutara ilişkin sorumluluğunun 30/06/2018 tarihinde; basım tarihlerinin en geç bilirkişi raporunda çek yapraklarının asıl borçlu şirkete teslim tarihleri olarak tespit edilen 21/01/2016, 07/03/2016 ve 06/04/2016 tarihleri olduğunun kabulü halinde ise baskı tarihinden itibaren 5 yıl içinde ibraz edilmemesi halinde ise en geç 06/04/2021 tarihinde bankanın sorumluluğunun sona erdiği (Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 11/09/2018 tarih 2016/14467 Esas 2018/5170 Karar sayılı; 13/02/2015 tarih 2014/14408 Esas 2015/1870 Karar sayılı emsal ilamları), böylelikle Dairemiz karar tarihi itibariyle gayri nakit depo talebi yönünden asıl borçlu davalı şirket hakkındaki dava konusuz kalmış olmakla birlikte davanın açıldığı 06/11/2017 tarihinde davalı bankanın talebinde haklı olduğu anlaşılmıştır.
Öte yandan, davalı …’in kefalet limitinin 37.500 TL olup, ilk derece mahkemesince adı geçen davalının yalnızca kefalet limiti ve kendi temerrüdünün sonuçlarından sorumlu olacağı gözetilmeksizin hüküm kurulması da usul ve yasaya aykırıdır.
Tüm bu nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
A)1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacıdan alınması gerekli olan 179,90 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 125,50 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
B)1-Davalılar vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ ile,
Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/03/2020 tarih ve 2017/772 Esas 2020/150 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/(1).b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
Ankara 30 İcra Müdürlüğü’nün 2016/19651 esas sayılı dosyasında;
a) Ticari kredi kartından kaynaklanan 10.448,22 TL asıl alacak, 1.347,01 TL işlemiş faiz, 67,35 TL %5 BSMV olmak üzere toplam 11.862,58 TL alacağına her iki borçlunun vaki itirazlarının iptali ile asıl alacak olan 10.448,22 TL’ye takip tarihinden itibaren %30,24 oranında temerrüt faizi ve faizin BSMV’si işletilmek suretiyle takibin devamına,
b) Ticari kredili mevduat hesabından kaynaklanan 21.286,74 TL asıl alacak, 975,43 TL işlemiş faiz, 48,77 TL olmak üzere toplam 22.310,94 TL alacağının her iki borçlunun vaki itirazlarının iptali ile asıl alacak olan 21.286,74 TL’ye takip tarihinden itibaren %24,24 oranında faizi ve temerrüt faizin BSMV’si işletilmek suretiyle takibin devamına,
c) Çek yaprağı banka sorumluluk tutarı ödemesinden kaynaklanan 14.188,47 TL asıl alacağına (davalı …’in sorumluluğu -kefalet limiti gözetilerek- 5.765,04 TL ile sınırlı olmak üzere) vaki itirazın iptali ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren %24,24 oranında temerrüt faizi ve faizin BSMV’si işletilmek suretiyle takibin devamına,
Fazla ilişkin nakit alacak isteminin reddine,
d)Davalı … hakkındaki gayri nakit depo talebine ilişkin davanın reddine,
e)Davalı ……. hakkındaki gayri nakit depo talebine ilişkin dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına,
3-Kabul edilen nakit asıl alacak toplamı 45.923,43‬ TL’nin %20’si oranında hesaplanan 9.184,68 TL (davalı …’in sorumluluğu 7.500‬ TL ile sınırlı olmak kaydıyla) icra inkâr tazminatının davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Nakdi alacak yönünden alınması gereken 3.137,03 TL harçtan peşin alınan 819,16 TL ile 339,12 TL harcın düşümü ile kalan 1.978,75‬ TL harcın davalılardan (davalı …’in sorumluluğu 1.892,54 TL ile sınırlı olmak kaydıyla) müştereken ve müteselsilen alınıp hazineye gelir kaydına,
5-Gayri nakdi kredi alacakla ilgili alınması gereken 179,90 TL harcın davalı … … … alınıp hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafından yatırılan 819,16 TL peşin ve 31,40 TL başvurma harcı ile icra dosyasına peşin olarak yatırılan TL harcın 339,12 TL harç olmak üzere toplam 1.189,68 TL harcın davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-Nakdi alacak yönünden istinaf karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen nakdi alacak miktarı üzerinden hesaplanan ve takdir olunan 6.770,05 TL nisbi vekalet ücretinin (davalı …’in sorumluluğunun 5.527,74 TL ile sınırlı olmak kaydıyla) davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
8-Nakdi alacak yönünden istinaf karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca red edilen nakit alacak miktarı üzerinden hesaplanan ve takdir olanan 2.551,16 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
9-Konusuz kalan gayri nakdi alacakla ilgili talep yönünden karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan ve takdir olunan 3.400,00 TL maktu vekalet ücretinin davalı …alınarak davacı bankaya verilmesine,
10-Gayri Nakdi alacakla ilgili talep için karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen miktar üzerinden hesaplanan ve takdir olanan 3.400,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’e verilmesine,
11-Davacı tarafından yapılan toplam 818,60 TL yargılama giderinin kabul oranına göre hesaplanan olan 785,86 TL’nin (davalı …’in sorumluluğu 668,39 TL ile sınırlı olmak kaydıyla) davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
12-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırına iadesine,
C)1-İstinafa başvuran davalılar tarafından yatırılan 1.568,52‬ TL istinaf nispi karar harcının kararın kesinleşmesi ve talep halinde davalılara iadesine,
2-İstinafa başvuran davalı tarafından yapılan 297,20 TL istinaf başvuru harcının davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda uyuşmazlık konusu miktar dikkate alındığında HMK’nın 362. maddesi gereğince kesin olmak üzere, tarafların yokluğunda oy birliği ile karar verildi. 31/05/2023

Başkan- … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi -…
… … … …

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.