Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/651 E. 2023/650 K. 03.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2021/651 Esas 2023/650 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/651
KARAR NO : 2023/650

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/01/2021
NUMARASI : 2020/162 Esas 2021/47 Karar
DAVACI :
VEKİLİ
DAVALILAR :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 09/03/2020
KARAR TARİHİ : 03/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03/05/2023

Taraflar arasındaki itirazın iptali istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın… şubesi ile davalı … Şirketi genel kredi sözleşmesi imzalandığını, davalı şirkete kredi kullandırıldığını, diğer davalının sözleşmenin müteselsil kefili olduğunu, sözleşmeden kaynaklanan borcun ödenmemesi üzerine hesabın Beşiktaş 26. Noterliğinin ihtarnamesi ile kat edildiğini, kat ihtarına rağmen borcun ödenmemesi üzerine alacağın tahsiline yönelik olarak Ankara 26. İcra Müdürlüğü’nün 2019/9424 esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalıların haksız ve yersiz itirazları üzerine takibin durdurulduğunu, bu nedenlerle itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalılara dava dilekçesini tebliğ edildiği, davaya karşı cevap vermedikleri, davalılar vekili 27/01/2021 tarihli celsede bilirkişi raporunda aleyhe hususları kabul etmediklerini belirterek haksız davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; tüm dosya kapsamına göre; bilirkişi tarafından yapılan hesaplamanın denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, Yargıtay uygulamaları da nazara alınarak akdi faiz oranının Merkez Bankası’na bildirilen en yüksek faiz oranına göre değil fiilen uygulanan akdi faiz oranlarına göre tespiti gerektiği, buna göre akdi faiz oranı %13,80 olup, sözleşmenin 13. maddesi uyarınca %50 fazlası %20,70 temerrüt faiz oranı olduğu, buna göre yapılan hesaplamada, davacının davalı asıl borçlu şirket ve şirket ortağı olan davalı kefilden alacağının 872.837,29 TL asıl alacak, 59.222,01 TL işlemiş faiz, 2.961,10 TL BSMV ve 944,79 TL ihtarname gideri olmak üzere toplam 935.965,19 TL olduğu, bu nedenlerle davanın kısmen kabulüne, davalıların Ankara 26. İcra Müdürlüğü’nün 2019/9424 sayılı takip dosyasında itirazının 872.837,29 TL asıl alacak, 59.222,01 TL işlemiş faiz, 2.961,10 TL BSMV ve 944,79 TL ihtarname gideri olmak üzere toplam 935.965,19 TL için iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %20,70 oranında faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, hükmolunan meblağın %20’si oranında hesaplanan 187.193,04 TL icra inkar tazminatının davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kısmen kabul kısmen ret kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu,
24/08/2017 tarihli genel kredi sözleşmesi kapsamında davalı firmaya kredi açıp kullandırıldığını, yapılan takibin sözleşme hükümlerine uygun şekilde yapıldığını, bilirkişi raporunda müvekkili banka alacağının hesaplanırken asıl alacak, ana para hesaplarının eksik ve hatalı yapıldığını, ayrıca genel kredi sözleşmesi ile müvekkili bankanın faiz genelgeleri uyarınca temerrüt faizinin belirlenmesi gerekirken temerrüt faizinin akdi faizin %50 fazla alınmasının hatalı olduğunu, kat tarihi itibariyle akdi faizin %30, temerrüt faizinin ise %39 olduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olarak başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Davacı banka ile davalı … Şirketi arasında 24/08/2017 tarihli 6.000.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesi düzenlendiği, davalı …’in müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla sözleşmeyi imzaladığı,
Beşiktaş 26. Noterliğinin 04/03/2019 tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesinin incelenmesinde; ihtar edenin Türkiye …, muhataplarının … Şirketi ve … olup, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcun tebliğden itibaren 1 gün içerisinde ödenmesinin ihtar edildiği, ihtarnamenin muhataplara 06/03/2019 tarihinde tebliğ edildiği, temerrütün 08/03/2019 tarihinde gerçekleştiği,
Ankara 26. İcra Müdürlüğü’nün 2019/9424 sayılı takip dosyasının incelenmesinde; alacaklısının Türkiye …, borçlularının … Şirketi ve … olup, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan 946.058,12 TL asıl alacak, 106.562,43 TL işlemiş faiz, 5.328,12 TL BSMV, 944,79 TL ihtarname gideri olmak üzere toplam 1.058.893,46 TL alacağın tahsiline yönelik icra takibi başlatıldığı, takibe itiraz üzerine takibin durdurulduğu görülmüştür.
Bankacı bilirkişiden alınan raporda özetle; Merkez Bankası’na bildirilen en yüksek akdi faiz oranı esas alınarak ve bu orana sözleşme uyarınca belirlenen %50 oranı eklenmesi suretiyle hesaplanan temerrüt faiz oranına göre ve fiilen uygulanan akdi faiz oranı esas alınarak ve bu orana göre sözleşme uyarınca belirlenen %50 oranı eklenmesi suretiyle hesaplanan temerrüt faiz oranına göre terditli hesaplanması sonucu Merkez Bankası’na bildirilen ancak fiilen uygulanmayan en yüksek akdi faiz oranı esas alınarak yapılan hesaplamada alacağın 872.837,29 TL’si asıl alacak, 106.562,43 TL’si işlemiş faiz, 5.328,12 TL’si BSMV, 944,79 TL’si ihtarname gideri olmak üzere toplam 985.672,63 TL, fiilen uygulanan akdi faiz oranı esas alınarak yapılan hesaplamada alacağın 872.837,29 TL’si asıl alacak, 59.222,01 TL’si işlemiş faiz, 2.961,10 TL’si BSMV, 944,79 TL’si ihtarname gideri olmak üzere toplam 935.965,19 TL olduğu belirtilmiştir.
Somut olaya gelince; davacı banka ile davalı … Şirketi arasında kredi sözleşmesi imzalandığı ve kredi kullandırıldığı, diğer davalının sözleşmenin aynı limitle müşterek ve müteselsil kefili olduğu, borcun ödenmemesi üzerine hesabın kat edildiği, kat ihtarına rağmen borcun ödenmemesi üzerine borçlu ve kefil hakkında Ankara 26. İcra Müdürlüğü’nün 2019/9424 Esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığı, davalıların takibe itirazı üzerine takibin durdurulduğu, dosya kapsamına uygun, gerekçeli, denetim ve hüküm kurmaya elverişli bankacı bilirkişinin raporunda da belirtildiği üzere temerrüt faizinin Yargıtay 11 ve Kapatılan 19.Hukuk Dairesinin emsal içtihatları gereğince kat tarihi itibariyle benzer krediler için uygulamış olduğu temerrüt faiz oranının araştırılması gerekmekte olup, davacı bankaca her ne kadar akdi faizin %30 olduğu iddia edilmiş ise de, buna ilişkin somut bilgi ve belgelerin ne ilk derece mahkemesinde ne de istinaf aşamasında Dairemize sunulmadığı gibi davacı bankaya 06/03/2019 hesap kat tarihi itibariyle bankalarının kendi müşterilerine fiilen uyguladığı ticari kredilerde uygulamış olduğu en yüksek faiz oranlarının gönderilmesi, gönderilmemesi halinde dosya kapsamına göre karar verileceğinin ihtar edilmesine rağmen iki haftalık kesin süre içerisinde yazılan yazıya usulüne uygun cevap verilmediği, bu hale göre bankacı bilirkişinin raporunda esas aldığı yıllık %13,80’den fazla akdi faiz uygulaması da bulunduğunu dosya kapsamına göre ispatlayamadığından bankacı bilirkişi tarafından taraflar arasında kararlaştırılan yıllık %13,80 akdi faiz ve %50 fazlası olan %20,70 temerrüt faizi oranı üzerinden yapılan hesaplama sonucu davacı bankanın 872.837,29 TL asıl alacak, 59.222,01 TL işlemiş faiz, 2.961,10 TL BSMV ve 944,79 TL ihtarname gideri olmak üzere toplam 935.965,19 TL alacaklı olduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygundur.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davanın kısmen kabul kısmen reddi yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı banka harçtan muaf olup harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.03/05/2023

Başkan- Üye – Üye Zabıt Katibi

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.