Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/637 E. 2023/116 K. 10.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2021/637 Esas 2023/116 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/637
KARAR NO : 2023/116

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/11/2020
NUMARASI : 2017/371 Esas 2020/673 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI
VEKİLLERİ :
DAVA : Alacak (İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/05/2017
KARAR TARİHİ : 10/02/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 10/02/2023

Taraflar arasındaki işletme hakkı devir sözleşmesinden kaynaklanan alacağa ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketle davalı kurum arasında işletme hakkı devir sözleşmesi (İHDS) yapılmadan önce 03/10/2013 tarihinde dava dışı … tarafından 2001 yılında taşınmazına kamulaştırılmasız el atılarak elektrik telleri geçirildiği ve trafo yapıldığı iddiasına dayalı olarak kamulaştırmasız el atma tazminatı istendiği, dava sonucunda Patnos Asliye Hukuk Mahkemesinin 2003/258 Esas ve 2007/32 karar sayılı dosyasında tazminata hükmedildiği, kararın kesinleşmesi üzerine Ağrı İcra Dairesi’nin 2007/1689 sayılı takip dosyalarında toplam 6.961,09 TL’nin davacı tarafından ödendiğini belirterek 6.961,09 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın rucü talebine ilişkin olduğunu, TBK 73 maddesi gereğince rucü davalarının 2 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğunu, ödeme tarihi dikkate alındığında dava konusu alacağın zamanaşımına uğradığını, taraflar arasındaki sözleşme uyarınca ticari borç ve alacaklar dışındaki diğer borç ve alacakların… ile ilgili olanların…’a devredilği bu bilanço dışındaki kalemlerin dağıtım şirketinin bilançosunda bırakıldığı ve dava konusu kamulaştırmasız el atma tazminatına konu olan taşınmazın müvekkilinin malik olmadığı, bu nedenle ödenen tazminatın davalıdan talep edilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; dava konusu kamulaştırmasız el atma tazminatının davacı tarafından ödendiği anlaşılmasına karşılık ödemenin dayanağı olan kamulaştırmasız el atmaya ilişkin davalı… lehine irtifak hakkı ve taşınmaz mülkiyeti kurulmadığı anlaşıldığından davacının ödenen tazminata katlanması gerektiği, davalının buna ilişkin bir zenginleşmesi bulunmadığından rücu edemeyeceği kabul edilerek davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, mahkemece, tapu müdürlüğünün 03.09.2020 tarihli cevabı yazısında, söz konusu taşınmaz yönünden… lehine herhangi bir irtifak hakkı söz konusu olmadığı gibi… ın malik bulunduğu herhangi bir kısmının olmadığını bildirdiğini, davacının her ne kadar, kamulaştırma kanununun 25. Maddesine atıf yaparak mahkeme kararının mülkiyetin idareye geçtiğini ileri sürerek kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminat davalarında mahkemelerce tesis edilen tescil kararlarının icrailik kazanabilmesini ancak kesinleşen mahkeme kararları ile fen raporları aslının tapu da harç ödenmek sureti ile ilgili tapu müdürlüğüne ibrazı ile mümkün olduğunu, bu halde tapuya ilgili şerhlerin işlenebilmekte olduğunu, davacının iddiasının aksine karar ile birlikte mülkiyet/irtifak hakkının tescili resen gerçekleşmediğini, dava konusu uyuşmazlığın İHDS çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğini, tapuda tescil işlemlerini müvekkilin gerçekleştirmediğini belirttiğini, fakat bu hususlara katılmanın mümkün olmadığını, davacı, rücuya dayanak kök davanın takibi ve kararın icrasına ilişkin görev sorumluluğunu tam ve eksiksiz bir şekilde yerine getirmediğini ve bu kapsamda tescil gerçekleştirilmeden ilam ile ödemeye konu olan taşınmaz nezdinde meydana gelen değişiklik çerçevesinde söz konusu taşınmaz üzerinde müvekkilin hiçbir hak ve menfaati kalmadığını, hal böyle iken huzurdaki dava kapsamında bir ödeme yapılması müvekkilin haksız bir bedeli ödemesinin, kamu zararına sebebiyet vereceğini, ayrıca davacının bir an için haklı olduğu düşülse dahi bilançoların kesinleştiğini, davacının rücuya onu dosya kapsamındaki ödemesinin 2007 yılı yani Hisse Devir ve Bilanço düzenlemelerinden önce olduğu göz önüne alındığında yine davanın reddi gerekeceğinin açık olduğunu, bu nedenlerle davacının istinaf taleplerinin reddine karar verilmesini, yerel mahkeme kararının onanması ile yargılama harç ve giderleriyle vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; işletme hakkı devir sözleşmesinden kaynaklanan rücuen alacak istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Patnos Asliye Hukuk Mahkemesinin 2003/258 Esas 2007/32 Karar sayılı ilamının incelenmesinde; davacısı … davalısı … olup, kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminat davasının kabulü ile kamulaştırmasız el atılan taşınmaza ilişkin trafo ve trafo panosu ile irtifak hakkının … adına tapuya tesciline karar verildiği ve kararın temyiz edilmeksizin kesinleştiği görülmüştür.
Ağrı İcra Dairesinin 2007/1689 takip sayılı dosyası ile mahkeme kararına dayalı olarak alacaklı taşınmaz maliki tarafından borçlu… aleyhine icra takibi başlatıldığı, davacının 25/05/2007 tarihinde 5.897,09 TL ve 13.07.2007 tarihinde 1.064,00 TL olmak üzere toplam 6.961,09 TL ödediği anlaşılmıştır.
Yargılama aşamasında alınan hesap bilirkişiden alınan 18/05/2019 tarihli bilirkişi raporu dosya içerisinde yer almaktadır.
Sözleşme hükümleri ile birlikte somut olay ve istinaf itirazları birlikte incelendiğinde; dava dışı … tarafından kamulaştırmasız el atma nedeniyle davalı… Müessese Müdürlüğü aleyhine açılan tazminat davasında yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verildiği ve davacının tazminata mahkum edildiği, kamulaştırmasız el atmaya konu taşınmaz üzerinde … lehine trafo ve trafo panosu irtifak hakkının tesciline karar verildiği, dava dışı taşınmaz maliki tarafından mahkeme ilamının… … aleyhine icra takibine koyması sonucu davacının 6.961,09 TL ödediği dosya içeriğiyle sabittir.
Taraflar arasında akdedildiği hususunda her hangi bir ihtilaf bulunmayan 24/07/2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinin 7.1 maddesinde; sözleşmenin imza tarihinden önce başlamış idari ve hukuki ihtilafların takip edilmesi, çözüme kavuşturulması ve bundan kaynaklanan her türlü sorumluluğun…’a ait olduğu, 7.4 ve 7.6 maddesinde de; dağıtım faaliyetinin… tarafından yürütüldüğü dönemde bu faaliyetler nedeniyle üçüncü kişiler tarafından ileri sürülecek her türlü talebin muhatabının… olduğu hükme bağlanmıştır.
Somut olayda, her ne kadar rücuya esas davadaki kamulaştırmasız el atma işlemi 2001 yılında, taraflar arasındaki sözleşme tarihi olan 24/07/2006 tarihinden önce yapılmış ise de, Patnos Asliye Hukuk Mahkemesinin 2003/258 Esas 2007/32 Karar sayılı dosyasında kamulaştırmasız el atmaya konu taşınmaz üzerinde davalı … lehine irtifak hakkı tesisine ilişkin bir karar bulunmadığı anlaşıldığından, davacının ilam nedeniyle ilam alacaklısına ödediği tazminat tutarını davalıdan rücuen talep etmesi mümkün olmayıp, ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygundur.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davanın reddi yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 179,90 TL harcın peşin alınan 59,30 TL harçtan mahsubu ile bakiye 120,60 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davalı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda uyuşmazlık konusu miktar dikkate alındığında HMK’nın 362. maddesi gereğince kesin olmak üzere, tarafların yokluğunda oy birliği ile karar verildi.10/02/2023

Başkan Üye – Üye – Zabıt Katibi

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.