Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/621 E. 2021/847 K. 23.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

….

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ… 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/12/2020
NUMARASI : …
DAVA : Şirket Müdürlüğünden İstifa Tarihinin Tespiti ve Ticaret Sicil Kaydının Düzeltilmesi
DAVA TARİHİ : 18/04/2019
KARAR TARİHİ : 23/06/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28/06/2021

Taraflar arasındaki şirket müdürlüğünden istifa tarihinin tespiti ve ticaret sicil kaydının düzeltilmesi istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava dışı …. Şti.’nde temsil ve ilzama yetkili müdür olarak görev yaptığını, ücret ve diğer sosyal hak ve alacaklarının ödenmemesi üzerine 31/12/2011 tarihinde görevinden istifa ettiğini, fiilen şirketle irtibatını kestiğini, şirketin ise istifasıyla ilgili işlemleri yapmadığını, istifayı ticaret sicil müdürlüğüne bildirmediğini, bunun üzerine 07/02/2012 tarihinde istifasını noter aracılığıyla şirkete bildirdiğini belirterek müvekkilinin dava dışı …. Şti.’nden istifa tarihinin 07/02/2012 olarak tespitine, ticaret sicil kaydının buna göre düzeltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından istifasına ilişkin noter aracılığıyla müdürlüğe doğrudan bir ihtar çekilmediğini, davacının vekili aracılığıyla istifasının tescilini isteyen dilekçede ekinde şirkete gönderdiği istifa ihtarı ile birlikte başvurduğunu, müdürlük tarafından talebin tescilinin harca, ilanın ücrete tabi olduğu, bizzat ilgililer tarafından müracaat edilerek takip edilip işlem yaptırılması gerektiğinin bildirildiğini, limited şirketlerde müdürlük iptalinin tesciline başvuracak kişinin şirket müdürü olduğunu, davacının şirketin tek müdürü konumunda bulunduğunu, şirket ortağı olmadığını, istifaya ilişkin şirket ortaklarına ihtar yapılmadığını, şirket müdürü olan davacı istifa etmiş olsa da, TTK’nun 28. maddesi uyarınca ilgili kapsamında olduğu için tescil isteminde bulunmayan yetkili kişili olarak görüldüğünü, davacının vekili aracılığıyla yaptığı istifanın tescili talebi tescilin harç ve ilanın ücrete tabi olması nedeniyle ve harç ve ücret yatırılmadığından yerine getirilemediğini, davacının sonrasında tescil işlemine ilişkin bir başvurusunun bulunmadığını, tescil işleminin yapılmamasında herhangi bir kusurlarının olmadığını, aleyhlerine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilemeyeceğini bildirmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, tek taraflı bozucu yenilik doğuran hak niteliğinde olan istifanın iç ilişkide muhatap şirkete ulaşmasıyla hukuki sonuç doğuracağı, davacının noter marifetiyle düzenlediği istifanamesinin dava dışı …. Ltd. Şti.’ne 15/02/2012 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davacının müdürlük görevinin tebliğ tarihinde sona erdiği gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının …. Ltd. Şti.’nden 15/02/2012 tarihinden istifa ettiğinin tespitine, istifanın … Müdürlüğünce tescil ve ilanına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı istinaf dilekçesinde özetle; kural olarak istifanın iç ilişkide şirket merkezine ve ortaklara ulaşması ile hukuki sonuç doğuracağını, istifanın dış ilişkide sonuç doğurması için ticaret siciline kaydı ile üçüncü kişilere ilanının gerektiğini, bunun için şirket yetkililerinin, ilgililerin istifanın tescilini gerekli belgeler ve harç ile birlikte müdürlükten talep etmesi gerektiğini, davacının istifası sonrası şirket yetkilisi kimse bulunmamaktaysa da dava konusu şirketin tek yetkilisi istifa eden davacı olarak gözüktüğünü, şirket genel kurulu tarafından şirketi temsil ve ilzama yetkili bir temsilcinin atanması gerektiğini, müdürlükte yapılacak tescil işlemlerinin harca tabi olduğunu, harç ödenmeden tescil işlemi yapılamayacağını, bu durum davacıya bildirildiği halde sonrasında davacının tescil işlemine ilişkin herhangi bir başvuruda bulunmadığını, tescilin yapılmamasında müdürlüğün herhangi bir kusuru olmadığını, zorunlu hasım olduklarını, yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilemeyeceğini bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; şirket müdürlüğünden istifa tarihinin tespiti ve ticaret sicil kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Davacı tarafından dava dışı …. Ltd. Şti. müdürlüğünden istifaya ilişkin 07/02/2012 tarihli istifa dilekçesi, istifanın dava dışı şirkete tebliğine ilişkin tebliğ belgesi, sicildeki müdür kaydının silinmesi için davacı tarafından davalı müdürlüğe yapılan başvuru sureti, müdürlük tarafından yapılan başvuruya verilen cevap sureti, davacının dava dışı …. Ltd. Şti. Müdürü olduğuna ilişkin … suretleri, dava dışı …. Ltd. Şti. ticaret sicil kaydı dosya içerisinde yer almaktadır.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda verilen 05/12/2019 tarih … Karar sayılı kararı Dairemizin 19/03/2020 tarih ….. Karar sayılı kararı ile kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Davacı 07/02/2012 tarihinde noter kanalı ile dava dışı …. Ltd. Şti.’ne şirket müdürlük görevinden 07/02/2012 tarihinde istifa ettiğini bildiren istifanameyi göndermiş olup, istifaname dava dışı şirkete 15/02/2012 tarihinde tebliğ edilmiştir.
Davacı vekili 16/08/2017 tarihli dilekçesi ile davalı sicil müdürlüğüne başvurarak yasal hakları ödenmediğinden haklı nedenle dava dışı …. Ltd. Şti. müdürlüğünden istifa ederek ayrıldığını, istifanın noter aracılığıyla şirkete bildirilmesine rağmen şirketin müdürlüğe başvurmadığını, bu nedenle davacının halen müdür konumunda olduğunu belirterek davacının müdürlük yetkisinin iptali ile şirket sicil kaydının yeniden düzenlenmesini talep etmiştir.
Anılan talep üzerine davalı sicil müdürlüğü davacı vekiline başvuru yapılan hususun tescilinin harca, ilanının ücrete tabi olduğu, bizzat ilgililer tarafından müracaat edilerek takip edilmesi ve işlem yaptırılması gerektiği belirtilerek cevap verilmiştir.
Davacı yan dava dışı …. Ltd. Şti. Müdürlüğünden 07/02/2012 tarihinde istifa ettiğini, istifanın sicile tescil ve ilan edilmediğini iddia etmiş, davalı yan ise davacının gerekli harç ve ücreti ödeyerek başvuru yapmadığını savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda yukarıda özetlenen gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Taraflar arasında davacının dava dışı …. Ltd. Şti.’nin 07/09/2011 tarihinden itibaren 10 yıl süre ile şirketin münferit yetkili müdürü olduğu, davacının şirket ortağı olmadığı, 07/02/2012 tarihinde davacının müdürlük görevinden istifa ettiğini dava dışı şirkete bildirdiği, davacının müdürlük görevinden istifasının ticaret siciline tescil ve ilan edilmediği hususlarında herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır.
Uyuşmazlık, davacının şirket müdürlüğünden istifasının ticaret siciline tescil ve ilanını talep edebilecek ilgili sıfatı bulunup bulunmadığı, ilgili sıfatı var ise davalının işbu davanın açılmasına sebebiyet verip vermediği, davalı aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilip edilemeyeceği hususlarından kaynaklanmaktadır.
Davalının istinaf itirazları incelendiğinde, davacı şirket müdürlüğünden istifa ettiğini noter aracılığı ile müdürü olduğu dava dışı şirkete bildirmiş ise de, davacının istifası şirket tarafından ticaret sicil müdürlüğüne bildirilmediği gibi, tescil ve ilanı da yapılmamıştır.
Tek taraflı bozucu yenilik doğuran hak niteliğinde olan istifa, iç ilişkide bu yöndeki beyanın şirkete ulaşmasıyla hukuki sonuç doğuracağından, istifanamenin şirkete tebliği ile birlikte davacının müdürlük görevi son bulmuştur. Dış ilişkide ise istifa, TTK’nun 37. maddesi gereğince ticaret siciline tescil ve ilan edilmesiyle sonuç doğurur (Emsal Yargıtay 11. HD’nin 13/03/2017 tarih ve…. Karar sayılı kararı).
Bu durumda davacının istifası tek taraflı varması gerekli nitelikte bir hukuki fiil olup, şirketle davacı arasındaki iç ilişki bakımından sonuç doğuracak olmasına rağmen dış ilişkide şirketin üçüncü kişilerle olan münasebetleri bakımından sonuç doğurmayacağından davacının işbu davayı açmakta hukuki yararının bulunduğunun kabul edilmesi gerekir.
Davacının dava açmakta hukuki yararı var ise de, TTK’nun 28. maddesiyle düzenlenen sınırlayıcı hükümler çerçevesinde müdürlük görevinden istifasının ticaret siciline tescil ve ilanını isteyebilecek ilgililer arasında olup olmadığının tartışılması gerekir.
Yukarıda açıklandığı üzere davacı dava dışı …. Ltd. Şti.’nin ortağı olmayıp, dışarıdan seçilen ve münferit temsil yetkisine sahip müdürüdür. Davacının istifası dava dışı şirkete tebliğ edilmekle şirket iç ilişkisi yönünden sonuç doğuracağından dava tarihi itibarıyla dava dışı şirketin iç ilişki yönünden ticaret siciline tescil için başvurabilecek yetkili bir başka müdürü bulunmamaktadır. Davalı yan cevap dilekçesinde davacının şirket müdürlüğünden istifa etmiş olsa da, TTK’nun 28. maddesi uyarınca ilgili kapsamında olup, tescil isteminde bulunmaya yetkili kişi kabul olarak kabul edildiğini bildirmiştir. Nitekim davacı vekilinin dava tarihinden önce davalı sicil müdürlüğüne yaptığı başvuruya da başvuru sahibinin ilgili sıfatı bulunmadığı gerekçesiyle değil, harç ve ilan ücretinin yatırılmaması nedeniyle talebin yerine getirilemediği belirtilerek cevap verilmiştir.
Hal böyle olunca, mahkemece davacının TTK’nun 28. Maddesi kapsamında şirket müdürlüğünden istifa tarihinin tespiti ve ticaret sicil kaydının düzeltilmesi istemine ilişkin açılan işbu davada ilgili sıfatına sahip olduğu, dava açmakta hukuki yararının bulunduğu gözetilerek davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Davalının vekalet ücreti ve yargılama giderlerine yönelik istinaf itirazlarına gelindiğinde, davalı sicil müdürlüğü davacı vekilinin dava tarihinden önce davacının müdürlük görevinden istifa ettiğinin bildirilerek sicil kaydının buna göre düzeltilmesi talebi ile davalı sicil müdürlüğüne yaptığı başvuruya talebin tescili harca ilanı ücrete tabi olduğu, bizzat ilgililer tarafından müracaat edilerek takip edilmesi ve işlem yaptırılması gerektiği belirtilerek cevap verilmiştir. Anılan cevap üzerine davacı tarafından gerekli harç ve ücretlerin yatırılarak başvurulduğuna ilişkin dosyaya sunulan herhangi bir bilgi ve belge olmadığı gibi, davacı yanın da bu yönde herhangi bir iddiası bulunmamaktadır.
Bu durumda mahkemece davalının dava tarihinden önce yapılan başvuruda harç ve ücretler ödenmediğinden gerekli tescil ve ilan işlemini yapmadığı, davacının tescil ve ilan için gerekli harç ve ücretleri yatırarak usulüne uygun şekilde davalıya yaptığı herhangi bir başvurunun bulunmadığı, davalının dava açılmasına sebebiyet vermediği gözetilerek davalı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesi gerekirken yazılı şekilde yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasında isabet görülmemiştir.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davanın kabulü yönündeki kararında vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden isabet görülmediğinden davalının istinaf başvurusunun yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden kabulüne karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
A)1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE,
2-Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/12/2020 tarih ve …. Karar sayılı kararının vekalet ücreti ve yargılama gideri yönünden KALDIRILMASINA,
B)1-Davanın KABULÜNE,
2-Davacı … … …nün …. sicil numarasında kayıtlı … Ltd.Şti.nden 15/02/2012 tarihinde istifa ettiğinin TESPİTİNE, masrafları davacı tarafından karşılanmak suretiyle davacı tarafın istifa ettiğinin … Müdürlüğünce tescil ve ilanına,
3-Alınması gerekli 59,30 TL harçtan peşin alınan 44,40 TL’nin mahsubu ile kalan 14,90 TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ye gelir yazılmasına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalının yapmış olduğu 23,50 TL posta gideri, 148,60 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı olmak üzere toplam 172,10 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-HMK 333. maddesi uyarınca artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
C)1-Davalı tarafından yatırılan 59,30 TL istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya iadesine,
2-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ve 43,00 TL posta masrafı olmak üzere toplam 205,10 TL yargılama masrafının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi . 23/06/2021

Başkan – … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi – …

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.