Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/616 E. 2023/1604 K. 14.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2021/616 Esas 2023/1604 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/616
KARAR NO : 2023/1604

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/11/2020
NUMARASI : 2014/1099 Esas 2020/625 Karar
DAVACI
VEKİLİ
DAVALILAR
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 04/11/2013
KARAR TARİHİ : 14/11/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 16/11/2023

Taraflar arasındaki itirazın iptali istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekili katılma yoluyla ve davalı … vekilince süresinde ayrı ayrı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemizce duruşma açılmak suretiyle dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile dava dışı …. Tic. A.Ş. arasında genel nakdi ve gayrinakdi kredi sözleşmeleri imzalandığını, dava dışı şirkete kredi kullandırıldığını, davalıların sözleşmenin müşterek borçlu müteselsil kefili olduklarını, borcun ödenmemesi üzerine hesabın kat edildiğini, kat ihtarına rağmen borcun ödenmemesi üzerine davalı kefiller hakkında Ankara 28. İcra Müdürlüğü’nün 2013/4276 Esas sayılı dosyasından genel haciz yolu ile ilamsız takip başlatıldığını, davalıların sözleşmeyi 321.000,00 TL kefalet limiti ile imzaladıklarını, davalılar takibe itirazlarında, ihtarnamelerin yetkili kişiye tebliğ edilmediğini ve sözleşmede asıl borçlu firmanın imzasının bulunmadığını iddia ettiklerini, davalı borçlular ile dava dışı asıl borçlu şirkete gönderilen ihtarnamelerin usulüne uygun tebliğ edildiğini, davalıların, müvekkili banka ile imzalanan sözleşmede belirtikleri adreslerine gönderilen ihtarnamelerin arkasına şerh verildiği tarihte temerrüde düşmüş olduklarının kabulü gerektiğini, bu nedenlerle davalıların haksız ve mesnetsiz itirazlarının iptali ile takibin devamına karar verimesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalılara dava dilekçesinin tebliğ edildiği, davaya karşı cevap vermedikleri, davalılar vekili duruşmadaki beyanlarında davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davacı banka ile dava dışı ….A.Ş. arasında 28/05/2012 tarihli 321.000,00 TL bedelli genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesi bulunduğu, davalıların, 321.000,00 TL kefalet limiti ile müteselsil kefil olarak sözleşmeyi imzaladıkları, dava dışı asıl borçlu tarafından kredi borcunun ödenmemesi üzerine hesabın kat edilerek asıl borçlu ve davalı müteselsil kefillere noterden ihtarname gönderildiği, ihtarnamenin 12/02/2013 tarihinde davalılara tebliğ edildiği, verilen 7 günlük ödeme süresinde borcun ödenmemesi sebebiyle davalıların 20/02/2013 tarihinde temerrüte düştüğü, davacı banka ile dava dışı asıl borçlu şirket ve davalı kefiller arasında borcun ödenmesine yönelik 12/07/2013 tarihli protokolün imzalandığı, protokolün 1. maddesine göre 12/07/2013 tarihi itibariyle asıl borçlu şirketin taksitli ticari krediden dolayı 199.926, 60 TL ana para, 10.990,85 TL masraf, 13.423,45 TL tahakkuk ettirilmeyen faiz, 671,17 TL faizin KKDF ve BSMV’si, 67.576,30 TL temerrüt faizi ile 3.378,81 TL temerrüt faizinin BSMV’si olmak üzere toplam 295.967,18 TL nakdi muaccel borcun bulunduğunun belirlendiği, borcun taksitler halinde ödenmesinin kararlaştırıldığı, protokolün 5. maddesinde protokolde belirtilen yükümlülüklerden herhangi birinin yerine getirilmemesi halinde 1. madde de belirtilen banka kayıtlarında ki alacak tutarları ve kredi sözleşmesindeki temerrüt faizi esas alınmak suretiyle bankaca herhangi bir ihtar ve ihbar yapılmadan icra takibinin yapılacağının kararlaştırıldığı, protokol kapsamındaki peşinat ve ilk iki taksitin ödenmesi sonrasında ki taksitlerin ödenmediği, kredinin dayanağı olan sözleşmenin temerrüt faizini düzenleyen 71. maddesinde; “bankaca tespit edilmiş en yüksek cari faiz oranının iki katı oranında temerrüt faizi uygulanacağının kararlaştırıldığı”, bilirkişi tarafından davacı bankanın şubesinde yapılan incelemede temerrüt tarihinde diğer müşterilere kullandırılan taksitli ticari kredilere fiilen uygulanan en yüksek faiz oranının yıllık %20,88 olarak belirlendiği, buna göre bu faiz oranının iki katı olan %41,76’nın temerrüt faizi oranı olarak uygulanması gerektiği, protokolün 1. maddesinde belirtilen (yukarıda ayrıntılı olarak miktarları gösterilen) alacak miktarı üzerinden dosya kapsamına uygun denetlenebilir bilirkişi raporundaki hesaplamaya göre davacı bankanın dava tarihi itibariyle 199.926,60 TL asıl alacak, 68.708,86 TL işlemiş faiz, 3.435,44 TL BSMV ve 324,86 TL noter masrafı olmak üzere toplam 272.395,76 TL alacağının olduğu, asıl alacağa %41,76 oranında temerrüt faizi ve faizin %5’i oranında BSMV uygulanması gerektiği, dava tarihinden sonra yapılan tahsilatların takip sırasında icra müdürlüğünce dikkate alınması gerektiğinden, davalı …’e yönelik davanın açılmamış sayılmasına, davalı … yönünden davanın kısmen kabulü ile Ankara 28. İcra Müdürlüğünün 2013/4276 Esas sayılı dosyasında takibe yönelik itirazın kısmen iptali ile takibin 199.926,60 TL asıl alacak, 68.708,86 TL işlemiş faiz, 3.435,44 TL BSMV ve 324,86 TL noter masrafı olmak üzere toplam 272.395,76 TL üzerinden devamına, asıl alacağı dava tarihinden itibaren %41,76 oranında temerrüt faizi ve faizin %5’i oranında BSMV uygulanmasına, hükmolunan 272.395,76 TL’nin %20’si üzerinden hesaplanan 54.479,15 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kısmen kabul kısmen red kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu,
Bilirkişi raporunda yapılan hesaplamada %41,76 temerrüt faizi oranı uygulandığını, temerrüt faizinin tespit şekli hatalı olup, krediye uygulanan yıllık faiz oranı % 13,20 iken % 41,76 temerrüt faizi uygulanmasının açıkça haksız ve hukuka aykırı olduğunu,
İcra takibinde davacı tarafça işlemiş temerrüt faizi olarak 22.235,94 TL talep edildiğini, ancak ilk derece mahkemesince 68.708,86 TL işlemiş faiz hesabı ile takibin devamına karar verildiğini, taleple bağlılık ilkesine aykırı hareket edilerek takipte istenen faizden daha yüksek bir faize hükmedildiğini,
İlk derece mahkemesince hükmolunan alacak üzerinden % 20’si üzerinden 54.479,15 TL icra inkar tazminatına hükmedildiğini, alacağın likit olmadığını, icra inkar tazminatı talebinin reddi yerine kabulü hatalı ve hukuka aykırı olduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
Davacı katılma yoluyla vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kısmen kabul kısmen ret kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu,
Sözleşme gereğince bankaca aylık taksitli ticari kredi şeklinde çalıştırılan kredilere uygulanan en yüksek faiz oranının iki katı oranında gecikme faizinin tarafların serbest iradesi ile kararlaştırıldığını, takip tarihi itibariyle bu oranın %54 olmasına rağmen ilk derece mahkemesince %41,71 olarak alınmasının hatalı olduğunu, hesaplamanın da %54’e göre yapılması gerektiğini, kararın bu yönüyle hatalı olduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini ve davalı yanın istinaf başvurusunun esastan reddini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olarak başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Taraflar arasında imzalanan 12/07/2013 tarihli protokolün incelenmesinde; davacı banka ile asıl borçlu şirket ve kefiller arasında imzalandığı, davalı asıl borçlu şirketin kullanmış olduğu krediden ötürü 10/07/2013 tarihi itibariyle 295.967,18 TL nakdi borcunun bulunduğunun belirtildiği, borcun taksitler halinde ödenmesi halinde taksitler toplamının sonucu nakden ödenmesi gereken miktarın 333.800,00 TL olarak kararlaştırıldığı, protokolün 5.maddesinde borçlu ile müteselsil kefillerin işbu protokolde belirtilen yükümlülüklerden herhangi birini yerine getirmemesi halinde işbu protokolle kendilerine sağlanan tüm ayrıcalık ve avantajlar protokolün imzalandığı tarih öncesine geri dönülmek üzere ortadan kalkacağı ve 1.maddede belirtilmiş olan banka kayıtlarındaki alacak tutarı ve kredi sözleşmelerindeki temerrüt faizi esas alınmak suretiyle banka herhangi bir ihtar veya ihbara gerek olmaksızın derhal mevcut takibe devam edeceğinin kararlaştırıldığı anlaşılmıştır.
25/05/2012 tarihli genel kredi sözleşmesinin incelenmesinde; davacı banka ile dava dışı …. Tic. A.Ş. arasında 321.000,00 TL limitle imzalandığı, davalıların aynı limitle sözleşmenin kefilleri olduğu,
Ankara 30. Noterliğinin 01/02/2013 tarih ve 1660 yevmiye no’lu ihtarnamesinin incelenmesinde; keşide edenin …, muhatabının …. Tic. A.Ş. olup, asıl borçlu şirketin kullanmış olduğu krediden ötürü 01/02/2013 tarihi itibariyle 308.044,54 TL’nin 7 gün içinde ödenmesinin talep edildiği, ihtarın 04/02/2013 tarihinde tebliğ edildiği,
Ankara 30. Noterliğinin 11/02/2013 tarih ve 2123 yevmiye no’lu ihtarnamesinin incelenmesinde; keşide edenin …, muhatapları … ve … olup, asıl borçlu …. Tic. A.Ş.’nin kullanmış olduğu krediden ötürü 11/02/2013 tarihi itibariyle 311.981,53 TL’nin 7 gün içinde ödenmesinin talep edildiği, ihtarın 12/02/2013 tarihinde kefillere tebliğ edildiği,
Ankara 28. İcra Müdürlüğü’nün 2013/4276 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; alacaklısının …, borçlularının Güner Sönmezalp ve … olup, 4240-0348B01-0165911-37901325 nolu krediden kaynaklanan 280.168,47 TL Asıl Alacak, 22.235,94 TL İşlemiş Temerrüt faizi, 1.111,80TL BSMV ve 324,86 TL noter masrafı olmak üzere toplam 303.841,07 TL alacak üzerinden icra takibi başlatıldığı, borçluların itirazları üzerine takibin durdurulduğu görülmüştür.
Bankacılık alanında uzman …’dan oluşan bilirkişi heyetinden alınan rapor ve ek raporda özetle; davacı banka ile dava dışı …. Tic. A.Ş. arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığı, genel kredi sözleşmesi kapsamında dava dışı şirkete kredi kullandırıldığı, davalıların sözleşmenin müşterek borçlu müteselsil kefili oldukları, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcun ödenmemesi üzerine taraflar arasında protokol imzalandığı, imzalanan protokole göre asıl borçlu şirketin 295.967,18 TL nakdi borcunun bulunduğunun belirtildiği, protokolün 5.maddesinde ise protokolde belirtilen yükümlülüklerin yerine getirilmemesi halinde bankanın herhangi bir ihtar ya da ihbara gerek olmaksızın derhal mevcut takiplerine devam edebileceği, davalar açabileceğinin belirtildiği, davacı bankanın 10/07/2013 tarihi itibariyle 199.926,60 TL ana para, 10.990,85 TL masraf, 13.423,45 TL tahakkuk ettirilmeyen faiz, 671,17 TL tahakkuk ettirilmeyen faizin BSMV’si, 67.576,30 TL temerrüt faizi, 3.778,81 TL temerrüt faizinin BSMV’si olmak üzere toplam 295.967,18 TL alacağı bulunduğu, protokolün 5.maddesindeki düzenleme dikkate alındığında takip tarihi itibariyle hesaplama yapılmasına engel durumun söz konusu olduğu, taraflar arasındaki 12/07/2013 tarihli protokol gözetildiğinde 20/03/2013 tarihi itibariyle bir alacak hesaplamasında tarafların hukuki menfaati bulunmadığı belirtilmiştir.
Bankacı bilirkişi heyetinden alınan raporda özetle; davalı kefillerin 7 günlük ödeme süresi dikkate alındığında 20/02/2013 tarihi itibariyle temerrüte düştüklerini, genel kredi sözleşmesinin 71.maddesinde temerrüt faizine ilişkin düzenleme yapıldığını, sözleşmeye göre akdi faizin %13,20, temerrüt faizinin ise %26,40 olacağını, 11/02/2013 hesap kat tarihi itibariyle davacı bankanın toplam 305.456,24 TL alacağı bulunduğunu, 20/02/2013 temerrüt tarihi itibariyle bankanın 290.619,60 TL asıl alacak, 15.089,17 TL işlemiş akdi faiz, 754,46 TL %5 BSMV olmak üzere toplam 306.463,23 TL alacaklı olduğu, takip tarihi olan 22/03/2013 tarihi itibariyle davalı kefillerin davacı bankaya 285.482,83 TL asıl alacak, 4.396,44 TL işlemiş temerrüt faizi, 219,82 TL BSMV, 324,86 TL noter masrafı olmak üzere toplam 290.423,95 TL borçlu olduğu, ancak davacı bankanın takip talebinde talep ettiği asıl alacak miktarının 280.168,47 TL olduğunu, dava tarihi itibariyle ise 206.611,08 TL asıl alacak, 3.939,38 TL temerrüt faizi, 196,97 TL BSMV, 324,86 TL noter masrafı olmak üzere toplam 211.072,29 TL bankanın alacağı bulunduğu, dava ve takipten sonra yapılan tahsilatlarda bulunduğu,
Bankacı bilirkişi heyetinden alınan ek raporda özetle; davacı bankanın genel kredi sözleşmesinin 71.maddesi kapsamında talep edebileceği temerrüt faizinin davacı banka tarafından diğer müşterilerine temerrüt tarihi itibariyle kullandırdığı taksitli ticari kredilere uygulanan yıllık akdi faizin %20,88 olması gözetildiğinde temerrüt faizinin de %41,76 olması gerektiği, bu oran gözetilerek yapılan hesaplama sonucu takip tarihi itibariyle 280.168,47 TL asıl alacak, 12.860,44 TL temerrüt faizi, 643,02 TL BSMV, 324,86 TL masraf olmak üzere 293.996,79 TL alacaklı olduğu, asıl alacağa takip tarihinden itibaren %41,76 oranında temerrüt faizi uygulanması gerektiği, dava tarihi itibariyle ise, banka alacağının 242.010,60 TL asıl alacak, 7.299,04 TL temerrüt faizi, 364,95 TL BSMV, 324,86 TL masraf olmak üzere 249.999,45 TL alacaklı olduğu,
Bankacı bilirkişi heyetinden alınan 21/09/2020 tarihli 2.ek raporda özetle; 12/07/2013 tarihli protokolde kararlaştırılan 199.926,60 TL üzerinden yapılan hesaplamaya göre ise; 199.926,60 TL asıl alacak, 68.708,86 TL işlemiş faiz, 3.435,44 TL BSMV ve 324,86 TL noter masrafı olmak üzere toplam 272.395,76 TL dava tarihi itibariyle borcu bulunduğu belirtilmiştir.
Dairemizce açılan duruşma sonucu bankacı bilirkişiden alınan 27/10/2023 tarihli ek raporda, bankada yerinde yapılan inceleme sonucu davacı bankanın temerrüt tarihi itibariyle uyguladığı fiili faizin %20,88 olup, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 71.maddesi gereğince temerrüt faizinin uygulanan fiili faizin iki katı tutar olan %41,76 olacağını, taraflar arasında yapılan 12/07/2013 tarihli Protokol kapsamına göre davacı bankanın davalılardan takipten sonra protokol tarihine kadar yapılan ödemelerin düşülmek suretiyle yapılan hesaplama sonucu 199.472,35 TL asıl alacak, 57.376,28 TL işlemiş faiz, 2.868,81 TL %5 BSMV, 12.064,17 TL tahakkuk ettirilmeyen faiz tutarı, 454,38 TL tahakkuk ettirilmeyen faizin %5 BSMV’si, 10.990,85 TL masraf olmak üzere toplam 283.226,84 TL alacaklı olduğu belirtilmiştir.
Somut olaya gelince; davacı banka ile dava dışı …. Tic. A.Ş. arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığı, dava dışı şirkete kredi kullandırıldığı, davalıların sözleşmenin müşterek borçlu müteselsil kefili oldukları, borcun ödenmemesi üzerine hesabın kat edildiği, kat ihtarına rağmen borcun ödenmemesi üzerine davalı kefiller hakkında Ankara 28. İcra Müdürlüğü’nün 2013/4276 Esas sayılı dosyasından genel haciz yolu ile ilamsız takip başlatıldığı, davalıların itirazları üzerine takibin durdurulduğu ve eldeki işbu itirazın iptali davası açılmıştır.
Davacı yan katılma yoluyla yapmış olduğu istinaf başvuru dilekçesinde temerrüt faizinin %54 olmasına rağmen bilirkişi tarafından yapılan hesaplamada %41,76 oranı üzerinden hesaplama yapılmak suretiyle alacağın düşük çıkartıldığını iddia etmiş ise de, dosya kapsamında sunulan bankacı bilirkişiler …’dan alınan rapor ile sonradan alınan ek raporlarda davacı bankada yerinde yapılan inceleme sonucu temerrüt tarihi itibariyle davacı bankanın aynı tür kredilerde diğer müşterilerine fiilen uyguladığı en yüksek faiz oranının %20,88 olduğunun tespit edildiği, taraflar arasında imzalanan sözleşme gereğince temerrüt faizinin fiilen uygulanan %20,88 akdi faizin iki katı olan %41,76 olacağı tespit edildiğinden ve davacı banka tarafından temerrüt tarihi itibariyle fiilen uygulanan akdi faizin %20,88’den fazla olduğunun somut bilgi belgelerle ispatlamadığından davacı banka vekilinin katılma yoluyla istinaf başvurusunun esastan reddi gerekmiştir.
Davalı vekilinin istinaf başvurusunun incelenmesine gelince; bilindiği üzere itirazın iptali davaları takibe sıkı sıkıya bağlı davalardan olup, temelini oluşturan icra takibine konu edilmeyen hususlarda inceleme yapılamaz (Emsal mahiyette Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 18/03/2014 tarih ve 2014/2281 esas 2014/5304 karar sayılı içtihatı). İtirazın iptali davalarının takibe sıkı sıkıya bağlı davalardan olması nedeniyle takip talebinde de davacı bankanın davalı yandan 280.168,47 TL Asıl Alacak, 22.235,94 TL İşlemiş Temerrüt faizi, 324,86 TL Masraf olmak üzere toplam 303.841,07 TL talep edilmiştir. Her ne kadar ilk derece mahkemesince 12/07/2013 tarihli Protokol kapsamında tarafların asıl alacağa 199.926,60 TL olarak belirlenmesinden ötürü açılan davanın kısmen kabulü ile 199.926,60 TL asıl alacak, 68.708,86 TL işlemiş faiz, 3.435,44 TL BSMV ve 324,86 TL noter masrafı olmak üzere toplam 272.395,76 TL yönünden takibe yapılan itirazın kısmen itirazına karar verilmiş ise de, açılan itirazın iptali davası takibe sıkı sıkıya bağlı olup, davacı banka tarafından takip talebinde açıkça asıl alacak yanında 22.235,94 TL İşlemiş Temerrüt faizi, 324,86 TL Masraf talep edildiğinden istinafa gelen tarafın sıfatı ve istinaf sebepleri de gözetildiğinde işlemiş temerrüt faizinin ve %5 BSMV’sinin taleple bağlılık ilkesi gereğince talep edilen miktarı aşması söz konusu olamayacağından ilk derece mahkemesince 199.926,60 TL asıl alacak, 22.235,94 TL işlemiş temerrüt faizi, 1.111,80TL BSMV ve 324,86 TL noter masrafı olmak üzere toplam 223.599,20 TL üzerinden davanın kısmen kabulü gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırıdır.
Öte yandan, davacı bankanın alacak miktarı likit ( bilinebilir – belirlenebilir – hesap edilebilir) nitelikte olduğundan İcra İflas Kanunu’nun 67/2. maddesi gereğince %20’dan aşağı olmamak üzere davacı yararına icra inkar tazminatına karar verilmesi gerekmektedir (Emsal mahiyette Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 09/02/2017 tarih ve 2016/12900 esas 2017/994 karar sayılı içtihatı).
Diğer yandan, davalı …’e yönelik davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, verilen bu karara karşı taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmadığından bu davalı yönünden karar kesinleşmekle davalı … yönünden yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
Tüm bu nedenlerle davacı vekilinin katılma yoluyla istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı … vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A)1-Davacı vekilinin katılma yoluyla istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-Davacıdan alınması gerekli olan 269,85 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
B)1-Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE,
Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 11/11/2020 gün 2014/1099 Esas 2020/625 Karar sayılı kararının davalı … yönünden KALDIRILMASINA,
2-Davalı … yönünden davanın KISMEN KABULÜ İLE;
Ankara 28. İcra Müdürlüğünün 2013/4276 Esas sayılı dosyasında takibe yönelik itirazın kısmen iptali ile takibin 199.926,60 TL asıl alacak, 22.235,94 TL işlemiş temerrüt faizi, 1.111,80TL BSMV ve 324,86 TL noter masrafı olmak üzere toplam 223.599,20 TL üzerinden devamına,
3-Asıl alacak tutarı olan 199.926,60 TL’ye takip tarihinden itibaren %41,76 oranında temerrüt faizi ve faizin %5’i oranında BSMV uygulanmasına,
4-Hükmolunan 223.599,20 TL’nin %20’si üzerinden hesaplanan 44.719,84 TL icra inkar tazminatının davalı …’den alınarak davacıya verilmesine,
5-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
6-Davalı …’e yönelik davanın açılmamış sayılmasına dair ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmadığından kesinleşmekle bu davalı hakkındaki davada karar verilmesine yer olmadığına,
7-Alınması gereken 15.271,33 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 518,15 TL harcı ile tamamlama harcı olarak yatırılan 4.671,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 10.082,18‬ TL harcın davalı …’den tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
8-Davacı tarafça başlangıçta yatırılan 518,15 nispi harç, ile 24,30 TL başvuru harcı ve 4.671,00 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 5.213,45‬ TL harcının davalı …’den tahsili ile davacıya verilmesine,
9-Davacı tarafından yapılan tebligat, posta ve bilirkişi gideri olmak üzere toplam 4.114,50 TL yargılama giderinin davanın red/kabul oranına göre 3.027,35 TL’lik kısmının davalı …’den alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
10-Davanın kabul edilen kısmı yönünden, istinaf karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre takdir ve tayin olunan 35.533,88 TL vekalet ücretinin davalı …’den alınarak davacıya verilmesine,
11-Davanın reddedilen kısmı yönünden, istinaf karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre takdir ve tayin olunan 17.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’e verilmesine,
12-Taraflar tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmın karar yatırana iadesine,
C)1-Davalı … tarafından istinaf karar harcı olarak alınan 4.651,84‬ TL harcın talep halinde davalı …’e iadesine,
2-Davalı … tarafından istinaf aşamasında yapılan 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile dosyanın istinafa gönderim giderinin 63,50 TL bilirkişi gideri 750,00 TL ve 50,00 TL tebligat yargılama giderinin kabul ve ret oranına göre hesap edilen toplam 634,67 TL olmak üzere toplam 796,77 TL’nin davacıdan alınarak davalı …’e verilmesine,
3-İstinaf incelemesi sırasında birden fazla duruşma açıldığından yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap edilen 20.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’e verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nın 361. maddesi uyarınca uyuşmazlık konusu miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.14/11/2023

Başkan- … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi -…
… … … …

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.