Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/598 E. 2023/66 K. 09.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2021/598 Esas 2023/66 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/598
KARAR NO : 2023/66

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/03/2018
NUMARASI : 2017/73 Esas 2018/200 Karar
DAVACI :
VEKİLİ
DAVALILAR :
VEKİLİ
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 13/01/2017
KARAR TARİHİ : 09/02/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 13/02/2023
Taraflar arasındaki tazminat istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında satış sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin davalının alıcının tapuda müvekkili adına kayıtlı taşınmazın satışının düzenlenmesi amacıyla yapıldığını, sözleşme gereği müvekkilinin taşınmazı devri karşılığında davalı şirketin bir miktar nakit ödeyeceğini, bakiye tutara karşılık ise bir kısım taşınmazlarını, akaryakıt ve lpg ikmal istasyonunu, işletmeci şirket olan …. Ltd. Şti’nin devredileceğini, davalının sözleşmeye uygun hareket etmediğini, müvekkiline devredilecek şirkete ait 2 adet aracın davalı …’ya muvazaalı olarak devredildiğini, bu devirler nedeniyle yaklaşık 450.000,00 TL zararı olduğunu, devredilecek şirkete ait bir kısım demirbaşların da 4 adet faturalar ile davalı …’ya satılmış gibi fatura edildiğini, bu nedenle de zararın 32.000,00 TL’yi aştığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 100.000,00 TL’nin 10/02/2014 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili …’nun sözleşmenin tarafı olmadığını, devredilen … şirketinin ortağı olduğunu, bu müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, müvekkili şirketin satış sözleşmesi gereğince mülkiyeti kendisine ait olan taşınmazı davacıya devrettiğini, sözleşmede taşınmazın ve şirketin devri için tarih kararlaştırılmadığını, sözleşme gereğince müvekkilinin davacının benzinlik arsası ve … şirketi için başvurusunu beklediğini, davacının talebi üzerine devir işlemlerinin yapıldığını, devredilen şirket ve taşınmazın hiçbir borcu bulunmadığını, davacının benzinlik arsasını ve şirketi devralıp iki yıl işlettikten sonra kötüniyetli olarak dava açtığını, şirketin devrinde tarafların amacının ruhsat sahibi ve işletmeci olan … şirketinin ruhsat haklarının sona ermemesi, yeniden ruhsat işlemlerinin yapılmaması olduğunu, davacının şirketin devralınmasında başka hiçbir faydası bulunmadığını, amacın akaryakıt ruhsatının korunması olduğunu, ruhsatın parasal değeri bulunduğunu, davacının hiçbir intifa sorunu yaşamadan … şirketi ile sözleşmesinin devam ettiğini, davacının iki yıl sonra ciddi anlamda kar ederek benzinlik ve şirketi devrettiğini bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, taraflar arasında imzalanan 20/01/2014 tarihli sözleşmede davalı şirketin edimleri yönünden yapılan satışların sözleşmeye aykırılık oluşturup oluşturmadığının değerlendirilmesi gerekmekte olup, sözleşmenin incelenmesinde açıkça bir devir ve işlem tarihinden bahsetmemekle birlikte, … şirketi tüzel kişiliğin tamamının devredilmesinden bahsedilmesinden sonra son bölüm olan sözleşmeden doğan yükümlülükler bölümünde, davalı şirketin devretmesi gerekenler kısmında açıkça yazılan hususlar dışında araçlar ve demirbaş yönünden bir açıklamada bulunulmaması nedeni ile davalının yapmış olduğu devir işlemlerinin bu hali ile sözleşmeye aykırılık oluşturmadığı, davacı tarafın delilleri arasında yemin delili de yer almadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirket ile satış sözleşmesi imzaladığını, müvekkilinin satmayı taahhüt ettiği taşınmaza karşılık davalının bir miktar nakit ödeme yanında bir kısım gayri menkuller ile birlikte devredilen gayri menkuller arasında yer alan akaryakıt ve lpg ikmal istasyonunun işletmecisi olan … …. Şti’ni devretmeyi taahhüt ettiğini, davalının şirketin devrini yaparken sadece şirketin aktifinde bulunan ve hızlı tüketim olarak adlandırılan mazot, benzin, lpg muhteviyatı ile market emtiasını devir dışı tutacağını, bu emtialar dışında sözleşme tarihinde şirkete ait olan tüm aktifler ile demirbaşların şirketle beraber devrinin gerektiğini, satış sözleşmesinden sonra davalı şirketin, sözleşme gereğince devredeceği şirketin içini boşaltmaya yönelik iki adet araç satışı yaptığını, bir kısım demirbaş satışlarını gerçekleştirdiğini, araç ve demirbaş satışına ilişkin reel değerin davalı şirket tarafından tazmin edilmesi gerektiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; satış sözleşmesi kapsamında devri kararlaştırılan limited şirketin araçları ile demirbaşlarının satılmak suretiyle içinin boşaltılarak devrinden kaynaklanan zararın tazmini istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Kayseri Emniyet Müdürlüğü müzekkere cevabı, araç satış sözleşmeleri, 20/01/2014 tarihli satış sözleşmesi, … … Ltd. Şti. hisse devir sözleşmeleri, … … Ltd. Şti. ortaklar kurulu kararı, Kocasinan Tapu Müdürlüğü yazı cevabı, demirbaş faturaları, Kayseri Ticaret Sicil Müdürlüğü yazı cevabı dosya içerisinde yer almaktadır.
Adi yazılı 20/01/2014 tarihli satış sözleşmesi davacı ile davalı şirket arasında akdedilmiş olup, sözleşmenin davacının taşınmazının davalıya satışını konu aldığı, sözleşmede bu satış karşılığında davalı şirketin 640.000,00 Euro para ödeyeceği, davalı şirket yetkilisinin dairesinin davacı ya da göstereceği gerçek ve tüzel kişilere bedelsiz satış yoluyla devrinin yapılacağı, ayrıca benzinlik ve arsasının davacı satıcıya veya göstereceği gerçek ve tüzel kişilere bedelsiz olarak satışla devrinin yapılacağı, akaryakıt ve lpg ikmal istasyonu işletmecisi şirket olan … …. Şti’nin tamamının davacıya ya da göstereceği gerçek ve tüzel kişilere bedelsiz olarak satışla devrinin yapılacağı, işbu satış bedeli toplamı 640.000,00 Euro para ödemesi, daire, benzinlik ve arsası, işletmeci şirketin bedelsiz devri yoluyla yapılacağı, … şirketi içinde bulanan muhteviyat, mazot, benzin, lpg, market emtiasının alıcı olan davalı şirkete ait olduğu hükme bağlanmıştır.
Anılan sözleşmede davalı şirket tarafından davacı satıcı veya göstereceği gerçek ve tüzel kişilere devri kararlaştırılan … … Ltd. Şti’nin tüm hisseleri noterde akdedilen hisse devir sözleşmeleri ile 31/03/2014 tarihinde hissedar olan …, … tarafından dava dışı …’e devredilmiştir.
Anılan hisse devirleri … … Ltd. Şti’nin 26/03/2014 tarihli ortaklar kurulu kararıyla, şirketin toplam 3.000,00 adet hissesinin tamamının dava dışı …’e ait olduğu belirtilerek hisse devir sözleşmeleri kabul edilmiştir.
Davacı tarafından dava konusu 20/01/2014 tarihli satış sözleşmesine konu taşınmaz 12/02/2014 tarihinde davalı şirket yetkilisi … ve …’ya devredilmiştir.
Kayseri Emniyet Müdürlüğü yazı cevabından ve araç satış sözleşmelerinden … … Ltd. Şti.’ne ait iki adet aracın 10/02/2014 tarihinde davalı …’ya noterde satış işleminin gerçekleştiği anlaşılmıştır.
… … Ltd. Şti.’nin bir kısım demirbaşına ilişkin anılan şirket tarafından davalı … adına düzenlenen 31/03/2014 tarihli 4 adet fatura dosyada yer almaktadır.
Davacı vekili 06/03/2018 havale tarihli yazılı beyan dilekçesinde satış sözleşmesi gereğince müvekkilinin taşınmazını devrettiğini, davalı şirketin de kararlaştırılan nakit bedeli ödediğini, taşınmaz devirlerini gerçekleştirdiğini, ancak sözleşme gereğince devredeceği … şirketini devretmeden önce hileli olarak bu şirketin içini boşalttığını, şirketin 2 adet aracını sattığını, 4 adet faturayla şirket demirbaşlarının satıldığını, müvekkilinin bu nedenle zarara uğradığını belirtmiştir.
Davacı yan, taraflar arasında akdedilen satış sözleşmesinde davalı şirket tarafından davacı veya göstereceği gerçek/tüzel kişiye devri kararlaştırılan akaryakıt ve lpg ikmal istasyonu işletmecisi olan … … Ltd. Şti’nin iki adet aracı ile demirbaşlarının satılıp içi boşaltıldıktan sonra devredildiğini, bu nedenle zarara uğradığını iddia etmiş, davalı yan ise sözleşmedeki edimlerin yerine getirildiğini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda yukarıda özetlenen gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasında davacının taşınmazının davalıya satışına yönelik adi yazılı satış sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşme kapsamında davacının taşınmazının devrinin gerçekleştiği, davalı şirketin nakit ödeme, şirket devri, taşınmaz devri edimlerini ifa ettiği, dava dışı … şirketine ait iki adet aracın hisselerin devir tarihinden önce anılan şirket tarafından davalı …’ya satışının gerçekleştiği, … şirketine ait bir kısım demirbaşlarında hisse devir tarihlerinde anılan şirket tarafından davalı …’ya satışına ilişkin faturalarının düzenlendiği hususlarında herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır.
Uyuşmazlık, davalı şirket tarafından akaryakıt ve lpg ikmal istasyonu işletmecisi olan … … Ltd. Şti.’nin devri sırasında içinin boşaltıldığı, bu nedenle zarara uğradığı iddiasıyla davacının tazminat davası açıp açamayacağı, davacının aktif husumet ehliyeti bulunup bulunmadığı, aktif husumet ehliyeti var ise, … … Ltd. Şti.’nin devirden önce içinin boşaltılıp boşaltılmadığı, davacının zarara uğrayıp uğramadığı, uğramış ise miktarı hususlarından kaynaklanmaktadır.
Davacı vekilinin istinaf itirazları incelendiğinde, davacı yan dava dilekçesinde ve yargılama aşamasındaki 06/03/2018 havale tarihli açıklama dilekçesinde davacı ile davalı şirket arasında akdedilen 20/01/2014 tarihli satış sözleşmesi gereğince davalı şirket tarafından davacı veya davacının göstereceği gerçek/tüzel kişilere bedelsiz satış yoluyla devri yapılacak olan … … Ltd. Şti.’nin devrinden önce iki adet aracı ile bir kısım demirbaşlarının satılarak içinin boşaltıldığını, içi boşaltıldıktan sonra bu şirketin devredildiğini, bu nedenle zararı olduğunu iddia ederek davalı şirket ve demirbaş ile araçları devralan diğer davalı aleyhine işbu tazminat davasını açmıştır.
Davacı ile davalı şirket arasında akdedilen satış sözleşmesinde devri kararlaştırılan … … Ltd. Şti.’nin tüm hisseleri, noterde akdedilen hisse devir sözleşmeleri ile, anılan sözleşme kapsamında, işbu dava tarihi olan 13/01/2017 tarihinden önce, 31/03/2014 tarihinde şirketin tüm hissedarları tarafından dava dışı …’e devredilmiştir. Anılan hisse devirlerinin tümü … … Ltd. Şti.’nin ortaklar kurulunca kabul edilerek şirketin 3.000 adet hissesinin tamamının dava dışı …’e ait olduğu kararlaştırılmıştır.
Yapılan açıklamadan anlaşılacağı üzere davacı ile davalı şirket arasındaki satış sözleşmesi ile devri kararlaştırılan … … Ltd. Şti.’nin tüm hisseleri davacının gösterdiği üçüncü kişiye devredilerek davalı tarafından sözleşmedeki devre ilişkin edim ifa edilmiştir. Davacının işbu davadaki iddiası şirketin içinin iki adet araç ve demirbaşların diğer davalıya satılarak içinin boşaltıldıktan sonra devri nedeniyle zarara uğradığına yöneliktir. Bir başka anlatımla, davacının iddiası … … Ltd. Şti.’nin devredilmediğine yönelik olmayıp, aksine şirket devredilmekle birlikte içi boşaltılarak devredilmesi nedeniyle zarara uğradığına yöneliktir. … … Ltd. Şti.’nin davacının gösterdiği üçüncü kişiye devri ile birlikte davacı ile davalı şirket arasında bu edime ilişkin satış sözleşmesi ilişkisi sona ermiş, üçüncü kişi yararına sözleşme ve davadaki talep gözetildiğinde artık şirketin içinin boşaltılarak devri nedeniyle zarara uğradığını iddia edebilecek kişi şirketin hisselerini devralan dava dışı …’dir.
Hal böyle olunca, mahkemece satış sözleşmesi kapsamında … … Ltd. Şti.’nin içinin boşaltılarak üçüncü kişiye devri nedeniyle zarara uğradığına ilişkin davada davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı, yargılamanın her aşamasında gözetilmesi gerektiği gözetilerek açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davanın reddi yönündeki kararında kamu düzenine aykırılık nedeniyle isabet görülmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun kamu düzenine aykırılık gözetilerek kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A)1-Davacı vekilinin istinaf talebinin kamu düzenine aykırılık gözetilerek KABULÜNE,
Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/03/2018 tarih ve 2017/73 Esas 2018/200 Karar sayılı kararının kamu düzenine aykırılık gözetilerek KALDIRILMASINA,
B)1-Davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine,
2-Alınması gerekli 179,90 TL harcın peşin alınan 1.707,75 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 1.527,85 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Kendisini vekille temsil ettiren davalılar yararına hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir ve tespit edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
C)1-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
2-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin davadaki haklılık durumu gözetilerek davacı üzerinde bırakılmasına,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davadaki haklılık durumu gözetilerek davalılar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,

Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 09/02/2023

Başkan – … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi – …
… … … …
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.