Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/582 E. 2023/521 K. 05.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2021/582 Esas 2023/521 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/582
KARAR NO : 2023/521

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 10/02/2021
NUMARASI : 2019/434 Esas 2021/118 Karar
DAVACI : …

VEKİLİ :
DAVALI : 1- … (T.C.NO: … )

VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 15/08/2019
KARAR TARİHİ : 05/04/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 11/04/2023

Taraflar arasındaki itirazın iptaline ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı … vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın … ile dava dışı…. Ltd. Şti. (vergi no. …) arasında imzalanan kredi sözleşmesine istinaden adı geçen firmaya kredi kullandırıldığını, davalılar … ve …’ın müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla sözleşmeyi imzalayarak borcun sorumluluğunuüstlendiğini, sözleşmeden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi üzerine kredi hesabının kat edilerek asıl borçlu ve kefillere Ankara 38. Noterliği 31.05.2019 tarihli … yevmiye numaralı ihtarname keşide edildiğini, ihtarname ile tanınan sürede borcun ödenmemesi üzerine borçlu hakkında Ankara 26. İcra Müdürlüğünün 2019/8233 E. Sayılı dosyasından icra takibine geçildiğini, davalıların itirazının haksız, mesnetsiz ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu, sözleşme gereği davalıların kredinin ödenmemesinden dolayı sorumlu olduğu, itirazın kötü niyetli ve zaman kazanmaya yönelik olduğunu, davalıların icra dosyasına yaptığı itirazın iptalini teminen yasal süre içerisinde dava açıldığı belirtilerek, davalıların itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmesi ile davalılar aleyhine %20′ den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmeleri ile masraf ve vekalet ücretlerinin davalılara yükletilmesini talep etmiştir.
CEVAP
Davalı … Vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dava dilekçesinde yer alan birçok hususun gerçeği yansıtmadığını, haksız ve yersiz davanın reddi gerektiğini, davacının kredi sözleşmesini dosyaya sunmadığından müvekkilinin sözleşmenin tarihini, sözleşmeyi şirket ortağı mı yoksa kefili olarak mı imzaladığını ya da imzasının bulunup bulunmadığını inceleyemediğini, borcun kaynağı olarak belirtilen sözleşmelerin dosya kapsamına celbinin büyük önem arz ettiğini, sunulacak evraklara ilişkin olarak beyanda bulunma hakkını saklı tuttuklarını, dava konusu alacağın likit olmadığını, davacı yanın vadesi gelmemiş borçlar için çok fahiş faiz talep ettiğini, icra takibinde talep edilen faiz oranlarının da fahiş miktarda hatalı hesaplandığını, kredi kartı ve kredi sözleşmelerinin azami faiz oranı ile sınırlandırıldığını takip tarihindeki TCMB azami gecikme oranları üzerinden değerlendirme yapılması gerektiğini, sözleşmelerde yer alan temerrüt faizi, davacı banka tarafından tek taraflı ve fahiş olarak belirlendiğini, TBK md 20-25 çerçevesinde genel işlem şartı hükümlerine aykırı olduğu, bankaların geleceğe etkili olarak faiz oranını arttırma kararı karşısında bankanın tek taraflı faiz artırma ve özel olarak temerrüt faizini kendi uyguladığı belirsiz bir faiz oranına endekslemeye ilişkin düzenlemelerinin hukuka aykırı olduğu, borçlu tarafın temerrüde düşmesi halinde bilmediği öngörmesi mümkün olmayan ve üzerinde gerçekten mutabık kalmadığı temerrüt faizi yükü altına girdiğini, bankaların genel kredi sözleşmeleri eliyle temerrüt faizini tek taraflı belirleme hakkına sahip olmalarının TBK md 27 ve md 25 hükümlerine aykırı olduğunu, taraflar arasında imza altına alınan sözleşmenin, taraflarca müzakere edilmeden davacının tek yanlı hazırladığı genel işlem şartları taşıyan bir sözleşme niteliğinde olduğu, genel işlem şartı niteliğinde bulunan bu sözleşmenin , 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK) m. 20 vd. maddelerinde düzenlenen genel işlem şartlarına ilişkin hükümlere tabi olacağını, bu hükümlerin, ticari iş – adi iş ayrımı yapılmaksızın tüm hukuki ilişkilere, hukuki ilişki 6098 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden önce kurulmuş olsa dahi (6101 Türk Borçlar Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun m.l/son c., 2 ve 7 uyarınca) uygulanacak emredici hükümler olduğu, TBK m. 21’de karşı tarafın menfaatine aykırı genel işlem koşullarının sözleşmenin kapsamına girmesinin; sözleşmenin yapılması sırasında düzenleyenin karşı tarafa, bu koşulların varlığı hakkında açıkça bilgi verip, bunların içeriğini öğrenme imkânı sağlamasına ve karşı tarafın da bu koşulları kabul etmesine bağlı olduğunu, taraflar arasında imzalanan bir sözleşme var ise bu matbu sözleşmede yer alan ve müvekkiline müzakere imkanı tanınmadan imzalattırılan temerrüt maddesindeki hükümlerin yok hükmünde olacağı, Temerrüt faizine ilişkin hüküm kesin hükümsüzlük nedeniyle yok sayılacağından taraflar arasındaki temerrüt Faizinin belirlenmesinde; Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ve 3095 sayılı Kanuna göre belirlenme yapılması gerektiği, bu kapsamda bilirkişinin bu konuda da bir inceleme yapması gerektiği, uyuşmazlık ile ilgili taraflarına arabuluculuk toplantı davetiyesi gönderilmediğini, müvekkilinin, takip alacaklısına herhangi bir borcu bulunmadığını , istenen faiz oranının fahiş olduğunu belirterek, davanın reddi ile müvekkili lehine % 20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini ve yargılama ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili …’ın asıl borçlu olan … ndeki hissesini 17.08.2016 tarihli genel kurul kararı ile …’a devrettiğini, bu husus 31.06.2016 tarih 9148 sayılı Ticaret Sicil Gazetesi’nde yayımlandığını, devir tarihinden sonra şirket adına hiçbir işlem yapmadığını, dava dilekçesinde bahsedilen sözleşmeyi imzalayıp imzalamadığını hatırlamadığını, sözleşmenin dosyaya sunulmadığını, sunulacak evraka ilişkin beyan haklarını saklı tuttuklarını, davacı tarafın dava dilekçesi ekinde sunduğu ihtarda tarih belirtmeksizin icra dosyasının kaynağı olan borcun business kredi kartı, 2 adet araç kredisi, 1 adet işletme ihtiyaç kredisi ve ek hesaptan kaynaklandığına ilişkin açıklamaya yer verdiğini, ancak müvekkilinin kesinlikle araç kredisi ve diğer kredilere, kredi kartlarına ilişkin bir sözleşme imzalamadığını, borcun kaynağı olarak belirtilen sözleşmelerin dosya kapsamına celbinin önem arz ettiğini, sözleşmelere eğer kefil olarak imza atılmış ise kefaletin geçerliliğinin şirketin ortaklığı veya yöneticiliği koşuluna bağlanıp bağlanmadığı hususuna da bakılmasının büyük önem arz ettiğini, ortaklığı 17.08.2016 tarihinde sona erdiğinden kefaletin de sona ermiş olacağını, dava konusu alacağın likit olmadığını, davacı yanın vadesi gelmemiş borçlar için çok fahiş faiz talep ettiğini, icra takibinde talep edilen faiz oranlarının da fahiş miktarda hatalı hesaplandığını, kredi kartı ve kredi sözleşmelerinin azami faiz oranı ile sınırlandırıldığını takip tarihindeki TCMB azami gecikme oranları üzerinden değerlendirme yapılması gerektiğini, sözleşmede yer alan temerrüt faizinin, davacı banka tarafından tek taraflı ve fahiş olarak belirlendiğini, TBK md 20-25 çerçevesinde genel işlem şartı hükümlerine aykırı olduğu, bankaların geleceğe etkili olarak faiz oranını arttırma kararı karşısında bankanın tek taraflı faiz artırma ve özel olarak temerrüt faizini kendi uyguladığı belirsiz bir faiz oranına endekslemeye ilişkin düzenlemelerinin hukuka aykırı olduğu, borçlu tarafın temerrüde düşmesi halinde bilmediği öngörmesi mümkün olmayan ve üzerinde gerçekten mutabık kalmadığı temerrüt faizi yükü altına girdiğini, bankaların genel kredi sözleşmeleri eliyle temerrüt faizini tek taraflı belirleme hakkına sahip olmalarının TBK md 27 ve md 25 hükümlerine aykırı olduğunu, taraflar arasında imza altına alınan sözleşmenin, taraflarca müzakere edilmeden davacının tek yanlı hazırladığı genel işlem şartları taşıyan bir sözleşme niteliğinde olduğu, genel işlem şartı niteliğinde bulunan bu sözleşmenin , 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK) m. 20 vd. maddelerinde düzenlenen genel işlem şartlarına ilişkin hükümlere tabi olacağını, bu hükümlerin, ticari iş – adi iş ayrımı yapılmaksızın tüm hukuki ilişkilere, hukuki ilişki 6098 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden önce kurulmuş olsa dahi (6101 Türk Borçlar Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun m.l/son c., 2 ve 7 uyarınca) uygulanacak emredici hükümler olduğu, TBK m. 21’de karşı tarafın menfaatine aykırı genel işlem koşullarının sözleşmenin kapsamına girmesinin; sözleşmenin yapılması sırasında düzenleyenin karşı tarafa, bu koşulların varlığı hakkında açıkça bilgi verip, bunların içeriğini öğrenme imkânı sağlamasına ve karşı tarafın da bu koşulları kabul etmesine bağlı olduğunu, taraflar arasında imzalanan bir sözleşme var ise bu matbu sözleşmede yer alan ve müvekkiline müzakere imkanı tanınmadan imzalattırılan temerrüt maddesindeki hükümlerin yok hükmünde olacağı, Temerrüt faizine ilişkin hüküm kesin hükümsüzlük nedeniyle yok sayılacağından taraflar arasındaki temerrüt Faizinin belirlenmesinde; Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ve 3095 sayılı Kanuna göre belirlenme yapılması gerektiği, bu kapsamda bilirkişinin bu konuda da bir inceleme yapması gerektiği, uyuşmazlık ile ilgili taraflarına arabuluculuk toplantı davetiyesi gönderilmediğini, müvekkilinin, takip alacaklısına herhangi bir borcu bulunmadığını , istenen faiz oranının fahiş olduğunu belirterek, davanın reddi ile müvekkili lehine % 20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini ve yargılama ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmilini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davacı banka tarafından dava dışı … ….Ltd. Şti ne işletme kredisi, araç kredisi kullandırılıp sözleşme gereği ek hesap açılıp kredi kartı tesis edildiği, davalıların ise sözleşmelerde müşterek ve müteselsil kefil olarak imzalarının bulunduğu, şirketteki hisse devrinin sözleşmelerdeki müşterek ve müteselsil kefilliği ortadan kaldırmadığı, kredi taksitleri ve borçlarının zamanında ödenmediği, taraflar arasında imzalanan sözleşme maddeleri gereği hesabın kat edilerek ihtarnameye rağmen ödenmemesi üzerine Ankara 26.İcra Müdürlüğünün 2019/8233 E Esas numaralı icra dosyası ile takip yapıldığı, icra takip tarihi itibariyle davacı bankanın, … numaralı Business kredi kartı için 14.972,24 TL asıl alacak, 1.038,00 TL işlemiş akdi faiz, 375,55 TL gecikme faizi, 70,67 BSMV olmak üzere toplam 16.456,46 TL, … numaralı Ek Hesap için 20.076,13 TL asıl alacak , 1.803,48 TL işlemiş akdi faiz, 503,58 TL gecikme faizi, 39,22TL BSMV olmak üzere toplam 22.422,41TL, … numaralı 0 km araç kredisi için 30.691,57 TL asıl alacak, 1.523,49TL işlemiş akdi faiz, 426,10TL gecikme faizi, 97,48 TL BSMV olmak üzere toplam 32.738,64 TL, … İşletme İht. Kredisi İçin 46.533,45 TL asıl alacak , 2.429,11TL işlemiş akdi faiz, 700,33 TL işlemiş gecikme faizi, 156,47 TL BSMV olmak üzere toplam 49.819,36 TL, … numaralı 0 km araç kredisi için 26.704,81TL asıl alacak , 1.049,67 TL işlemiş akdi faiz, 364,52 TL işlemiş gecikme faizi, 70,71TL BSMV olmak üzere toplam 28.189,71 TL ı alacağının bulunduğu,bilirkişi raporu, taraflar arasındaki sözleşmeler , kat ihtarı ve tüm dosya kapsamı ile anlaşılmakla , davacı tarafça icra takip talebinde talep edilen Temerrüt faiz miktarı ile bağlı kalınarak, davacının davasının kısmen kabulüne, davalıların Ankara 26. İcra Müdürlüğünün 2019/8233 esas sayılı dosyasındaki itirazlarının kısmen iptaline, takibin 138.978,20-TL asıl alacak, 7.843,75-TL işlemiş akdi faiz, talep ile bağlı 1.321,33-TL temerrüt faizi, 434,55-TL BSMV olmak üzere toplam 148.577,83-TL üzerinden asıl alacağın 35.048,37-TL’lik kısmına takip tarihinden itibaren işleyecek %31,80, bakiye 103.929,83-TL’sine, takip tarihinden itibaren işleyecek %39 temerrüt faizi ve BSMV’si ile devamına, bakiye talebin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı yanın dava konusu ettiği alacağın likit olmadığını, davacı yanın vadesi gelmemiş borçlar için çok fahiş faiz oranları üzerinden müvekkili aleyhine icra takibi başlattığını, söz konusu icra takibinde belirtilen faiz oranlarının da fahiş miktarda hatalı olarak hesaplandığını, likit olmayan bir alacak için yapılan icra takibinde, takibe itiraz eden borçlunun aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesinin yerleşik Yargıtay İçtihatlarına da aykırılık teşkil edeceğini, yine sözleşmede yer alan temerrüt faizinin, davacı banka tarafından tek taraflı ve fahiş olarak belirlendiğini bu hükümün kamu düzenine, ahlaka ve kişilik haklarına, sözleşme özgürlüğü ilkesine, dürüstlük kuralına, emredici kurallara ve TBK md. 20-25 çerçevesinde genel işlem şartı hükümlerine aykırı olduğunu, taraflar arasında imza altına alınan sözleşme, taraflarca müzakere edilmeden davacının tek yanlı hazırladığı genel işlem şartları taşıyan bir sözleşme niteliğinde olduğunu, bilindiği üzere genel işlem şartı niteliğinde bulunan bu sözleşme, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m.20 vd. maddelerinde düzenlenen genel işlem şartlarına ilişkin hükümlere tabi olacağını, bu hükümler, ticari iş – adi iş ayrımı yapılmaksızın tüm hukuki ilişkilere, hukuki ilişki 6098 sayılı Kanun’un yürürlüğe girmesinden önce kurulmuş olsa dahi uygulanacak emredici hükümler olduğunu, bankaların genel kredi sözleşmeleri eliyle, kamu gücü ayrıcalığına sahip kılınan devletin dahi sahip olmadığı bir hakka sahip olması açıkça kamu düzenine aykırılık oluşturduğunu, bu tip sözleşme hükümleri aynı zamanda genel işlem şartı niteliği taşıdığını, TBK md. 25 gereği tabi tutulmaları gereken içerik denetimi sonucunda temerrüt faizinin belirlenmesi hakkının alacaklı bankaya bırakılmasının, hak ve yükümlülük dağılımının dürüstlük kuralına uygun bir biçimde yapılmadığını gösterdiğini, taraflar arasında imzalanan bir sözleşme var ise bu matbu sözleşmede yer alan ve müvekkili ile müzakere edilmeden imzalattırılan temerrüt maddesindeki hükümlerin mutlak butlanla batıl olup yok hükmünde olduğunu, temerrüt faizine ilişkin hükmün, kesin hükümsüzlük nedeniyle yok sayılacağından taraflar arasındaki temerrüt faizinin belirlenmesinde; Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ve 3095 sayılı Kanuna göre belirlenme yapılması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Taraflar arasında imzalanan genel kredi sözleşmeleri, hesap kat ihtarı örneği, bilirkişi raporları vs deliller dosya arasında mevcutur.
Davacı … tarafından dava dışı borçlu … San ve Tic. Ltd. Şti. ile davalı müteselsil kefiller … ve …’a Ankara 38. Noterliği’nin 31.05.2019 tarih ve … yevmiye numarası ile gönderilen ihtarnamede muhatap …. Şti.’ne imzalanan kredi sözleşmelerine istinaden kredi kullandırıldığı, davalı, … ve …’ın müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatını taşıdığı 16.05.2019 tarihi itibariyle hesabın kat edildiği, mevcut borcun 31.05.2019 tarihi itibariyle 152.848,91 TL olduğu, borcun tebliğ tarihinden itibaren 1 gün içerisinde ödenmesinin ihtar edildiği ihtarnamelerin iade edildiği anlaşılmıştır.
Ankara 26. İcra Müdürlüğü’nün 2019/8233 sayılı dosyası ile,davacı banka tarafından davalılar … ve … aleyhine … – …- …-… nolu (kredi kartı) kredi, krediler için 139.540,53 TL asıl alacak,14.122,97 TL İşlemiş 9630 akdi faiz,1.321,33 TL İşlemiş %9 temerrüt faizi,579,09 TL %5 BSMV,524,10 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 156.088,02 TL üzerinden takip başlatıldığı, davalıların süresinde borca ve fer’ilerine itirazı üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği, eldeki itirazın iptali davasının İİK.nun 67.maddesinde öngörülen 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı görülmüştür.
Yargılama aşamasında bankacı bilirkişiden alınan raporda özetle,dava konusu alacağın dava dışı … San ve Tic. Ltd. Şti. firması ile davacı banka arasında toplam 1.000.000,00 TL limitle akdedilen Genel Kredi Sözleşmesine dayanarak kullandırılan kredilerin ödenmemesinden kaynaklandığı, kredilere davalı … ve … 1.000.000,00 TL limitle sözleşmeyi imzalayarak müteselsilen kefil oldukları,davaya konu 1 adet taksitli işletme kredisi ve 2 adet taksitli taşıt kredisi için ödeme planı tanzim edildiği ve ödeme planları üzerinde faiz oranlarının akdi faiz oranlarının ve temerrüt faiz oranlarının tespit edilmiş, temerrüt faiz oranının taksitli kredilerde yıllık %39 olacağı, banka takip talebinde temerrüt faiz oranının tüm alacaklar için %39 olduğunu bildirmiş olup, bu oran 3 adet taksitli kredi için ödeme planındaki oranlar ile aynı olduğu, bu durumda, tarafların kredilere uygulanacak faiz oranları üzerinde kredi kullanımı sırasında mutabık kaldıkları davaya konu diğer 2 adet alacağın business kredi kartı ve ek-hesap (KMH)’dan kaynaklandığı uyuşmazlığın davacı banka ile dava dışı…. Ltd. Şti. firması arasında 13.12.2007 tarihinde akdedilen Genel Kredi Sözleşmesine istinaden 1 adet taksitli ticari işletme 2 adet taksitli taşıt, business kredi kartı ve ek-hesap (KMH) kredileri kullandırıldığı, kredi taksitleri ve borçlarının zamanında ödenmediği, taraflar arasında imzalanan sözleşme maddeleri gereği hesabın kat edilerek ihtarnameye rağmen ödenmemesi üzerine sözleşmeye toplam 1.000.000,00 TL limitle müteselsil kefil olan davalılar aleyhine Ankara 26. İcra Müdürlüğü’nün 2019/8233 Esas numaralı icra dosyası ile davalı müteselsil kefiller aleyhine yapılmış olan icra takibine yapılan itirazdan kaynaklandığı, davalılar tarafından GKS’nin 1.000.000,00 TL limitle müteselsil kefil olarak imzalandığı, sözleşmenin imza tarihinde 818 Sayılı eski BK yürürlükte olduğu, borçların muaccel olduğu tarihte yeni TBK’nın yürürlüğe girmiş olduğu,dava dışı borçlu firmaya ve davalı kefillere tarihinde ihtarname gönderilerek hesapların 16.05.2019 tarihi itibariyle kat edildiğinin bildirildiği ve 1 gün içerisinde borçların ödenmesinin ihtar edildiği, ihtarnamelerin hem asıl borçluya hem de davalı kefillere tebliğ edilemeden iade edildiği, bu nedenle tarafların temerrüt faizine esas başlangıç tarihlerinin 20.06.2019 takip tarihi olarak dikkate alındığı ve takip tarihine kadar tüm faizlerin akdi oranlar üzerinden hesaplandığı, taraflar arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesinin ticari işlemler için kullanılan sözleşme olduğu ve tarafların tacir olduğu, Türk Ticaret Kanunu ve 3095 Sayılı kanuni Faiz ve Temerrüt Faiziyle İlgili Kanunun ilgili maddeleri gereğince TCMB tarafından ticari işlemlerde kullanılacak faiz oranlarının serbestçe belirlenebileceğinin belirtildiği, taraflar arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesinin matbu sözleşme olduğu ve davacı banka lehine düzenlemeler içerdiği, bununla birlikte kredi kullandırımı esnasında düzenlenen kredi geri ödeme planlarında uygulanacak akdi ve temerrüt faiz oranlarının yer aldığı ve kredilerin bu oranlarla kullandırıldığı, taksitli 3 adet kredi ödeme planı temerrüt faiz oranının %39 olarak belirlendiği, takip talebinde tüm alacak için %39 temerrüt faizi talep edildiği, ancak davacı bankanın alacak kalemleri arasında business kredi kartı ve KMH (ek-hesap) alacağı da bulunduğundan bu iki kalem için 5464 Sayılı Banka Kartları Kanununun 26. Maddesi gereği TCMB tarafından ilan edilen akdi ve gecikme faiz oranlarının uygulanması gerektiği, business kredi kartı ve KMH alacakları için TCMB tarafından ilgili dönem için ilan edilen faiz oranlarının uygulandığı, bu iki kalem için takip tarihinde uygulanması gereken temerrüt faiz oranının %31,80 olduğu, hesaplama neticesi takip tarihine kadar davalıların sorumlu oldukları miktarın … numaralı Business kredi kartı 14.972,24 TL asıl borç, 1.038,00 TL işlemiş akdi faiz, 375,55 TL gecikme faizi, 70,67 BSMV olmak üzere toplam 16.456,46 TL, … numaralı Ek Hesap için 20.076,13 TL asıl borç, 1.803,48 TL işlemiş akdi faiz, 503,58 TL gecikme faizi, 39,22TL BSMV olmak üzere toplam 22.422,41TL, … numaralı 0 km araç kredisi 30.691,57 TL asıl borç 1.523,49TL işlemiş akdi faiz, 426,10TL geçikme faizi, 97,48 TL BSMV olmak üzere toplam 32.738,64TL, … İşletme İht.Kred. İçin 46.533,45 TL asıl borç, 2.429,11TL işlemiş akdi faiz, 700,33 TL işlemiş gecikme faizi, 156,47 TL BSMV olmak üzere toplam 49.819,36 TL, … 0 km araç kredisi 26.704,81TL asıl borç, 1.049,67 TL işlemiş akdi faiz, 364,52 TL işlemiş gecikme faizi, 70,71TL BSMV olmak üzere toplam 28.189,71 TL olduğu belirtilmiştir.
Somut olaya gelince;uyuşmazlığın davacı banka ile dava dışı … San. Ve lic. Lld. Şti. arasında 13.12.2007 tarihinde akdedilen Genel Kredi Sözleşmesine istinaden 1 adet taksitli ticari işletme 2 adet taksitli taşıt, business kredi kartı ve ek-hesap (KMH) kredileri kullandırıldığı, kredi taksitleri ve borçlarının zamanında ödenmediği, taraflar arasında imzalanan sözleşme maddeleri gereği hesabın kat edilerek ihtarnameye rağmen ödenmemesi üzerine sözleşmeye toplam 1.000.000,00 TL limitle müteselsil kefil olan davalılar aleyhine Ankara 26. icra Müdürlüğü’nün 2019/8233 Esas sayılı dosyası ile davalı müteselsil kefiller aleyhine yapılan icra takibine vaki itirazın iptalinden kaynaklandığı, davalı … ve …’ın 1.000.000,00 TL limitle müteselsilen kefil oldukları,dava dışı şirket tarafından 14.06.2016 tarihinde 36 ay vadeli aylık akdi faiz oranı %1,29, temerrüt faiz oranı yıllık %39 olan 300.000,00 TL tutarlı, aylık 10.584,72 TL taksitli işletme kredisi, 21.04.2016 tarihinde 48 ay vadeli aylık akdi faiz oranı %1,19,temerrüt faiz oranı yıllık %39 olan 81.000,00 TL tutarlı aylık 2.254,02 TL taksitli araç kredisi,18.11.2015 tarihinde 48 ay vadeli aylık akdi faiz oranı %1,17 ve temerrüt faiz oranı yıllık %39 olan 107.000,00 TL tutarlı aylık 2.963,85 TL taksitli araç kredisi kullanıldığı,4289…5723 Nolu Kredi Kartına ilişkin 08.02.2019 hesap kesim tarihli ekstrenin toplam borcunun 15.275,48 TL asgari tutarın 3.276,00 TL olduğu, 5.000,00 TL ödeme yapıldığı daha sonraki ekstre tutarlarının ödenmediği, bu ekstreden sonra yapılan 4.696,76 TL lık harcama ile ekstre borcunun 14 972,24 TL’ye ulaştığı bu dönem oluşan 238,26 TL faiz ve 11,91 TL BSMV ile birlikte borcun 15.222,41 TL olduğu ve bu dönemden sonra kredi kartı ile herhangi bir harcama yapılmadığı gibi herhangi bir ödemenin de yapılmadığı, kredili mevduat hesabının 16.05.2019 hesap kat tarihi itibariyle bakiyesinin (eksi) 21.598,73 TL olduğu, 1.522,60 TL lık faizin ayrılarak ek hesabın 20.076,13 TL anapara bakiyesi ve 1.522,60 TL faiz toplamı üzerinden takip hesabına aktarıldığı,davalılar tarafından 1.000.000,00 TL İimitle müteselsil kefil olarak imzalanan sözleşme tarihinde 818 Sayılı eski Borçlar Kanunun yürürlükte olduğu,dava dışı asıl borçlu ile davalı kefillere ihtarname gönderilerek hesapların 16.05.2019 tarihi itibariyle kat edildiğinin bildirildiği ve kefillere 1 gün içerisinde borçların ödenmesinin ihtar edildiği, ihtarnamelerin asıl borçlu ve davalı kefillere tebliğ edilemeden iade edildiğinden, temerrüt tarihleri 20.06.2019 takip tarihidir. Davaya konu 1 adet taksitli işletme kredisi ve 2 adet taksitli taşıt kredisi için ödeme planı tanzim edildiği ve ödeme planları üzerinde faiz oranlarının akdi faiz oranlarının ve temerrüt faiz oranlarının belirlendiği temerrüt faiz oranının taksitli kredilerde yıllık %39 olacağının kararlaştırıldığı gözetildiğinde davalı kefilin faiz oranının fahiş olduğu TBK 25. md. gereğince müdahale edilmesi gerektiğine ilişkin istinaf sebebi yerinde değildir. Davaya konu diğer 2 adet alacağın business kredi kartı ve ek-hesap (KMH)’dan kaynaklandığı,kredi kartları ve kredili mevduat hesaplarına uygulanacak faiz oranlarının 5464 Sayılı Banka Kartları Kanununun 26. Maddesi gereği TCMB tarafından ilan edilen akdi ve gecikme faiz oranlarının uygulanması gerektiği ve takip tarihinde temerrüt faiz oranının %31,80 olduğu gözetildiğinde de kanunu aykırı bir faiz uygulaması yapılmadığından davalı kefili bu faiz oranına ilişkin istinaf sebebi de kabul edilmemiştir. Bilirkişice belirtilen tutarlar üzerinden yapılan hesaplama sonucu davanın kısmen kabulüne yönelik ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygundur.
Davalı vekilinin icra inkar tazminatına yönelik istinaf başvurusuna gelince, davacı bankanın alacak miktarı likit nitelikte olduğundan İcra İflas Kanunu’nun 67/2. maddesi gereğince %20’dan aşağı olmamak üzere davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesine yönelik ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davalı vekilinin buna yönelik istinaf başvurusu yerinde değildir (Emsal mahiyette Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 09/02/2017 tarih 2016/12900 esas 2017/994 karar sayılı içtihatı)
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13. maddesi, “Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde, iki saatlik ücret tutarı Tarifenin Birinci Kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenir. İki saatten fazla süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâlinde ise iki saati aşan kısma ilişkin ücret aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde uyuşmazlığın konusu dikkate alınarak Tarifenin Birinci Kısmına göre karşılanır. Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır.” hükmünü içermektedir.
Anılan hükümden anlaşılacağı üzere zorunlu arabuluculuğa başvuru üzerine yapılan arabuluculuk faaliyeti sonunda arabulucuya ödenecek arabuluculuk ücreti Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanmakta olup, bu ücret yargılama giderlerinden sayılmıştır.
Bu durumda, 6325 Sayılı HUAK’ın 18/A-13. maddesi gereğince, yargılama giderinden sayılan arabuluculuk ücreti ile ilgili mahkemece karar verilmemiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Kamu düzenine aykırılık teşkil eden bu husus ise re’sen gözetilmiştir.
Tüm bu nedenlerle davalı … vekilinin istinaf başvurusunun kamu düzeni gözetilerek arabuluculuk ücreti yönünden kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının bu kısım yönünden kaldırılmasına,diğer istinaf sebeplerinin reddine karar verilerek takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
A)1-Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE,
Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/02/2021 tarih 2019/434 Esas 2021/118 Karar sayılı kararının davalı … yönünden arabuluculuk ücreti yönünden KALDIRILMASINA,
B)1-Davanın KISMEN KABULÜNE, Davalıların Ankara 26. İcra Müdürlüğünün 2019/8233 esas sayılı dosyasındaki itirazlarının kısmen iptaline, takibin 138.978,20-TL asıl alacak, 7.843,75-TL işlemiş akdi faiz, talep ile bağlı 1.321,33-TL temerrüt faizi, 434,55-TL BSMV olmak üzere toplam 148.577,83-TL üzerinden asıl alacağın 35.048,37-TL’lik kısmına takip tarihinden itibaren işleyecek %31,80, bakiye 103.929,83-TL’sine, takip tarihinden itibaren işleyecek %39 temerrüt faizi ve BSMV’si ile devamına, bakiye talebin reddine,
2-Alacaklar toplamı 148.577,83-TL üzerinden %20 inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalıların şartları oluşmayan kötü niyet tazminat taleplerinin reddine,
4- Kabul edilen miktar üzerinden alınması gereken 10.149,35 TL harcın davalılardan müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafça yargılama gideri (bilirkişi ücreti,tebligat) olarak yapılan 1.109,40 TL nin kabul ve red oranı dikkate alınarak 1.055,92 TL sinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine ,bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
Hükmün kesinleşmesi halinde bakiye avansın yatırana iadesine,
6-Kabul edilen dava değeri üzerinden hesap edilen 18.064,89 TL nisbi vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya, red edilen miktar üzerinden 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
7-6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-13. maddesi uyarınca 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul ve red oranı gözetilerek 1.254,00 TL’sinin davalılardan müteselsilen,66,00 TLsinin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
C)1-Davalı tarafından alınan 2.537,33 TL istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya iadesine,
2-Davalı tarafından yapılan yatırılan 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile istinafa dosyanın gönderim masrafı 54,40 TL olmak üzere toplam 216,50 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davalı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/(1)-a.6 ve 362/(1)-g.maddeleri uyarıca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.05/04/2023

Başkan- … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi -…
… … … …

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.