Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/580 E. 2022/218 K. 24.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi ….

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

….

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/01/2021
NUMARASI :….
DAVA TARİHİ : 20/09/2019
KARAR TARİHİ : 24/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28/02/2022

Taraflar arasındaki şirket ortaklığından çıkma istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davalı … hakkındaki talebin davalı sıfatı yokluğu nedeniyle reddine, davalı şirket aleyhine açılan davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ve davalı …’ün diğer davalı şirketin ortağı olduklarını, hakim ortak ve şirket yetkilisinin davalı … olduğunu, davalı …’ün şirkete ait hesaplardaki paraları kendi kişisel hesaplarına aktardığını, şirketi iyi yönetmediğini, şirketin zor durumda kaldığını belirterek müvekkilinin davalı şirket ortaklığından çıkmasına izin verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının da bir dönem şirket yöneticisi olduğunu, bu dönemde şirketin davacı tarafından daha kötü yönetildiğini, kötü yönetim sonucu davalının emeği ile bir aşamaya getirilen şirketin davacı tarafından ekonomik zorluğa sokulduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir.
Davalı şirkete dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen anılan davalı davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, şirket yöneticisi olan davalı … hakkında davacının şikayeti üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 2019/41485 sr. sayılı ceza soruşturması başlatıldığı, bu soruşturma sırasında bilgilerine başvurulan davacı ile davalı …’ün birbirleri hakkında ağır ve suçlayıcı ifadeler kullandıkları, suç soruşturması ve açılacak dava nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın, birbirlerine bu suçlamalarda bulunanların şirket ortaklığını sürdürmelerinin mümkün olmadığı, ortaklar arasında ortaya çıkan bu sorunların davacı yönünden şirket ortaklığından ayrılmasına izin verilmesi için yeterli olduğu, haklı nedenle şirket ortaklıklığından çıkmaya izin verilmesi talebi ile açılan davanın şirkete karşı açılması gerektiği, diğer davalıya husumet yöneltilemeyeceği gerekçesiyle davalı … hakkındaki talebin 6100 sayılı HMK’nun 114/1-d, 115/2 maddeleri uyarınca davalı sıfatı yokluğu nedeniyle reddine, davalı şirket aleyhine açılan davanın kabulüne, davacının davalı şirket ortaklığından haklı nedenle çıkmasına izin verilmesine, ayrılma payı talebi olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ortaklar arasında köklü ihtilaflar bulunduğunu, mahkemece müvekkilinin şirket ortaklığından çıkmasına izin verilmesi kararı doğru ise de diğer davalı hakkında verilen kararın usul ve yasaya aykırı bulunduğunu, davalı ortağın eylemlerinin haklı sebep oluşturduğunu, kusurlunun davalı ortak olduğunu, şekilci davranılamayacağını, davalı haksız iken davanın sıfat yokluğu nedeniyle reddine karar verildikten sonra lehine vekalet ücretine hükmedildiğini, kararın adil olmadığını, davalı ortak sıfatıyla davalı …’ün hasım olarak gösterildiğini, yetkili müdür sıfatıyla dava açılmadığını, anılan davalıya husumet yöneltilmesinin doğru olduğunu belirterek davalı … hakkında verilen ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; limited şirket ortaklığından haklı nedenle çıkma istemine ilişkindir.
Davalı … vekilince de istinaf kanun yoluna başvurulmuş ise de, anılan davalı vekilinin süresi içerisinde eksik istinaf harçlarını yatırmadığı gerekçesiyle ilk derece mahkemesince 08/03/2021 tarihli ek karar ile anılan davalı vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Ek karara yönelik davalı … vekilinin herhangi bir istinaf başvurusu bulunmamaktadır.
Davacı vekilinin süresinde vermiş olduğu istinaf başvuru dilekçesinden sonra istinaf incelemesi için dava dosyası Bölge Adliye Mahkemesine gönderildikten sonra davacı asil, kimlik tespitini içeren 18/01/2022 tarihli dilekçe ile istinaf isteminden feragat ettiğini bildirmiştir. Feragat, 6100 Sayılı HMK’nın 307. maddesi ve genel hükümler uyarınca istemde bulunanın talep sonucundan vazgeçmesidir.
Başvuru hakkından feragati düzenleyen HMK’nun 349/2. maddesinde; “Başvuru yapıldıktan sonra feragat edilirse, dosya bölge adliye mahkemesine gönderilmez ve kararı veren mahkemece başvurunun reddine karar verilir. Dosya, bölge adliye mahkemesine gönderilmiş ve henüz karara bağlanmamış ise başvuru feragat nedeniyle reddolunur.” hükmüne yer verilmiştir. Bu durumda, dava dosyası istinaf incelemesi yapılmak üzere Bölge Adliye Mahkemesine gönderildikten sonra davacı asil tarafından istinaf başvurusundan feragat edilmiş olmakla davacı vekilinin istinaf isteminin feragat sebebiyle reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf isteminin HMK’nın 349/2. maddesi gereği FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Davacı tarafından istinaf aşamasında yatırılan 162,10 TL istinaf yoluna başvuru harcı ile 59,30 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
3-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davalı … yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 24/02/2022
….
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.