Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/579 E. 2022/1209 K. 12.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2021/579 Esas 2022/1209 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/579
KARAR NO : 2022/1209

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/02/2021
NUMARASI : 2017/872 Esas 2021/91 Karar
DAVACI MÜTEVEFFA :
MİRASÇILARI
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :

DAVA TARİHİ : 16/03/2016
KARAR TARİHİ : 12/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 12/10/2022

Taraflar arasındaki genel kredi sözleşmesine müteselsil kefil olan davalının bankadaki bireysel emeklilik hesabına konulan blokenin ve haczin kaldırılması istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin … numaralı bireysel emeklilik sözleşmelerine konu hesaplarına … Şubesi tarafından 03.04.2007 tarihinde alınan haciz kararı ile bloke konulduğunu, davalı bankaya konulan blokenin kaldırılması talebi ile başvurulduğunu ve sözlü olarak olumsuz cevap verildiğini ve haciz kararı ile blokenin devam ettiğini, müvekkilinin işleme muvafakatinin olmadığını, 5510 Sayılı Kanun Madde 93’e göre bireysel emeklilik hesabına haciz konulamayacağını, yetkili makamlarca alınmış bir haciz kararının bulunmadığını, bankanın müvekkilinin bankaya olan borcundan dolayı kendiliğinden işlem yaparak haciz kararı almasının ve bireysel emeklilik hesaplarına bloke koymasının hukuka aykırı olduğunu, haciz koyulabilecek olsa dahi müvekkilinin sistemde bulunduğu ay sayısı ile haciz tarihindeki brüt asgari ücret tutarının çarpmına karşılık gelen tutarın nafaka borçları hariç olmak üzere haczedilemeyeceğini bildirerek 03.04.2007 tarihinde müvekkilinin bireysel emeklilik hesaplarına konulan blokenin kaldırılmasınıa karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, dava dışı borçlu … Ltd. Şti. ile müvekkili banka arasında kredi sözleşmesi imzalandığını, davacının da söz konusu krediye kefil olduğunu, kredinin geri dönüşü hususundaki edimin yerine getirilmemiş olması nedeniyle davacıya ait bankaya rehinli hesaplara bloke konulduğunu, taraflar arasında imzalanan kredi sözleşmesi gereğince müşterinin banka nezdinde bulunan tüm alacakları, mevduat ve bloke hesaplarının müvekkili bankaya rehinli olduğunu, ve bankanın bunlara ilişkin olarak takas, mahsup ve hapis hakkı olduğundan muaccel alacaktan bunların mahsup edileceği bu nedenle davacının hesaplarına bloke konulmasının sözleşme şartlarına uygun olduğunu ayrıca Ankara 14. İcra Müdürlüğü’nün 2006/13000 Esas sayılı dosyasından 30/04/2007 tarihinde müzekkere yazıldığını ve haciz müzekkeresine istinaden haciz ve bloke işlemleri yapıldığını belirtilerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; … ‘na ait … numaralı bireysel emeklilik hesaplarında bulunan birikimin 4632 sayılı Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu’nun 17. Maddesi kapsamında haczedilebilir tutarın altında kaldığı bu nedenle haczedilemeyeceği anlaşıldığından Ankara 14. İcra Müdürlüğü 2006/12856 sayılı dosyası üzerinden yazılan müzekkere üzerine hesaplara konulan blokenin kaldırılmasına gerektiği anlaşılmakla davanın kabulüne, … ‘nun … sertifika nolu bireysel emeklilik hesaplarına konulan blokenin kaldırılmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, murisin hesaplarına uygulanan işlemlerin yasaya ve usule uygun olduğunu banka ile muris arasında imzalanan genel kredi sözleşmesin de müşterinin banka nezdinde bulunan tüm alacakları, mevduat ve bloke hesaplarının müvekkili bankaya rehinli olduğu ve bankanın da buna yönelik olarak takas, mahsup, hapis etme yetkisinin hüküm altına alındığını, murisin müvekkili bankaya olan kredi borcunu ödemediğini Yargıtay 11.Hukuk dairesinin emsal içtihatlarına göre konulan blokenin yerinde olduğunu, bilirkişi raporuna göre de halen müvekkil bankanın alacağının davacının biriken 199.187,00 TL ‘lik BES hesabında fazla olduğunu bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesine karşı vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; dava dışı şirketin kullanmış olduğu genel kredi sözleşmesinde müşterek müteselsil kefil sıfatıyla imzası bulunan davacıların murisinin kredinin ödenmemesi sonrasında bireysel emeklilik hesabına konulan haczin-blokenin kaldırılması istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Dava dışı … Ltd. Şti. İle davalı banka arasında 31.03.2006 tarihinde Genel kredi Sözleşmesi imzalandığı , bu sözleşmeyi davacı …’nun 2.000.000,00 TL limitle müşterek borçlu ve müteselsil olarak kefil sıfatı ile imzaladığı,
Davacının … A Ş. ile imzaladığı iki adet bireysel emeklilik sözleşmesi bulunduğu ve blokenin konulduğu tarihi itibarıyla … numaralı sözleşme hesabında 49.380,12TL , … numaralı sözleşme hesabında 49.744,35TL olmak üzere toplam 99.124,47 TL birikim oluştuğu anlaşılmıştır.
Ankara 14. İcra Müdürlüğü 2006/12856 sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklısının … A.Ş., borçluların dava dışı …. ve davacı … olup, toplam 239.353,73TL alacağın tahsiline yönelik olarak icra takibi başlatıldığı, … A.Ş. ye … nun 239.353,23 TL borç miktarı için hak ve alacaklarının haczine ve hesaplarına bloke konulması için haciz ihbarnamesi gönderildiği ve … … A.Ş ‘nin 05.09.2019 tarihli cevabi yazısından Ankara 14. İcra Müdürlüğü 2006/12856 sayılı dosyasından gelen 03.04.2007 tarihli yazı üzerine hesaplara bloke konulduğu anlaşılmıştır.
Bankacı bilirkişi …’ten alınan bilirkişi raporunda özetle; davacı …’nun müteselsil kefil olarak imzaladığı genel kredi sözleşmenin 7. maddesinde rehin, takas ve mahsup hakkının düzenlendiği, ancak bloke konulan tutarın kaynağı olan Bireysel Emeklilik Sistemini düzenleyen 4632 sayılı Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu’nun 17. maddesinde katılımcıların birikimlerinin haczi hakkında hüküm getirildiği , 17 maddede yazılı “Bireysel emeklilik hesabındaki fon paylarından, katılımcının sistemde bulunduğu ay sayısı ile asgari ücret tutarının çarpımına karşılık gelen birikim tutarı ve bu Kanunun 6. maddesi kapsamında bireysel emeklilik sisteminden emekli olanlara yapılan yıllık gelir sigortası ödemelerinin aylık ödemeye isabet eden miktarının nafaka borçları hariç olmak üzere asgari ücret tutarına kadar olan kısmı haczedilemez, rehnedilemez, iflas masasına dahil edilemez Bu fıkradaki hükümlerin uygulanmasında rehin, haciz veya iflas tarihinde geçerli brüt asgarî ücret tutarı esas alınır. ” hükmüne göre toplam mevcut bakiyenin haczedilemeyecek tutarın altında olduğu belirtilmiştir.
Öğetim Üyesi … ile bankacı …’dan oluşan heyetten alınan bilirkişi raporunda özetle; … sertifika numaralı … Ayrılma Hesap Özetinde 30.07.2015 tanzim tarihine göre, …’nun sisteme giriş tarihinin 28.02.2006 tarihi olduğu, sistemde bulunan anaparanın 25.000,00 TL, getirinin 29.727,23 TL, gelir vergisi kesintisinin 4.451,88 TL olmak üzere toplam ödeme tutarının 49.744,35 TL olduğunun belirtildiği,
… sertifika numaralı … Ayrılma Hesap Özetinde 30.07.2015 tanzim tarihine göre, …’nun sisteme giriş tarihinin 28.02.2006 tarihi olduğu, sistemde bulunan anaparanın 25.000,00 TL, getirinin 29.298,73 TL, gelir vergisi kesintisinin 4.387,61 TL olmak üzere toplam ödeme tutarının 49.380,12 TL olduğunun belirtildiği, sonuç olarak …’nun … sözleşmeleri gereğince toplam 99.124,47 TL birikiminin bulunduğu,
4632 sayılı Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu’nun 17. maddesi önce, katılımcıların birikimlerinden oluşan bireysel emeklilik fonu malvarlığının, portföye ilişkin olarak yapılan işlemler haricinde teminat gösterilmesini, üçüncü şahıslar tarafından haczettirilmesini ve iflas masasına dahil edilmesini yasaklamaktadır. Daha sonra ise, hükmün ters yorumu sonucu, katılımcıların bireysel emeklilik hesaplarındaki fon paylarının, katılımcının sistemde bulunduğu ay sayısı ile asgari ücret tutarının çarpımına karşılık gelen birikim tutarını aşan kısmının haczedilebileceğini, rehin gösterilebileceğini, katılımcı illas etmişse iflas masasına dahil edilebileceğinin belirtildiği, 01.01.2017 tarihinde yürürlüğe giren Bireysel Emeklilik Sistemi Yön etmeli ği’nin 26. maddesi de yoruma gerek olmaksızın bu istisnaya yer verdiği , … ‘nun Sisteme giriş tarihinin 8.02.2006, haciz tarihinin 15.04.2016 , Sistemde bulunduğu ay sayısının ( 15.04.2016 – 28.02.2006) 121 ay olduğu , 2016 yılında aylık brüt asgari ücret 1.647,00 TL olduğu kabul edildiğinde hacze konu olamayacak alt sınır tutarının 1.647,00 TLX 121 ay = 199.287,00 TL olduğu ve bu tutarın …’nun birikimi olan 99.124,47 TL’nin üzerinde olacağından hacze konu olamayacağı tespit edildiği belirtilmiştir.
Somut olaya gelince; davacı yanca davalı banka tarafından bireysel emeklilik hesapları üzerine konulan bloke- haczin haksız olduğu ve muvafakatının bulunmadığından bahisle kaldırılmasına yönelik olarak iş bu dava açılmıştır. Dosya kapsamına uygun gerekçeli denetime elverişli bilirkişi heyetinin raporlarında da belirtildiği üzere; 4632 sayılı Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu’nun 17. maddesinde önce, katılımcıların birikimlerinden oluşan bireysel emeklilik fonu malvarlığının, portföye ilişkin olarak yapılan işlemler haricinde teminat gösterilmesini, üçüncü şahıslar tarafından haczettirilmesini ve iflas masasına dahil edilmesini yasaklanmış iken daha sonra ise, katılımcıların bireysel emeklilik hesaplarındaki fon paylarının, katılımcının sistemde bulunduğu ay sayısı ile asgari ücret tutarının çarpımına karşılık gelen birikim tutarını aşan kısmının haczedilebileceği, rehin gösterilebileceği, katılımcı illas etmişse iflas masasına dahil edilebileceği belirtilmiş ve 01.01.2017 tarihinde yürürlüğe giren Bireysel Emeklilik Sistemi Yönetmeliği’nin 26. maddesi de yoruma gerek olmaksızın bu istisnaya yer verilmiş olup, mevcut düzenlemeler kapsamında somut olay değerlendirildiğinde davacıların murisi olan müteveffa …’ nun iki adet BES birikiminin sisteme girdiği 28/02/2006 tarihinden haciz tarihi olan 15/04/2016 tarihi arasındaki 121 aylık süre bulunduğu davacının birikiminin hacze konu olacak alt sınır tutarının 2016 yılında aylık brüt asgari ücretin 1.647,00 TL olduğu da gözetildiğinden toplam 199.287,00 TL olduğu davacının birikiminin ise bu miktarın altında olup toplam 99.124,47 TL olduğu anlaşıldığından söz konusu miktarın 4632 sayılı 17 mad. Bireysel Emeklilik Sistemi Yönetmeliği’nin 26.maddesi gereğince haczedilmesi ve bloke konulması mümkün olmadığından açılan davanın kabulüne yönelik ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygundur.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davanın kabulü yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı banka harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davalı banka tarafından yatırılan 162,10 TL istinafa başvurma harcı 59,30 TL istinaf karar harcı olmak üzere toplam 221,40 TL’nin talep halinde davalıya iadesine,
3-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda uyuşmazlık konusu miktar dikkate alındığında HMK’nın 362. maddesi gereğince kesin olmak üzere, tarafların yokluğunda oy birliği ile karar verildi. 12/10/2022

Başkan- … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi -…