Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/559 E. 2021/1269 K. 04.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi …

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/02/2021
NUMARASI ….
DAVA : Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması)
DAVA TARİHİ : 10/11/2020
KARAR TARİHİ : 04/11/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03/12/2021

Taraflar arasındaki kayyımlık istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava dışı borçlu…. aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlattığını, takip tarihinden sonra borçlu şirketin tek ortağı ve temsilcisi olan …’un vefat ettiğini, mirasçılarının mahkeme kararı ile mirası reddettiklerini, şirketin organsız kaldığını, şirketin temsilcisi olmadan takibe devam edilmesi ve işlem yapılmasının mümkün olmadığını, kayyım atanması hususunda başvuru yapmak için icra müdürlüğünden yetki alındığını belirterek borçlu şirket….’ne kayyım atanmasını talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, HMK’nun çekişmesiz yargı işlerini düzenleyen 382. maddesinde Ticaret Hukukuna ilişkin limited şirketlere kayyım atanmasının çekişmesiz yargı işi olarak belirlenmediği, şirket hasım gösterilmeden açılan bir davada şirkete kayyım atanmasının mümkün olmadığı, şirketin organsız kalması durumunda limited şirketlere ilişkin TTK’nun 636/2. maddesi hükümlerinin uygulanması gerektiği, bu kapsamda şirketin merkezinin bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesinden bu şirketin eksik olan organının tamamlanması ve yasaya uygun hale getirmesi için bir sürenin verilmesi ve bu süre içinde durum düzelmez ise şirketin feshine karar verilmesinin istenmesi gerektiği, davacı vekilince bu kapsamda açılmış bir dava da bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; borçlu şirketin organsız kaldığını, şirketin temsilcisi olmadan takibe devam edilmesi ve işlem yapılmasının mümkün olmadığını, müvekkilinin fesih ve tasfiye talep etmesinde hukuki bir yararı bulunmadığını, TMK’nun 427/4.maddesinde tüm tüzel kişiler için özel bir düzenleme getirildiğini, bu hükmün uygulanarak görevli ve yetkili ticaret mahkemesince kayyım atanması gerektiğini, kayyım atanması çekişmesiz yargı işlerinden olup, mahkemenin organsız kalan şirketin hasım gösterilmesi gerektiğine ilişkin görüşünün hatalı bulunduğunu, organ eksikliği giderilene kadar şirketin hasım gösterilmesinin mümkün olmadığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; limited şirkete kayyım atanması istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Kayyım atanması talep edilen….’nin ticaret sicil dosyası, Eskişehir 1. İcra Müdürlüğünün ….sayılı takip dosyasında düzenlenen yetki belgesi, Eskişehir 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin……Karar sayılı karar sureti dosya içerisinde yer almaktadır.
Dava Eskişehir 3. Sulh Hukuk Mahkemesinde açılmış olup,…. Karar sayılı asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle verilen görevsizlik kararı ve davacının süresinde ibraz ettiği gönderme talebini içerir dilekçesi üzerine dosya Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmiştir.
Eskişehir 1. İcra Müdürlüğünün…..sayılı takip dosyası ile, davacı alacaklı tarafından kayyım atanması talep edilen …..aleyhine toplam 1.100.152,51 TL alacağın tahsili talebi ile icra takibi başlatıldığı, icra müdürlüğünce 05/11/2020 tarihinde “… takibin ilamsız takiplerde ödeme emri olması ve borçlu şirketin tek ortağı ve temsilcisi olan kişinin vefat etmiş olması nedeniyle alacaklı vekili avukat …’e kayyım/yasal temsilci atanması hususunda ilgili mahkemelerde dava açmak üzere İİK’nun 94/3.maddesi gereğince yetki verildiğine dair belgedir.” ibarelerinin yer aldığı yetki belgesinin düzenlendiği görülmüştür.
Stantsan … ticaret sicil dosyasından şirketin halen faal olup, tek ortağı ve yetkilisinin … olduğu anlaşılmıştır.
Eskişehir 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin…. Karar sayılı kararından kayyım atanması talep edilen şirketin tek ortağı ve yetkilisi olan …’un 13/09/2019 tarihinde vefat etmesi üzerine mirasçılarının mirasın reddi talebi ile dava açtıkları, yapılan yargılama sonunda 03/10/2019 tarihinde davacı mirasçıların …’un mirasının reddine hükmedildiği görülmüştür.
Davacı vekilinin istinaf itirazları incelendiğinde; kayyım atanması talep edilen şirketten alacaklı olduğu iddiasıyla bu şirket aleyhine icra takibi başlatan davacı yanın, takipten sonra şirketin tek yetkilisi ve ortağı vefat edip, mirasçılarının mirası reddetmeleri nedeniyle borçlu şirkete kayyım atanması talebiyle işbu davayı açmakta hukuki yararı bulunmaktadır.
Kayyım tayini davası, TMK’nun 427/4. maddesinde ifade edilen HMK’nun 382/2-b-19. maddesinde düzenlenen vesayet işleri kapsamında bulunması nedeniyle çekişmesiz yargı işidir (Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 03/07/2018 tarih ve 2018/1916 Esas 2018/4982 Karar sayılı ilamı).
Davacı yan kayyım atanması talepli işbu davayı … olarak açmıştır. Kayyım atanması talep edilen şirket ise ticaret sicil kaydından anlaşılacağı üzere faaldir.
Bu durumda mahkemenin davanın çekişmesiz yargı işi olmadığına ilişkin karar gerekçesi isabetsiz ise de, mahkemece kayyım atanması talep edilen şirketin usulen davada taraf gösterilip şeklen bu eksikliğin tamamlanarak davanın açılmış olması gerektiği gözetilerek yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davanın reddi yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacıdan alınması gerekli olan 59,30 TL istinaf karar harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nun 362. maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.04/11/2021

….

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.