Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/551 E. 2023/394 K. 16.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2021/551 Esas 2023/394 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/551
KARAR NO : 2023/394

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :09/02/2021
NUMARASI :2019/243 Esas 2021/107 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/05/2019
KARAR TARİHİ : 16/03/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 16/03/2023

Taraflar arasındaki itirazın iptaline ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile dava dışı asıl borçlu … … Ltd Şti ile Genel Nakdi ve Gayri Nakdi sözleşme imzalandığını ve bu sözleşme gereğince kredi kullandırıldığını, borcun ödenmemesi üzerine noter aracılığıyla gönderilen ihtarnameye rağmen borcun ödenmemesi nedeniyle … plakalı araç üzerinde rehin bulunduğundan Ankara 3. İcra Müdürlüğünde rehnin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takip başlatıldığını, davalının bu takibe kötü niyetli olarak itiraz ettiğini ve takibin durdurulduğunu, davalının müvekkili banka lehine araç üzerine rehin tesis edilmesine izin verdiğini ve … plakalı araç hakkında rehin sözleşmesi hükümlerine göre usul ve yasaya uygun olarak takip yapıldığını iddia ederek borçlunun itirazının iptali ile takibin devamına, %20’den az olmamak kaydı ile icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı adına usulüne uygun meşruhatlı davetiye tebliğ edilmiş olmasına rağmen cevap dilekçesi sunulmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; 20.10.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6750 sayılı Ticari İşletmelerde Taşınır Rehni Kanunu ile rehin sözleşmelerinin yazılı usulde yapılması kabul edilmiş ve kanunun 4/(6) -b maddesi gereğince borcun konusu , borcun miktarı, borcun miktarı belli değil ise rehnin ne miktar için güvence teşkil ettiği , ödenecek para cinsi ve rehnin azami miktarının rehin sözleşmelerinde belirtilmesi gerektiği ve bunların zorunlu unsur olduğu hükme bağlanmış olup dosyada mevcut olan rehin sözleşmesi bu unsurları taşımadığı gibi rehin olarak verilen … plakalı araç maliki davalı tarafından da imzalanmadığından davalı yönünden geçersiz olduğu gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İİK.nun 147/1.maddesine göre rehin hakkına açıkça itiraz edilmemesi, alacaklının rehin hakkının takip safhası içinde artık tartışma konusu olamayacağından mahkemece rehnin geçersizliği nedeniyle davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, davalının bilirkişi raporundan sonra rehne ve kefalete yönelik itirazlarının savunmanın genişletilmesi kapsamında olup taraflarınca buna mukaffakat edilmediğini, bilirkişinin görevini aşan şekilde değerlendirme yaptığını, davalının imzaladığı rehin sözleşmesinin geçerliliğinin müvekkili bankaya kefaletinin olup olmamasına göre değişmediğini, bu nedenle ilk derece mahkemesinin kefalette eş rızasının rehin tesisi sırasında da alınması gerektiğine dair gerekçesinin hukuki dayanaktan yoksun olduğu, davalının kötü niyetli olup Medeni Kanunun 2.maddesine aykırı davrandığını, mahkemece davalının dahi ileri sürmediği hususlar değerlendirilerek karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, rehin sözleşmesinin geçerli olduğunu bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla rehnin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Taraflar arasındaki genel kredi sözleşmesi, taşıt rehin sözleşmesi, hesap kat ihtarnamesi, hesap ekstreleri, trafik tescil kayıtları vs deliller dosya arasında mevcuttur.
Ankara 3. İcra Müdürlüğü’nün 2019/1434 sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı… tarafından borçlular … …..Ltd. Şti ve … aleyhine toplam 176.307,70TL alacak yönünden taşınır rehnin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi başlatıldığı, takibin davalının 11.02.2019 tarihinde süresinde borcun tamamına , faize ve ferilerine itiraz etmesi nedeniyle durduğu, eldeki itirazın iptali davasının İİK’nun 67. maddesinde düzenlenen yasal 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı görülmüştür.
Dosyada mevcut bila tarihli Taşıt Rehin Sözleşmesinin incelenmesinde; sözleşmenin maktu olarak düzenlendiği , boşluk kısımlarının doldurulduğu ve ” …… A.Ş adına … Şubesi ile bundan böyle rehin veren olarak adlandırılacak olan … aşağıdaki şartlarda anlaşmaya varıldığı” nın ve sözleşmenin 1. maddesinde ” rehin veren kendisinin ve /veya …’nın her türlü kredi sözleşmelerinden veya her ne sebepten olursa olsun doğmuş ve doğacak, kefalet dahil her türlü borçlarının teminatı olarak Ankara Trafik Şubesinde kayıtlı bulunan 30.11.2017 Ruhsat Tarih ve Sicil Numaralı … Tip …… plakalı taşıtı/taşıtları Banka’ya rehnetmiştir… ” düzenlemesine yer verildiği , rehin sözleşmesinin rehin veren sıfatı ile dava dışı borçlu … … Ltd Şti. ile rehin alan sıfatı ile …… A.Ş … Şubesi yetkili tarafından imzalandığı, rehin sözleşmesinin hangi tarihte imzalandığı belli olmadığı gibi sözleşmede rehin veren sıfatı ile … plakalı araç maliki davalının imzasının bulunmadığı anlaşılmıştır.
01/01/2021 tarihli bilirkişi rapornuda özetle ; davacı Bankanın … Şubesi ile dava dışı … …. Şti. arasında 800.000,00 TL limitli olarak imzalanan Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesi limitinin, son olarak 12.05.2015 tarihinde yapılan artırımla 2.000,000,00 TL’ye yükseltildiği. davalı … ‘ın da anılan sözleşmede kefalet imzasının bulunduğu, adı geçene ait kefalet şerhinin el yazısı ile kefaletin türü, tarihi ve limitinin belirtilmesi suretiyle yazılmış olduğu, kefalet tarihinin 30.11.2017 , kefalet limitinin ise 500.000,00 TL olarak belirlendiği, adı geçenin Sözleşme imza tarihinde bekâr olması nedeniyle eş muvafakatinin olmadığı, davacı Banka ile davalı … arasında davalıya ait … plakalı araç üzerinde rehin tesis edilmek üzere 30.11.2017 tarihinde imzalanan Taşıt Rehni Sözleşmesi’nin 1. Maddesi gereğince davalının borçtan sorumlu olduğu, takip tarihi itibariyle davalının davacı bankaya 168.548,20 TL asıl alacak , 2.832,55TL işlemiş temerrüt faizi, 84,28TL BSMV ve 989,83TL masraf olmak üzere toplam 172.397,51TL borçlu olduğu bildirilmiştir.
Dosya kapsamından, davacı banka ile dava dışı … …..Ltd. Şti. arasında 800.000,00TL limitli genel kredi sözleşmesi imzalandığı , 12.05.2015 tarihinde limit artırımı yapılarak sözleşme limitinin 2.000.000,00TL’ye çıkarıldığı, davalı … ‘ın sözleşmeyi 30.11.2017 tarihinde kefil sıfatı ile imzaladığı,ayrıca davacı ile davalı arasında bila tarihli Taşıt Rehni Sözleşmesi imzalanarak davalıya ait … plakalı araç üzerine rehin tesis edildiği, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcun ödenmemesi üzerine dava konusu icra takibinin başlatıldığı anlaşılmaktadır.
Rehin sözleşmesi rehin hakkını tesis etmek amacıyla rehin veren ile alacaklı arasında imzalanan sözleşme olup rehin hakkı bir alacağın yerine getirilmemesi durumunda hak sahibine hakkın konusu olan şeyi veya hakkı paraya çevirerek getirisinden alacağını öncelikle elde etme yetisi tanıyan bir haktır. İİK ‘nun 145 ve davamı maddeleri gereğince rehin hakkı sahibi rehin konusu eşyayı doğrudan doğruya paraya çevirerek alacağını elde etme hakkına sahiptir.
28/10/2016 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6750 sayılı “Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Kanunu”nun 4/(6)-b maddesinde ” Borcun konusu, borcun miktarı, borcun miktarı belirli değilse rehnin ne miktar için güvence teşkil ettiği, ödenecek para cinsi ve rehnin azami miktarı”nın rehin sözleşmelerinde zorunlu unsur olarak sayılmıştır. Buna göre, taşınır rehin sözleşmelerinde borcun konusu, miktarı, borç belirli değilse rehnin ne miktar için güvence teşkil ettiği, ödenecek para cinsi ve rehnin azami miktarının belirtilmemesi halinde taşınır rehin sözleşmesi geçerli olarak kurulmayacaktır.
Dava konusu icra takibinin dayanağının teşkil ettiği anlaşılan ve takip dosyası ile dava dosyasına sunulan bila tarihli “Taşıt Rehni Sözleşmesi” nde taşıt rehninin azami miktarı ve tarihi belirtilmediği gibi rehnin ne için güvence teşkil ettiği de belirtilmediği anlaşılmakla ilk derece mahkemesince yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davanın reddi yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 179,90 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda uyuşmazlık konusu miktar dikkate alındığında HMK’nın 362. maddesi gereğince kesin olmak üzere, tarafların yokluğunda oy birliği ile karar verildi. 16/03/2023

Başkan- Üye – Üye – Zabıt Katibi-

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.