Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/530 E. 2021/768 K. 09.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi ….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ
….

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/12/2020
NUMARASI ….
DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
DAVA TARİHİ : 24/09/2020
KARAR TARİHİ : 09/06/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28/06/2021

Taraflar arasındaki zayi belgesi verilmesi istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; muhasebeci olan müvekkilinin ofisinde kullandığı bilgisayarlara uzaktan erişimle bilinmeyen kişilerce siber saldırıda bulunulduğunu, müvekkilinin kayıtlı bilgilere erişiminin engellendiğini, müvekkilinin müşterisi olan ve e-defter kayıtlarını tutuğu ….’ nin 2020 yılı Ocak, Şubat ve Mart aylarına ait e-defterlerine erişimi sağlayamadığını belirterek müvekkilinin evraklarında yaşanan kayıplar nedeniyle 2020 yılına ait tüm e-defter kayıtlarının zayi olduğuna dair zayi belgesi verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davacı muhasebecinin, müşterisi şirkete ait ticari defterlerin ofisinde kullandığı bilgisayarlara siber saldırı yapıldığı ve kayıtlı bilgilere ulaşılamadığı yönde ki durum tesbitini HMK’nun 400 vd. maddelerinde düzenlenen delil tespiti yoluyla ve değişik iş üzerinde isteyebileceği halde bunu yapmayarak esas kayıt üzerinden müşterisine ait defterlerin zayi olduğunun tespiti ve zayi belgesi verilmesi şeklinde talepte bulunduğu , bu istemi yönünde aktif dava ehliyeti bulunmadığı gerekçesiyle davasının aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; siber saldırının müvekkilinin ofisinde bulunan bilgisayarlara yapıldığını, ….’nin yasal muhasebe defterlerinin ve beyannamelerinin müvekkili tarafından düzenlenmesi işi için aralarında sözleşme bulunduğunu, muhasebe ofisinde bulunan bilgisayarlara yapılan saldırı sonucu müvekkilinin verilere erişiminin engellendiğini, şirkete ait kayıtlara erişim ve oluşturma yetkisinin muhasebeci sıfatıyla müvekkilinde bulunduğunu, bu bilgilere erişilebilmesi için zayi belgesi verilmesi gerektiğini, … sayılı …..Yapılmasına Dair Tebliğde Düzenlenen 7. Kısım 1. Maddede açıkça “e-defter tutanlar” ibaresine yer verildiğini, kanunun lafzı ve amaçsal yorumuna bakıldığında ticari defterler veya e-defter tutanlar şeklinde yazıldığını, e-defterlerin müvekkilleri tarafından tutulduğunu, bu nedenle zayi belgesi talep etme yetkisinin müvekkilinde olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; zayi belgesi verilmesi istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Adli bilişim uzmanından davacı tarafından alınan 23/09/2020 tarihli uzmanlık raporu, … Müdürlüğü yazı cevabı, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının …. sr sayılı dosyasının UYAP’tan gelen sureti, e-mail suretleri, beyanname suretleri dosya içerisinde yer almaktadır.
6102 sayılı TTK’nın 82/7. maddesinde; “Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. Bu dava hasımsız açılır. Mahkeme gerekli gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir.” şeklinde düzenleme yapılmakla tacirlere ticari defter ve kayıtlarını saklama ve ibraz hususunda zorunluluk getirilmiştir.
30923 Sayılı Elektronik Genel Defter Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğin 7.1. maddesinde de “E-defter tutanlar, Vergi Usul Kanununda belirtilen “mücbir sebep” halleri nedeniyle e-defter veya beratlarına ait kayıtlarının bozulması, silinmesi, zarar görmesi veya işlem görememesi ve e-defter ve berat dosyalarının muhafaza edildiği e-defter saklama hizmeti veren özel entegratör kuruluşlardan veya başkanlıktan ikincil örneklerinin temin edilemediği hallerde söz konusu durumların öğrenilmesinden itibaren tevsik edici bilgi ve belgeleri ile birlikte 15 gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yetkili mahkemesine başvurarak kendisine bir zayi belgesi verilmesini istemelidir. Mahkemeden zayi belgesinin temin edilmesini müteakip, zayi belgesi ile birlikte durumun başkanlığa yazılı olarak bildirilmesi ve başkanlık tarafından istenilen bilgi ve belgelerin (talep edilecek bilgi ve belgeler e-defter uygulama kılavuzunda açıklanır) ibraz edilmesi halinde mükelleflerin zayi olan e-defter kayıtlarının yeniden oluşturulması ve bunlara ait yeni oluşturulan e-defter ve berat dosyalarının e-defter uygulaması aracılığıyla başkanlık sistemine yeniden yüklenmesi için başkanlık tarafından yazılı izin verilir.” hükmünü içermektedir.
Anılan tebliğ hükmünün TTK’nun 82/7 maddesi ile birlikte değerlendirilmesi gerekir. Tebliğde yer alan “e-defter tutanlar” ibaresinin ticari defter ve kayıtlarını saklama yükümlülüğü bulunan tacirleri kastettiğinin anlaşılması gerekir. Zaten TTK’nun 82/7. maddesi ile çelişebilecek bir tebliğ hükmü de kanuna aykırı olduğundan normlar hiyerarşisine göre uygulanamayacaktır.
Somut olayda, dava dışı şirketlerin e-defter kayıtları mali müşavir davacının bilgisayarına yapılan siber saldırı sonucu zayi olduğu ileri sürülmüştür. Bu durumda 30923 Sayılı Elektronik Genel Defter Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliği TTK’nun 82/7 maddesi ile birlikte değerlendirildiğinde mali müşavir davacının işbu davada aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı anlaşıldığından mahkemece yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davanın usulden reddi yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacıdan alınması gerekli olan 59,30 TL istinaf karar harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme HMK’nın 362/(1).ç maddesi gereğince kesin olmak üzere, tarafların yokluğunda dosya üzerinden oy birliği ile karar verildi. 09/06/2021

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.