Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/527 E. 2021/1237 K. 03.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi ….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/06/2019
NUMARASI …..
DAVA TARİHİ : 11/03/2019
KARAR TARİHİ : 03/11/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03/11/2021

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde alacak istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın usulden reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin babası İsmail Işık adına kayıtlı bulunan 25 adet gayrimenkulü sermaya olarak koymak suretiyle söz konusu şirketi kurduğunu, şirket kurulmadan önce aralarında sözleşme yapıldığını, davalılar adına kayıtlı olan bu gayrimenkulün tamamının iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini bunun mümkün olmaması halinde bu gayrimenkuller için 650.000,00 TL değer biçilmiş olmakla bu bedelin faizi ile birlikte taraflarına verilmesini, davaya konu gayrimenkullerin davalılar adına olan tapu kaydının iptalini, tapuların üçüncü şahıslara devrinin önlenmesi için tapu kaydına ihtiyati tedbir kararı verilmesini, Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesininn…. esas sayılı dosyası ile bu dosyanın birleştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı cevap dilekçesinde özetle; davaya konu taşınmazı iki yıl önce aldığını, davacı yanın dava dilekçesinde dava konusu taşınmazları davacı şirkete istediği tarihte geri alma hakkını saklı tuttuğunu belirten bir sözleşme yaparak devrettiğini iddia ettiğini, var olduğu iddia edilen bu sözleşmeden sonra şirket sırasıyla Mehmet Kocaba’a daha sonra …’na devrettiğini, davacı dava dilekçesinde durumun düzelmesi üzerine şirketi tekrar devralmak istediğini, söz konusu taşınmazların devrini …n’dan talep ettiğini, ancak …’nın şirket devrinden önce taşınmazları üçüncü kişilere sattığını ve bu satışın muvazaalı olduğunu öne sürerek taşınmazların tapu tescilinin iptalini istediğini, taşınmazlar üzerindeki hakimiyetinin belirlenmesi tapu tesciliyle söz konusu olacağını, taşınmazı aldığı tarihte tapu sicilinde malik olarak … bulunduğunu, tapu tescil iptal davacının açılabilmesi için tapu kaydının yolsuz tescile dayanması gerektiğini, iddia edilen hakkın bir geri alım hakkı olduğunu ve tapuda resmi şekilde yapılmasının bir geçerlilik şartı olduğunu, ancak tapu sicil kaydında taşınmazı aldığı tarihte şerh edilmiş herhangi bir geri alım hakkı bulunmadığını, adi yazılı sözleşmede verilen bir geri alım hakkı geçerlilik şekil şartının sağlamadığı için mutlak butlanla hükümsüz olduğunu, bu nedenlerle satışın muvazaalı olduğu iddiasının tamamen soyut ve her türlü varsayımdan ibaret olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davacının talebine ilişkin dava tarihi itibariyle 7155 Sayılı Yasa ile 6102 Sayılı Yasanın 5/A maddesine eklenen “Zorunlu Arabuluculuk” düzenlemesine tabi bulunduğu, ara buluculuğa başvurulmadan ve neticesi beklenmeden dava açılamayacağından ve davacılar tarafından zorunlu arabuluculağa müracaat edildiğine dair herhangi bir delil sunulmadığı gibi dava dilekçesinde de bu hususta bir açıklamaya yer verilmediğinden, davanın, zorunlu arabuluculuğa müracaat edilmeden açılmış olduğu gerekçesiyle TTK’nın 5/A ve 6325 Sayılı Arabuluculuk Kanunun 18/A-2 maddesi göndermesi ile HMK’nın 114/2 ve 115/2 maddeleri uyarınca usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu,
Açılan davanın niteliği itibariyle tapu iptal tescil davası olduğunu, bu nedenle ticari uyuşmazlıkta zorunlu ara buluculuğa tabi olan davalardan olmadığını, mahkemenin ilk incelemeyle karar verdiğinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava dışı şirkete sermaye olarak koyulduğu iddia edilen taşınmazların tapusunun iptali ile şirket adına tescili olmadığı takdirde taşınmazlara değer olarak biçilen 650.000,00 TL den fazlaya ilişkin hakları saklı kalarak 1.000,00 TL’sini tahsili istemine ilişkindir.
Davacı yanca, İsmail Işık adına tapuda kayıtlı bulunan toplam 25 adet gayrimenkulün davacı şirkete sermaye olarak koymak suretiyle şirketin kurulduğunu, 650.000,00 değer biçilen şirketin taşınmazların ileride şirkete devredilmek koşuluyla şirketin eski ortakları olan davalılar ile şirket ortağı olmayan davalılar adına tapuda kayıt ve tescil ettirildiğini, taşınmazların tapusunun istenmesine rağmen devir yapılmadığından davalılar adına muvazaalı olarak devredilmiş bulunan taşınmazların tapusunun iptali ile davacı şirket adına tesciline bu taleplerinin kabul edilmemesi halinde ise taşınmazlara değer biçilen 650.000,00 TL’den şimdilik fazlaya ilişkin haklar saklı kalarak 1.000,00 TL’sinin faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesine yönelik işbu dava açılmıştır. Davanın tarafları davacı şirket ve eski ortakları olup, şirket adına sermaye olarak konulduğu ve muvazaalı olarak eski şirket ortaklarına ve davalı üçüncü kişilere devredildiği iddia edilen taşınmazların tapusunun iptali ile şirket adına tescili olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine ilişkin olup olayda şirketler hukukunun uygulanması gerekmekle açılan dava mutlak ticari dava niteliğindedir.
7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun ile TTK’nin 5. maddesine eklenen 5/A maddesiyle, TTK’nın 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalarda konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı haline getirilmiş olup, aynı yasal düzenlemenin 23. maddesinde 6325 sayılı Kanuna eklenen 18/A maddesiyle, arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiştir.
6100 Sayılı HMK’nın “Terditli Dava” başlıklı 111.maddesinde; davacının aynı davalıya karşı birden fazla talebini, aralarında aslilik-fer’ilik ilişkisi kurmak suretiyle, aynı dava dilekçesinde ileri sürebileceği, bunun için talepler arasında hukuki veya ekonomik bağlantının kurulmasının şart olduğu, mahkemece davacının asli talebinin esastan reddine karar verilmedikçe, fer’i talebini incelemeyeceği ve hükme bağlamayacağı düzenleme altına alınmıştır.
Düzenleme ile birlikte somut olay değerlendirildiğinde, davacı yanın eldeki davada asli talebinin davalılar adına tapuda kayıtlı bulunan taşınmazların tapusunun iptali ile davacı şirket adına tescilini talep etmiştir. 7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun ile TTK’nin 5. maddesine eklenen 5/A maddesiyle, TTK’nın 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalarda konusu konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı haline getirilmiş olup, aynı yasal düzenlemenin 23. maddesinde 6325 sayılı Kanuna eklenen 18/A maddesiyle, arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş olup, somut olay değerlendirildiğinde davacının asli talebinin tapu iptali ve tescil davası olmakla bu dava hakkında esas hakkında karar verilmeden fer’i talep olan taşınmazların değerine ilişkin talep yönünden hüküm kurulması mümkün olmadığından açılan davada zorunlu arabuluculuğa başvurma zorunluluğu bulunmadığından ilk derece mahkemesince işin esasına girilerek tarafların delilleri toplanarak hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırıdır.
Öte yandan, eldeki davada tapu iptali ve tescil talep edilmiş, olmadığı takdirde taşınmazların değeri olan 650.000,00 TL’den şimdilik 1.000,00 TL talep edilmiş ise de, davacı yanın asli talebinin tapu iptali ve tescil davası olduğu, tescili talep edilen taşınmazların sayısı ve değerinin de davacının 650.000,00 TL iddiası da gözetildiğinde 500.000,00 TL’yi aştığı anlaşılmaktadır.
5235 Sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un 5/3. maddesinde, şirketler ve kooperatifler hukukundan kaynaklanan genel kurul kararlarının iptali ve butlanına ilişkin davalara, yönetim organları ve denetim organları aleyhine açılacak sorumluluk davalarına, organların azline ve geçici organ atanmasına ilişkin davalara, fesih, infisah ve tasfiyeye yönelik dava ve işlere bir başkan ve iki üye ile toplanacak heyetçe yürütülüp sonuçlandırılacağı düzenlemesi yer almakta olup işbu davanın da heyetçe görülmesi gereken davalardandır.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davacı vekilinin diğer istinaf nedenlerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, yeniden karar verilmek üzere ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurularının kabulü ile Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/06/2019 tarih ve …. Karar sayılı kararının HMK’nın 353/(1)-a.4. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
3-Davacının yatırmış olduğu 54,40 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/(1)-a.4 maddesi uyarıca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.03/11/2021

Başkan- … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi -…
… … … …

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.