Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/522 E. 2021/816 K. 17.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi ….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ… 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/11/2020
NUMARASI :…
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 19/02/2019

BİRLEŞ… 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN….
DAVA TARİHİ : 12/07/2019
KARAR TARİHİ : 30/06/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 30/06/2021

Taraflar arasındaki şirketin ihyası istemine ilişkin davaların yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı birleşen dosyada davalı … vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
ASIL DAVADA DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 27/08/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu müvekkili şirketin sigortalısına ödediği 181.813,00 TL bedelin rücuen tahsili için Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin …..Esas sayılı dosyasında dava açıldığını, anılan dosyanın davalısı … Şirketinin dava devam ederken tasfiye edildiğini, Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin 07/08/2018 tarihli müzekkeresine, Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından 29/08/2018 tarihinde verilen cevapta, “şirketin 05/03/2018 tarihli kararla tasfiye kapanışı yapılarak 12/03/2018 tarihinde sicilden silindiği”nin bildirildiğini, Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi…. Esas sayılı dosyasında … Şirketinin davalı taraf olarak bulunduğu derdest davanın mevcut olması nedeniyle, 22/01/2019 tarihli inceleme tutanağında sicil kaydının ihyası için süre ve yetki verildiğini belirterek anılan şirketin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; terkin işlemlerinin uygun olduğunu, kendilerinin işbu davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, şirketin ihyasına karar verilmesi halinde şirkete tasfiye memuru atanması gerektiğini, kendilerinin zorunlu hasım olduğunu, bu nedenle aleyhlerine vekalet ücreti ve yargılama gideri takdir edilmemesi gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
BİRLEŞEN DAVADA DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 27/08/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu müvekkili şirketin sigortalısına ödediği 181.813,00 TL bedelin rücuen tahsili için Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosya üzerinden dava açıldığını, anılan dosyanın davalısı … Şirketinin dava devam ederken tasfiye edildiğini, Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin 07/08/2018 tarihli müzekkeresine, …. tarafından 29/08/2018 tarihinde verilen cevapta, “şirketin 05/03/2018 tarihli kararla tasfiye kapanışı yapılarak 12/03/2018 tarihinde sicilden silindiği”nin bildirildiğini, Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi ….Esas sayılı dosyasında … Şirketinin davalı taraf olarak bulunduğu derdest davanın mevcut olması nedeniyle, 22/01/2019 tarihli inceleme tutanağında sicil kaydının ihyası için süre ve yetki verildiğini, verilen yetki uyarınca …. davalı olarak gösterilerek sicil ihyası talepli açılan davanın Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesinin… Esasında devam ettiğini, işbu davanın 04/07/2019 tarihli duruşmasında, şirket tasfiye memuru hakkında birleştirme talepli dava açılması için kendilerine süre verildiğini belirterek davanın kabulü ile dosyanın Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesinin …. Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; dava konusu Tasfiye Halinde … şirketi hakkında, Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesinde 04/04/2017 tarihinde açılan …. Esas sayılı dava derdest iken, 05/03/2018 tarihinde tasfiye kapanışının yapılması ve ticaret sicilinden kaydının 12/03/2018 tarihinde silinmesi açıkça yasaya aykırı olup, davada taraf teşkilinin sağlanabilmesi ve tasfiye işlemlerinin eksiksiz tamamlanabilmesi için dava konusu şirketin tasfiye halinde ihyasına, şirketin tasfiyesini gerçekleştiren birleşen davada davalı …’nin tasfiye memuru olarak atanmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Birleşen davada davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu,
Davacı tarafın alacak isteminin yerinde olmadığını, terkin işleminin gerçekleştiğini, birleşen davada müvekkilinin hiçbir görüşü alınmadan tasfiye memuru olarak seçilmesinin kabulünün mümkün olmadığını, ayrıca vekalet ücreti ve yargılama giderinden müvekkilinin sorumlu tutulmasının hatalı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesine karşı vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesikararının usul ve yasaya uygun olduğunu, birleşen davada davalı … vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava ve birleşen dava; TTK’nın Geçici 547. maddesi uyarınca ek tasfiye için ihya istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Ticaret sicil kaydının incelenmesinde; şirketin…. sicil numarasında kayıtlı iken şirketin 08/08/2017 tarihinde yapılan ortaklar kurulu toplantısında tasfiye kararı alındığı ve tasfiye memurluğuna …’nin seçilip görevlendirildiği, 05/03/2018 tarihinde tasfiye kapanış kararı alındığı ve 12/03/2018 tarihinde ticaret sicilden kaydının terkin edildiği görülmüştür.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 643. maddesinde; tasfiye usulü ile tasfiyede şirket organlarının yetkileri hakkında anonimi şirketlere ilişkin hükümlerin uygulanacağı belirtilmiş olup, aynı kanunun 536 – 548. maddeleri arasında anonim şirketlerin tasfiye usulü düzenlenmiştir.
Bilindiği üzere şirketlerin tüzel kişiliği ticaret sicilinden terkin ile sona ermektedir. Ancak tüzel kişiliğin sona erebilmesi için şirketin tasfiye işlemlerinin eksiksiz ve tam olarak yapılmış olması gerekmektedir. Tüzel kişiliğin son bulmasını ifade eden fesih ve tasfiye işlemi aynı zamanda hukuki bir işlemdir. Bu işlemin veya kararın hatalı veya eksik olması halinde gerçek anlamda tasfiyeden söz etmek mümkün değildir. Eksik veya hatalı işlem sonucu şirketin sicilden tasfiye sonucu terkinine karar verilmiş ise, bundan zarar görenler veya o işlemi gerçekleştirenler tasfiyenin kaldırılmasını ve şirketin ihyasını talep etme hakkına sahiptir.
Somut olaya gelince, davalı şirketin 12/07/2017 tarihli alınan genel kurul kararı ile tasfiye kararı alınmış, tasfiye memuru olarak …’nin atanmış ve şirketin 05/03/2018 tarihli kararla tasfiye kapanışı yapıldığından sicil kaydının 12/03/2018 tarihinde tasfiye nedeniyle sicilden terkini gerçekleştirilmiş ise de, davacı tarafından ihyası istenen şirket hakkında rucüen alacak istemine yönelik Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin… Esas sayılı dosyası ile dava açıldığı, açılan davanın derdest olduğu, davalı tasfiye memurunca bu davanın akıbeti beklenilmeden şirketin tasfiyesinin gerçekleştirildiği, bu hale göre davacının Ankara 11.Asliye Ticaret Mahkemesi’ne açtığı derdest davadan ötürü şirketin ihyasını istemekte hukuki yararı bulunmakta olup, şirketin ihyasının gerektiği, ayrıca açılan davanın limited şirketin ihyası davası olup tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun şirket tasfiye memurunda olduğundan vekalet ücreti ve yargılama giderinden davalı şirket tasfiye memurunun sorumludur. Bu nedenle ilk derece mahkemesince şirketin ihyasına, en son tasfiye memuru olan davalı …’nin tasfiye memuru olarak atanmasına ve birleşen davada davalı tasfiye memuru …’nin yargılama giderinden ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmasına yönelik ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygundur (Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 03/06/2014 tarihl…. karar sayılı emsal içtihadı).
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin asıl ve birleşen davanın kabulü yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden birleşen davada davalı … vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Birleşen davada davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Birleşen davada davalı …’den alınması gerekli olan 59,30 TL harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davalı … tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.30/06/2021

Başkan- … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi -…

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.