Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/508 E. 2023/200 K. 22.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2021/508 Esas 2023/200 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/508
KARAR NO : 2023/200

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 31/12/2020
NUMARASI : 2019/377 Esas 2020/730 Karar
DAVACI : ….
VEKİLİ :
DAVALILAR :1- … -T.C.:… – …
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 26/07/2019
KARAR TARİHİ : 22/02/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/02/2023

Taraflar arasındaki itirazın iptali istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile davalı …. Şti. arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığını, davalı …. Şti.’ne kredi kullandırıldığını, diğer davalılar …, Şti., …, Şti., …’ın sözzleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalandığını, borcun ödenmemesi üzerine hesabın Ankara 21. Noterliği 16/01/2019 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi kat edildiğini, kat ihtarına rağmen borcun ödenmemesi üzerine alacağın tahsiline yönelik olarak Ankara 28. İcra Müdürlüğünün 2019/1872 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ipoteğin paraya çevrilmesi için Ankara 28. İcra Müdürlüğünün 2019/18738 sayılı dosyasından tahsilde tekerrür etmemek kaydı ile takibe geçildiğini ve işlemleri devam ettiğini, davalı taraflarca takip konusu borca ve ferilerine itiraz edildiğini, borçluların yaptıkları itirazların iptali gerektiğini belirterek davalı …, Şti.’nin taşınmazları üzerinde toplam 860.000,00 TL bedelli ipotek limitinin düşülmesinden sonra kalan takip tarihi itibariyle 1.962,063,18-TL üzerindeki itirazının iptaline ve takip talebindeki şartlar ile takibin devamına, diğer borçluların dosya üzerindeki tüm itirazlarının iptaline ve takip talebindeki şartlar ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalılar 16.10.2019 tarihli beyan dilekçesinde özetle; aleyhlerine Ankara 28. İcra Müdürlüğü’nün 2019/1872 esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, icra taraflarınca takibinin konusunu oluşturan borcun aslına ve ferilerine süresi içerisinde yani 14.03.2019 tarihinde itiraz edildiğini, akabinde davacı taraf ile 22.07.2019 tarihinde arabulucu görüşmeleri gerçekleştiğini ve bu görüşmeler sırasında da borcun var olmaması nedeniyle süreç anlaşamama sonucu ile son bulduğunu, bahsi geçen icra takibinin haksız ve mesnetsiz olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile Ankara 28. İcra Müdürlüğünün 2019/1872 esas sayılı takibe; Davalı …. Şti itirazının … nolu ticari kredilerden ve nakde dönen teminat mektubundan kaynaklanan 1.368.184,68 TL asıl alacak üzerinden, … nolu tek hesaptan kaynaklanan 417.483,61 TL asıl alacak, 3.328,74 TL işlemiş faiz, 166,44 TL faizin %5 gider vergisi olmak üzere toplam 420.978,79 TL üzerinden, … nolu kredi kartından kaynaklanan 36.379,35 TL asıl alacak, 433,97 TL işlemiş faiz, 21,70 TL faizin %5 gider vergisi olmak üzere toplam 36.835,02 TL üzerinden,
Davalı …. Ltd.Şti itirazının … nolu ticari kredilerden ve nakde dönen teminat mektubundan kaynaklanan 1.853.905,89 TL asıl alacak üzerinden, … nolu tek hesaptan kaynaklanan 417.483,61 TL asıl alacak, 3.328,74 TL işlemiş faiz, 166,44 TL faizin %5 gider vergisi olmak üzere toplam 420.978,79 TL üzerinden, … nolu kredi kartından kaynaklanan 36.379,35 TL asıl alacak, 433,97 TL işlemiş faiz, 21,70 TL faizin %5 gider vergisi olmak üzere toplam 36.835,02 TL üzerinden,
Davalılar ….Şti ve …’ın itirazının … nolu ticari kredilerden ve nakde dönen teminat mektubundan kaynaklanan 2.194.895,43 TL asıl alacak, 18.105,20 TL işlemiş faiz, 905,26 TL faizin %5 gider vergisi olmak üzere toplam 2.213.905,89 TL üzerinden, … nolu tek hesaptan kaynaklanan 417.483,61 TL asıl alacak, 3.328,74 TL işlemiş faiz, 166,44 TL faizin %5 gider vergisi olmak üzere toplam 420.978,79 TL üzerinden, … nolu kredi kartından kaynaklanan 36.379,35 TL asıl alacak, 433,97 TL işlemiş faiz, 21,70 TL faizin %5 gider vergisi olmak üzere toplam 36.835,02 TL üzerinden iptali ile takip tarihinden itibaren … nolu ticari kredilerden ve nakde dönen teminat mektubundan kaynaklanan asıl alacağa %36,56 oranında, … nolu tek hesaptan kaynaklanan asıl alacağa %22,08 oranında, … nolu kredi kartından kaynaklanan asıl alacağa %33 oranında temerrüt faizi ve bu faizin %5 gider vergisi uygulanmak suretiyle ve Ankara 28. İcra Müdürlüğünün 2019/1873 esas sayılı takip nedeniyle tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla takibin devamına,
Takibe konu 2.030,00 TL çek yaprağı bedeli ile 48.995,94 TL teminat mektubu bedelleri toplamı olan 51.025,94 TL gayri nakit alacağın davalı …. Şti tarafından davacı banka nezdinde faiz getirmeyen bir hesaba depo edilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine,
%20 icra inkar tazminatı olan 534.343,94 TL’nin, davalı …. Ltd.Şti’nin 462.343,94 TL’sinden, davalı …. Şti’nin 365.199,70 TL’sinden sorumlu olması kaydıyla davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu,
Mahkemenin kefillerin temerrüte düştüğünü kabul ettiği tarihin bilirkişi raporuna göre tespit edildiğini, sözleşme hükümlerine göre kat ihtarının kefillerin sözleşmede belirtilen adreslerine tebliğe çıkartıldığını, her ne kadar tebligatlar bila ikmal olsa da sözleşmeye göre bu adrese çıkartılan tebligatların geçerli olacağını, bu nedenle temerrüt başlangıcının hatalı alındığını,
Genel kredi sözleşmesinin 10.maddesinde temerrüte ilişkin düzenleme yapıldığını, sözleşmeye göre bankaca tespit edilmiş en yüksek kredi faiz oranının yıllık %50 fazlası olarak temerrüt faizinin belirlenmesi gerekeceğini, mahkemeye sunulan en yüksek faiz oranının %32 olduğunu, %50 fazlasının %48 olacağını, bu oranlar alınması gerekirken bilirkişinin tespit etmiş olduğu oranlar üzerinden hesaplama yapılmasının hatalı olacağını,
Gayri nakdi risklerden kefillerin de sorumlu olması gerektiğini, genel kredi sözleşmesinin “Müşterinin Temerrütü” başlıklı bölümünün 5.maddesinde bankanın depo talep hakkının düzenlendiğini, yine sözleşmenin XI bölümünde de yine bu yönde düzenleme bulunduğunu, kefillerin de gayri nakdi riskten sorumlu olmaları gerektiğini, son olarak sözleşmenin 51.maddesinde müşteri ve kefiller için 28/11/2008 tarihli genel kredi sözleşmesinin bütün maddeleri bakımından bağlayıcı kılındığını, sözleşmenin 50.maddesinde dava dışı şirketin doğmuş olan alacaklarını kefilden talep edebileceğinin düzenlendiğini,
Asıl borçlu şirket yönünden ipotek limitinin düşülmediğini ve bundan kaynaklı aleyhlerine vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, yerleşik içtihatlar gereğince takip yapılmış ise tekerrür olmamak kaydıyla alacaklının asıl kredi borçlusu ve ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takibe dahil edilmelerinin mümkün olduğunu, takip tarihinde borcun teminat altında bulunan ipotekler ile karşılanmayacağının açık olup, müvekkili bankaca tahsilde tekerrür yapmamak kaydıyla takip yapıldığını, mahkemenin yapması gerekenin ipotek limiti kadar borçtan sorumlu olmadığına karar vermek değil, ipotek limiti kadar borçtan davanın konusuz kaldığına karar vermek olacağını, bu nedenle ipotek limiti kadar aleyhlerine nispi vekalet ücretine hükmedilmesinin de isabetli olmadığını,
Mahkemece lehlerine hükmedilen vekalet ücretinin hazineye gelir kaydedilmesine karar verildiğini, kararın bu yönüyle hatalı olduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
Davalılar vekili istinaf başvuru dilekçesine karşı vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olarak başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Davacı banka ile davalı … arasında 02.08.2012 tarihli 1.000.000,00 TL bedelli ve 26.03.2013 tarihli 3.000.000,00 TL bedelli genel kredi sözleşmeleri imzalandığı, diğer davalıların sözleşmenin müteselsil kefili oldukları,
Ankara 28. İcra Müdürlüğü’nün 2019/1872 esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; alacaklısının … A.Ş., borçlularının … Şti, …, … ve … olup, … nolu ticari kredilerden ve nakde dönen teminat mektubundan kaynaklanan toplam 2.228.184,68 TL, … nolu tek hesaptan kaynaklanan toplam …nolu kredi kartından kaynaklanan toplam 36.873,77 TL nakit alacağın tahsili 2.030,00 TL iade edilmeyen çek sorumluluğundan kaynaklanan tutar ile 133.995,94 TL mer’i teminat mektubu bedelinin depo edilmesi talebi ile ilamsız takip yapıldığı, borçluların itirazı üzerine takibin durdurulduğu,
Ankara 28. İcra Müdürlüğünün 2019/1873 esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; alacaklısının … A.Ş., borçlularının … Şti, …, … ve … olup, … nolu ticari kredilerden ve nakde dönen teminat mektubundan kaynaklanan toplam 2.228.184,68 TL, … nolu tek hesaptan kaynaklanan toplam 420.978,79 TL, … nolu kredi kartından kaynaklanan toplam 36.873,77 TL nakit alacağın tahsili 2.030,00 TL iade edilmeyen çek sorumluluğundan kaynaklanan tutar ile 133.995,94 TL mer’i teminat mektubu bedelinin depo edilmesi talebi ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatıldığı ve bir kısım ipoteklerin paraya çevrilmiş olduğu görülmüştür.
Bankacı bilirkişiden alınan rapor ve ek raporda özetle; davacı bankanın … Şubesi ile davalılardan …. Şti. arasında aktedilen 02.08.2012 tarihli 1.000.0000,00 TL’lik ve 26.03.2013 tarihli ve 3.000.000,00 TLTik Genel Kredi Sözleşmelerini davalılardan …. Şti.,…. Şti. ve … tarafından müteselsil kefil olarak imzalandığı, kefalet limitleri, 02.08.2012 tarihli sözleşmede 1.250.000,00 TL ve 26.03.2013 tarihli sözleşmede 3.750.000,00 TL olarak belirlendiği, sözleşmelerdeki kefalet şerhleri, el yazısı ile kefaletin tarihi, türü ve limitinin belirtilmesi suretiyle yazıldığı, ayrıca … için eş muvafakati alındığı, davalı kefiller açısından kat ihtarnamesi tebliğ edilemediğinden temerrüt takip tarihi itibariyle oluştuğu, davalı asıl borçlu şirket açısından ise sözleşmenin “Tebligat Adresi” başlıklı X/4. maddesi uyarınca ihtarname 21.01.2019 tarihinde tebliğ edildiği sayılması gerekeceğinden, temerrüt ödeme için verilen 24 saatlik süre de dikkate almdığmda 23.01.2019 tarihinde oluştuğu, sözleşmelerde kefillerin depo tutarından sorumlu olduğuna dair açık bir hüküm bulunmaması nedeniyle, davalı kefillerin icra takibinde talep edilen depo tutarlarından sorumlu olmayacağı kanaatine varıldığı, ancak hesaplamalar bölümünde seçenekli olarak değerlendirme yapılacağı, … Bankası A.Ş. tarafından Merkez Bankasına dava konusu kredi türündeki kredilere fiilen uygulanan faiz oranının kredinin temerrüde düştüğü dönemde yıllık % 24,37 olarak bildirildiği görüldüğü, dolayısıyla raporun önceki bölümlerinde yer verilen emsal yargı kararlan ile taraflar arasındaki sözleşme uyannca temerrüt faizinin Merkez Bankasına fiilen uygulandığı bildirilen % 24,37faiz oranının % 50 fazlası olan % 36,56 olarak dikkate alınması gerektiği, davacı bankaca temerrüt faizinin % 48 olarak uygulanması gerektiği belirtilmiş olmasına karşın, kök raporda da yer verildiği üzere … A.Ş. tarafından Merkez Bankasına dava konusu kredi türündeki kredilere fiilen uygulanan faiz oranının kredinin temerrüde düştüğü dönemde yıllık % 24,37 olarak bildirildiğinin görüldüğü, dolayısıyla kök raporda yer verilen emsal yargı kararları ile taraflar arasındaki sözleşme uyarınca temerrüt faizinin, Merkez Bankası’na fiilen uygulandığı bildirilen % 24,37 faiz oranının % 50 fazlası olan % 36,56 olarak dikkate alınması gerektiği, KGF ile imzalanan protokol gereği, KGF tarafından ödenen tutarın takibinin de bankaca yapılacak olması nedeniyle icra takibinde borçtan düşülmemesi gerektiği hususlarına yer verildiği, belirtilen mevzuat uyarınca KGF’nin ödediği tazmin bedellerinin takip işlemleri de kredi veren bankaca yürütülecek tahsilat olması halinde, tazmin edilen kefalet oranında KGF’ye ödeme yapılacağı, buna göre hesaplamaların ilgili bölümde yeniden yapılacağı, asıl borçlu şirket yönünden … nolu ticari krediler ve nakde dönen teminat mektuplarından kaynaklanan alacaklar için asıl alacak 2.195.957,13 TL, işlemiş faiz 36.868,93 TL ve BSMV 1.843,45 TL olarak tespit edilmesine karşın, davacı talebi daha düşük olduğundan talepte belirtilen tutarların dikkate alınması gerektiği, asıl alacak 417.483,61 (Banka talebi ile aynı), işlemiş faiz 5.633,25 TL ve BSMV 281,66 TL olarak tespit edilmesine karşın davacı talebi daha düşük olduğundan talepte belirtilen tutarların dikkate alınması gerektiği, …nolu kredi kartından kaynaklanan alacak için asıl alacak 36.379,35 TL olarak belirlendiğinden, davacının bu kaleme ilişkin talebinin (Talep: 36.418,09 TL) 38,74 TL’ik kısmının yerinde olmadığı, toplam işlemiş faiz 743,48 TL ve BSMV 34,56 TL olarak belirlenmesine karşın davacı talebi daha düşük olduğundan talebin dikkate alınması gerektiği, 36.379,35 TL asıl alacak, 433,97 TL işlemiş faiz, 21,70 TL BSMV olmak üzere toplam 36.835,02 TL olduğu, bankaca icra takibinde iade edilmeyen çek yaprakları için istenilen 2.030,00 TL depo tutarının uygun dolduğu, bankaca icra takibinde mer’i teminat mektupları için toplam 133.995,94 TL depo talep edilmiş ise de talep edilebilecek depo tutarının 48.995,94 TL olduğu buna göre 85.000,00 TL’ye ilişkin talebin yerinde olmadığı, davacı bankanın icra takip tarihi itibariyle asıl borçlu şirketten olan alacağının nakit krediler için toplam 2.685.998,49 TL ve depo tutarları için 51.025,94 TL olmak üzere toplam 2.737.024,53 TL olduğu ve takip tutarından ipotekler toplamı olan 860.000,00 TL’nin düşülerek, kalan alacak tutarı olan 1.877.024,43 TL üzerinden takibin devam etmesi gerektiği, ancak bankaca ipotek bedelinin düşülmediği ve takip toplamının 2.822.063,18 TL olarak belirtildiği, davalı kefiller yönünden … nolu ticari krediler ve nakde dönen teminat mektuplarından kaynaklanan alacaklar için asıl alacak 2.195.957,13 TL, işlemiş faiz 18.105,20 TL ve BSMV 905,26 TL olarak tespit edildiğinden … nolu tek hesaptan kaynaklanan alacaklar için asıl alacak 417.483,61 TL (Banka talebi ile aynı), işlemiş faiz 5.633,25 TL ve BSMV 281,66 TL olarak tespit edilmesine karşın davacı talebi daha düşük olduğundan, talepte belirtilen tutarların dikkate alınması gerektiği, …nolu kredi kartından kaynaklanan alacak için asıl alacak 36.379,35 TL olarak belirlendiğinden davacının bu kaleme ilişkin talebinin (Talep: 36.418,09 TL) 38,74 TLTik kısmının yerinde olmadığı, toplam işlemiş faiz 652,54 TL ve BSMV 30,01 TL olarak belirlenmesine karşın, davacı talebi daha düşük olduğundan talebin dikkate alınması gerektiği belirtilmiştir.
Davacı vekilinin istinaf sebepleri ile birlikte somut olayın değerlendirilmesine gelince, dosya kapsamına uygun, gerekçeli, denetim ve hüküm kurmaya elverişli bankacı bilirkişinin rapor ve ek raporunda belirtildiği üzere; davacı banka ile davalı …. Şti. arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığı, davalı …. Şti.’ne kredi kullandırıldığı, diğer davalılar …, Şti., …, Şti., …’ın sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalandığı, borcun ödenmemesi üzerine hesabın Ankara 21. Noterliği 16/01/2019 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi kat edildiği, kat ihtarının asıl borçlu şirketin sözleşmedeki adresine çıkartıldığı, davalı şirketin sözleşmenin “Tebligat” başlıklı X4.maddesi uyarınca kat ihtarında ki 24 saatlik ödeme süresi de dikkate alındığında 23/01/2019 tarihi itibariyle temerrüte düştüğü, diğer davalı olan kefillere çıkarılan tebligatların ise tebliğ edilemeden iade edildiğinden takip tarihi itibariyle temerrüte düştüğü, asıl borçlu şirketin 82/79….47 – 82/79….57 no’lu kredilerdeki akdi faizin taraflarca %14,64 olarak belirlendiği, 82/79….57 no’lu kredide ise akdi faizin %15,84 olarak belirlendiğinden akdi faiz hesabında bu oranların temerrüt faizinin ise, sözleşme hükümlerine göre davacı bankanın dava konusu kredi türündeki kredilere fiilen uyguladığı faiz oranını Merkez Bankası’na %24,37 olarak bildirdiğinden bu oranın %50 fazlası olan %36,56 olacağını, nakde dönen teminat mektuplarının hesabında temerrüt ve faiz hesabının yine %36,56 olması gerektiği, kredi kartından kaynaklı alacaklar yönünden ise Merkez Bankası’nın tebliğlerinin dikkate alınması gerektiği, Merkez Bankası’nın 2019 faiz oranlarının akdi %27, temerrüt faizinin %33 olarak belirtildiğini, ancak davacı bankanın icra takibinde faiz oranını %22,08 olarak belirttiğinden bu oranlar üzerinden hesaplama yapılması gerektiği belirtilerek yapılan hesaplama sonucu davacı bankanın asıl borçlu şirketten takip tarihi itibariyle davalı …. Şti itirazının … nolu ticari kredilerden ve nakde dönen teminat mektubundan kaynaklanan 1.368.184,68 TL asıl alacak üzerinden, … nolu tek hesaptan kaynaklanan 417.483,61 TL asıl alacak, 3.328,74 TL işlemiş faiz, 166,44 TL faizin %5 gider vergisi olmak üzere toplam 420.978,79 TL üzerinden,… nolu kredi kartından kaynaklanan 36.379,35 TL asıl alacak, 433,97 TL işlemiş faiz, 21,70 TL faizin %5 gider vergisi olmak üzere toplam 36.835,02 TL üzerinden, davalı …. Ltd.Şti itirazının … nolu ticari kredilerden ve nakde dönen teminat mektubundan kaynaklanan 1.853.905,89 TL asıl alacak üzerinden, … nolu tek hesaptan kaynaklanan 417.483,61 TL asıl alacak, 3.328,74 TL işlemiş faiz, 166,44 TL faizin %5 gider vergisi olmak üzere toplam 420.978,79 TL üzerinden, … nolu kredi kartından kaynaklanan 36.379,35 TL asıl alacak, 433,97 TL işlemiş faiz, 21,70 TL faizin %5 gider vergisi olmak üzere toplam 36.835,02 TL üzerinden, davalılar ….Şti ve …’ın itirazının … nolu ticari kredilerden ve nakde dönen teminat mektubundan kaynaklanan 2.194.895,43 TL asıl alacak, 18.105,20 TL işlemiş faiz, 905,26 TL faizin %5 gider vergisi olmak üzere toplam 2.213.905,89 TL üzerinden, … nolu tek hesaptan kaynaklanan 417.483,61 TL asıl alacak, 3.328,74 TL işlemiş faiz, 166,44 TL faizin %5 gider vergisi olmak üzere toplam 420.978,79 TL üzerinden, … nolu kredi kartından kaynaklanan 36.379,35 TL asıl alacak, 433,97 TL işlemiş faiz, 21,70 TL faizin %5 gider vergisi olmak üzere toplam 36.835,02 TL üzerinden iptali ile takip tarihinden itibaren … nolu ticari kredilerden ve nakde dönen teminat mektubundan kaynaklanan asıl alacağa %36,56 oranında, … nolu tek hesaptan kaynaklanan asıl alacağa %22,08 oranında, … (A) nolu kredi kartından kaynaklanan asıl alacağa %33 oranında temerrüt faizi ve bu faizin %5 gider vergisi uygulanmak suretiyle ve Ankara 28. İcra Müdürlüğünün 2019/1873 esas sayılı takip nedeniyle tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla takibin devamına yönelik kararı usul ve yasaya uygundur.
Hukuk Genel Kurulu’nun 06/11/2018 tarih, 2018/19-689 Esas, 2018/1624 Karar sayılı emsal içtihatında “…5411 sayılı Bankalar Kanunu’nda “gayri nakdi kredi” kavramı tanımlanmamıştır. Ancak, 5941 sayılı Çek Kanunu’nun 3. maddesi uyarınca; muhatap banka, süresinde ibraz edilen çekin karşılığının bulunmaması hâlinde yasal sorumluluk miktarına kadar ödeme yapmak; çekin karşılığının kısmen bulunması durumunda ise, kalan meblağı tamamlamakla yükümlüdür. Aynı maddede ödeme yükümlülüğü ile ilgili bu hususun, hesap sahibi ile muhatap banka arasında çek defterinin teslimi sırasında yapılmış olan dönülemeyecek bir gayri nakdi kredi sözleşmesi hükmünde olduğu açıklanmıştır. Bu ödeme külfeti, sözü edilen Kanun gereğince bankalara yükletilmiş olduğundan, borçlunun bankadaki mevduatının bankaca müşterisine verilen her çek yaprağı için yasal sorumluluk miktarı ile sınırlı olarak banka lehine rehinli olduğunun kabulü zorunludur. Banka ile müşterisi arasında yapılan teminat mektubu veya çek hesabı açma sözleşmelerinde banka lehine risk gerçekleşmeden teminat mektubu bedeli veya karşılıksız çek bedelinden bankanın ödemek zorunda kalacağı meblağın depo edilmesini isteme yetkisi, söz konusu alacağın mevcut olduğunu göstermediği gibi, istenebilir olduğunu da göstermez (Yargıtay İçtihatları Birleştirme Hukuk Genel Kurulunun, 27.12.2017 tarih, 2016/1 E., 2017/6 K. sayılı kararı).
Tüm bu açıklamalardan ve yasal düzenlemelerden ortaya çıkan sonuç, kefaletin verildiği anda borcun belirli ya da belirlenebilir olması gerektiği, kefalet sözleşmelerindeki belirlilik ilkesi uyarınca kefil olunan açısından belirli yani ferdileştirilmiş bir borcun varlığının arandığı, kefilin yalnızca kefalet limiti ve kendi temerrüdünün hukuki sonuçları ile bağlı olduğu, Çek Kanununun ödeme yükümlülüğü maddesi uyarınca, hesap sahibi ile banka arasında çek defterinin teslimi sırasında yapılmış olan dönülemeyecek bir gayrinakdî kredi sözleşmesi hükmünde bulunduğu, henüz risk gerçekleşmeden alacağın mevcudiyetinden de söz edilemeyeceği, belirsiz alacak için kefalet sözleşmesi kurulamayacağı, bu nedenle çek depo bedelinden hesap sahibinin sorumluluğunun bulunduğu ancak kredi sözleşmesini imzalayan müteselsil kefilin risk altındaki çek yaprakları nedeniyle bankanın Çek Kanunu uyarınca ödemesi gereken asgari miktarlarla ilgili olarak depo talebinden sorumlu olabilmesi için kredi sözleşmesinde bu yönde açık bir hüküm bulunması gerektiğidir. Eldeki kredi sözleşmesinde ise depo talebinin müteselsil kefilleri de kapsayıp kapsamayacağı hususunda açık bir hüküm bulunmamaktadır….” denilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunun içtihatı ile birlikte somut olay değerlendirildiğinde; taraflar arasında imzalanan 02/08/2012 tarihli ve 26/03/2013 tarihli iki adet genel kredi sözleşmelerinin “Müşterinin Temerrüdü” başlıklı 5.maddesinde bankanın depo talep hakkına yönelik düzenleme yapılmıştır. Her iki sözleşmenin kefilleri olan davalıların ise imzalanan genel kredi sözleşmelerinde kefillerin gayri nakdi kredilere yönelik depo sorumluluğuna ilişkin herhangi bir özel bir düzenleme bulunmadığı gibi henüz risk gerçekleşmeden alacağın mevcudiyetinden de söz edilemeyeceğinden gayri nakdi alacak yönünden asıl davacı yönünden davanın kabulüne, diğer davalı kefiller yönünden ise davanın reddine yönelik ilk derece mahkemesi kararı bu haliyle usul ve yasaya uygundur (Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 20/03/2018 tarih ve 2016/16494 esas sayılı ile 2018/1375 karar sayılı emsal içtihatı).
Öte yandan, davacı banka vekili tarafından davalı kefillerin kat ihtarının tebliğ tarihi itibariyle temerrüte düştüğü iddia edilmiş ise de, davaya konu kat ihtarının davalı kefillerin sözleşmedeki adreslerine tebliğe çıkartıldığı, tanınmadıklarından bahisle kat ihtarının bila tebliğ edildiği, genel kredi sözleşmesinin X “Diğer Hükümler” başlıklı 4.maddesindeki tebliğe ilişkin düzenlemenin ancak asıl borçluyu bağlayacağı, davalı kefiller yönünden Yargıtay’ın emsal içtihatlarına göre sözleşmede belirtilen adrese çıkarılan tebligatın bila ikmal gelmesi halinde kefillerin temerrüte düşmesinin söz konusu olamayacağından ve somut olayda da davalı kefillere çıkarılan kat ihtarının bila ikmal iade edildiği, bu hale göre davalı kefillerin takip tarihi itibariyle temerrüte düştüğü anlaşılmakla buna yönelik istinaf başvurusunun reddi gerekmiştir.
Diğer yandan, davacı banka vekili tarafından ticari kredilere uygulanacak temerrüt faiz oranının hatalı olduğu iddia edilmiş ise de, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin ve Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin emsal içtihatlarında da belirtildiği üzere genel kredi sözleşmesinde temerrüt faizi oranı açıkça belirtilmemiş ise temerrüt tarihi itibariyle bankanın fiilen uyguladığı faizin sözleşmede belirtilen oran üzerinden artırılması gerekeceği, bankacı bilirkişi tarafından da davacı bankanın temerrüt tarihi itibariyle Merkez Bankasına bildirdiği en yüksek faiz oranının %24,37 olarak tespit edildiği, genel kredi sözleşmesinin ” Temerrüt ” başlıklı 10.maddesi gereğince %24,37’nin %50 fazlasının %36,56 olduğu anlaşıldığından ve davacı banka tarafından temerrüt tarihi itibariyle fiilen uyguladığı faizin daha yüksek olduğunun somut bilgi ve belgelerle de ispatlanamadığından %36,56 temerrüt faizi oranı üzerinden yapılan hesaplamada usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından buna yönelik istinaf başvurusuna itibar edilmemiştir.
Ayrıca, davacı banka lehine davalı asıl borçlunun kullandığı kredilerin teminatı olarak asıl borçlu ve …. Ltd. Şirketi lehine verilen ipoteklerin takip yapılırken İİK’nun 45.maddesi gereğince düşülmesi gerektiği, davacı yanca takip yapılırken ve dava açılma aşamasında asıl borçlu şirket yönünden verilen ipotek yönünden takip takipte ve dava açılırken ipotek bedelinin düşülerek davanın kabulüne karar verilmesinin talep edildiği, genel kredi sözleşmesinin kefili olan …. Ltd, Şirketi lehine verilen ipotek yönünden herhangi bir talepte bulunmadığından ilk derece mahkemesince genel kredi sözleşmesinin kefili olan davalı …. Ltd. Şirketi yönünden verilen ipotek bedelinin düşülerek bu davalı yönünden davanın kısmen kabulüne ve davalıların da davada aynı vekille temsil edildiğinden davalılar yararına reddedilen nakdi alacak yönünden takdir edilen vekalet ücreti reddedilen nakdi alacak kalemi dikkate alındığında daha yüksek olmasına rağmen istinafa gelen tarafın sıfatı da gözetilerek davacı vekilinin reddedilen kısım yönünden davalılar lehine hükmedilen vekalet ücretin yüksek olduğuna yönelik istinaf başvurusu da yerinde değildir.
Davacı yararına takdir edilen vekalet ücretine yönelik istinaf başvurusuna gelince; mahkemenin hüküm kısmının 10.maddesinde nakit alacak üzerinden davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT’ne göre 111.915,95 TL ücreti vekaletin (davalı …. Ltd.Şti 105.435,95 TL’sinden, davalı …. Şti 96.692,97 TL’sinden sorumlu olması kaydı ile) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesi gerekirken davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına yönelik kararı usul ve yasaya aykırı olduğundan kararın bu yönüyle kaldırılması gerekmiştir.
Tüm bu nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının vekalet ücreti yönünden kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A)1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ ile,
Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 31/12/2020 tarih ve 2019/377 Esas 2020/730 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/(1).b-2 maddesi uyarınca vekalet ücreti yönünden KALDIRILMASINA,
B)1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
Ankara 28. İcra Müdürlüğünün 2019/1872 esas sayılı takip dosyasında;
Davalı asıl borçlu …. Şti’nin itirazının … nolu ticari kredilerden ve nakde dönen teminat mektubundan kaynaklanan 1.368.184,68 TL asıl alacak üzerinden, … nolu tek hesaptan kaynaklanan 417.483,61 TL asıl alacak, 3.328,74 TL işlemiş faiz, 166,44 TL faizin %5 gider vergisi olmak üzere toplam 420.978,79 TL üzerinden, … (A) nolu kredi kartından kaynaklanan 36.379,35 TL asıl alacak, 433,97 TL işlemiş faiz, 21,70 TL faizin %5 gider vergisi olmak üzere toplam 36.835,02 TL üzerinden,
Davalı …. Ltd.Şti itirazının … nolu ticari kredilerden ve nakde dönen teminat mektubundan kaynaklanan 1.853.905,89 TL asıl alacak üzerinden, … nolu tek hesaptan kaynaklanan 417.483,61 TL asıl alacak, 3.328,74 TL işlemiş faiz, 166,44 TL faizin %5 gider vergisi olmak üzere toplam 420.978,79 TL üzerinden, … (A) nolu kredi kartından kaynaklanan 36.379,35 TL asıl alacak, 433,97 TL işlemiş faiz, 21,70 TL faizin %5 gider vergisi olmak üzere toplam 36.835,02 TL üzerinden,
Davalılar ….Şti ve …’ın itirazının … nolu ticari kredilerden ve nakde dönen teminat mektubundan kaynaklanan 2.194.895,43 TL asıl alacak, 18.105,20 TL işlemiş faiz, 905,26 TL faizin %5 gider vergisi olmak üzere toplam 2.213.905,89 TL üzerinden, … nolu tek hesaptan kaynaklanan 417.483,61 TL asıl alacak, 3.328,74 TL işlemiş faiz, 166,44 TL faizin %5 gider vergisi olmak üzere toplam 420.978,79 TL üzerinden, … (A) nolu kredi kartından kaynaklanan 36.379,35 TL asıl alacak, 433,97 TL işlemiş faiz, 21,70 TL faizin %5 gider vergisi olmak üzere toplam 36.835,02 TL üzerinden iptali ile;
Takip tarihinden itibaren … nolu ticari kredilerden ve nakde dönen teminat mektubundan kaynaklanan asıl alacağa %36,56 oranında, … nolu tek hesaptan kaynaklanan asıl alacağa %22,08 oranında,
… (A) nolu kredi kartından kaynaklanan asıl alacağa %33 oranında temerrüt faizi ve bu faizin %5 gider vergisi uygulanmak suretiyle ve Ankara 28. İcra Müdürlüğünün 2019/1873 esas sayılı takip nedeniyle tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla takibin devamına,
2-Takibe konu 2.030,00 TL çek yaprağı bedeli ile 48.995,94 TL teminat mektubu bedelleri toplamı olan 51.025,94 TL gayri nakit alacağın davalı …. Şti tarafından davacı banka nezdinde faiz getirmeyen bir hesaba depo edilmesine,
3-Davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine,
4- %20 icra inkar tazminatı olan 534.343,94 TL’nin, davalı …. Ltd.Şti’nin 462.343,94 TL’sinden, davalı …. Şti’nin 365.199,70 TL’sinden sorumlu olması kaydıyla davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Ankara 28. İcra Müdürlüğünün 2019/1873 esas sayılı takip dosyasında işbu davanın açıldığı tarihten sonra yapılan tahsilatların icra müdürlüğünce infaz aşamasında nazara alınmasına,
6-Nakit alacak yönünden alınması gereken 182.505,17 TL harçtan peşin alınan 34.083,47 TL’nin mahsubu ile bakiye 148.421,70 TL harcın (davalı …. Ltd.Şti 123.830,10 TL’sinden, davalı …. Şti 90.650,48 TL’sinden sorumlu olması kaydı ile) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
7-Gayri nakit alacak yönünden alınması gereken 54,40 TL harcın davalı …. Şti’den alınarak hazineye gelir kaydına,
8-6325 sayılı yasanın 18/A maddesi ve Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi gereğince 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 1.249,67 TL’sinin davalılardan, 70,33 TL’sinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
9-Davacı tarafından başlangıçta yaptırılan 34.083,47 TL peşin harç, 44,40 TL başvuru harcı olmak üzere toplam 34.127,87 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
10-Nakit alacak yönünden davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT’ne göre 111.915,95 TL ücreti vekaletin (davalı …. Ltd.Şti 105.435,95 TL’sinden, davalı …. Şti 96.692,97 TL’sinden sorumlu olması kaydı ile) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
11-Nakit alacak yönünden davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT’ne göre hesaplanan 18.232,63 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
12-Gayri nakit alacak yönünden davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT’ne göre 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalı …. Şti’den alınarak davacıya verilmesine,
13-Reddedilen gayrinakit alacak yönünden 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
14-Davacı tarafından yapılan, 239,60 TL tebligat gideri ve 1.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.239,60 TL yargılama giderinden kabul ve red oranlarına göre 1.173,56 TL yargılama giderinin (davalı …. Ltd.Şti 1.015,43 TL’sinden, davalı …. Şti 802,70 TL’sinden sorumlu olması kaydı ile) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiyenin davacı üzerinde bırakılmasına,
15-Davalılar tarafından sarfedilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
10-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve istekleri halinde davacıya iadesine,
C)1-Davacı taraftan istinaf karar harcı olarak alınan 59,30 TL harcın talep halinde davacıya iadesine,
2-Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile dosyanın istinafa gönderim giderinin 57,50 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 219,60 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.22/02/2023

Başkan- … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi -…
… … … …

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.