Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/491 E. 2023/208 K. 22.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2021/491 Esas 2023/208 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/491
KARAR NO : 2023/208

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/12/2020
NUMARASI : 2019/377 Esas 2020/847 Karar
DAVACI : … -UETS
VEKİLİ : Av. … – UETS
DAVALILAR : 1- … -TC:… …
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 18/07/2019
KARAR TARİHİ : 22/02/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/02/2023

Taraflar arasındaki itirazın iptali istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükme karşı taraflarca süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile davalı … arasında 22.03.2017 tarihinde 500.000,00 -TL limitli genel kredi sözleşmesi imzalandığını, diğer davalı …’in 120.000,00 -TL limitle sözleşmenin müteselsil kefili olduğunu, davalı …’ın genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcu ödememesi üzerine hesabın kat edildiğini, kat ihtarına rağmen borcun ödenmemesi üzerine alacağın tahsiline yönelik olarak Ankara 23. İcra Müdürlüğü’nün 2019/4722 Esas sayılı icra dosyası üzerinden 581.500,02 TL üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalıların icra takibine haksız ve kötü niyetli itirazları sonucu takibin durduğunu, davalı …’den tahsilat yapılırken kefalet miktarı olan 120.000,00 TL’sinin dikkate alınması gerektiği hususunda 20.04.2019 tarihinde icra dosyasına beyanda bulunulduğunu, arabuluculuk görüşmesinde tarafların anlaşma sağlayamadıklarını belirterek Ankara 23. İcra Müdürlüğü’nün 2019/4722 sayılı dosyasında davalı …’ın takibe itirazının iptaline, davalı …’in kefalet miktarı olan 120.000,00 TL alacak üzerinden itirazının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı … 09/07/2020 tarihli beyan dilekçesinde özetle; kefil …’in imzalamış olduğu 120.000,00 TL Genel Kredi Sözleşmesine istinaden 03/04/2017 tarihinde KGF Destekli 109.000,00 TL kredi kullandırıldığını, ancak davacı vekilinin sunduğu delil belgelerinde bu kredi dosyasına ait bir belge sunulmadığını, ipotek karşılığı kullandırılan kredinin kefile yansıtılmaya çalışıldığını, KGF dosyası incelenirse kefilin 120.000,00 TL borca KGF Destekli 03/04/2017 taksitli kredinin düzenli ödendiğini, bu kredinin banka Genel Kredi şartlarında belirtildiği üzere ödendikçe kapanan ve ek limit olarak kullandırılan ve açılan limit boşluğunun kullanılmayacağının belirtildiğini, kredi kurumsal numarasının 1074 olduğunu, kefil …’in açılan icra takip dosyasından çıkartılarak lehine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … 30/01/2020 tarihli duruşmadaki beyanında; icra müdürlüğüne verdiği dilekçesinde yazılı itirazlarını tekrar ettiğini, diğer davalı …’in kredi garanti fonu kapsamında kullanılan krediye kefil olduğunu, bu kapsamda kullanılan kredi taksitlerini düzenli olarak ödediğini, bankanın muaccel bir alacağı olmadığını, borçlu cari hesap kredisinden ödenmeyen günü geçmiş borçları olduğunu, onlarında teminatı bulunduğunu, Ankara 23.İcra Müdürlüğünün 2019/4721 sayılı dosyasında diğer borcuna ilişkin takip olduğunu beyan etmiş davanın reddini istemiştir.
Davalı … 30/01/2020 tarihli duruşmadaki beyanında; davalı …’ın garanti fonu kapsamında kullandığı krediye kefil olduğunu, bu kredinin borcu düzenli olarak ödendiğini, davacının takip tarihi itibariyle muaccel alacağı olmadığını, bu nedenle davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; asıl borçlu … ve davacı banka arasında 10/06/2016 tarihinde 500.000,00 TL, limit artırımları ile 1.000.000,00 TL Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, davalı …’in 22/03/2017 tarihinde 120.000,00 TL limit ile Genel Kredi Sözleşmesine kefil olduğu, kefalet limiti, kefalet türünü el yazısı ile “müteselsil” olarak belirtildiği, kefalet tarihinin ve kefalet tutarının da el yazısı ile yazıldığı, eş muvafakatinin alındığı, davacı banka tarafından davalı asıl borçlu …’a Borçlu Cari Hesap Kredisi ve Taksitli Ticari Kredi kullandırıldığı, davacı bankanın icra takip tarihi itibariyle asıl borçlu …’dan 444.900,00 TL asıl alacak, 45.168,00TL işlemiş faiz, 1.016,62TL BSMV olmak üzere toplam 491.085,15 TL alacağı bulunduğu, davalı kefil …’in müteselsil kefil olarak imzalamış olduğu Genel Kredi Sözleşmesi hükümleri kapsamında, kefalet limiti ile sınırlı olmak üzere kendi temerrütünün sonuçlarıyla asıl borçlu ile birlikte borçtan sorumlu olduğu anlaşıldığından, davalı … hakkındaki davanın kabulüne, davalı … hakkındaki davanın Kısmen Kabulüne, Ankara 23.İcra Müdürlüğünün 2019/4722 sayılı takip dosyasında davalı … … 120.000,00TL asıl alacak tutarına itirazının iptaline, davalı …’ın 444.900,00 TL asıl alacak, 45.168,00TL işlemiş faiz, 1.016,62TL BSMV olmak üzere toplam 491.085,15 TL alacak tutarına yapmış olduğu itirazın iptali ile bu miktarlar üzerinden (Ankara 23.İcra Müdürlüğünün 2019/4721 sayılı takip dosyasında tahsilde tekerrür olmamak üzere) asıl alacak tutarına yıllık %21,84 oranında faiz yürütülmesi suretiyle takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, kabul edilen 491.085,15TL alacak tutarı üzerinden %20 oranında hesaplanan 98.217,03 TL icra inkar tazminatının 24.000,00TL’sinden davalı … sorumlu olmak kaydıyla davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kısmen kabul kısmen ret kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu,
Bilirkişi raporuna itiraz edildiğini, ek rapor talep edilmesine rağmen mahkemenin adil yargılama ve hukuki dinlenilme hakkı gözetilmeden bu taleplerinin değerlendirilmeden eksik incelemeyle karar verildiğini,
Mahkemece davaya konu 1074 no’lu kredinin müvekkili banka tarafından takip hesaplarına intikal ettirilmeden canlı kredilerde takip edildiğinden bahisle bu kredi alacağı üzerinden davanın reddine karar verilmiş ise de, imzalanan genel kredi sözleşmesi incelendiğinde ödeme yapılmadığı veya geç yapıldığında bütün kredi bedellerinin muaccel olacağı hususunun düzenlendiğini, bu nedenle 1074 no’lu kredinin de muaccel hale geldiğini, davanın tam kabulü yerine yazılı şekilde hüküm kurulmuş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini ve ayrıca davalı …’in istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesini istemiştir. istemiştir
Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kısmen kabul kısmen ret kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu,
Müvekkilinin sadece davalı asıl borçlu olan …’ın kullanacağı 120.000,00 TL bedelle kefil olduğunu, müvekkilinin bu miktarı hiçbir zaman inkar etmediğini, kendisine rücu edildiği andan itibaren düzenli olarak borcu ödediğini, yapılan ödemelerin dikkate alınmadığını, müvekkilinin yapmış olduğu itirazın 120.000,00 TL’ye değil asıl borca yönelik olduğunu, mahkemece takibin yanlış meblağ üzerinden hatalı şekilde karar verildiğini, dosyaya sunulan ödeme dekontlarından anlaşılacağı üzere bankaya müvekkili tarafından ödemeler yapıldığını, kalan borç bakiyesinin 45.990,13 TL olduğunu, bankanın yapmış olduğu haricen tahsilatları icra dosyasına bildirmediğini, müvekkili yönünden açılan davanın reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmuş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olarak başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın “Duruşma yapılmadan verilecek kararlar” başlıklı 353/(1)-a.6.maddesinde de (Değişik: 22/7/2020-7251/35 md.) Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması ya da talebin önemli bir kısmı hakkında karar verilmemiş olması halinde duruşma yapılmadan karar verileceği düzenlenmiştir.
Davacı banka ile davalı asıl borçlu … arasında 10/06/2016 tarihinde 500.000,00 TL, limit artırımları ile 1.000.000,00 TL Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, davalı …’in 22/03/2017 tarihinde 120.000,00 TL tutar için kefil olduğu, kefalet türünün el yazısı ile “müteselsil” olarak belirtildiği, kefalet tarihinin ve kefalet tutarının da el yazısı ile yazıldığı, yine aynı tarih olan 22/03/2017 tarihinde 120.000,00 TL limit için eş rızası alındığı,
Ankara 3. Noterliğinin 28/02/2019 tarihli ihtarnamesinin incelenmesinde; ihtar edenin T.C. …, muhataplarının … ve … olup, 28/02/2019 tarihi itibariyle 2 ayrı taksitli krediden ötürü toplam 581.500,02 TL’nin tebliğden itibaren 3 gün içinde ödenmesinin ihtar edildiği,
Ankara 23.İcra Müdürlüğü’nün 2019/4722 sayılı takip dosyasının incelenmesinde; alacaklısının T.C. …, borçlularının … ve … olup, 525.648,25 TL asıl alacak, 54.835,15 TL işlemiş faiz ve komisyon masrafı, 1.06,62 TL BSMV olmak üzere toplam 581.500,02 TL’nin tahsilde tekerrür olmak kaydıyla davalılardan tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalıların borca itirazı sonucu takibin durdurulduğu,
Ankara 23. İcra Müdürlüğü’nün 2019/4721 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklısının T.C. …, borçlularının … ve … olup, 525.648,25 TL asıl alacak, 54.835,15 TL işlemiş faiz ve komisyon masrafı, 1.06,62 TL BSMV olmak üzere toplam 581.500,02 TL’nin tahsilde tekerrür olmak kaydıyla davalılardan tahsili için “İpoteğin Paraya Çevrilmesi” yolu ile icra takibi başlatıldığı anlaşılmıştır.
Somut olaya gelince; davacı banka ile davalı … arasında 22.03.2017 tarihinde 500.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesi imzalandığı, diğer davalı …’in 120.000,00TL limitle sözleşmenin müteselsil kefili olduğu, davalı …’ın genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcu ödememesi üzerine hesabın kat edildiği, kat ihtarına rağmen borcun ödenmemesi üzerine alacağın tahsiline yönelik olarak Ankara 23. İcra Müdürlüğü’nün 2019/4722 Esas sayılı icra dosyası üzerinden 581.500,02 TL üzerinden icra takibi başlatıldığı, davalıların takibe itirazları üzerine takibin durdurulduğu ve eldeki işbu itirazın iptali davası açılmıştır.
İlk derece mahkemesince bankacı bilirkişiye bankada yerinde inceleme yetkisi verilerek ve bankacı bilirkişi tarafından banka kayıtları üzerinde yerinde inceleme yapılmak suretiyle öncelikle ayrıca … numaralı taksitli kredinin takibe konu edilip edilmediği, davalı kefil …’in kefaleti kapsamında alacaklı davacı bankaya herhangi bir ödeme yapıp yapmadığı, ödeme yapmışsa yapılan ödemelerin miktarlarının tespiti, dosya kapsamına göre de alacaklı davacı banka tarafından aynı alacak için Ankara 23. İcra Müdürlüğünün 2019/4722 Esas sayılı takip dosyasıyla ilamsız takip, aynı müdürlüğün 2019/4721 Esas sayılı takip dosyasıyla da ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapıldığı, dosya ve takip dosyası kapsamında ipoteğin kimler lehine verildiğinin anlaşılamadığı, bankacı bilirkişi tarafından ipotekli takip yapılmış olmakla verilen ipoteğin kimlerin borcunun teminatı olarak verildiği tespit edilerek İİK’nun 45.maddesi kapsamında değerlendirme yapılmak suretiyle takip tarihi itibariyle asıl borçlu ve kefilin davacı bankaya herhangi bir borcu bulunup bulunmadığı tespit edilmediğinden bu aşamada Dairemizce denetim yapılması mümkün değildir.
Hal böyle olunca, denetim ve hüküm kurmaya elverişli şekilde bankacı bilirkişiden rapor aldırılmadığından uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli nitelikteki delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olduğu anlaşılmakla 6100 Sayılı HMK’nın 22/07/2020 tarih ve 7751 Sayılı Yasa’nın 35.maddesi ile değişik 353/(1)-a.6.maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin ve davalı … vekilinin istinaf başvurularının 6100 Sayılı HMK’nın 353/(1)-a.6 maddesi gereğince ayrı ayrı KABULÜNE,
2-Ankara 11. Ticaret Mahkemesi’nin 03/12/2020 tarih ve 2019/377 Esas 2020/847 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın karar veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan toplam 59,30 TL istinaf maktu karar harcın istek halinde davacıya iadesine,
4-Davalı … tarafından yatırılan toplam 2.049,30 TL istinaf maktu karar harcın istek halinde davalı …’e iadesine,
6-Taraflar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/(1)-a.6 maddesi ve HMK’nın 362/g.maddesi uyarıca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 22/02/2023

Başkan- … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi -…
… … … …

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.