Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/480 E. 2021/1449 K. 01.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi …
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

….

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :20/11/2020
NUMARASI ….
DAVA TARİHİ : 16/11/2015
KARAR TARİHİ : 01/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 30/12/2021

Taraflar arasındaki itirazın iptaline ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalılar vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından davalı borçlu aleyhine Ankara 25. Müdürlüğünün 2015/23256 E. sayılı dosyası ile genel haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, davalı borçluların haksız, hukuka aykırı ve kötü niyetli olarak icra müdürlüğünce gönderilen ödeme emrine itiraz ettiklerini, davalı borçluların müvekkil T. … … … … ile imzaladıkları 27.02.2015 tarihli Kredi Çerçeve Sözleşmesi ve 14.01.2011 tarihli Genel Kredi Sözleşmesine istinaden kullandıkları kredi nedeni ile borçlu olduklarını, davalı borçlulara işbu borçlarını ödemeleri için Beşiktaş 17. Noterliğinin 26.08.2015 tarih … yevmiye no’lu ihtarı keşide edilmesine rağmen borçlarını ödemediklerini iddia ederek itirazının iptali ile icra takibine kaldığı yerden devam edilmesine, icra takibi itibarı ile asıl alacağa yıllık %72 üzerinden faiz uygulanmasına %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; …’ın diğer davalı şirket….. hissesinin 24.02.2012 tarihinde binde 1 olduğunu ve hissesini 20.07.2015 tarihinde …’a devrederek ortaklıktan ayrıldığını, ayrıca davacının takibe dayanak gösterdiği sözleşmedeki imzanın müvekkil …’a ait olmadığını, sözkonusu sözleşmedeki imzayı kabul etmediklerini, takibe dayanak sözleşmedeki imzanın müvekkili …’e ait olmadığını, sözkonusu sözleşmedeki imzayı kabul etmediklerini, müvekkili … Ltd.Şti. ile dava dışı … … A.Ş. Adana Bölge Müdürlüğü’nün taahhüdü ile …. İnşaatı’nın yapılması için müvekkil şirket tarafından davacı banka ile imzalanan sözleşme uyarınca davacı bankadan kesin teminat mektubu alındığını, kesin teminat mektubunun, bankaca, taahhüt edenin taahhüdünün sözleşme ve şartnameye uygun olarak zamanında ve eksiksiz olarak yerine getirilmemesi halinde mektupla gösterilen tutarın, ilgili idarenin yazılı istemi üzerine, başka bir işleme gerek kalmaksızın derhal ödeneceğini gösteren teminat mektubu olduğunu, dava dışı … … A.Ş. Adana Bölge Müdürlüğü tarafından müvekkil yüklenici şirketin tüm şartları yerine getirmesinden dolayı kesin kabul tutanağının onaylanmış olduğunu, dava dışı … … A.Ş. Adana Bölge Müdürlüğünden ilgili belgeler istendiğinde haklılığın görüleceğini, 4735 Sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu madde 13, ,,,,Madde 18.4.1.1. ve Yapım İşleri Genel Şartnamesinin 46. maddesinin ” … Kesin teminat ve varsa ek kesin teminatlarının yarısı; sosyal sigortalar kurumundan ilişiksiz belgesi getirilmesi ve kesin kabul tutanağının onaylanmasından sonra kalanı yükleniciye iade edilir.” şeklinde olduğunu, söz konusu kanun ve yönetmelik şartlarını müvekkilin yerine getirmesine rağmen dava dışı idare tarafından haksız, sözleşmeye ve hukuka aykırı olarak, davacı bankadan kesin teminat mektubunun paraya çevrilmesinin istenmiş olduğunu, davacı bankanın hiçbir araştırma yapmadan usule ve hukuka aykırı olarak kesin teminat mektubunu nakde çevirdiğini, müvekkiller aleyhine açılan davanın kabul edilemeyeceğini, davacının, kendi hatasını müvekkillere yüklemeye çalıştığını, şirketin birçok kere dava dışı … … A.Ş. Adana Bölge Müdürlüğü ve davacı …Ş.’ye başvuru yaparak, yaptığı iş dolayısıyla kesin kabul yapıldığını, teminat mektubunun kanun maddeleri uyarınca nakde çevrilemeyeceğini belirttiğini, ancak davacı ….. müvekkilleri aleyhine haksız olarak icra takibi yaptığını, davacının, kötü niyetli olarak hareket ettiğini bildirerek davanın reddine, %20’den az olmamak üzere tazminatın ve %10 para cezasının davacıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; takibe dayanak sözleşmedeki imzaların davalılara ait olduğu, kefalet sözleşmesi imzalayan kişilerin kefalet sözleşmesi sona erinceye kadar sorumluluklarının devam ettiği, şirket ortaklığının sona ermesinin kefalet sözleşmesine etkisi bulunmadığı, kesin teminat mektubunun içeriğinden de anlaşılacağı üzere talep halinde hiçbir itirazda bulunmadan ödeme yapmanın taahhüt edildiği, idare tarafından talep edilmiş olmasının teminat mektubunun ödenmesi için yeterli olduğu, şartları oluşmadığı yönündeki iddiaların idare ile davalılar arasında ayrı bir davanın konusunu teşkil edebileceği, talep edilmiş olmakla bankanın taahhüdünü yerine getirdiği, bu haliyle gayrinakdi kredinin artık nakdi krediye dönüştüğü, davalıların sorumluluklarının tam olduğu, …. Bankasına bildirilen en yüksek faiz oranı %36 olup, %50 fazlası ile temerrüt faizi talep edilebileceğinden %54 temerrüt faizi talep edilebileceği, kefiller yönünden sözleşmede bir hüküm bulunmaması nedeniyle çek yapraklarının depo talebinden sorumlu olmadıkları, asıl borçlu yönünden çek defterinin verilmesi sırasında gayrinakdi sözleşmesi kurulması nedeniyle sorumluluğunun bulunduğu gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne, Ankara 25. İcra Müdürlüğünün 2015/23256 Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın kısmen iptaline, asıl borçlu ve kefiller yönünden 94.398,64 TL asıl alacak, 9.326,53 TL işlemiş faiz, 466,33 TL BSMV, 721,06 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 104,912,56 TL’nin %54 temerrüt faizi oranı üzerinden devamına, asıl borçlu yönünden 15.000,00 TL çek yaprağı bedellerinin vadesiz bir hesapta depo edilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, 104.912,56 TL’nin %20’si olan 20.982,51 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece davalı kefillerden … ve … için yanlış gerekçelerle hüküm kurulduğunu, davanın ve savunmalarının dikkate alınmadığını, davalılardan … ve … yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davalılar … ve …’nun 14/01/2011 tarihli kredi sözleşmesi kapsamında kefil oldukları teminat mektubunun … Bankasının talebi ile nakde çevrildiği ve daha sonra da bu bedelin davalı şirket tarafından davacı bankaya ödenmesi sebebiyle borcun ortadan kalktığını, davalı şirket ile banka arasında imzalanan 03/03/2015 tarihli genel kredi sözleşmesinde davalılar … ve …’ın imzalarının bulunmadığını, dava konusu teminat mektubunun da imzalarının bulunmadığı bu sözleşme kapsamında düzenlendiğinden borçtan sorumlu olmadıklarını bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davalılar … ve … yönünden davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
14/01/2011 tarihli genel kredi sözleşmesi, 03/03/2015 tarihli kredi çerçeve sözleşmesi, 26/08/2015 tarihli hesap kat ihtarnamesi, ticaret sicil kayıtları, dava konusu teminat mektubu, 14/06/2015 tarihli ödeme dekontu, 20/07/2015 tarihli Limited Şirket …. Devri Sözleşmesi, taraflar arasındaki yazışmalar, davacı bankanın 02/12/2015 tarihli yazısı, 10/05/2011 tarihli teminat mektubu, 23/08/2017 tarihli Kriminal Labaratuvarı Raporu, 08/06/2018 tarihli bilirkişi raporu, 19/10/2020 havale tarihli bilirkişi raporu, vs.deliller dosya arasında mevcuttur.
Dosya kapsamından, davacı banka ile davalı asıl borçlu şirket arasında 14/01/2011 tarihli 2.000.000,00 TL Genel Kredi Sözleşmesi ve 03/03/2015 tarihli 250.000,00 TL limitli Kredi Çerçeve Sözleşmesi akdedildiği, davalılardan …’ın her iki genel kredi sözleşmesinde müteselsil kefil olarak imzasının bulunduğu, davalılar … ile …’ın yalnızca 14/01/2011 tarihli genel kredi sözleşmesinde müteselsil kefil sıfatıyla imzalarının bulunduğu, 03/03/2015 tarihli genel kredi sözleşmesinde kefalet imzalarının yer almadığı, davacı bankanın dava dışı … Bankasına hitaben davalı asıl borçlu şirket lehine verdiği 03/03/2015 tanzim tarihli 112.696,00 TL teminat mektubunun dava dışı muhatabın yazılı tazmin talebine istinaden davacı Bankaca dava dışı muhataba ödenerek davacı Bankanın tazmin olan teminat mektubu bedelinin ödenmesi ve gayrinakdi çek kredi riskinin nakden depo edilmesi için davalı asıl borçlu şirket ile davalı kefillere noterden ihtarname keşide edildiği, ihtarnamenin davalı Asıl Borçlu ….. ile davalı kefil …’e tebliği ile 01/09/2015 tarihinde temerrüde düştükleri tebliğ edildiği, davalı kefiller … ile …’a tebliğ edilemediğinden bu davalıların takip tarihi olan 23/10/2015 itibariyle temerrüde düştükleri, mahkemece bilirkişi raporunda tespit edilen miktarlar üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır.
Davalılar vekilinin istinafı, davalılardan … ve … yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiğine ilişkindir.
Mahkemece alınan 17/06/2019 tarihli ek bilirkişi raporu ile tespit edildiği ve dosyada mevcut dava dışı … … ile davalı şirket arasındaki 12/12/2015 ve 06/03/2015 tarihli yazışmalar ile söz konusu yazışmalar gereğince yapılan ödemelere ilişkin 06/03/2015 tarihli dekontlardan anlaşıldığı üzere davacı bankaca davalı şirkete 14/01/2011 tarihli GKS kapsamında verilmiş olan 10/05/2011 tanzim tarihli teminat mektubu bedellerinin davacı bankaca dava dışı muhatap … Bankasının tazmin talebine istinaden 28/11/2014 tarihinde toplam 112.696,00 TL olarak ödenmiş, böylece tüm davalıların davacı bankaya karşı olan sorumluluklarının gayrinakdi krediden 112.696,00 TL tutarında nakdi krediye dönüşmesine rağmen dava dışı muhatap … Bankasının tazmin ettiği teminat mektubu bedeli olan 112.696,00 TL değerinde teminat mektubu sunulması durumunda, nakden tutulan teminat tutarının iade edileceğini davalı asıl borçlu şirkete bildirmesi üzerine davacı bankaca bu kez davalı asıl borçlu şirket lehine, nakde dönüşen 2 teminat mektubu bedelinin toplamı olan 112.696,00 TL tutarında olmak üzere … Bankasına hitaben işbu davanın konusu teşkil eden icra takibinin dayanağı olan 03/03/2015 tarihli 112.696,00 TL tutarında teminat mektubunu davalı kefiller … ile …’ün kefalet imzalarının yer almadığı 03/03/2015 tarihli genel kredi sözleşmesi kapsamında verilmiş olup, 14/01/2011 tarihli genel kredi sözleşmesi kapsamında düzenlenerek toplam 112.696,00 TL olarak tazmin edilmesi nedeniyle nakde dönen teminat mektupları kapsamında davalı kefiller … ile …’ın sorumlulukları nakit alacak yönünden devam etmekte iken söz konusu nakit miktarı yönünden yeniden teminat mektubu kullandırmak zorunluluğu bulunmayan davacı bankanın davalı asıl borçlu şirket ile 03/03/2015 tarihli yeni bir genel kredi sözleşmesi düzenleyerek bu sözleşme gereğince işbu dava konusu takibin dayanağı teminat mektubunu düzenlemiş olması nedeniyle davalı kefiller … ve …’ın sorumlu tutulamayacağı kanaatine varılmakla davalılar … ile … hakkındaki davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Öte yandan mahkemece, hüküm kısmında 94.318,64 TL asıl alacak, 9.326,53 TL işlemiş faiz, 466,33 TL BSMV, 721,06 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 104.912,56 TL’ye % 54 oranında temerrüt faizi uygulanmasına karar verilmiş olup, böylelikle hüküm altına alınan ve işlemiş faiz alacağını da kapsayan toplam alacak miktarına TBK’nın 121/3. maddesindeki kamu düzeni kuralı olan faize faiz işletilmesi yasağına aykırı düşecek şekilde mükerrer faize hükmedilmesi de hatalı olup, her ne kadar davalılar vekili istinaf dilekçesinde … ve … yönünden istinaf sebebi belirtilmiş ise de davalıların tamamına başlıkta yer vermiş olmasına göre HMK’nın 355. maddesindeki kamu düzeni kuralı gereği davalılar vekilinin istinafının bu sebeple kabulü gerekmiştir.
Ayrıca, hükmün infazda tereddüt oluşturup oluşturmadığının incelenmesi de kamu düzeni ile ilgilidir. 6100 sayılı HMK’nun 297/2. maddesi “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” düzenlemesini içermektedir.
Davacı yan dava dilekçesinde nakdi ve gayrı nakdi alacağa yönelik başlatılan icra takibine davalının haksız itirazının iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Bir başka anlatımla davacının dava dilekçesinde icra takibi dışında, nakde dönüşen gayri nakti alacağın ayrıca tahsil edilmesi, gayri nakdi alacağın ayrıca depo edilmesi yönünde bir talebi bulunmamaktadır. Mahkemece ise, gayrinakit alacak yönünden davalı asıl borçlu şirketin sorumlu olduğu belirtilerek 15.000,00 TL gayrinakdi alacağın bankada açılacak vadesiz bir hesaba depo edilmesine karar verilmiştir. Bu durum itirazın iptali kararının sonucu olan takip dolayısıyla depo, tazmin edilmesi halinde tahsil kararından ayrı bağımsız bir tahsil ve depo kararı niteliğini taşımakla HMK’nun 26. maddesi uyarınca talep aşımı niteliğinde olduğu gibi infazda tereddüt yaratacak nitelikte olduğundan re’sen gözetmek gerekmiştir.
Tüm bu nedenlerle davalılar vekilinin istinaf başvurusunun kamu düzeni de gözetilerek kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A)1-İstinafa başvuran davalılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/11/2020 tarih ve 2015/765 Esas-2020/660 Karar sayılı kararının kamu düzeni de gözetilerek KALDIRILMASINA,
B)1-Davalılar … ile … hakkındaki davanın reddine,
2-Davalılar … ve ….hakkındaki davanın kısmen kabulüne, davalıların Ankara 25. İcra Müdürlüğünün 2015/23256 esas sayılı takip dosyasına vaki itirazlarının iptali ile,
A) Nakit alacak yönünden; takibin bu davalılar yönünden 94.398,64-TL asıl alacak, 9.326,53-TL işlemiş faiz, 466,33-TL BSMV, 721,06-TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 104,912,56-TL üzerinden ve asıl alacak miktarı olan 94.398,64 TL’ye takip tarihinden itibaren %54 oranında temerrüt faizi uygulanmak suretiyle devamına,
B) Gayrinakit alacak yönünden; asıl borçlu davalı ……ti. yönünden 15.000,00-TL çek yaprağı bedellerinin vadesiz bir hesapta depo edilmesini teminen takibin devamına,
3-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
4-Hükmolunan 104.912,56-TL alacağın %20’si oranında hesaplanan 20.982,51-TL icra inkar tazminatının davalılar …… ve …’tan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Harçlar kanunu gereğince nakdi alacak yönünden alınması gereken 7.166,58 TL nispi harç ile gayrinakdi alacak yönünden alınması gereken 59,30 TL maktu harç olmak üzere toplam 7.225,88 TL’nin davalılar …. ve …’tan alınarak hazineye irad kaydına,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden kabul edilen miktar üzerinden A.A.Ü.T’ne göre hesaplanan 13.917,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalılar ……. ve …’tan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalılar …. İle … kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden reddedilen miktar üzerinden A.A.Ü.T’ne göre hesaplanan 2.622,84-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak alınarak davalılar ……i. İle … ‘a verilmesine,
9-Davalılar … ve … kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden reddedilen miktar üzerinden A.A.Ü.T’ne göre hesaplanan 14.165,86 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak alınarak davalılar … ile … ‘a verilmesine,
10-Davacı tarafından yapılan; 1.235,00-TL tebligat, posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 1.235,00-TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak 1.174,88‬-TL’lik (diğer davalılar … … ve … yönünden yapılan 30,00 TL tebligat giderinin mahsubu ile) kısmının davalılar ….. ve …’tan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
11-Davalılar … ile … tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
12-HMK 333. maddesi gereğince mahkemece yatırılan avansın kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesine müteakip iadesine, iadesi yönünde başvurunun olmaması halinde arta kalan giderin iade edileceğinin davacıya meşruhatlı davetiye ile bildirilmesine,
C)1-İstinafa başvuran davalılar tarafından yatırılan istinaf nispi karar harcı olan 1.791,70 TL’nin kararın kesinleşmesi ve talep halinde yatıran davalı tarafa iadesine,
2-İstinafa başvuran davalı tarafından yapılan 162,10 TL istinaf başvuru harcı ile 51,50 TL dosya gönderme ücreti olmak üzere toplam 213,60 TL istinaf giderinin davacıdan alınarak istinafa başvuran davalılara verilmesine, varsa kullanılmayan gider avansının istek halinde kendisine iadesine,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davalılar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 01/12/2021

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.