Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/466 E. 2023/204 K. 22.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2021/466 Esas 2023/204 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/466
KARAR NO : 2023/204

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/01/2021
NUMARASI : 2020/14 Esas 2021/98 Karar
DAVACI
VEKİLLERİ :
DAVALILAR :
VEKİLLERİ :
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 10/01/2020
KARAR TARİHİ : 22/02/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/02/2023

Taraflar arasındaki itirazın iptali istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davalı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı …. A.Ş.’nin müvekkili bankadan ticari kredi ve ticari kredi kartı kredileri kullandığını, diğer davalıların kullanılan kredilere müteselsil kefil olduklarını, kullanılan kredilerin vadesinde ödenmemesi üzerine Beyoğlu 48.Noterliği 02.01.2019 tarih ve … yevmiye numaralı ihbarnamesi ile kredi hesaplarının kat edildiğini, ihtara rağmen borçların ödenmemesi üzerine Eskişehir 7. İcra müdürlüğünün 2019/4409 E sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, takip dosyasında asıl borçlu davalı ile müteselsil kefillerin …. Şti. ve …’ın takip çıkışının tamamından sorumlu olduğunu, diğer müteselsil kefil olan davalı …’ı ise sözleşmelere uygun olarak business kartı ve bunun ferilerinden (51.496,71-TL’lik takip çıkışından) sorumlu tutulduğunu, davalıların söz konusu borca, faize ve ferilerine itiraz ettiklerini, yapılan itirazın haksız ve kötüniyetli olduğunu belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, davacı banka tarafından 05/04/2019 tarihinde müvekkili …. A.Ş. aleyhine Eskişehir 1. İcra Müdürlüğünün 2019/4629 esas sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibi yapıldığını, yine aynı gün davacı banka tarafından müvekkili aleyhine Eskişehir 7. İcra Müdürlüğünün 2019/4409 esas sayılı dosyası ile 348.105,36-TL alacağın tahsili talebiyle ilamsız icra takibi yapıldığını, süresi içinde itiraz edildiğini ve takibin durdurulduğunu, müvekkili …. A.Ş.’nin hem asaleten hemde kefaleten davalıya olan borçlarının tamamının grup şirketleri olan…. Şti. tarafından verilen ipotek ile teminat altında olduğunu, Eskişehir 7. İcra Müdürlüğü 2019/4409 Esas sayılı dosyasında mevcut takip talebi ve ödeme emri ve ekleri incelendiğinde bu dosyanın Eskişehir 1. İcra Müdürlüğü 2019/4629 Esas sayılı ipotek dosyası ile aynı alacağa ilişkin olarak yapılan icra takibi olduğunu, her iki takibe dayanak teşkil eden genel kredi sözleşmesinin ve Beyoğlu 48. Noterliği 02.01.2019 tarih … Yevmiye nolu kredi kat ihtarının aynı olduğunu, müvekkili aleyhine yapılan ve dava konusu edilen Eskişehir 7. İcra Müdürlüğünün 2019/4409 esas sayılı takibin kamu düzenine ilişkin emredici kanun maddesi olan İİK md. 45 e aykırı olduğunu ve davalıya bu takip sebebiyle herhangi bir borçlarının bulunmadığını belirterek öncelikle rehne başvuru şartı gerçekleşmeden yapılan Eskişehir 7. İcra Müdürlüğü 2019/4409 Esas sayılı dosyası nedeniyle tüzel kişi şirketlerin herhangi bir borcunun bulunmadığının tespitine ve davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; menfi tespit dosyasındaki tespitler ile ipotek akit tablolarının incelenmesinde İİK’nun 45. Maddesine göre rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlusu iflasa tabi şahıslardan olsa bile alacaklı yanlız rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılabileceğinin öngörülmesi karşısında; davacı alacaklı tarafından aynı kredi sözleşmesinden dolayı, davalı … … Tic. A.Ş. aleyhine aynı gün hem ilamsız icra takibi hemde rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatılmış olup belirtilen yasa hükmü gereğince alacaklı davacının öncelikle rehnin paraya çevrilmesi yolu ile yapması gerektiği, bu yolla alacağın temin edilememesi halinde ilamsız icra takibi yoluna başvurulması gerektiği, bu nedenle bu davalı açısından davaya konu ilamsız icra takibinin bu aşamada yapılamayacağı anlaşıldığından davanın davalı … … Tic. A.Ş. yönünden reddi gerektiği,
Diğer davalılar yönünden yapılan değerlendirmede ise; davacı tarafından davalı asıl borçlu … … Tic. A.Ş. arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığı, diğer davalıların bu sözleşmeyi müteselsil kefil olarak imzaladıkları, davalı kefillerin kefalet limitlerinin 600.000,00-TL olduğu, sözleşme kapsamında davacının davalı asıl borçluya taksitli kredi, bireysel cari hesap kredisi, kredili mevduat hesabı kredisi ve kredi kartı kullandırdığı, asıl borçlunun kredi taksitlerini ve devre sonu faizleri ile kredi kartlarının iki dönem üst üste asgari tutarlarının ödenmemesi üzerine kredi hesabını 28/12/2018 tarihinde kat edildiği, verilen sürede kredi borcunun davalı kefillerce ödenmediği, kat ihtarının borçluların sözleşmede bankaya bildirdikleri adrese tebliğ edildiği, kredi borcunun ödenmemesi üzerine davacının davalı kefiller aleyhine ilamsız takip yoluna başvurduğu, takipte kredi kartı dışındaki alacaklar için talep edilen temerrüt faiz oranının sözleşme hükümlerine uygun olduğu, ancak kredi kart borcu için talep edilen faiz oranının merkez bankasınca 5411 sayılı kanunun 144. maddesi hükmüne göre yayınlanan oranlara göre yüksek olduğu, kredi kart faizinin %31,80 oranında olması gerektiği, bilirkişi raporunda ayrıntılı belirtildiği üzere ve istenilen fazlaya karar verilemeyeceği gözetilerek, davanın kısmen kabulü gerektiği anlaşıldığından davanın davalı … İnş. San. Tic. A.Ş. yönünden reddine, davanın tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile davalılar …. Şti., …, … yönlerinden kısmen kabulü ile bu davalıların Eskişehir 7. İcra Müdürlüğünün 2019/4409 Esas sayılı dosyasında 308.178,91-TL asıl alacak (davalı … 46.991,76-TL’sinden sorumlu olmak kaydı ile), 34.900,56-TL faiz (davalı … 4.121,11-TL’sinden sorumlu olmak kaydı ile), 1.745,03-TL BSMV (davalı … 206,06-TL’sinden sorumlu olmak kaydı ile), 980,25-TL masraf (davalı … 177,78-TL’sinden sorumlu olmak kaydı ile), 186,30-TL noter masrafı (davalı … sorumlu değil) toplam 345.991,05-TL’lik (davalı … 51.496,71-TL sinden sorumlu olmak kaydı ile) bu davalıların takibe yaptıkları itirazın iptali ile bu davalılar yönünden takibin yukarıda belirtilen bedeller üzerinden devamına, asıl alacağın 52.366,68-TL’sine yıllık %31,80 (davalı … 46.991,76-TL’sinden sorumlu olmak kaydı ile), bakiyesine ise yıllık %46,80 temerrüt faizi uygulanmasına, devamına karar verilen asıl alacağın %20’si oranındaki 61.635,78-TL icra inkar tazminatının (davalı … 9.398,35-TL’sinden sorumlu olmak kaydı ile) davalılar …. Şti., …, …’dan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu,
Davalı … … Tic. A.Ş. yönünden davanın reddi kararının hatalı olduğunu, asıl borçlu şirket yönünden kullanılan kredinin ödenmemesi üzerine öncelikle Eskişehir 1. İcra Müdürlüğünün 2019/4629 Esas sayılı takip dosyası üzerinden ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapıldığını, bu takibin ardından Eskişehir 7. İcra Müdürlüğünün 2019/4409 Esas sayılı takip dosyasıyla tahsilde tekerrür olmamak üzere takip başlatıldığını, önce ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılıp takip dosyası rehin açığı belgesi ile sonuçlandırılmadan ilamsız icra takibi yapılamayacağına ilişkin gerekçenin yargısal içtihatlara aykırı olduğunu, asıl davalı yönünden de davanın kabulü gerekirken davanın reddine karar verilmiş olmasının yerinde olmadığını,
Ayrıca diğer davalılar yönünden davanın kısmen kabul kısmen ret kararının da eksik incelemeye dayalı olduğunu, müvekkilinin alacaklarının 348.105,36 TL üzerinden kavuşması gerektiğini, uygulanması gereken temerrüt faizinin %33 olarak belirlenmesi gerekirken %31,80 olarak belirlenmesinin hatalı olduğunu,
Yargılama gideri ve icra inkar tazminatı yönünden davalı asıl borçlu şirketin de sorumlu tutulması gerektiğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
Davalılar vekili istinaf başvuru dilekçesine karşı vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili yönünde yapılan ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Davacı banka ile davalı asıl borçlu …. AŞ arasında 28.01.2016 tarihli 100.000,00-TL ve 13.12.2016 tarihinde 500.000,00-TL limitli Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi imzalandığı, diğer davalıların aynı limitle sözleşmenin müteselsil kefili olduğu anlaşılmıştır.
Beyoğlu 48.Noterliği’nin 02.01.2019 tarih ve … yevmiye no’lu ihtarnamesinin incelenmesinde; ihtar edenin …, muhataplarının …, …, … Ve … olup, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan toplam 308.178,91 TL alacağın 24 saat içinde ödenmesinin ihtar edildiği, muhataplara 04/01/2019 tarihinde tebliğ edildiği,
Eskişehir 1.İcra Müdürlüğünün 2019/4629 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklısının …, borçlularının …, …, … Ve … olup, 308.178,91 TL asıl alacak, 36.914,19 TL muacceliyetten takip tarihine kadar yıllık %33 ve %46,8 temerrüt faizi, 1.845,71 TL faizin %5 gider vergisi, 980,25 TL masraf, 186,30 TL noter masrafı olmak üzere toplam 348.105,36 TL’nin tahsili için sözleşmeye dayalı olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatıldığı,
Eskişehir 7.İcra Müdürlüğünün 2019/4409 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklısının …, borçlularının …, …, … Ve … olup, 308.178,91 TL asıl alacak, 36.914,19 TL muacceliyetten takip tarihine kadar yıllık %33 ve %46,8 temerrüt faizi, 1.845,71 TL faizin %5 gider vergisi, 980,25 TL masraf, 186,30 TL noter masrafı olmak üzere toplam 348.105,36 TL’nin tahsili için takip başlatıldığı,
Tepebaşı Tapu Müdürlüğünün 21/12/2016 tarih ve 44194 yevmiye numaralı ipotek akit tablosunun incelenmesinde; davalı …Şti.’nin maliki bulunduğu mesken nitelikli taşınmazını 520.000,00.-TL ipotek limiti ile davacı banka lehine ipotek yaptırdığı davalı taşınmaz maliki şirketle davacı banka arasında yapılan sözleşmenin 1 ve 2.maddeleriyle davalı … … Tic. A.Ş.’nin bankadan kullandığı ve kullanacağı kredileriyle vermiş olduğu ve vereceği kefalete dayalı taahhütlerin teminat altına alındığı görülmüştür.
Bankacı bilirkişi …’dan alınan bilirkişi raporunda özetle; … AŞ. ile davalı asıl borçlu …. AŞ arasında 28.01.2016 tarihli 100.000,00-TL ve 13.12.2016 tarihinde 500.000,00-TL limitli Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi imzaladığını, davalıların aynı limitle sözleşmenin kefili olduğunu, sözleşme kapsamında asıl borçlu şirkete taksitli ticari kredi, BCH kredisi ve kredi kartı kullandırıldığını, kullanılan kredinin ödenmemesi üzerine hesabın kat edildiğini, ihtarnamenin davalılara tebliğ edildiği 05/01/2019 tarihi itibariyle davalıların temerrüte düştüğü, davacı bankanın BCH şeklinde kullanılan kredide talep ettiği %46,80 temerrüt faizinin yerinde olduğu, kredi kartı için talep edilen %33 temerrüt faizinin Merkez Bankası tebliğlerine uygun düşmediği, Merkez Bankası verilerine göre temerrüt faizinin temerrüt tarihi itibariyle %31,80 olduğu, bu oranlar üzerinden yapılan hesaplamaya göre takip tarihi itibariyle davalı … ve davalı …’nin 308.178,91-TL Asıl Alacak ,34.900,56-TL Asıl alacağın Faizi ; 1.745,03-TL BSMV ve 980,25-TL Masraf ve 186,30-TL Noter Masrafı ile Toplam 345.991,05-TL’den, davalı …’ın ise yalnız kredi kartı borcundan kaynaklı 46.991,76-TL Asıl Alacak, 4.121,11-TL İşlemiş Faiz, 206,06-TL BSMV ,177,78-TL Masraf olmak üzere 51.496,71-TL den borçlu olduğu belirtmiştir.
Dosya kapsamına uygun, gerekçeli, denetim ve hüküm kurmaya elverişli bankacı bilirkişinin raporunda da belirtildiği üzere, davacı banka ile davalı …. A.Ş. arasında 28.01.2016 tarihli 100.000,00-TL ve 13.12.2016 tarihinde 500.000,00-TL limitli Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi imzalandığı, davalılar … Şirketi ile …’ın her iki sözleşmede aynı limitle, davalı kefil …’ın ise 28/01/2016 tarihli sözleşmede 100.000,00 TL limitle kefaletinin bulunduğu, asıl borçlu şirkete davacı banka tarafından taksitli ticari kredi ile BCH kredileri kullandırıldığı, ayrıca kredi kartı tahsis edildiği, kullanılan ticari kredi ve BCH kredilerinin devre sonu faizleri ile kredi kartı borcunun ödenmemesi üzerine hesabın kat edildiği, davalıların 05/01/2019 tarihi itibariyle temerrüte düştüğü, davacı bankanın ticari krediler yönünden talep ettiği %46,80 temerrüt faizinin yerinde olduğu ancak kredi kartı borcundan kaynaklı alacak yönünden talep edilen temerrüt faizinin temerrüt tarihi itibariyle Merkez Bankası tebliğlerinde ki oranlara göre hesaplanması gerektiği, temerrüt tarihi itibariyle de Merkez Bankası temerrüt faizi oranının %31,80 olduğundan bu oranlar üzerinden yapılan hesaplamalar sonucu davalı … ve davalı …’nin 308.178,91-TL Asıl Alacak ,34.900,56-TL Asıl alacağın Faizi ; 1.745,03-TL BSMV ve 980,25-TL Masraf ve 186,30-TL Noter Masrafı ile Toplam 345.991,05-TL, davalı …’ın ise yalnız kredi kartı borcundan kaynaklı 46.991,76-TL Asıl Alacak, 4.121,11-TL İşlemiş Faiz, 206,06-TL BSMV ,177,78-TL Masraf olmak üzere 51.496,71-TL borçlu olduğu anlaşıldığından bu davalılar yönünden açılan davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik karar usul ve yasaya uygundur.
İİK’nın 45.maddesi gereğince; rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlusu iflasa tabi şahıslardan olsa bile alacaklı yalnız rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapabilir. Ancak rehin tutarının borcu ödemeye yetmezse alacaklı kalan alacağını iflas veya haciz yoluyla takip edebilir. İİK’nın 45.maddesine göre; alacak, rehinle temin altına alınmış ise alacaklı öncelikle rehine müracaat etmeli, buradan alacağını tahsil edemez veya rehnin teminat altına aldığı miktarı aşan bir kısım olursa bu miktar için ilamsız icra takibi yapılabilir. Somut olayda ise, davacı banka tarafından genel kredi sözleşmesi gereğince kullandırılan kredinin geri ödenmediğinden bahisle alacağın tahsiline yönelik ilamsız icra takibi ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla iki ayrı takip yapıldığı, yapılan ilamsız takibe davalının itirazı üzerine işbu itirazın iptali davası açılmış olup, bankacılık alanında uzman bilirkişiden alınan rapora göre takip tarihi itibariyle asıl borçlu şirketin 308.178,91-TL Asıl Alacak ,34.900,56-TL Asıl alacağın Faizi ; 1.745,03-TL BSMV ve 980,25-TL Masraf ve 186,30-TL Noter Masrafı ile Toplam 345.991,05-TL borçlu olduğunun tespit edildiği, davalı asıl borçlu şirket lehine 520.000,00 TL limitle taşınmazın ipotek verildiği, davacı bankaca ayrıca ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapıldığı, bu takibin henüz sonuçlanmadığı, davacı bankanın ancak ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takip sonucu ipotek tutarını aşan kısım için ilamsız takip yapabileceği, davalı asıl borçlu şirket lehine verilen 520.000,00 TL ipotek bedelinin ilamsız takipte talep edilen alacak kaleminden yüksek olduğu anlaşılmakla davalı asıl borçlu şirket yönünden açılan davanın reddine yönelik ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygundur (Emsal mahiyette Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 11/04/2016 tarih 2016/1866 esas 2016/6263 karar sayılı içtihatı).
Öte yandan, davacı banka vekili tarafından kredi kartından kaynaklı alacak istemi yönünden temerrüt faizinin %33 olması gerektiği iddia edilmiş ise de, bankacı bilirkişinin de raporunda belirtildiği üzere kredi kartından kaynaklı alacak isteminde temerrüt tarihi itibariyle Merkez Bankasının tebliğinde belirtilen oranların dikkate alınması gerektiği, temerrüt tarihi itibariyle de Merkez Bankası tebliğine göre temerrüt faizinin %31,80 olduğu anlaşıldığından ilk derece mahkemesince verilen kararda usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığından davacı vekilinin buna yönelik istinaf itirazlarına itibar edilmemiştir.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davanın kısmen kabul kısmen reddi yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacıdan alınması gerekli olan 80,70 TL harçtan peşin alınan 5.908,66‬ TL harcın mahsubu ile fazla alınan 5.827,96‬ TL harcın talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.22/02/2023

Başkan- … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi -…
… … … …

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.