Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/456 E. 2023/342 K. 09.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2021/456 Esas 2023/342 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/456
KARAR NO : 2023/342

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/03/2020
NUMARASI : 2018/1003 Esas 2020/156 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/12/2018
KARAR TARİHİ : 09/03/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 21/03/2023

Taraflar arasındaki alacak istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı taraf vekilleri tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı banka ile imzalanan 09.12.2013 tarihli ve 500.000,00 TL kredi limitli genel kredi ve teminat sözleşmesine istinaden birden fazla kredi kullandığını, sözleşmenin davalı bankaca önceden tip sözleşme olarak hazırlandığını, haksız şart niteliğindeki hükümler geçersiz olup taraflar için bağlayıcılığı bulunmadığını, değişik adlarla birçok haksız kesinti ve tahsilat yapıldığını ve bu kesintilerin yasal dayanağının bulunmadığını, davalı bankaca kredi hesabının kapatılması sırasında da davacı şirketten haksız ve yersiz tahsilatlar yapıldığını beyanla mahkemece alınacak bilirkişi raporu ile belirli hale geldiğinde talep artırım dilekçesi verilerek artırılmak üzere şimdilik 1.000.TL belirsiz alacaklarının artırılmış haliyle ve alacağın tamamına kredi hesabının kapatıldığı 12.05.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı bankadan tahsiline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili yargılama sırasında dava değerini 10.000,00 TL üzerinden ıslah etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacıdan almış olduğu iddia edilen ücretlerin TTK hükümlerine uygun olduğunu, davacının davasını açarken, nasılsa iade edilecek bir kısım ücret kalemi bulunur mantığıyla hareket etmesinin açıkça dürüstlük kuralnına aykırı olduğunu, bu nednele iş bu davanın belirsiz alacak davası şeklinde açılmasının hukuka ve genel mantığa aykırı olduğunu, davacının ve davalının tacir olduklarını, TTK’nin 20. maddesine göre asıl amacının gelir elde etmek olduğu nazara alınarak yaptıkları iş ve işlemler nedeniyle ücret ve faiz talep edilebileceğinin açıkça düzenlendiğini, alınmış olan tutarların, borçlunun takibi, istihbarat çalışmaları, izlenmesi, piyasada genel konumu, ticari potansiyeli, yıllara göre değerlendirme işlemleri ve bilanço ile gelir gider durumları, ödeme güçleri, verimlilik ve karlılık durumları ayrı ayrı değerlendirilmesi için yapılan masraflar olarak alındığını, davacının tacir olduğunu bilerek ve isteyerek davalı Banka ile sözleşme akdettiğini ve bu tutarların hesabından alınmasına müsaade ettiğini, basiretli bir işadamı olarak hareket eden tacirin, bir sözleşmedeki hükümleri müzakere etmeden ve açıkça mutabakat sağlamadan imzalamış olmasının düşünülemeyeceğini, TCMB’nin tebliği uyarınca Bankaların bahse konu hizmet ücretlerini serbestçe belirleme yetkisine sahip olduklarını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesince iddia, savunma, bilirkişi kök ve ek raporuna ve toplanan tüm delillere göre; genel Kredi ve teminat sözleşmesine istinaden fazla ve yersiz ödemeler yapıldığı bahisle söz konusu ödemelerin istirdadı istemiyle açılan davada, davacı ile davalı banka arasında 09.12.2013 tarihli Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeye istinaden birden fazla kredi kullandığı, kredi limitlerinin 500.000.TL olduğunu, sözleşmenin davalı bankaca önceden tip sözleşme olarak hazırlandığı, bu nedenle TBK m. 20-25 gereğince genel işlem koşulları yönünden inceleme yapıldığı, kredi kullanımında şirketten tahsil edilen gider, masraf ve ücretlerin diğer bankalarla karşılaştırmalı olarak incelenerek kredi tahsis ücreti yönünden farklılık bulunduğu, kredi tahsis ücreti yönünden 1 yıl içerisinde birden fazla dayanaksız olarak kredi tahsis ücreti alındığı bu kapsamda Bankalar müşterilerine kredi tesis ederken birtakım maliyetleri ortaya çıktığı, evrak, kâğıt, kırtasiye masraflarının yanı sıra banka personelinin harcadığı emek ve zamanın maliyetler arasında olduğunu, müşterilerine sağladıkları kredilerin tesis vc değerlendirme aşamasında yapmış oldukları masrafların bir kısmını yansıttıkları kalemlerden birisinin de kredi tahsis ücreti olduğu, ticari kredilerin düzenli olarak yeniden değerlendirilerek ticari kredilerde her yıl yeniden tahsis işlemi tahsis işlemi gerçekleştirildiği, davalının 2 farklı hesabından toplam 15 defa ve toplam 13.200.TL kredi tahsis ücreti alındığı, kredi tesis aşamasında 1 kez olmak üzere kredi tahsis ücreti alınması ve bir sonraki yıl yenileme döneminde 1 kez daha kredi tahsis ücreti alınması gerektiği ve bankalar genelinde uygulama da bu şekilde yapılmakta olduğu, yapılan incelemede 1 yıl içerisinden birden fazla dayanaksız olarak kredi tahsis ücreti alındığı TR39…57IBAN dan 2014 yılı için 800.TL, 2015 Yılı için 800.TL olmak üzere toplam 1.600.TL kredi tahsis ücreti alınabileceği, TR13…30 IBAN dan 2014 yılı için 800.TL ve 2015 yılı için 800.TL olmak üzere toplam 1.600.TL kredi tahsis ücreti alınabileceği, her iki hesap için tahsil edilebilecek tutarın 3,200.TL olup (1.600.TL+1.600.TL) tahsil edilen 13,200.TL.den düşülerek fazla tahsil edilen 10.000.TL.nin iade edilmesi gerektiği gerekçesiyl davanın kabulü ile kredi tahsis ücreti olarak fazla tahsilat yapılan 10.000,00-TL’nin 12.05.2017 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, karar verilmiştir.

İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece sadece davalı bankaca haksız kesilen kredi tahsis ücretine ilişkin taleplerinin kabul edildiğini, diğer taleplerinin reddedildiğini, mahkemece alınan iki ayrı bilirkişi raporları arasındaki çelişki giderilmeden karar verildiğini, örneğin, ilk bilirkişi raporunda müvekkil hakkında uygulanan faiz oranının %26’yı geçmemesi gerekirken %51 oranında çok yüksek faiz uygulandığı belirtildiği halde veri noksanlığı nedeniyle fazla tahsil edilen faiz miktarının hesaplanmadığını, ikinci bilirkişi raporunda ise faiz hesabına esas veriler dosyaya girdiği halde uygulanan faizin yüksek olduğunun göz ardı edildiğini, fazla tahsil edilen faiz miktarı konusunda herhangi bir inceleme ve hesaplama yapılmadığı, müvekkil şirketin sözleşme şartlarına ve yasa hükümlerine aykırı olarak tahsil edilen faizden dolayı da alacağının bulunduğunu, ayrıca müvekkil şirkete davalı banka genel müdürlüğü tarafından gönderilen bakiye borç bildiriminde mevcut olmamasına rağmen tüm hesaplar kapatılırken 19.800 TL tutarında keyfi ve fazla tahsilat yapıldığını, mahkemece bu hususun da tespit edilerek hüküm altına alınması gerektiğini ileri sürerek açıklanan bu nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını istemiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Bankacılık Kanunu’nun atfıyla, Bakanlar Kurulu Kararı ve TCMB’nın tebliği uyarınca bankaların işlem ve hizmet ücretini müşterilerinden tahsil edecekleri masraf ve komisyon tutarlarını serbestçe belirleme yetkisine sahip olduğunu, yapılan kesintilerden aynı gün ya da 1 er gün arayla yapıldığı belirtilen kesintilerin aynı kredi tahsis ve değerlendirme ücretine ait olup teknik sebeplerden dolayı sadece 2 parça halinde alındığını, bu kesintilerin aynı kredi tahsis ve değerlendirme ücretine ait olduğu davacı şirkete ait hesap ekstreleri incelendiğinde dahi kesintilerin yapıldığı saat ve dakikaların art arda olmasından da anlaşılabildiğini, davacının basiretli tacir olarak imzalamış olduğu Genel Kredi Ve Teminat Sözleşmesi’nde yer alan ve altında yine davacının kaşe ve imzasının bulunduğu Ticari Kredi Komisyonlarını gösteren tabloda Kredi Tahsis Ücretinin devresel olarak alınacağının belirtildiğini, davacı tacirin sözleşme öncesi ön bilgilendirme formunu okuyarak sözleşmeyi imzaladığını, mahkemenin davacının tacir olduğunu ve basiretli tacir gibi davranma yükümlülüğünün bulunduğunu göz ardı ettiğini, ileri sürerek açıklanan bu nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; genel kredi sözleşmesine istinaden kullanılan ticari kredi karşılığında haksız kesinti yapıldığı iddiasıyla yapılan bu haksız kesintilerin istirdadı istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kabulü ile 10.000,00 TL’nin 12/05/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Uyuşmazlık, davacının davalı banka ile imzalanan genel kredi sözleşmesine istinaden davalı bankadan kullanmış olduğu ticari kredi sebebiyle davacı taraftan haksız kesinti yapılıp yapılmadığı, yapılmışsa davacıya iadesi gereken bir miktarın bulunup bulunmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Kuşkusuz tacir olan davalı bankanın takip ve dava tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 6102 sy. TTK’nın 20. Maddesi gereği verdiği hizmet karşılığında ücret talep etme hakkı bulunmaktadır. Ne var ki davalı banka bu hakkını MK’nın 2. maddesinde yer verilen dürüstlük ve hakkaniyet kuralına aykırı kullanamaz.
Davacı ile davalı bankanın … Şubesi arasında 09/12/2013 tarihinde 500.000,00 TL kredi limitli genel kredi ve teminat sözleşmesi imzalanmış olup söz konusu sözleşmenin “vergi-harç-resim, fon vs. Mali yükümlülükler” başlıklı 6. Maddesinde düzenlenmiş olup taraflar arasında uygulanacak oran belirlenmemiştir. Bu durumda Yargıtay 11. HD’nin yerleşik kararlarına göre; davalı banka ile diğer bankaların uygulamasına göre bu tür işlemlere kredi grupları bakımından uygulanan dosya masrafı adı altında kesilen miktarları araştırılıp karşılaştırılarak, davalı banka tarafından yapılan kesinti miktarının uygun olup olmadığı veya ne miktarda olduğu, davacıya iadesi gereken miktar bulunup bulunmadığı hususlarında değerlendirme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekmektedir. (Bkz. Yargıtay 11. HD’nin 17/02/2016 tarihli ve 2015/1108 E.-2016/1644 K., 25/09/2017 tarihli ve 2016/2068 E- 2017/4703 K. Sayılı kararları da aynı yöndedir.
İlk derece mahkemesince yargılama sırasında bankacılık işlemleri konusunda uzman bilirkişi … tarafından düzenlenen 28.05.2019 kök ve 03.10.2019 tarihli ek bilirkişi raporlarına göre; davacı şirketin incelenen hesap hareketlerine göre; davacının iki farklı hesabından 1.616,9 TL masraf, 516,91 TL hesap işletim ücreti kesintisi, 1.300,00 TL ekspertiz ücreti, 1.500,00 TL ipotek tesis ücreti, 13.200,00 TL kredi tahsis ve değerlendirme ücreti kesildiği ayrıca davacıya iki ayrı hesaptan kullandırılan kredilere %15 ile %18 arasında faiz oranlarının uygulandığının belirlendiği, yapılan kesinti kalemlerinin oranlarının ve miktarlarının uygun olup olmadığınını tespiti için diğer bankalardan temin edilen bilgilerle karşılaştırma yapılması sonucunda; davacı firmanın incelenen dönem içerisinde kaç sayfa hesap ekstresi aldığı ve sayfa başı alınan ücretin ne kadar olduğu hakkında bilgi bulunmadığı, aynca diğer bankalardan sadece … Bank masraf bildirimi yapmış olup(sayfa başı 2.TL) … Bank haricinde bankaların bildirim yapmaması nedeni ile masraf konusunda bir görüşe ulaşılamadığı ve incelenen dönem içerisinde kaç sayfa hesap ekstresi aldığı ve sayfa başı alınan ücretin ne kadar olduğu hakkında bilgi bulunmadığı, Hesap İşletim Ücreti Kesintileri yönünden davalı Banka tarafından 2014-2016 yılları arasından 2 farklı hesaptan toplam 516,9.TL hesap işletim ücreti tahsil edildiğini, diğer bankaların almış olduğu ücretle karşılaştırıldığında alınan hesap işletim ücretinin uygun olduğu, davacı firmanın her bir hesabından tahsil edilen 650.TL ekspertiz ücreti diğer Bankaların almış olduğu ücretle karşılaştırıldığında alınan ekspertiz ücretinin uygun olduğu, ipotek tesis ücreti yönünden davacı şirketinin her bir hesabından tahsil edilen 750.TL ekspertiz ücretinin diğer Bankaların almış olduğu ücretle karşılaştırıldığında, diğer bankaların aldığı en yüksek ücrete denk gelmekte olup, alınan eksperiz ücretinin uygun olduğu, Kredi Tahsis Ücreti yönünden 1 yıl içerisinde birden fazla dayanaksız olarak kredi tahsis ücreti alındığı, bu kapsamda Bankalar müşterilerine kredi tesis ederken birtakım maliyetleri ortaya çıktığı, evrak, kâğıt, kırtasiye masraflarının yanı sıra banka personelinin harcadığı emek ve zamanın maliyetler arasında olduğu, müşterilerine sağladıkları kredilerin tesis vc değerlendirme aşamasında yapmış oldukları masrafların bir kısmını yansıttıkları kalemlerden birisinin de kredi tahsis ücreti olduğu, ticari kredilerin düzenli olarak yeniden değerlendirilerek ticari kredilerde her yıl yeniden tahsis işlemi tahsis işlemi gerçekleştirildiği ve müşteriye kredi tahsis ücreti yansıtıldığı, davalı Banka tarafından 2014 ve 2015 yıllarında 2 farklı hesaptan toplam 15 defa ve toplam 13.200.TL ücret tahsil edildiği, TR39…57 IBAN 2014 yılında 3 kez, 2015 yılında da 3 kez Kredi tahsis ücreti tahsil edildiği, -TR13…30 IBAN dan 2014 yılında 4 kez, 2015 yılında ise 5 kez kredi tahsis ücreti alındığı, kredi tesis aşamasında 1 kez olmak üzere kredi tahsis ücreti alınması ve bir sonraki yıl yenileme döneminde 1 kez daha kredi tahsis ücreti alınması gerektiği ve bankalar genelinde uygulama da bu şekilde yapılmakta olduğu, yapılan incelemede 1 yıl içerisinden birden fazla dayanaksız olarak kredi tahsis ücreti alındığı tespit edildiğini ve TR39…57 IBAN dan 07.05.2014, 29.12.2014, 30.12.2014, 05.05.2015, 29.06.2015, 29.06.2015 tarihlerinde çeşitli miktarlar 500, 700, 750 ve 1.500 TL şeklinde kredi tahsis ve değerlendirme ücreti alındığı, diğer bankaların kredi tahsis ücretlerinin karşılaştırması sonucunda en düşük 250.TL, en yüksek ise 800 TL masraf alındığının tespit edildiği,
TR39…57IBAN dan 2014 yılı için 800.TL, 2015 Yılı için 800.TL olmak üzere toplam 1.600.TL kredi tahsis ücreti alınabileceği, TR13…30 IBAN dan 2014 yılı için 800.TL ve 2015 yılı için 800.TL olmak üzere toplam 1.600.TL kredi tahsis ücreti alınabileceği, her iki hesap için tahsil edilebilecek tutar 3,200.TL olup (1.600.TL+1.600.TL) tahsil edilen 13,200.TL.den düşülerek fazla tahsil edilen 10.000.TL.nin iade edilmesi gerektiği, diğer Bankalann faiz oranlan incelendiğinde, en düşük %11, en yüksek ise %59,4 faiz oranı uygulandığının belirlendiği, kredi kullanım talimatlarının incelenmesi sonucunda kredi kullandınm faiz oranlarının %15 ile %18 aralığında olduğu tespit edilmiş olmakla diğer banka faiz oranları ile karşılaştırıldığında davacı firmaya uygulanan kredi faiz oranlarının uygun olacağı, belirtilmiştir. Şu halde Dairemizce ayrıntılı ve objektif, denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunan bilirkişi kök ve ek raporlarında belirlendiği üzere davacı şirket ile davalı banka arasında imzalanan genel kredi ve teminat sözleşmesine istinaden davacıya kullandırılan krediler sebebiyle, dosya kapsamında getirilen emsal banka uygulamaları gözetildiğinde, davacıdan alınan hesap işletim ücreti, ekspertiz ücreti, ipotek tesis ücreti ile kullandırılan kredilere uygulandığı belirlenen %15 ile %18 faiz oranlarının hakkaniyete uygun ve makul olduğu, ancak davacıdan 2014 ve 2015 yıllarında davacıya ait iki farklı hesaptan toplam 15 defa ve toplam tahsil olunan 13.200.TL kredi tahsis ücretinin diğer bankaların emsal uygulamalarına göre fahiş olduğu, kredi tesis aşamasında 1 kez olmak üzere kredi tahsis ücreti alınması gerektiği ve bankalar genelinde uygulama da bu şekilde yapılmakta olduğu, yapılan incelemede 1 yıl içerisinden birden fazla dayanaksız olarak kredi tahsis ücreti alındığı tespit edildiği, davacıya ait her iki kredi hesabı üzerinden alınması gereken toplan kredi tahsis ücretinin 3.200,00 TL olması gerekirken davacıdan fazladan bu isim altında 10.000,00 TL dayanaksız kesinti yapıldığı, anlaşılmış olmakla, ilk derece mahkemesince alınan kök ve ek bilirkişi raporlarına göre davanın davalı bankaca haksız kesildiği belirlenen 10.000,00 TL üzerinden kabulüne karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik görülmemiş, taraf vekillerinin istinaf başvuru sebeplerinin ayrı ayrı esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Sonuç olarak yukarıda açıklanan nedenlerle; taraf vekillerinin istinaf başvuru kanun dilekçesinde yer verdikleri itirazların yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına yer olmaksızın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Taraf vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353(1)-b.1 maddesi gereğince ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan 492 sy. Harçlar Kanunu’nun ilgili Tarifesi gereği istinafa başvuran davalı taraftan alınması gereken 683,10 TL istinaf nispi karar harcından başlangıçta alınan 170,78 TL harcın mahsubu ile bakiye 512,32 TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan 492 sy. Harçlar Kanunu’nun ilgili Tarifesi gereği istinafa başvuran davacı taraftan alınması gereken 179,90 TL istinaf maktu karar harcından başlangıçta alınan 59,30 TL’nin mahsubu ile bakiye 120,6 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Yapılan istinaf giderlerinin istinafa başvuran taraflar üzerinde bırakılmasına, varsa artan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibarıyla kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.09/03/2023

Başkan- Üye Üye – Zabıt Katibi-

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.