Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/423 E. 2023/26 K. 18.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2021/423 Esas 2023/26 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/423
KARAR NO : 2023/26

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/12/2020
NUMARASI : 2020/268 Esas 2020/730 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 23/06/2020
KARAR TARİHİ : 18/01/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 18/01/2023

Taraflar arasındaki kasko poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında imzalanan 30/12/2018-30/12/2019 dönemini kapsayan genişletilmiş kasko sigorta sözleşmesi ile müvekkili şirkete ait… plakalı … marka … kaya kamyonu için poliçe düzenlendiğini, … … belden kırma kaya kamyonu 22/02/2019 tarihinde arızalandığını, arıza nedeni ve tespiti yetkili özel serviste belirlenip davalı sigorta acentesine bilgi verilerek hasar dosyası açtırıldığını, hasarın araca fare girerek kabloları kemirdiği ve hasarın bundan kaynaklandığının tespit edildiğini, sigorta şirketi önce olaya ilişkin farklı zamanlarda iki ayrı eksper ataması gerçekleştirdiğini, süreç esnasında taraflarına eksperin olumsuz rapor ilettiğinin acenteleri tarafından sözlü olarak belirtildiğini, firmalarının bu olumsuz görüşe 19/03/2019 tarihinde yazılı olarak itiraz dilekçesi ve servis formlarıyla birlikte itiraz ettiğini, … yetkili servisi tarafından tutulan tüm tutanaklar ve yapılan bakım ve onarıma ilişkin belgelerin davalı tarafa sunulmuş olmasına rağmen müvekkili şirkete verilen 10/09/2019 tarihli 91/1066 sayılı cevabi yazıda araçta meydana gelen hasarın Kara Araçları Kasko Sigorta Poliçesi Genel Şartlarının A.1 maddesi kapsamına girmediği anlaşıldığından tazminat talebinin değerlendirilmemiş denerek talebin reddedildiğini, müvekkili şirketin davalı taraf ile imzalamış olduğu genişletilmiş kasko sigorta poliçesi kapsamında sigortalanan … plakalı … Marka … Kamyonu/Lastik Tekerlekli İş Makinasında 22/02/2019 tarihinde meydana gelen 72.409,97 TL’lik hasar bedelinin 13/03/2019 tarihinden itibaren işletilecek en yüksek avans faizi ile birlikte tahsili ile müvekkili şirkete ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, öncelikle talep konusu alacağın zamanaşımına uğradığını, davanın bu nedenle reddi gerektiğini, Türk Ticaret Kanununda ve kasko sigortası genel şartlarında yer alan yükümlülüklere aykırı hareket edildiğini, 22/02/2019 tarihinde meydana gelen olay nedeniyle müvekkili şirkete yapılan ihbar üzerine hasar dosyası açıldığını, ekspertiz incelemesi başlatıldığını, yapılan incelemede davacı tarafça olayın kabloların fare tarafından kemirilmesi sonucu kısa devre yaparak şanzıman beyninin yanması şeklinde açıklanmış ise de dosyada yer alan ekspertiz raporu olayın ve hasarın beyan edildiği şekilde meydana gelmediğini gösterir nitelikte olduğunu, şanzımanda oluşan problemin mutad kullanıma bağlı olarak kavrama disklerinin ömrünü doldurulması sonucu gerçekleştiğinin açık olduğunu, hasarın teminat dışı olduğunu, müvekkili şirket tarafından ekspertiz raporu sonucu hasar bedeli de tespit edilmiş olup olayın ve hasarın teminat dışı kalmış olması nedeniyle hasar bedeli ödemesinin gerçekleşemediğini, sunulan faturaların gerçeği yansıtmamakta olup gerçek zarar miktarını ortaya koymadığını, müvekkili şirket hakkında açılan davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; dava konusu olay hakkında meydana gelen şanzıman arızasının poliçe kapsamında gerçekleşen riziko sonucu oluştuğu hususunun sunulan delillerle kanıtlanamadığı, dava konusu kamyonun şanzımanında meydana gelen hasara bilirkişi raporunda da açıklandığı üzere kemirgen hayvanın sebep olamayacağı, bilirkişi raporunda da açıklandığı üzere kabloların kemirilmesi halinde şanzımana giden güç kesileceği için zarara kemirgen hayvanın neden olmasının mümkün olmayacağı,makinanın çalışmış olduğu süre olan 32.000 saat de nazara alındığında şanzıman arızasının aşınmaya ve fazla kullanmaya bağlı mutad kullanım nedeniyle meydana geldiği,bu itibarla meydan gelen zararın kasko poliçesi genel şartları uyarınca teminat dışı olduğu anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu,
Taraflar arasında 30.12.2018-30.12.2019 dönemini kapsayan Genişletilmiş Kasko Sigorta Sözleşmesi ile müvekkili şirkete ait … plakalı … marka … Kaya Kamyonu için poliçe düzenlendiğini, 22.02.2019 tarihinde söz konusu aracın hasarlandığını, karşı tarafa haber verilerek hasar dosyası açtırılarak karşı tarafın yetkili servisi çağrıldığını,
Dosya kapsamında sunulan yetkili servis raporunda da ilk ekspertiz …’nun beyanında aracın arızalanmasının nedeninin kırmızı besleme kablosunun fare tarafından kemirildiği ve bu nedenle aracın kısa devre yaptığı belirtildiğini, ek olarak araca yapılan bakım ve onarıma ilişkin belgeler de bu beyanları destekler nitelikte bulunduğunu, bu kapsamda müvekkili şirket taraflar arasında imzalanan poliçede yer alan “Kemirgen ve Diğer Hayvan Zararları Klozu” kapsamında sigorta kapsamında teminattan yararlanmak istediğini, ancak yetkili servis raporunun, ilk atanan ekspertizin beyanları ve bu beyanları destekleyen diğer belgelere rağmen sigorta şirketi ikinci bir eksper atayarak, sözlü bir şekilde eksper raporunun olumsuz sonuçlandığını belirtildiğini, bu kapsamda müvekkili şirketin 19.03.2019 tarihinde ilgili ekspertiz raporuna servis formlarıyla birlikte itiraz ettiğini, ancak bu itirazların neticesiz kalması sonucu taraflarınca Ankara Arabuluculuk Bürosuna 2020/3046 büro dosya no ve 2020/24781 dosya no ile başvuru yapıldığını ve arabuluculuk görüşmelerinde neticeye varılamadığı için anlaşamama tutanağı imzalandığını,
İlk derece mahkemesinin dosya incelemeyi bilirkişiye bıraktığını ve ikinci eksper raporunu tekrarlamış olan bilirkişi raporunu tekrarlayarak ve gerekli incelemeleri yapmadan karar verdiğini, ortada teknik bir incelemeye gerek olduğu göz önünde bulundurulduğunda hasarın vukuu bulduğu andaki raporun göz ardı edilmemesi gerektiği ve esas alınması gerektiğinin açık olduğunu, zira söz konusu hasar tespitinin davalı tarafın sürekli çalıştığı yetkili servis tarafından yapıldığını, ancak ilk derece mahkemesi bilirkişi raporuna ilişkin itirazları ve yeni bir bilirkişi raporu alınmasına ilişkin talepleri görmezden gelerek karar verdiğini, bu durumun da açık bir şekilde adil yargılanma ve hukuki dinlenilme haklarının ihlali niteliğinde bulunduğunu, bilirkişi raporunun açık bir şekilde yetkili servis tarafından verilen rapor ile çeliştiğini, yetkili servisin ise somut olayda konunun uzmanı olarak nitelendirilebilecek ve olay anında incelemeyi gerçekleştirmiş kişi olduğunu, bu kapsamda ilk derece mahkemesinin verdiği kararın Yargıtay içtihadı ile de çeliştiğini,
Bu kapsamda ilk derece mahkemesi tarafından verilen kararın dosyaya sunulan belgeler ve beyanlar dikkate almaması sebebiyle, hukuki dinlenilme hakkını ve adil yargılanma hakkını ihlal ettiği ve Yargıtay içtihatları ile de çeliştiğini, yetkili servis raporu ve ilk eksperin beyanlarından anlaşılabileceği üzere farenin kabloları kemirmesi sonucunda bir hasar oluştuğunu ve bu hasarın da davalı taraf ile imzalanan Genişletilmiş Kasko Sigorta Sözleşmesi kapsamında bulunduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesine karşı vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
… Sigorta Ekspertiz Hizmetleri Limited Şirketinden alınan 15/03/2019 tarihli ekspertiz raporunda özetle; … plakalı … marka … kamyonu/lastik tekerlekli İş Makinesinin üzerinde ekspertiz incelemeleri yapıldığını, araçta şanzıman konrtol beyninde ve şanzımanda hasar gerçekleştiğinin beyan edildiğini, incelemenin makine bakım müdürü … ve araç operatörü ile yapıldığını, yapılan incelemede şase üzerinde kesik durumunda olan kablonun şanzımana elektrik beslemesi ile ilgili bulunmadığını, operatör kabinindeki kırmızı renkli pozitif kablosu olup, bu kablo koptuğunda tüm makine birimlerinin elektriksiz kaldığını, bu kopma sonrasında kontrol kartında kısa devre olasılığı bulunmadığını, ayrıca bu kısa devre nedeniyle kart akımsız kaldığında şanzıman hareketi tamamen durmakta olup, vites geçişlerinin mümkün olmadığını, retarder freni şanzıman içinde retarder tirbününe dönüş yönünde yağ basıncı uygulaması sayesinde frenlemeye yardımcı olan bir sistem olduğunu sürücü frene bastığına şanzıman içine alınarak yağ retarder tirbününe yönlendirildiğini, bu mekanizmanın çalışmasının kartla ilgisinin bulunmadığını, servis hasarı anlatırken K1 bir ileri yön kavramalarında oluşan aşınmayı, retarder fren diskleri olarak açıkladığını, oysa bu bilginin gerçek dışı olduğunu, ekteki montaj resimlerinde K1 ileri yön kavramaları ve retarder tirbün resimlerinin verildiğini, K1 ileri yön kavramalarının zaman içerisinde kullanıma bağlı aşınarak yapıştığı, sonrasında hemen arkasında bulunan D1 disklerini bozduğunun anlaşıldığını, bu şekilde çalışma sonucu diskleri merkezleyen gövdenin aşırı ısınarak menevileştiğinin görüldüğünü, makinenin saatinin 13.000 saat civarında görünse de bozuk olduğu ve bilgisayara bağlandığında 32.000 çalışma saati ölçüldüğünün anlaşıldığını, sonuç olarak ilgili şanzıman ileri yön kabir disklerinin zaman içinde mutat kullanıma bağlı olarak ömrünü tamamladığının anlaşıldığı belirtilerek toplam hasarın yedek parça ve işçilik dahil 48.887,35 TL olduğu belirtilmiştir.
Makine mühendisi bilirkişiden alınan raporda özetle; dava konusu, … plakalı … marka … kamyonu/lastik tekerlekli İş Makinesinin şanzımanın devresinin yanması, aracın bozulması sebebiyle araçta toplam 72.409,97 TL. zarar oluşması olayın meydana gelişinin, (iddia edildiği gibi), fare tarafından, makinedeki kırmızı kablonun kemirilmiş olması, bunun sonucu olarak kısa devre oluşarak, makinenin beyninin hasar görmesi sonucu oluşmuş olduğu iddiasına katılmadığını, söz konusu kırmızı kablonun fare tarafından kemirilmiş olmasının, kısa devreye ve bunun sonucu olarak şanzıman beyninde arızaya sebep olmasının mümkün olduğu, ancak böyle bir arızanın, röterdar sistemini devreye sokmayacağı, dolayısıyla iddia edilen arızaya sebep olamayacağı, şanzıman sistemindeki arızanın nedeninin, röterdar sisteminin çok fazla kullanılmış veya yanlış kullanımına bağlı olarak gerçekleşmiş olabileceği, bu sebeple; davacının, davalı şirketten, zararının karşılanması talebinin, dava konusu zararın poliçe kapsamında olmamasından dolayı, uygun olmadığı belirtilmiştir.
Kasko Sigortası Genel Şartlarının A/1 maddesine göre, gerek hareket gerekse durma halinde iken sigortalının veya aracı kullananın iradesi dışında araca ani ve harici etkiler neticesinde sabit veya hareketle bir cismin çarpması veya aracın böyle bir cisme çarpması müsademesi devrilmesi düşmesi yuvarlanması gibi kazalar ile 3. kişilerin kötü niyet ve muziplikle yaptıkları hareketler aracın yanması çalınması veya çalınmaya teşebbüs sonucu oluşan maddi zararların bu tür sigortanın teminatı kapsamında olduğu anlaşılmaktadır. Diğer taraftan 6102 sayılı TTK.nun 1409/1 maddesi uyarınca sigortacı geçerli bir sigorta ilişkisi kurulduktan sonra oluşan rizikolardan sorumlu olduğu gibi aynı Yasanın 1409/2. maddesi hükmüne göre kural olarak rizikonun teminat dışında kaldığına ilişkin iddianın sigortacı tarafından kanıtlanması gerekmektedir.
Olayın sigortalının ihbar ettiği şekilde değil de, sigortacının iddia ettiği şekilde gerçekleşmesi halinde ise, bu oluş şeklinin Kasko Sigortası Genel Şartlarının A.5 maddesinde sayılan teminat dışında kalan hallerden olması gerekmektedir.
İlkeler yukarıda anlatılan şekilde olmakla birlikte, sigortalı, Kasko Sigortası Genel Şartlarının B.1.5. maddesi ve Türk Ticaret Kanunu’nun 1446. maddesi uyarınca rizikonun gerçekleştiğine dair doğru ihbar mükellefiyetini kasten yerine getirmez veya iyi niyet kurallarına açıkça aykırı şekilde sigorta teminatı dışında kalan bir hususu sanki bu oluşan riziko teminat içinde kalmış gibi ihbar edildiği somut delillerle kanıtlanırsa, ispat külfeti yer değiştirip sigortalıya geçer.(HGK 10.12.1997 gün ve 1997/11-772-1043; HGK 16.12.1998 gün ve 1998/11-872-905; HGK 22.12.2010 gün ve 2010/17-655-688 sayılı ilâmları) Uyuşmazlık, rizikonun belirtilen şekilde meydana gelip gelmediği, dolayısıyla rizikonun teminat dışı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Somut olaya gelince; davacı yanca kasko poliçesi kapsamında kaskolu olan … plakalı … marka … kamyonu/lastik tekerlekli İş Makinesinin arızalandığından bahisle hasar bedelinin tahsili için işbu dava açılmıştır.
Dosya kapsamına uygun gerekçeli, denetim ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi heyetinin raporu ile dosya kapsamında yer alan … Sigorta Ekspertiz Hizmetleri Limited Şirketi tarafından hazırlanan ekspertiz raporunda da belirtildiği üzere davalı sigorta şirketi nezdinde kasko poliçesi bulunan iş makinesindeki hasarın kırmızı kablonun fare tarafından kemirilmiş olmasının kısa devreye ve bunun sonucu olarak şanzıman beyninde arızaya sebep olmasının mümkün olmadığı, böyle bir arızanın röterdar sistemini devreye sokamayacağı, şanzıman sistemindeki arızanın nedeninin röterdar sisteminin çok fazla kullanılmış veya yanlış kullanımına bağlı olarak gerçekleşmiş olabileceği anlaşılmakla açılan davanın reddine yönelik olarak verilen ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygundur.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davanın reddi yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacıdan alınması gerekli olan 179,90 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda uyuşmazlık konusu miktar dikkate alındığında HMK’nın 362. maddesi gereğince kesin olmak üzere, tarafların yokluğunda oy birliği ile karar verildi.18/01/2023

Başkan- Üye – Üye – Zabıt Katibi

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.