Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/405 E. 2023/24 K. 18.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2021/405 Esas 2023/24 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/405
KARAR NO : 2023/24

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/12/2020
NUMARASI : 2017/175 Esas 2020/713 Karar
TEMLİK EDEN DAVACI
VEKİLİ :
DAVALILAR
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 06/03/2017
KARAR TARİHİ : 18/01/2023

GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 18/01/2023

Taraflar arasındaki itirazın iptali istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile davalı … Tic. A.Ş arasında diğer davalıların müşterek borçlu ve müteselsil kefili olarak genel kredi sözleşmesi imzalandığını, davalıların yükümlülüklerini yerine getirmemesi üzerine 07/11/2016 tarihli ihtarname ile hesabın kat edildiğinin bildirildiğini, ihtara rağmen borcun ödenmediğini, müvekkili bankanın alacağının tahsili için davalılar hakkında icra takibine girişildiğini, itiraz üzerine takibin durduğunu belirterek borçlu davalıların Ankara 5. İcra Müdürlüğünün 2016/22314 Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazlarının iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı tarafa dava dilekçesinin tebliğ edildiği, davaya karşı cevap verilmediği, 24/12/2020 tarihli duruşmada davalı … 2019 yılının ilk aylarında kredi sözleşmesinin teminatı olan ipotekli taşınmazların satıldığını ve kredi borcunun büyük oranda tahsil edildiğini, 14/01/2019 tarihi itibariyle 28.000,00 TL civarında borcun kaldığını beyanla davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davacı banka ile davalılardan …. A.Ş arasında Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiği, diğer davalıların sözleşmenin müteselsil kefili olduğu, dava sürecinde dava konusu nakdi alacağın … A.Ş şirketine temlik edildiği, gayrinakdi kredinin temlike konu edilebilecek nitelikte alacak olmadığı gibi bu talebe yönelik eksik harcın da ikmal edilmediği, davacı bankanın borçlu cari hesaptan kaynaklanan alacağın tespitinde 28.576,73 TL firmanın borçlandırıldığı, ancak bilirkişi raporunda sehven asıl alacağın 28.756,73 TL olarak hesaplamaya dahil edildiği, mahkemece 28.576,73 TL asıl alacak baz alınarak yapılan denetleme ve hesaplamada bankanın bu kaleme ilişkin faizler de dahil toplam 29.886,14 TL, kurumsal krediden kaynaklanan asıl alacak ve işlemiş faizler toplamının 715.721,29 TL olmak üzere toplam 746.340,77 TL alacaklı ve alacağın likit olduğu anlaşılmakla dava tarihinden sonra yapılan ödemelerin infazda dikkate alınmak üzere, davanın kısmen kabulüne, davalıların Ankara 5. İcra Müdürlüğü’nün 2016/22314 Esas sayılı icra takip dosyasına vaki itirazlarının kısmen iptali ile takibin; … borçlu cari hesabından kaynaklanan 28.576,73 TL asıl alacak, 482,63 TL 31/10/2016 hesap kat tarihine kadar işlemiş akdi faiz, 24,13 TL faizin BSMV’si 764,43 TL 31/10/2016 hesap kat tarihinden 15/11/2016 temerrüt tarihine kadar işlemiş (akdi 231,67 TL + temerrüt 532,76 TL) faiz, 38,22 TL faizin BSMV’si toplamı 29.886,14 TL … nolu kurumsal krediden kaynaklanan 662.233,18 TL asıl alacak, 7.308,64 TL 31/10/2016 hesap kat tarihine kadar işlemiş akdi faiz, 26.877,70 TL 31/10/2016 hesap kat tarihi itibariyle gecikmedeki faiz, 1.709,31 TL faizin BSMV’si, 16.754,73 TL 31/10/2016 hesap kat tarihinden 15/11/2016 temerrüt tarihine kadar işlemiş (akdi 4.072,42 TL + temerrüt 12.682,31 TL) faiz, 837,73 TL faizin BSMV’si toplamı 715.721,29 TL ve 733,34 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplamda 746.340,77 TL üzerinden, takip tarihinden itibaren 28.576,73 TL ve 662.233,18 TL asıl alacaklara %50 temerrüt faizi, 733,34 TL ihtarname masrafına %9 yasal faiz uygulanmak suretiyle devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, hüküm altına alınan toplam 746.340,77 TL nin %20 oranındaki icra inkar tazminatının davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, gayrinakdi hesaptan kaynaklanan istem ile ilgili davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu,
Mahkemece temliğin içeriği doğru olarak tespit edilmesine rağmen yapılan tespitin hatalı değerlendirilerek hüküm tesis edildiğini, gayri nakdi alacak taleplerine ilişkin açılan davada eksik harcın tamamlanmaması sebebiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verildikten sonra davalı yararına takdir edilen vekalet ücretinin müvekkilinden tahsiline yönelik kurulan hükmün hatalı olduğunu, gayri nakdi alacağın temlik edilmesinin mümkün olamayacağını, bu nedenle müvekkilinin bu kalemden sorumlu tutulamayacağını,
Kesinlikle kabul anlamına gelmemekle birlikte gayri nakdi alacak bakımından müvekkili şirketin sorumlu tutulması dahilinde dahi iki farklı vekalet ücretine hükmedilmesinin haksız ve hukuka aykırı olacağını, hem reddedilen nakdi alacak hem de gayri nakdi alacak için davalı yararına iki ayrı vekalet ücreti verildiğini, kararın bu yönüyle hatalı olduğunu,
Nakdi alacak yönünden de icra takip talebindeki alacak kalemleri ile gerekçeli karar arasındaki farkın sebebinin temerrüt tarihi olarak kabul edilen tarihlerin farklı olmasından kaynaklandığını, taraflar arasında imzalanan sözleşme kapsamında tarafların hesap katla birlikte temerrüte düştüğünü, ancak mahkemece temerrüt tarihinin ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren verilen sürenin sonu olan 15/11/2016 tarihinin kabul edilmesi nedeniyle farklılık oluştuğunu, kararın bu yönüyle de hatalı olduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olarak başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
26/12/2018 tarihli Temliknamenin incelenmesinde; temlik edenin … A.Ş., Temlik alanın … A.Ş. olup 14/12/2018 tarihi itibariyle …. A.Ş. yönünden Ankara 5. İcra Müdürlüğü’nün 2016/22314 Esas, 2016/22313, 2016/23050, 2016/23053 ve 2016/23056 takip dosyaları ile Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/175 Esas sayılı dosyalarındaki hak ve alacakların varsa tüm teminatları ile birlikte temlik alana devredildiği,
Davacı temlik alan vekili tarafından 07/11/2019 tarihli celsede icra takibine konu alacağın nakdi ve gayri nakdi olarak temlik alındığı, eksik harcın ikmali için süre talep edildiği, 23/01/2020 tarihli celsede gayri nakdi alacağa yönelik eksik harcın ikmal edilmeyeceğinin talep edilerek davanın kabulünün istenildiği,
Davacı banka ile davalı … San. ve Tic. A.Ş. arasında 08/12/2014 tarihinde 1.000.000 TL limitli Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiği, davalılar … ve …’nun 1.000.000,00 TL limitle müteselsil kefaletinin bulunduğu,
Beşiktaş 3. Noterliği’nin 07/11/2016 tarih … yev nolu ihtarnamesinin inclenmesinde; ihtar edenin …., muhataplarının …. A.Ş. … ve … olup, cari hesaptan kaynaklanan 29.083,49 TL ve kurumsal krediden kaynaklanan 698.223,18 TL’nin ödenmesi, mer’i çek yapraklarından kaynaklanan banka riski 16.770 TL’nin depo edilmesi için 2 iş günü süre verildiği, ihtarnamenin davalı asıl borçlu ve kefillere 10/11/2016 tarihinde tebliğ edildiği, 15/11/2016 tarihi itibariyle davalıların temerrüte düştükleri,
Ankara 5. İcra Müdürlüğü’nün 2016/22314 Esas sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde; alacaklısının …., borçlularının …. A.Ş. … ve … olup, nakdi ve gayri nakdi kredi hesaplarından kaynaklanan alacaklarının tahsili ve depo istemli 28/11/2016 tarihinde ilamsız icra takibine girişildiği, borçlulardan …’na 02/12/2016 tarihinde ödeme emrinin tebliğ edildiği, diğer davalı borçlulara ödeme emrinin bila tebliğ edildiği, borçluların 06/12/2016 tarihli verdikleri dilekçede borca, imzaya, faiz orana ve işlemiş faize itiraz ettiği görülmüştür.
Bankacı bilirkişiden alınan raporda özetle; sözleşmenin kefalete ilişkin 14. maddesinde kefillerin çek yaprakları depo talebinden sorumlu olacağına dair açık bir hüküm bulunmadığı, işbu davanın ilk olarak … tarafından ikame edildiği ve dava sürecinde alacağın … A.Ş.’ne temlik edildiği, depo talebine konu çeklerden iki adetinin iade edildiği, bu suretle çek adedi 11 tutarının ise 14.190,00 TL olarak belirlendiği, gayrinakdi kredi şeklinde temlike konu edilebilecek nitelikte bir alacak olmadığı, tutarın depo edilmesinin ancak davaya devam etmesi durumunda alacağı temlik eden bankaca talep edilebileceği, borçlu cari hesap akdi faiz oranı %19, taksitli ticari kredi akdi faiz oranı %14 ve temerrüt faiz oranı %50 olduğu, 0060-… nolu borçlu cari hesap kredisinden kaynaklanan alacağın asıl alacak ve işlemiş faizi toplamının 30.066,14 TL, … nolu taksitli ticari krediden kaynaklanan alacağın asıl alacak ve işlemiş faiz toplamının 715.721,29 TL olduğu belirtilmiştir.
Somut olaya gelince, temlik eden davacı banka ile davalı … …. A.Ş. arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığı, diğer davalıların sözleşmenin müteselsil kefili oldukları, sözleşmeden kaynaklanan borcu ödememesi üzerine hesabın kat edildiği, kat ihtarına rağmen borcun ödenmemesi üzerine alacağın tahsiline yönelik olarak ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalıların takibe itirazı üzerine takibin durdurulduğu ve eldeki işbu itirazın iptali işbu dava açılmıştır.
Davacı temlik eden banka ile asıl borçlu …. A.Ş. arasında 08/12/2014 tarihinde 1.000.000 TL limitli Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, davalıların sözleşmenin müteselsil kefili olduğu, kullandırılan kredinin ödenmemesi üzerine hesabın kat edildiği, kat ihtarının asıl borçlu ve davalılara tebliğ edildiği, davalıların bankacı bilirkişinin raporunda da belirtildiği üzere 15/11/2016 tarihi itibariyle temerrüte düştükleri, borcun ödenmemesi üzerine takip yapıldığı, takip tarihi itibariyle dosya kapsamına uygun, gerekçeli, denetim ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere cari hesap yönünden 30.066,14 TL, taksitli ticari krediden kaynaklanan ise asıl alacak ve işlemiş faiz toplamının 715.721,29 TL alacaklı olduğu tespit edildiğinden açılan davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygundur.
Öte yandan, davalıların kat tarihi itibariyle temerrüte düştüğü davacı yanca iddia edilmiş ise de, hesabın davacı temlik eden banka tarafından 07/11/2016 tarihinde hesabın kat edildiği, kat ihtarının asıl borçlu ve davalı kefillere 10/11/2016 tarihinde tebliğ edildiği, tebliğden itibaren verilen iki günlük ödeme süresi ile ödeme gününün son gününün tatile denk gelmesi nedeniyle davalıların 15/11/2016 tarihi itibariyle temerrüte düştüğü anlaşılmakla temerrüt faizinin hesabında bankacı bilirkişi tarafından 15/11/2016 tarihinin dikkate alınarak yapılan hesaplamada usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığından davacı vekilinin buna yönelik istinaf başvurusuna itibar edilmemiştir.
Diğer yandan, davacı temlik alan vekili 07/11/2019 tarihli celsede alacağı nakdi ve gayri nakdi olarak temlik aldıklarını beyan ederek eksik harcı ikmal etmek üzere süre istediği, 23/01/2020 tarihli celsede ise, gayri nakdi alacağa yönelik eksik harcı ikmal etmeyeceklerini beyan ettiğinden gayri nakdi alacağa yönelik açılan dava yönünden davanın açılmamış sayılmasına ve söz konusu alacağın davacı yanca temlik alındığı beyan edilmiş olmakla davalı yararına takdir edilen vekalet ücretinin temlik alan davacı yandan tahsiline yönelik kurulan kararda usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığından buna yönelik davacı vekilinin istinaf başvurusu yerinde değildir.
Ayrıca, davacı temlik eden banka tarafından hem nakdi hem de gayri nakdi alacak yönünden talepte bulunmuş olmakla her bir kalem yönünden açılan davanın ayrı ayrı harca tabi olmasından ötürü ilk derece mahkemesince hem reddedilen nakdi alacak kısmı yönünden, hem de gayri nakdi alacağa yönelik olarak davalı yararına iki ayrı vekalet ücreti takdir edilmesi de usul ve yasaya uygun olmakla davacı vekilinin buna yönelik itirazı da yerinde değildir.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davanın kısmen kabul kısmen reddi yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacıdan alınması gerekli olan 179,90 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda uyuşmazlık konusu miktar dikkate alındığında HMK’nın 362. maddesi gereğince kesin olmak üzere, tarafların yokluğunda oy birliği ile karar verildi. 18/01/2023

Başkan- … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi -…
… … … …

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.