Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/403 E. 2022/1774 K. 28.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2021/403 Esas 2022/1774 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/403
KARAR NO : 2022/1774

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ … 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :06/12/2018
NUMARASI : 2017/701 Esas 2018/1004 Karar
DAVACI :
VEKİLİ
DAVALI ….
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 18/10/2017
KARAR TARİHİ : 28/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28/12/2022

Taraflar arasındaki şirketin ihyasına ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Anamur 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/299 E sayılı dosyası ile …. Şti.ne karşı hizmet tespiti davası açıldığını, yargılama sırasında Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden verilen cevabi yazıda anılan şirketin ticaret sicil kayıtlarından terkin edilmiş olduğunun anlaşıldığını, mahkemece şirketin ihyası davasını açmak üzere taraflarına süre ve yetki verildiğini, şirkete tebligat yapılamadığından şirketin ihyası gerektiğini iddia ederek Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil nosunda kayıtlı …. Şti.nin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı davaya cevap vermemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; Anamur 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/299 E. sayılı dava dosyasında 28/09/2017 tarihli oturumdaki ara kararı gereği davacı vekiline davalı …. Şti.ni ihya etmek üzere süre verildiği, gerek T.T.K.nun Geçici 7/4-a maddesi ve gerek tebliğin 6. maddesinde müdürlük tarafından yapılacak tebliğin şirketin kayıtlı son adresine ve temsil ve ilzama yetkili kişilere yapılması gerektiği açıklanmış olmasına rağmen davalı müdürlük tarafından … sicil numarasında kayıtlı “…. Şti.”nin yetkili temsilcilerine ihtar yapılmamış olması nedeniyle terkin işleminin yerinde olmadığı, davalı … Sicil Müdürlüğü yasal hasım olmakla yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağı gerekçeleriyle davanın kabulüne, Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil nosunda kayıtlı iken ticaret sicilinden terkin edilen “… Şirketi”nin Anamur 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin (İş Mahkemesi sıfatıyla) 2015/299 Esas sayılı dosyası ile sınırlı olmak üzere ihyasına, karar kesinleştiğinde karar örneğinin tescil ve ilan yapılmak üzere Ticaret Sicil Müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … Sicil Müdürlüğü istinaf dilekçesinde özetle; Müdürlüklerince yapılan terkin işleminin usulüne uygun olduğunu, müdürlüklerinin davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, ihyası istenen şirket yetkilisine usulüne uygun tebligat yapıldığı, davanın yasal süre içerisinde açılmadığını, yargılama giderinin davanın açılmasında yasal hasım olmaları nedeniyle davalı üzerinde bırakılamayacağını, ayrıca davanın kabulü halinde de tasfiye memuru atanmasının zorunlu olduğunu bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Geçici 7.maddesi gereğince dava dışı … Şirketi’nin ihyası istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun geçici 7.maddesi gereğince; 01/07/2015 tarihine kadar sayılan halleri tespit edilen ya da bildirilen anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyeleri, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılacak olup, anonim ve limited şirketler 559 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname gereğince sermayelerini öngörülen tutara çıkarmamış bulunmaları, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlük tarihinden önce veya 01/07/2015 tarihine kadar münfesih olmaları, Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği tarihten önce tasfiye işlemlerine başlanmış olmakla birlikte genel kurulun toplanamaması nedeniyle ara bilançoların ve kati bilançonun genel kurala tevdi edilemediği için ticaret sicilinden terkin edilememeleri sebepleriyle re’sen terkin edilebilecektir. Ticaret Sicil Müdürlüklerince kapsam dahilideki şirketlere bir ihtar gönderilecek olup bu şirketler tasfiye memuru bildirmeleri halinde maddede gösterilecek usulde tasfiye edilecek olup, ihtara rağmen tasfiye memuru bildirilmediği taktirde şirketlerin unvanı ise ticaret sicilden re’sen silineceği, ancak şirketin devam eden davasının bulunması halinde bu madde hükmünün uygulanmayacağı gibi sicilden kaydı silinen şirket alacaklıları ile hukuki menfaati bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren 5 yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını talep edebilecektir.
Somut olaya gelince, ilk derece mahkemesince, davalı … Sicil Müdürlüğüne müzekkere yazılarak ihyası istenen … Şirketi’nin 6102 sayılı TTK’nın Geçici 7.maddesi uyarınca hangi sebeple münfesih olduğu veya sayılması gerektiğine ilişkin şirkete yada temsilcilerine yapılan ihtar ve tebliğe ilişkin belgelerin çıkartılarak gönderilmesinin istendiği Ticaret Sicil Müdürlüğünce gönderilen cevabi yazı ve ekindeki belgelerde ise sadece ihyası istenen şirketlere tebligat yapıldığı, yapılan tebligatların bila ikmal edildiği ayrıca sicil özetinin gönderildiği, şirket temsilcilerine herhangi bir tebligat yapılmadığı, şirketin 23/01/2014 tarihinde sicilden terkin edildiği ve terkinin 28/01/2014 tarihinde ticaret sicilinde ilan edildiği anlaşılmıştır.
Davalı … Sicil Müdürlüğünce ihyası istenen şirketin oda kaydından re’sen terkin edilmesi sebebi ile silinme hususu kanunda tadadi olarak sayılan hallerden olmadığı halde sicilden ihyası istenen şirketin silinmesi TTK’nun Geçici 7.maddesine aykırıdır (Emsal mahiyette Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 11/10/2022 tarih ve 2022/5850 esas 2022/6837 karar sayılı emsal içtihatı). Bu nedenle aynı maddedeki süre sınırı uygulanmayacaktır.
Ayrıca, 12/11/2013 tarihinde şirketin adresine davetiye gönderildiği, taşınmış olduğundan bahisle tebligatın iade edildiğinin şerh düşüldüğü, şirket temsilcisine çıkartılmış herhangi bir tebligatın söz konusu yazıda yer almadığı, bu hale göre, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun geçici 7/4.a maddesi gereğince terkin işlemi öncesinde yapılması öngörülen ihtarın öncelikle şirkete ya da yetkilisine tebliğ edilmesi gerekmektedir. Bu itibarla … Şirketi’ne veya şirket yetkilisine tebliğ edilmeksizin doğrudan Ticaret Sicil Gazetesindeki ilan suretiyle yapılan ihtarın usulüne aykırı olup, dava konusu … Şirketi’nin terkin işlemleri hukuka uygun değildir.
Öte yandan, ihyası istenen şirket hakkında Anamur 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmış 2015/299 Esas sayılı dosyası da bulunduğu gözetildiğinde dava konusu ihyası istenen şirketin terkin işleminin hukuka uygun olmadığı da açıktır. Bu nedenle yukarıdaki belirtilen gerekçelerle ihyası istenen şirketin TTK’nın geçici 7.maddesi uyarınca usulüne uygun terkin edilmediğinden tasfiye memuru atanmaksızın ihyası gerekirken ilk derece mahkemesince sınırlı ihya kararı verilmesi hukuka aykırı olduğundan davalı sicil müdürlüğü bu yöne ilişkin istinafı yerindedir.(Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 20/11/2017 tarih ve 2016/8629 esas 2017/6341 karar sayılı emsal içtihatı).
Yine davalı yanca açılan davada zorunlu hasım olmalarından ötürü yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumluluklarının bulunmadığından yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden kararın kaldırılması gerektiği iddia edilmiş ise de ilk derece mahkemesince açılan davada yargılama giderinin davacı üzerinde bırakıldığı ve davalı aleyhine vekalet ücretine de hükmedilmediği anlaşılmakla buna yönelik istinaf başvurusuna itibar edilmemiş, istinafa gelenin sıfatına göre yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir.
Tüm bu nedenlerle davalı yanın istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
A)1-Davalı … … istinaf başvurusunun kamu düzeni de gözetilerek kabulüne, Ankara 5.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/12/2018 tarih ve 2017/701 Esas 2018/1004 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Davanın KABULÜNE,
3-…’nde … sicil numarasına kayıtlı ….Şti.nin İHYASINA,
4-Karar kesinleştiğinde tescil ve ilan edilmek üzere ilk derece mahkemesince …’ne yazı yazılmasına,
5-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 31,40 TL harçtan mahsubu ile kalan 49,30 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irad kaydına,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
7-HMK’nın 333.maddesi gereğince artan gider avansının kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
B)1-Davalı … …’nce istinaf başvurusu sırasında peşin olarak yatırılan 59,30 TL harcın talep ve istek halinde davalı … …’ne iadesine,
2-Davalı … … istinaf aşamasında yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
3-İstinaf yargılaması aşamasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,

Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.28/12/2022

Başkan- … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi-…
… … … …

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.