Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/365 E. 2021/321 K. 04.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi …..
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : ….
KARAR NO : ….

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/12/2020
NUMARASI …..
….
DAVA : Ticari Şirket (Yöneticilerin Azline İlişkin)
DAVA TARİHİ : 04/09/2020
KARAR TARİHİ : 04/03/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 10/03/2021

Taraflar arasındaki ihtiyati tedbir istemine ilişkin talebin dosya üzerinden yapılan incelemesi sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı ihtiyati tedbir talebinin reddine yönelik olarak verilen hükme karşı ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TALEP
İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirket ortağı ve müdürü …’nün dava açılış tarihi sonrasında mal kaçırmaya tevessül etme ihtimaline ilişkin şirket aleyhine yeni somut vakaların ortaya çıkması ve bu doğrultuda gerek şirketin gerekse şirket ortağı müvekkilinin haklarının zayi olmaması adına ihtiyati tedbir yolu ile yönetim kayyımı atanmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; 09/09/2020 tarihli karar ile davacı vekilinin ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmiş, davacı vekilinin, 23/12/2020 tarihli duruşmada şirket işlemlerinin yürütülmesi için tedbiren yönetici atanması talebini yenilediği görülmüştür.
Mahkemece 23/12/2020 tarihli ara karar ile, ilk derece mahkemesinin 09/09/2020 tarihinde ve 16/10/2020 tarihinde ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verildiği, talep tarihi itibariyle de dava dosyasında tedbir talebinin kabulünü gerektirir bir durum meydana gelmediği ve HMK 389.md. Hükmü de nazara alınarak şartlarının oluşmadığı, daha önce verilen tedbir kararına karşı istinaf yoluna gidilmeden tekrar ilk derece mahkemesinden ihtiyati tedbir talebin bulunulduğu gerekçesiyle ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalının gerek dava açılmadan önce gerekse yargılama sırasında şirketin haklı menfaatlerini müdür ve ortaklık sıfatından kaynaklı yükümlülüklerine aykırı davrandığını, müvekkilinin davalı tarafından şirket işleyişinden uzaklaştırıldığını, bilgi alma ve belge inceleme hakkının kullandırılmadığını veya sınırlandırıldığını, şirketin kasten zarara uğratıldığını, davalının şirket ile ticaret unvanı neredeyse birebir aynı ticaret unvanına sahip aynı adreste mukim ve aynı amaç ve konuya sahip başka bir şirket kurduğunu, müdürlük yetkilerini kötüye kullandığını, ihtiyati tedbir için aranan yaklaşık ispat koşulunun gerçekleştiğini bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve tedbir talebinin kabulüne karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Talep; HMK’nun 389 vd maddeleri uyarınca ihtiyati tedbir istemine ilişkindir.
HMK’nun 389/1. maddesi uyarınca, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle bir hakkın elde edilmesi önemli ölçüde zorlaşacak ya da tamamen imkansız hale gelecek ise veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.
6100 Sayılı HMK’nın 390/1. maddesinde, ihtiyati tedbir, dava açılmadan önce esas hakkında görevli ve yetkili olan mahkemeden; dava açıldıktan sonra ise ancak asıl davanın görüldüğü mahkemeden talep edileceği, aynı yasanın 390/3. fıkrasında ise, tedbir talep eden taraf dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğu,
6100 Sayılı HMK’nın 390/3. maddesinde ise; tedbir talep eden taraf dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğu düzenlenmiştir.
İhtiyati tedbir kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca tarafların dava konusu ile ilgili olarak hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı öngörülmüş geçici nitelikte geniş veya sınırlı hukuki korumadır.
Türk Medeni Kanunu’nun 403/(2). maddesinde kayyımın, belirli işleri görmek veya malvarlığını yönetmek için atanacağı, 426. maddesinde vesayet makamının, aşağıda yazılı olan veya kanunda gösterilen diğer hallerde ilgilisinin isteği üzerine veya re’sen temsil kayyımı atayacağı, kayyım atamasının yasal temsilcinin görevini yerine getirmesine bir engel olmayacağı, 427. maddesinde ise bir tüzel kişi gerekli organlardan yoksun kalmış ve yönetimi başka yoldan sağlanamamışsa kayyım atanacağına ilişkin düzenlemeleri yer almaktadır.
Buna göre, tüzel kişilere kayyım atanabilmesi için yönetim organlarından yoksun kalmış olması ve yönetimin başka yoldan sağlanamamış olması birinci koşuldur. Somut olayda davalı …’nün dava dışı …. Şirketinin ortağı ve şirket müdürü olduğu dosya kapsamı ile sabit olup, ihtiyati tedbir talep tarihi itibariyle dava dışı şirketin yönetim organının bulunduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca ilk derece mahkemesince davalı şirkete yönetim kayyımı atanmasına ilişkin ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinde ve yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediğine ilişkin gerekçesinde isabetsizlik görülmemiştir.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbir talebinin reddi yönündeki ara kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-İhtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacıdan alınması gerekli olan 59,30 TL harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davalı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere dosya üzerinden oy birliği ile karar verildi.04/03/2021

Başkan- … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi -…
… … … …

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.