Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/360 E. 2021/512 K. 08.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi …
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/11/2020
NUMARASI : ….
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 16/07/2019
KARAR TARİHİ : 08/04/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 12/04/2021

Taraflar arasındaki alacak istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın usulden reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıların dava dış… kurucusu ve yetkilileri olup, anılan şirketin… KHK gereğince kapatılan şirketlerden olduğunu, müvekkilinin kapatılan şirket yetkilisi davalı … ile yönetim ve strateji danışmanlığı sözleşmesi imzaladığını, bu sözleşmeye göre yıllık bedelin 75.000,00 USD olarak belirlendiğini, tüm edimlerin yerine getirildiğini, sözleşmeye göre belirlenen danışmanlık ücretinin ödenmemesi üzerine icra takibi başlatıldığını, takibe itiraz edilmesi üzerine ise kanun hükmünde kararnameden önce itirazın iptali davası açıldığını, söz konusu davanın KHK uyarınca reddine karar verildiğini, dosyanın…. Terör Örgütü kapsamında kapatılmasına sebebiyet verdiklerinden sorumlu olduklarını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; aynı mahiyette açılan davanın reddedildiğini, kararın kesinleştiğini, kesin hüküm bulunduğunu, müvekkillerinin davacının iddia ettiği şirketin kurucusu ve yetkilisi olmadığını, davanın zaman aşımına uğradığını, söz konusu şirketin kapatılmadığını, şirketin ve müvekkillerinin davacı tarafa herhangi bir borcunun olmadığını, şirketin kapanmasında müvekkillerinin kusurunun olmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davacının danışmanlık sözleşmesinden kaynaklanan alacağını sözleşmenin tarafı olan şirketten tahsil edememesi üzerine şirketin KHK kapsamında kapanmasına davalıların sebebiyet verdiğini iddia ederek işbu sorumluluk davasını açtığı, dava dilekçesi ekinde arabuluculuk tutanağının vekil tarafından aslı gibidir tasdiki yapılmış suretinin sunulduğu, tutanağın aslının veya arabulucu tarafından onaylanmış örneğinin mahkemeye sunulması gerektiği, dava dilekçesine tutanağın aslı veya arabulucu tarafından onaylanmış örneği eklenmediğinden sunulması yönünde çıkarılan ihtarlı davetiyeye rağmen sunulmadığı gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; arabuluculuk uyuşmazlık tutanağı aslının dosyaya sunulmasının dava şartı olduğunu, belge aslının sunulması için ihtarat yapılması gerektiğini, mahkemece tensip zaptının ihtar olarak kabul edildiğini, çok maddeli tensip zaptının ihtar yerine geçmeyeceğini, arabuluculuğa ilişkin dava şartının özel bir ihtar ile kesin süre verilmek şartıyla oluşabileceğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; TTK’nun 553. maddesi uyarınca alacak istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Davacı yanca, dava dışı şirketten danışmanlık sözleşmesinden kaynaklanan alacak bulunduğu, şirketin kurucusu ve yetkilisi olan davalıların eylemleri ile şirketin…sayılı KHK kapsamında kapatılmasına sebebiyet verdikleri, bu nedenle TTK’nun 553.maddesi uyarınca danışmanlık sözleşmesinden kaynaklanan alacaktan davalıların sorumlu olduğu iddiasıyla davalılar aleyhine işbu alacak davası açılmıştır. Davanın tarafları danışmanlık sözleşmesi nedeniyle alacaklı olduğunu iddia eden şirket ile sözleşmenin diğer tarafı olan kapatılan şirketin kurucusu ve yetkilileridir. Bu durumda açılan dava mutlak ticari dava niteliğindedir.
7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun ile TTK’nin 5. maddesine eklenen 5/A maddesiyle, TTK’nın 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalarda konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı haline getirilmiş olup, aynı yasal düzenlemenin 23. maddesinde 6325 sayılı Kanuna eklenen 18/A maddesiyle, arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edildiğinden, davacının arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorunda olduğu, bu zorunluluğa uyulmaması halinde davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği düzenlenmiştir.
Davacı yan dava dilekçesi ekine dava konusu uyuşmazlığa ilişkin 05/07/2019 tarihli arabuluculuk son tutanağının vekil tarafından aslı gibidir yapılan suretini eklemiştir. Mahkemece 08/08/2019 tarihli tensip tutanağının … ara kararında davacı vekiline arabuluculuk son tutanak aslını veya onaylı bir örneğini sunması için 6325 sayılı Yasa’nın 18/2. Maddesi uyarınca 1 haftalık kesin süre verilmesine, sunulmadığı takdirde davanın usulden reddine karar verileceği belirtilmiş, anılan tensip zaptı duruşma günü ile birlikte davacı vekiline 13/08/2019 tarihinde e-tebliğ yolu ile usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir. Bu durumda mahkemece usulüne uygun kesin süre ihtarını içerir tensip zaptının davacı vekiline usulüne uygun tebliğ edilmesine rağmen verilen 1 haftalık kesin süre içerisinde davacı vekilince arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin ibraz edilmediği gözetilerek davanın usulden reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davanın usulden reddi yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacıdan alınması gerekli olan 59,30 TL istinaf karar harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davalı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 08/04/2021

Başkan – … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi – …
… … … …

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.