Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/354 E. 2021/550 K. 15.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2021/354 Esas 2021/550 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/354
KARAR NO : 2021/550

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/11/2020
NUMARASI :
DAVA : Şube Kaydının Tespiti ve Tescil
DAVA TARİHİ : 21/11/2019
KARAR TARİHİ : 15/04/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 21/04/2021

Taraflar arasındaki şube kaydının tespiti ve tescili istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin C………adresinde faaliyet yeri bulunduğunu, davalı şirketin merkez adresine ve faaliyet adresine davet yazıları gönderildiğini, davalı şirketin cevabi yazısında ilgili adreste ofis olduğunu beyan ettiklerini, ancak davaya konu adreste ticari faaliyetin devam ettiğini, davalının … adresinde yapmış olduğu faaliyetlerinden kazanç sağlamakta olduğunu, … Vergi Dairesinde kaydı bulunduğunu, personelinin … Sgk Müdürlüğünde sigorta kaydı bulunduğunu, ilgili iş yerinin ayrı bir faaliyet alanında bulunduğunu iddia ederek davalı şirketin……………… adresinde bulunan iş yerinin şube olarak … Ticaret Siciline tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; şube olarak tescili istenen ofisin kendi müstakil sermayesi veya muhasebe olmamakla birlikte hiçbir ticari faaliyetinin de bulunmadığını, müvekkili şirketin söz konusu ofisi satış da dahil olmak üzere herhangi bir ticari faaliyette bulunmadığını, ofisin hiçbir ticari defterinin de olmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davaya konu davalı … … Sanayi ve Ticaret A.Ş.nın … … adresinde bulunan işyerlerinin herhangi bir üretim yapmadığı, bağımsız ticari ilişki kurarak pazarlama ve satış yapmadığı, merkezden ayrı olarak kar sağlamak amacıyla herhangi bir faaliyette bulunmadığı, sayılan nedenler doğrultusunda ofis olarak kullanılan dava konusu faaliyetin şube olarak değerlendirilemeyeceği, bu nedenle de bulundukları yerin ticaret siciline tescillerinin yapılmaması gerektiği, talep konusu davalıya ait işyerinin şube tesciline ilişkin koşullarının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı şirketin … ilinde faaliyet gösterdiği bilgisinin Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin ticaret odalarına gönderdiği munzam listelerden öğrenilmesi üzerine davalıya şube tescili için davet yazıları gönderildiğini, ancak davalı yanca şube niteliğinde olmadıklarının belirtildiğini, müvekkilinin şubelerin kontrollerini yapamadığını, davalının iş yerini kapatıldığı bilgisini de vermediğinden işbu davanın açılmasına sebebiyet verdiğini, iş yeri bu dava tarihinden önce kapatılmış ise de, bu hususun müvekkilince tespitinin mümkün olmadığını, bu nedenle müvekkilinin yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; davalı şirketin … ilinde faaliyet gösteren iş yerinin şube olarak tescili istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Davacı tarafından davalıya gönderilen davet ve davalının cevabi yazısı, SGK kayıtları, vergi dairesi kayıtları, vs.deliller dosya arasında mevcuttur.
Mahalinde yapılan keşif üzerine düzenlenen 16.07.2020 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; yapılan tespit ve değerlendirmeler neticesinde davaya konu davalı … … Sanayi ve Ticaret A.Ş.nın … … adresinde bulunan işyerlerinin herhangi bir üretim yapmadığını, bağımsız ticari ilişki kurarak pazarlama ve satış yapmadığını, merkezden ayrı olarak kar sağlamak amacıyla herhangi bir faaliyette bulunmadığını, sayılan nedenler doğrultusunda ofis olarak kullanılan dava konusu faaliyetin şube olarak değerlendirilemeyeceğini, bu nedenle de bulundukları yerin ticaret siciline tescillerinin yapılmaması gerektiği bildirilmiştir.
Ticaret sicil yönetmeliğinin 118.maddesinde şube tanımı yapılmış olup buna göre, bir ticari işletmeye bağlı olup, ister merkezinin bulunduğu sicil çevresi içerisinde isterse başka bir sicil çevresinde olsun, bağımsız sermayesi veya muhasebesi bulunup bulunmadığına bakılmaksızın kendi başına sınai veya ticari faaliyetin yürütüldüğü yerler satış mağazaları şubedir. Merkezi Türkiye de bulunan ticari işletmelerin şubeleri veya unvanları merkeze gönderme yapılarak, bulundukları yerin müdürlüğüne tescil olunur.
Yine Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanunun 9/2.maddesinde; bir merkeze bağlı olduğu halde, ister merkezin bulunduğu odanın çalışma alanı içinde olan müstakil sermayesi ve müstakil muhasebesi bulunan ve/ veya muhasebesi merkezde tutulan ve müstakil sermayesi bulunmadığı halde kendi başına sınai faaliyet ve ticari muamele yapılan yerler ve satış mağazalarının şube sayılacağı düzenlenmiştir.
Buna göre, şube ticari işletme adına ve hesabına işlemlerde bulunmak üzere tanınmış yetkiler ölçüsünde merkezin unvanı altında iç ilişkide merkeze bağımlı ve dış ilişkide kendisine bağımsız bir iş yerinde fakat merkezin ticaret alanında faaliyet gösteren, işletmeden ayrı hukuki kişiliği bulunmayan bir örgütlenme birimidir. Şubeler iç ilişkide, yani idari açıdan merkeze bağımlı birimlerdir. Merkez ve şube aynı gerçek veya tüzel kişiye aittir. Şube yöneticileri çoğunlukla merkez tarafından atanırlar. Şubelerin sahip olduğu yetkiler ve sınırları ve burada yürütülecek işletme politikaları merkezce belirlenir. Şubelerin kar ve zararları merkeze aittir.
Somut olayda, mahalinde yapılan keşif sonrası düzenlenen bilirkişi raporunda da tespit edildiği üzere, davalı şirketin dava konusu adresteki iş yerine bağlı 27 çalışanın olduğu ve SGK İl Müdürlüğünde iş yeri sicil tescilinin bulunduğu, davalının vergi mükellefiyeti açısından belirtilen adreste 01/06/2001 tarihinden itibaren mükellefiyetsiz şube olarak faaliyet gösterdiği, söz konusu kaydın mükellefiyetsiz olması nedeniyle … Vergi Dairesinde herhangi bir işlem yapılmadığı, iştigal konusu ile bağlantılı olarak dava konusu iş yerinde herhangi bir ürün satışı yapılmadığı, ürün tanıtım bilgilendirme amacıyla personelin istihdam edildiği, bağımsız ticari ilişki kurarak pazarlama ve satış yapmadığı, merkezden ayrı olarak kar sağlamak amacıyla herhangi bir faaliyette bulunmadığı, ofis olarak kullanılan dava konusu adresin şube olarak değerlendirilemeyeceği anlaşılmakla ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık görülmemiştir.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davanın reddi yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacıdan alınması gerekli olan 59,30 TL istinaf karar harcından peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davalı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.15/04/2021

Başkan- …… Üye – … Üye – …… Zabıt Katibi-…
…… … …… …
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.