Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/345 E. 2022/1480 K. 24.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

BAŞKAN : ….
ÜYE : ….
ÜYE : ….
KATİP : ….

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/11/2020
NUMARASI :…..
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/09/2020
KARAR TARİHİ : 10/11/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 10/11/2022

Taraflar arasındaki alacak istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı vekili süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının elektrik hizmetlerinin özelleştirilmesi amacıyla 4046 sayılı Özelleştirme Kanunu hükümleri uyarınca kamu tüzel kişiliğinin nevi değiştirilmesi yolu ile kurulduğunu, davacının ayrı bir tüzel kişiliği ve sermayesi olan tamamen özel hukuk hükümlerine tabi bir ticari şirket olduğunu, özelleştirme işlemleri gereği davalının mülkiyetinde bulunan dağıtım sistemlerinin işletme hakkının kurulan davacı şirkete 24/07/2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi ile devredildiğini, özelleştirmeye ilişkin sürecin yaklaşık yedi yılda tamamlandığını ve davacı hisselerinin tamamının…. kararı uyarınca ve 28/06/2013 tarihli Hisse Satış Sözleşmesi ile satıldığını ve bu tarihe kadar ilgili bölgedeki dağıtım faaliyetlerinin davacı hisselerinin tamamının sahibi olan davalı kontrolünde yürütüldüğünü, dağıtım faaliyetlerinin davalı tarafından yürütüldüğü 1980’li yıllarda dava dışı … ve arkadaşlarının maliki olduğu …… köyünde … 3, 12, 14, 16, 17 ve 19 … numaralı taşınmazlara kamulaştırmasızın el atılması nedeniyle davacı şirkete karşı 10/08/2010 tarihinde … Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/456 esas sayılı dosyası ile kamulaştırmasız el atmadan kaynaklı tazminat davası açıldığını, 22/02/2013 tarih ve 2013/127 karar sayılı kararı ile davanın sonuçlandığını ve Yargıtay 5. Hukuk Dairesi’nin temyiz incelemesi neticesinde kararın düzeltilerek onandığını ve kesinleştiğini, … İcra Müdürlüğünün 2013/253 esas sayılı dosyası ile davacı şirket aleyhine ilamlı icra takibi başlatıldığını, davacı şirket tarafından 18/12/2013 tarihinde toplam 37.586,46 TL icra dosyasına ödeme yapıldığını, … Asliye Hukuk Mahkemesinin ilamına konu olayın davacı ile davalı arasında akdedilen 24/07/2006 tarihli sözleşmeden önce gerçekleştiğini, sorumluluğun İHDS’nin 7.1, 7.4 ve 7.6 maddeleri gereğince davalıda olması gerekirken ödemenin davacı tarafından yapıldığını, sözleşmenin ilgili maddeleri, ihale şartnamesinin 22. maddesinde alıcının ihale konusu hisseleri devraldığı tarihten önceki döneme ilişkin olarak İHDS’deki hükümlerinin saklı tutulması ve davalının …. 759 sayılı yazısı ekinde bulunana aynı tarihli komisyon raporu uyarınca dağıtım faaliyetinin … tarafından yürütüldüğü dönemde bu faaliyetin yürütülmesi amacıyla gerçekleştirilen her türlü iş ve işlerin sorumluluğunun davalıya ait olduğu, bu dönemde yapılan işlem ve faaliyetlerden doğan hak ve borçların davalıya ait olduğu hükümlerinin yer aldığını, ödeme yapılan dava konusu taşınmaza davalı tarafından kamulaştırmasız el atılması ve kullanılması nedeniyle sorumluluğun davalıda olduğunu ve dava konusu alacakla ilgili ihtilafın işletme hakkı devir sözleşmesinden öncesine ait olduğunu belirterek davalı tarafından ödenen meblağın ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımı, hak düşürücü süre, derdestlik, kesin hüküm, husumet itirazında bulunduğunu, 4628 sayılı kanun ile enerji sektöründeki özelleştirmelerin 4046 sayılı kanun hükümleri çerçevesinde … tarafından gerçekleştirileceği hükmünün getirildiğini, davacı şirketin de dahil olduğu 20 şirketin Türkiye’de dağıtım bölgelerinde dağıtım lisansına sahip olarak 01/03/2005 tarihi itibariyle sermayesinin tamamının davalı kuruma ait olmakla birlikte davalıdan ayrı birer tüzel kişiliğe sahip olarak faaliyet göstermeye başladıklarını ve davacının davalıdan ayrı tüzel kişiliğe sahip olduğunu, davalı ile %100 hisselerine sahip olduğu 20 elektrik dağıtım şirketi arasında dağıtım varlıklarının işletilmesine ilişkin İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi imzalandığını, devir sözleşmesinden doğan bütün yükümlülüklerin davacı şirket tarafından zamanında ve gereği gibi yerine getirileceği kabul ve taahhüt edildiğinden davacının herhangi bir talepte bulunamayacağını, sözleşmenin 7. maddesinin derdest olan dosyalara ilişkin olduğunu ve hisse devir tarihi öncesi tamamlanmış dosyaların bu kapsamda değerlendirilemeyeceğini, iş bu davaya konu … Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/456 Esas 2013/127 Karar sayılı kararından el atmanın hangi tarihte olduğu anlaşılamadığını, İHDS’de sözleşmenin imzalanmasından sonra yürürlükteki mevzuat hükümlerinde meydana gelebilecek değişikliklerin tarafları etkileyen hükümlerinin taraflara yansıtılacağı düzenlemesinin yer aldığını, davacının faiz ve icra giderleri talebinin reddi gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; Rücu hakkı, başkasına ait bir borcu yerine getiren kişinin mal varlığında meydana gelen kaybı gidermeye yönelen tazminat niteliğinde bir talep olduğundan ve davacının mal varlığındaki eksilme ödeme tarihinde gerçekleştiğinden davaya konu miktarın ödeme günü olan 18/12/2013 tarihinden itibaren avans faize hükmedilmesi gerektiği ve Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin içtihatları uyarınca da rücuya esas mahkeme ve icra dosyasındaki asıl alacak ile vekalet ücreti, faiz ve yargılama gideri gibi fer’ilerin de davalıdan talep edilebileceği kanaatine varılmakla, davanın kısmen kabulü ile 37.532,09 TL’nin 18/12/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Davanın kısmen kabulü ile 37.532,09 TL’nin ödeme tarihi olan 18/12/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödemesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, karar verilmiştir
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekil istinaf dilekçesi özetle; alacağın zamanaşımına uğradığını, fatura dayanağı araştırılmadan hüküm kurulduğunu, haksız davanın reddi gerektiğini, İHDS Ek tablo 8’de geçen alacaklar … alacağı olarak işaretlendiğini ve bunların dışında …’ın sorumluluğunun olmadığını, ihale şartnamesi, hisse satış sözleşmesi,ve İHDS’nin birlikte değerlendirilmesi gerektiğini, IHDS’nin dağıtım faaliyetlerine ilişkin bir sözleşme olduğunu ve perakende satış hizmetlerinin bu kapsamda yer almadığını, davacının sunduğu ödeme dekontu ile dosya borcu arasında bir bağlantı olmadığını, bilirkişi raporunda da bunun belirtildiğini, müvekkile ihbar yapılmadığından faize ancak dava tarihinden itibaren hükmedilmesi gerekirken ödeme tarihinden itibaren hükmedildiğini, bütçe bilanço düzenlemelerinden bunun anlaşıldığını bildirerek mahkeme kararının kaldırılmasını, davanın reddini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava, taraflar arasında imzalanan İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinden kaynaklı rücuen alacak istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
… Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/456 Esas 2013/127 Karar sayılı ilamının incelenmesinde; davacılar … ve müşterekleri tarafından … … Müdürlüğü aleyhine kamulaştırmasız el atma bedelinin tahsili istemiyle 10/08/2010 tarihinde dava açıldığı, yapılan yargılama sonunda; “Davanın kısmen kabulü ile, davacılara 23.214,75.-TL nin dava tarihi olan 10.08.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan alınarak payları oranında davacılara verilmesine, …..numaralı taşınmazın davacı hisselerine tekabül eden 17.613,60 m2 kısmı üzerindeki irtifak hakkının davalı idare adına tapuda kayıt ve TESCİLİNE, direk yeri olarak kamulaştırılan bilirkişi raporunda ismi geçen davacı hisselerine tekabül eden 70,00 m2 lik yerin ise ifrazen davalı idare adına tapuya kayıt ve TESCİLİNE, …. … numaralı taşınmazın davacı hisselerine tekabül eden 12.200,64 m2 kısmı üzerindeki irtifak hakkının davalı idare adına tapuda kayıt ve TESCİLİNE, direk yeri olarak kamulaştırılan bilirkişi raporunda ismi geçen davacı hisselerine tekabül eden 42,00 m2 lik yerin ise ifrazen davalı idare adına tapuya kayıt ve TESCİLİNE, …. numaralı taşınmazın davacı hisselerine tekabül eden 3.600,00 m2 kısmı üzerindeki irtifak hakkının davalı idare adına tapuda kayıt ve TESCİLİNE, direk yeri olarak kamulaştırılan bilirkişi raporunda ismi geçen davacı hisselerine tekabül eden 42,00 m2 lik yerin ise ifrazen davalı idare adına tapuya kayıt ve TESCİLİNE, … İli, … İlçesi, …/… Köyünde … 16 … numaralı taşınmazın davacı hisselerine tekabül eden 16.969,20 m2 kısmı üzerindeki irtifak hakkının davalı idare adına tapuda kayıt ve TESCİLİNE, direk yeri olarak kamulaştırılan bilirkişi raporunda ismi geçen davacı hisselerine tekabül eden 70,00 m2 lik yerin ise ifrazen davalı idare adına tapuya kayıt ve ….. … numaralı taşınmazın davacı hisselerine tekabül eden 10.768,64 m2 kısmı üzerindeki irtifak hakkının davalı idare adına tapuda kayıt ve TESCİLİNE, direk yeri olarak kamulaştırılan bilirkişi raporunda ismi geçen davacı hisselerine tekabül eden 42,00 m2 lik yerin ise ifrazen davalı idare adına tapuya kayıt ve TESCİLİNE, … İli, … İlçesi, …/… Köyünde … 19 … numaralı taşınmazın davacı hisselerine tekabül eden 36.473,04 m2 kısmı üzerindeki irtifak hakkının davalı idare adına tapuda kayıt ve TESCİLİNE, direk yeri ve dağıtım binası olarak kamulaştırılan bilirkişi raporunda ismi geçen davacı hisselerine tekabül eden 138,00 m2 lik yerin ise ifrazen davalı idare adına tapuya kayıt ve TESCİLİNE,… İli, … İlçesi, …/… Köyünde … 3 … numaralı taşınmazda davacılar …ve …’ın, … İli, … İlçesi, …/… Köyünde … 12 … numaralı taşınmazda davacılar … 14 … numaralı taşınmazda davacılar … 17 … numaralı taşınmazda davacılar ,…ve …’ın, … İli, … İlçesi, …/… Köyünde … 19 … numaralı taşınmazda davacılar … oğlu …, …ve …’ın, ve … İli, … İlçesi, …/… Köyünde … 16 … numaralı taşınmazda davacı …’un hissesi olmadığından bu davacılar için açılan davanın REDDİNE,” karar verildiği, kararın temyiz edildiği, Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin kullanım hakkının davalı idareye ait olmak üzere … Genel Müdürlüğü adına tapuya kayıt ve tescili ile harç ile ilgili kısımların düzelterek onama kararı üzerine 18/12/2013 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
… İcra Dairesinin 2013/253 sayıl dosyası ile … Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/456 Esas 2013/127 Karar sayılı ilamına ilişkin yapılan takip sonucu … … … Müdürlüğü tarafından 18.12.2013 tarihinde 37.586,46 TL’nin icra dosyasına ödendiği analaşılmıştır
Davalı vekilinin zamanaşımına ilişkin istinaf itirazının incelenmesinde; alacak taraflar arasında imzalanan İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi’ne dayandığından bu davada uygulanması gerekli olan zamanaşımı süresi Türk Borçlar Kanunu’nun 146. maddesi uyarınca 10 yıl olup davanın da bu süre içerisinde açıldığı anlaşıldığından bu yöndeki itiraz yerinde görülmemiştir.
Davalı vekilinin diğer istinaf itirazlarına gelindiğinde; rücu talebine konu … Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/456 Esas 2013/127 Karar sayılı dosyasının davacıları … ve diğerleri vekili tarafından … … … Müdürlüğü aleyhine kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat istemine yönelik dava açılmıştır. Davacı … AŞ. ile davalı … arasındaki İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi 24/07/2006 tarihinde imzalanmıştır. Rücuya dayanak davaya konu olayın tarihi 1985 yılı olup, İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinin imzalanmasından önceki tarihtir.
Somut uyuşmazlıkta davacı tarafından icra takibi nedeniyle yapılan ödeme İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi’nin imzalandığı tarihten önceki döneme isabet eden kamulaştırmasız el atma nedenine dayanmaktadır. Rücuen alacağa dayanak olan … Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/456 Esas 2013/127 Karar sayılı dosyasındaki davanın davacıları da da bu sözleşme çerçevesinde üçüncü kişi konumundadır.
Öte yandan, hisse Satış Sözleşmesi’nin 9.4. maddesinde “…İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla”, 22. maddesinin f bendinde “Alıcı ihale konusu hisseleri devir aldığı tarihten önceki döneme ilişkin olarak İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla…” hükümleri yer almaktadır. Anılan hükümler gözetildiğinde Hisse Satış Sözleşmesi karşısında İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi’nin öncelikle uygulanacağı anlaşıldığından davalı vekilinin bu hususa yönelik savunmalarına Dairemizce itibar edilmemiştir.
Ayrıca, rücuen tazminat talebi, başkasına ait bir borcu yerine getiren kişinin mal varlığında meydana gelen kaybı gidermeye yönelik tazminat niteliğinde olup, davacının mal varlığındaki eksilme ödeme tarihinde gerçekleştiğinden ödeme gününden itibaren her iki tarafta tacir olduğundan avans faizi talep edebilir (Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 13/04/2016 tarih ve 2016/2239-2016/4044 E.-K. Sayılı emsal kararı). Bu nedenle davalının vekilinin buna yönelik istinaf başvurusuna da itibar edilmemiştir.
Rücuen alacağa dayanak davadaki uyuşmazlık kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat isteminden kaynaklanmakta olup, dağıtım tesislerinin mülkiyetine ilişkin olduğundan, İHDS’nin 7.2 maddesi uyarınca davacının davalıya ihbar yükümlülüğü bulunmaktadır. Davacı yan ise rücuya dayanak davada sözleşmede yer alan ihbar yükümlülüğünü yerine getirmemiştir. Bu durumda davacının kendi ihmaline dayanarak hak iddia edemeyeceğinden rücu edebileceği alacak karar tarihindeki borç miktarıyla sınırlıdır. Bir başka anlatımla sözleşmenin 7.2 maddesi kapsamına giren ve taşınmaz mülkiyetini ilgilendiren uyuşmazlıklarda davalıya ihbar yükümlülüğünü yerine getirmeyen davacının rücuya dayanak ilamda yer alan alacak, karar tarihine kadar işlemiş faiz, yargılama giderlerini ve vekalet ücretini talep edebilecektir (Emsal Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 13/04/2016 tarih ve 2016/2241 Esas 2016/4049 Karar sayılı ilamı).
Rücuya dayanak olan … Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/456 Esas 2013/127 Karar sayılı kararında 23.214,75 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı … … … Müdürlüğünden tahsiline karar verilmiş, ayrıca 24,30 TL harç, 776,50TL yargılama gideri, 1.320,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsilline hükmedilmiştir. Dava 10/08/2010 tarihinde açılmıştır.
Buna göre karar tarihindeki borç miktarına ilişkin yapılacak hesaplama teknik hesaplamayı gerektirmediğinden Dairemizce yapılan hesaplama ile;
Dava tarihinden karar tarihine kadar 952 gün için 23.214,75 TL alacağa %9 yasal faiz işletilmiş, 23.214,75 TL x 952 gün x %9 / 365=5.449,42 TL karar tarihindeki işlemiş yasal faiz miktarıdır.
Davalıya ihbar yükümlülüğünü yerine getirmeyen ve icra dosyasına 37.586,46 TL ödeme yapan davacı, davalıdan ilamda yer alan 23.214,75 TL alacak, 5.449,42 TL karar tarihine kadar işlemiş yasal faiz, 24,30 TL harç, 776,50 TL yargılama gideri, 1.320,00 TL vekalet ücreti olmak üzere toplam 30.784,97 TL’yi talep edebilecektir.
Her ne kadar, davalı vekili müvekkili lehine tescil işleminin gerçekleşip gerçekleşmediğinin belli olmadığını belirtmiş ise de,… Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/456 Esas 2013/127 Karar sayılı ilamının temyizi üzerine Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 2013/10611 Esas 2013/16538 Karar sayılı ilamı ile dava konusu taşınmazların kullanım hakkı davalı idareye ait olmak üzere … Genel Müdürlüğü lehine tapuya kayıt ve tesciline karar verildiğinden davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf sebeplerine itibar edilmemiştir.
Hal böyle olunca, mahkemece rücuya dayanak davada dava konusunun dağıtım tesislerin mülkiyetine ilişkin olduğu, İHDS’nin 7.2 maddesi uyarınca davacının davalıya ihbar yükümlülüğü bulunduğu, davacının ihbar yükümlülüğünü yerine getirmediği, davacının rücu edebileceği alacağın karar tarihindeki borç miktarıyla sınırlı olduğu gözetilerek hüküm kurulması gerekirken takip öncesi işlemiş faiz hesabında takibe konu ilamın karar tarihi yerine takip tarihi dikkate alınarak ayrıca takipten tahsile kadar işleyen faiz ve feri’leri hesaplanarak yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.
Tüm bu nedenlerle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A)1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/11/2020 tarih ve 2020/418 Esas 2020/561 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/(1)-b.2. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
B)1-Davanın KISMEN KABULÜNE, 30.784,97 TL’nin 18/12/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alınması gereken 2.102,92 TL nispi karar ve ilam harcından, peşin alınan 641,89 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.461,03 TL’nin davalıdan tahsili ile Hazineye irad kaydı gerektiğinden ve davalı tarafından yatırılan 1.921,93 TL bakiye karar harcı yatırıldığından alınması gereken 2.102,92 TL bakiye harçtan yatırılan toplam 2.563,12‬ TL harcın mahsubu ile fazla alınan 460,20 TL’nin talebi halinde davalıya iadesine,
3-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 641,89 TL peşin harç olmak üzere toplam 696,29 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 54,50 TL tebligat ve müzekkere gideri olan yargılama giderinin davanın kabul red oranına göre 44,70 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyenin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar yönünden karar tarihindeki AAÜT uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar yönünden karar tarihindeki AAÜT madde 13/1 uyarınca 6.711,49 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde iadesine,
C)1-Davalının peşin yatırdığı 640,96 TL nispi karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
2-Davalı tarafından istinaf aşamasında yatırılan 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvuru harcının davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
3-İstinaf aşamasında davalı tarafından posta masrafı olarak yapılan 45,50 TL yargılama giderinin davadaki haklılık durumu gözetilerek 8,12 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, fazlaya ilişkin kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda uyuşmazlık konusu miktar dikkate alındığında HMK’nın 362. maddesi gereğince kesin olmak üzere, tarafların yokluğunda oy birliği ile karar verildi.

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.