Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/331 E. 2022/1457 K. 23.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2021/331 Esas 2022/1457 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/331
KARAR NO : 2022/1457

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/11/2020
NUMARASI : 2015/139 Esas 2020/618 Karar
TEMLİK EDEN DAVACI :
VEKİLİ :
TEMLİK ALAN DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 09/02/2015
KARAR TARİHİ : 23/11/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 23/11/2022

Taraflar arasındaki itirazın iptali istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükme karşı temlik alan davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Temlik eden davacı banka vekili dava dilekçesinde özetle; davacı temlik eden banka ile davalı şirketin asıl borçlu diğer davalının müşterek ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı genel kredi sözleşmesi uyarınca davalı asıl borçlu şirkete kullandırılan kredi borcunun kat ihtarına rağmen ödenmemesi üzerine alacaklarının tahsili amacıyla Ankara 18. İcra Müdürlüğü’nün 2015/990 sayılı dosyasında başlattıkları icra takibinin davalıların haksız itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile icra inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalılara dava dilekçesinin tebliğ edildiği, davaya karşı cevap verilmediği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; toplanan deliller, kısmen benimsenen 25/02/2019 tarihli bilirkiişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacı temlik eden banka ile davalı asıl borçlu şirket arasında 06/06/2014 tarihli, 200.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesi imzalandığı, davalı …’un anılan sözleşmeyi 200.000,00 TL limitle müşterek ve müteselsil kefil olarak imzaladığı, davalı kefilin kefaletinin TBK’nın 586. maddesine uygun ve geçerli olduğu, davalı asıl borçluya kat ihtarına ilişkin çıkarılan tebligatın 15/10/2014 tarihinde bila tebliğ iade olunduğu, taraflar arasındaki sözleşmenin 38. maddesi gereğince bu tarihte davalı asıl borçlu şirket tebliğ edilmiş sayılacağı,davalı kefil …’ye 15/10/2014 tarihinde tebliğ olunduğu, her iki davalı yönünden temerrüdün kat ihtarında verilen 3 günlük atıfet mehli sonunda yani 19/10/2014 tarihinde oluştuğu, davacı temlik eden bankanın kat tarihinden temerrüt tarihine kadar akdi, temerrüt tarihinden takip tarihine kadar işlemiş temerrüt faizi talep edebileceği, bilirkişi raporunda sözleşme gereğince uygulanacak akdi, temerrüt faizi doğru olarak belirlenmekle, sözü edilen hususlar dikkate alınarak yapılan hesaplaması benimsenerek davacı temlik eden bankanın takip tarihi itibariyle 150.338,56 TL asıl alacak, 14.136,00 TL işlemiş temerrüt faizi, 706,80 TL BMV olmakla birlikte toplam 165.181,36 TL alacaklı olduğunun anlaşıldığı, ancak icra takibinde daha düşük işlemiş temerrüt faizi talep ve BSMV edildğinden taleple bağlı kalınması gerektiği, dava itirazın iptali olup, icra takibi ile sıkı sıkıya bağlı olduğu, davcaının icra takibinde asıl alacak, işlemiş temerrüt faizi ve BSMV’den oluşan alacağı talep ettiği, bu nedenle bilirkişi raporunda davacının 158.400,35 TL’nin tahsili isteminde haklı olmakla birlikte bu tutarın takip sürecinde faize tabi tutulacak kısmının asıl alacak tutarı olan 150.338,56 TL ile sınırlı olması gerektiği yönünde bildirilen görüşe itibar etmenin mümkün olmadığı, alacak likit olmakla davacının icra inkar tazminatı talebinin de yerinde olduğu anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne, davalıların Ankara 18. İcra Müdürlüğünün 2015/990 sayılı dosyasına vaki itirazlarının kısmen iptali ile takibin; 150.338,56 TL asıl alacak, 307,38 TL işlemiş temerrüt faizi ve 15,37 TL BSMV olmak üzere toplam; 150.661,31 TL üzerinden takip talebindeki şartlarla devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, hükmolunan tutarın %20’si oranında hesaplanacak icra inkar tazminatının davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Temlik alan davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kısmen kabul kısmen ret kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu,
Davalı şirketle temlik eden banka arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığını, diğer davalının sözleşmenin kefili olduğunu, genel kredi sözleşmesi kapsamında borcun ödenmediği için hesabın kat edildiğini, hesap kat ihtarına rağmen borç ödenmemesi üzerine takip yapıldığını, mahkemece 25/02/2019 tarihli bilirkişi raporu kapsamında alacağın belirlendiğini, mahkemenin de bu rapor doğrultusunda karar verdiğini belirtmesine rağmen bu doğrultuda karar vermediğini, gerekçesinde asıl alacağın 150.338,56 TL olarak belirtildiğini, borçlunun temerrüte düşene kadar borcuna işletilen faizin ana para faizi olup, hesabın katında bu meblağın ana paraya dönüştüğünü, bu nedenle asıl alacağa faizin de eklenerek 158.077,60 TL üzerinden davanın kabulü yerine kısmen kabulünün hatalı olduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olarak başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Davacı temlik eden banka ile davalı …. …San.Tic.Ltd.Şti. arasında 06.06.2014 tarihli 200.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesi imzalandığı, davalı …’un aynı limitle sözleşmenin müteselsil kefili olduğu,
Ankara 61.Noterliğinin 13/10/2014 tarih ve … yevmiye no’lu kat ihtarnamesinin incelenmesinde; keşidecisinin… A.Ş., muhataplarının …. …San.Tic.Ltd.Şti. ve … olup, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacak yönünden borcun ödenmesinin ihtar edildiği, hesap kat ihtarının davalı asıl borçlu şirkete tebliğ olunamayıp 15/10/2014 tarihnde bila tebliğ edildiği, davalı …’a 15/10/2014 tarihinde tebliğ edildiği,
Ankara 18. İcra Müdürlüğü’nün 2015/990 sayılı dosyası celp edilmiş incelenmesinde; alacaklısının… A.Ş., borçlularının …. … San.Tic.Ltd.Şti. ve … olup, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan 158.077,60 Tl asıl alacak, 307,38 TL işlemiş faiz, 15,37 TL BSMV olmak üzere toplam 158.400,35 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalıların borca itirazları üzerine takibin durdurulduğu görülmüştür.
Bankacı bilirkişi …’den alınan raporda özetle; davalı şirketle temlik eden davacı banka arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığını, diğer davalının sözleşmenin kefili olduğunu, davalı şirkete kullandırılan kredinin ödenmemesi üzerine hesabın kat edildiğini, kat ihtarının asıl borçlu şirkete ve davalıya gönderildiğini, ihtarnamedeki 3 günlük ödeme süresi dikkate alındığında 19/10/2014 tarihi itibariyle temerrüte düştüklerini, takip tarihi itibariyle taksitli ticari krediden ötürü temlik alan şirketin 98.596,53 TL ana para, 218,80 TL işlemiş akdi faiz, 10,94 TL BSMV olmakla birlikte toplam 98.826,27‬ TL alacaklı olduğu, BCH kredisi yönünden ise 51.132,70 TL asıl alacak , 105,07 TL işlemiş akdi faiz, 5,25 TL BSMV olmakla birlikte toplam ‬ 51.243,02‬ TL alacaklı olduğu, her iki alacak yönünden davacı yanın toplam 150.069,29‬ TL alacaklı olduğu belirtilmiştir.
Bankacı bilirkişi …’den alınan 25/02/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; hesabın kat tarihi olan 13/10/2014 tarihinde davacı banka alacağının 149.924,27 TL olduğu, temerrütün 19/10/2014 tarihinde oluştuğu, davacı bankanın kat tarihinden temerrüt tarihine kadar akdi faiz hesaplanıp asıl alacağıa kapitalize edilerek temerrüt tarihinden takip tarihine kadar işlemiş temerrüt faizi talep edebileceği, ancak davacı bankanın kat tarihinden 10/01/2015 tarihine kadar mahiyeti anlaşılamayan yaklaşık % 20,44 oranı üzerinde faiz hesaplayıp kat tarihindeki alacağa ilave ettiği, bu şekilde şekilde tespit edilen asıl alacağı ise 10/01/2015 tarihinden takip tarihine kadar 2 günlük % 35 oranında temerrüt faizi hesapladığı, ancak bu hesaplama şeklinin genel bankacılık uygulamaları ve Yargıtay İçtihalarına aykırı olduğu, davacının takip tarihi itibariyle 150.338,56 TL asıl alacak,14.136,00 TL işlemiş temerrüt faizi, 706,80 TL BSMV olmakla birlikte toplam 165.181,36 TL alacaklı olduğu, davacı tarafça icra takibinde talep edilen toplam miktar daha düşük olmakla birlikte asıl alacak olarak talep ettiği tutarın hesaplanan tutara göre daha yüksek olduğu, icra takibinde asıl alacak olarak talep edilen miktar içinde temerrüt tarihinden 10/01/2015 tarihine kadar işleyen faiz tutarının da bulunduğu, ancak bu tutarın asıl alacağa değil,işlemiş faize dahil edilmesi gerektiği, buna göre davacının 158.400,35 TL’nin tahsili isteminde haklı olmakla birlikte bu tutarın takip sürecinde faize tabi tutulacak kısmının asıl alacak tutarı olan 150.338,56 TL ile sınırlı olması gerektiği belirtilmiştir.
Somut olaya gelince; davacı temlik eden banka ile dava …. … San.Tic.Ltd.Şti. arasında 06.06.2014 tarihli 200.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesi imzalandığı, davalı …’un aynı limitle sözleşmenin müteselsil kefili olduğu, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcun ödenmemesi üzerine hesabın kat edildiği, kat ihtarına rağmen borcun ödenmemesi üzerine alacağın tahsiline yönelik olarak ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalıların borca itirazları üzerine takibin durdurulduğu ve eldeki işbu itirazın iptali davası açılmıştır.
Dosya kapsamına uygun gerekçeli, denetim ve hüküm kurmaya elverişli bankacı bilirkişi …’den alınan raporda da belirtildiği üzere davacı temlik eden banka ile davalı şirket arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığı, diğer davalının da bu sözleşmeye müteselsil kefil olduğu, sözleşme kapsamında kullandırılan cari hesap akdi faiz oranının %15, taksitli ticari kredi akdi faiz oranının %16,20 olduğu, temerrüt faizinin ise %35 olduğu belirtilerek her iki davalının temerrüte düştüğü 19/10/2014 tarihi de gözetilerek takip tarihi itibariyle davalı temlik alan şirketin davalılardan 150.338,56 TL asıl alacak ile temerrüt tarihinden takip tarihine kadar işlemiş 14.136,00 TL işlemiş temerrüt faizi ve 106,80 TL BSMV olmak üzere toplam 165.181,36 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır. Bilindiği üzere itirazın iptali davaları takibe sıkı sıkıya bağlı davalardan olup, temelini oluşturan icra takibine konu edilmeyen hususlarda inceleme yapılamayacaktır (Emsal mahiyette Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 18/03/2014 tarih ve 2014/2281 esas 2014/5304 karar sayılı içtihatı). Bu kapsamda davacı yanın takip talebinde 158.077,60 TL asıl alacak, 307,38 TL işlemiş temerrüt faizi, 15,37 TL BSMV talep edildiği gözetildiğinde ve temerrüt faizinin de ana paraya kapitalize edilmesi söz konusu olamayacağından taleple bağlılık ilkesi gereğince bankacı bilirkişi tarafından tespit edilen 150.338,56 TL asıl alacak ile takip talebinde talep edilen 307,38 TL işlemiş temerrüt faizi ve 15,37 TL BSMV olmak üzere toplam 150.661,31 TL üzerinden davalıların itirazının iptali ile takibin tespit edilen bu miktarlar üzerinden aynı koşullarla devamına yönelik ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygundur.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davanın kısmen kabul kısmen reddi yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden temlik alan davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Temlik alan davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Temlik alan davacıdan alınması gerekli olan 80,70 TL istinaf karar harcı ile 220,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının temlik aladan davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Temlik alan davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda uyuşmazlık konusu miktar dikkate alındığında HMK’nın 362. maddesi gereğince kesin olmak üzere, tarafların yokluğunda oy birliği ile karar verildi.23/11/2022

Başkan- Üye – Üye – Zabıt Katibi –

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.