Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/321 E. 2022/1534 K. 07.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2021/321 Esas 2022/1534 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/321
KARAR NO : 2022/1534

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
DAVA TARİHİ : 15/01/2018
KARAR TARİHİ : 07/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 07/12/2022

Taraflar arasındaki itirazın iptaline ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkili şirketin %14.98 hissedarı olduğunu, şirket yönetim kurulu tarafından 11/06/2013 tarihinde yapılan genel kuruldaki sermaye arttırımında taahhüt edilen nakit tutarın, ödenmemiş 3/4 tutarı olan 165.750,00 TL’nin ortakların hisseleri oranında 15/03/2017 tarihine kadar ödenmesine karar verildiğini, davalının hissesi oranında ödemesi gereken tutarı 15/03/2017 tarihine kadar ödemediğini, davalıya ihtarname çekilmesine karşın yine ödenmediğini, bunun üzerine Ankara 1. İcra Müd.’nün 2017/22214 esas sayılı dosyası üzerinden takip başlatıldığını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini iddia ederek itirazın iptali ile %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin şirketin %15 hissedarıyken bütün hak ve borçları ile birlikte 16/11/2016 tarihinde devrettiğini, bununla birlikte davalı tarafın mahkemeye sunmuş olduğu ekler incelendiğinde müvekkilinin dışında kalan diğer ortakların da sermaye artışlarını nakit olarak ödemediklerini bildirerek davanın reddi ile haksız takip tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davacı şirketin 25/06/2013 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında sermaye artırımına gidilmesine yönelik karar verilmiş olduğu, bu tarihte davalının sermaye payının 900.000,00 TL, hisse adedinin 900, payının ise %15 olduğu, buna göre bakiye sermaye taahhüt borcunun 24.862,50 TL olduğu, davalının davacı şirket şirketteki 1 payını 11/11/2016 tarihinde usulünce …’a devrettiği, dava dışı …’ın davacı şirkete Ankara 53. Noterliği aracılığı ile ihtarname göndererek ortaklığa kabulünün yapılmasına ilişkin yönetim kurulu kararı alınarak tarafına gönderilmesini talep ettiği, buna ilişkin davacı şirket yönetim kurulunda 21/11/2016 tarihinde karar alınarak ortaklık pay defterine bu hususun kaydedildiği, hisse devir işlerinden sonra davalının şirketteki hisse payının %14,9 olduğu, sermaye taahhüt bakiyesinin 27/02/2017 tarihi itibariyle ödenmemiş olması nedeniyle 15/03/2017 tarihine kadar ödenmesi hususunda şirket yönetim kurulunca 27/02/2017 tarihli 2017/03 nolu kararın alınmış olduğu, davacı şirket tarafından ödenmemiş sermaye tutarı olan 24.862,50 TL’nin 15/03/2017 tarihine kadar ödenmesi yönünde davalıya usulünce Ankara 27. Noterliği aracılığı ile ihtarname gönderildiği, buna rağmen ödeme yapılmaması üzerine söz konusu takibin başlatıldığı, yaptırılan bilirkişi incelemesi kapsamına göre davalının devrettiği bir payı nedeniyle devir tarihi dikkate alınarak bir hisseye tekabül eden 27,62 TL’nin mahsubu ile davalının sermaye taahhüdü nedeniyle şirkete olan borcunun 24.834,88 TL asıl alacak ve 1.647,06 TL işlemiş faizi olması gerektiği, alacağın likit olduğu gerekçeleriyle davalının Ankara 1. İcra Müd.’nün 2017/22214 esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının iptali ile takibin 24.834,88 TL asıl alacak, 1.647,06 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 26.481,94 TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, asıl alacağa (24.834,88 TL) takip tarihinden itibaren avans faizi yürütülmesine, hükmolunan alacağın (26.481,94 TL) %20’si oranında takdir edilen icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin devrettiği payına isabet eden sermaye taahhüt borcunun davacı cari hesabında takip edilmesinin mevzuata aykırı olduğunu, müvekkilinin devrettiği payına ilişkin bildirimi davacı şirkete defalarca yaptığını ve eksik sermaye ödenmesi ilk kez istendiğinde bu devrin pay defterine işlenip işlenmediğinin müvekkili tarafından bilinemediğini bu konudaki giderilme talebinin reddedildiğini, devrin müvekkilinin borcunun hesaplanmasında dikkate alınmamasının kötü niyetli bir takip yapıldığını gösterdiğini, bu nedenle davacı şirketin haksız takibi sonucu %20 haksız takip tazminatına mahkum edilmesi gerektiğini, müvekkili dışında kalan diğer ortakların da sermaye artış borçlarını nakit olarak ödemediklerini, tüm ödemelerin hakim hissadar Zeki Arıkan’ın şirketten olan alacaklarından mahsup edilmek suretiyle kapatıldığını, bu hususun da müvekkiline yönelik kötüniyetli yaklaşımın göstergesi olduğunu, alacağın likit olmaması nedeniyle müvekkili aleyhine icra inkar tazminatı hükmedilemeyeceğini bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; sermaye artırımından kaynaklı alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali isteminden ibarettir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Taraflar arasındaki ihtarnameler davacı şirketin 28/07/2017, 27/02/2017, 21/11/2016 ve 22/11/2016 tarihli yönetim kurulu kararları, 11/11/2016 tarihli anonim şirket pay devri sözleşmesi, ticaret sicil kayıtları, ödeme kayıtları vs deliller dosya arasında mevcuttur.
Ankara 1. İcra Müdürlüğü’nün 2017/22214 esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı hakkında 28/01/2021 tarihinde “hisse oranında ödenmeyen sermaye artırma bedeli” açıklamasıyla 24.862,50 TL asıl alacak, 1.647,06 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 26.509,56 TL üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı borçlunun takibe ve borca süresinde itirazı üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği, eldeki itirazın iptali davasının İİK.nun 67. maddesinde öngörülen bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
09/09/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davalı …’in takip tarihi itibariyle sermaye taahhüdünden kaynaklanan ödenmemiş borcu 24.834,88 TL olması gerekirken, davalı aleyhine 24.862,50 TL üzerinden icra takibi başlatılmış olduğu, davalının aleyhine başlatılan takibin 27,62 TL’sine itirazının iptali ile takibin 24.834,88 TL üzerinden devamı gerekeceği, davalının 15.03.2017 tarihi itibariyle temerrüde düşürülmüş olması nedeniyle davacı alacağına takip tarihine (30.11.2017) kadar avans faizi oranları üzerinden tahakkuk edecek faizin 1.748,79 TL olacağı hesaplanmış olmakla birlikte davacı talebinin 1.647,06 TL olduğu, davacı alacağına takip tarihinden itibaren ticari (avans) faiz oranları üzerinden faiz tahakkuk ettirilmesi gerekeceği bildirilmiştir.
Dosya kapsamından; davalının davacı şirketin ortağı olduğu, davacı şirketin 25/06/2013 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında sermaye artırımına gidilmesine yönelik karar verilerek 3.000.000 TL olan şirket sermayesinin 6.000.000 TL’ye arttırılmasına karar verildiği, bu tarihte davalının sermaye payının 900.000,00 TL, hisse adedinin 900, payının ise %15 olduğu, arttırılan 3.000.000 TL sermaye ile 2.779.000,00 TL’sinin şirkete ait gayrimenkul satışından karşılandığı, bakiye 221.000,00 TL’nin ise ortaklara hisseleri oranında dağıtılmasına karar verildiği, buna göre davalının bakiye sermaye taahhüt borcunun 24.862,50 TL olduğu, davalının davacı şirketteki 1 payını 11/11/2016 tarihinde dava dışı …’a devrettiği, …’ın davacı şirkete Ankara 53. Noterliği aracılığı ile ihtarname göndererek ortaklığa kabulünün yapılmasına ilişkin yönetim kurulu kararı alınarak tarafına gönderilmesini talep ettiği, buna ilişkin davacı şirket yönetim kurulunda 21/11/2016 tarihinde karar alınarak ortaklık pay defterine bu hususun kaydedildiği, hisse devir işleminden sonra davalının şirketteki payının %14,9 olduğu, sermaye taahhüt bakiyesinin 27/02/2017 tarihi itibariyle ödenmemiş olması nedeniyle 15/03/2017 tarihine kadar ödenmesi hususunda şirket yönetim kurulunca 27/02/2017 tarihli 2017/03 nolu kararın alındığı ve ödenmemiş sermaye tutarı olan 24.862,50 TL’nin 15/03/2017 tarihine kadar ödenmesi için davalıya Ankara 27. Noterliği aracılığı ile ihtarname gönderildiği, buna rağmen ödeme yapılmaması üzerine dava konusu icra takibinin başlatıldığı, mahkemece alınan bilirkişi raporunda da tespit edildiği üzere davalının devrettiği 1 payı nedeniyle devir tarihi dikkate alınarak bir hisseye tekabül eden 27,62 TL’nin mahsubu ile davalının sermaye taahhüdü nedeniyle şirkete olan borcunun 24.834,88 TL asıl alacak ve 1.647,06 TL işlemiş faizi olması gerektiği, alacağın likit olduğu, davalı şirketin diğer ortaklarının sermaye taahhüdünden kaynaklanan borçlarının, şirket yönetim kurulu başkanının şirketteki alacağından karşılanmasında mevzuata aykırı bir durumun söz konusu olmadığı, dosyada davacının dava konusu icra takibinde kötüniyetli olduğu hususunda herhangi bir delil bulunmadığı anlaşılmakla ilk derece mahkemesince yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 1808,98 TL istinaf karar ve ilam harcından peşin alınan 452,30 TL’nin mahsubu ile kalan 1.356,68 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme HMK’nın 362/(1).ç maddesi gereğince kesin olmak üzere, tarafların yokluğunda dosya üzerinden oy birliği ile karar verildi. 07/12/2022

Başkan- … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi -…
… … … …
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.