Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/292 E. 2022/1424 K. 10.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO
KARAR NO :
TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/10/2020
NUMARASI ……
DAVA TARİHİ : 26/12/2016
KARAR TARİHİ : 10/11/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/12/2022

Taraflar arasındaki rücuen alacak istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında işletme hakkı devir sözleşmesi imzalandığını, dağıtım faaliyetlerinin davalı tarafından yürütüldüğü dönemde yüksek gerilim hattının yere düşmesi sonucu meydana gelen yangın nedeniyle üçüncü kişi tarafından uğranılan zararın tazmini talebi ile açılan tazminat davasının kabulüne ilişkin verilen kararın icra takibine konulması sonucu müvekkilinin ödeme yaptığını belirterek şimdilik 81.285,81 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu alacağın zamanaşımına uğradığını, husumetin müvekkiline yöneltilemeyeceğini, devre esas bilanço düzenlemesi ile geçmişe yönelik borç ve alacak işlemlerinin kesinleştirildiğini, dava konusu edilen rücu talebinin kabulü halinde müvekkilinin mükerrer ödeme yapmasının söz konusu olacağını, ihale şartnamesi, hisse satış sözleşmesi ve işletme hakkı devir sözleşmesinin birlikte değerlendirilmesi gerektiğini, müvekkiline ihbarda bulunulmadığını, müvekkilinin davaya ve icra takibine ilişkin masraflar, giderler, vekalet ücreti ve faizden sorumlu olmadığını, ödeme tarihinden itibaren avans faizi işletilemeyeceğini bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, dava dışı 3. kişi tarafından davacı aleyhine, 3. kişiye ait iş yerinin üzerinden geçen yüksek gelirim hattının 30/08/2005 günü yere düşmesi sonucu meydana gelen yangın nedeniyle meydana gelen zararın tahsili için açılan davanın kabulüne karar verildiği, mahkeme ilamından kaynaklı alacağın tahsili için başlatılan icra takibi nedeniyle müvekkili tarafından icra dosyasına 81.285,81 TL ödeme yapıldığı, davacı tarafından yapılan ödemeden davalının sorumlu olduğu, rücuen alacağa dayanak davadaki uyuşmazlığın dağıtım tesislerinin mülkiyetine ilişkin olmadığından sözleşmenin 7.2 maddesi uyarınca davacının ihbar yükümlülüğünün bulunmadığı, rücuen tazminat talebi başkasına ait bir borcu yerine getiren kişinin mal varlığında meydana gelen kaybı gidermeye yönelik tazminat niteliğinde olup, davacının mal varlığındaki eksilme ödeme tarihinde gerçekleştiğinden ödeme gününden itibaren, her iki tarafta tacir olduğundan avans faizine hükmedileceği gerekçesiyle davanın kabulüne, toplam 81.285,81 TL alacağın 80.160,05 TL’sine ödeme tarihi olan 30/04/2007 tarihinden,1.125,76 TL’sine ödeme tarihi olan 23/05/2007 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın zaman aşımına uğradığını, dayanak ilamda tüzel kişiliği sona eren müessese müdürlüğü aleyhine açılan davanın bu müdürlüğün bağlı olduğu müvekkili tarafından yürütülüp sonuçlandırılması ve hükmünde genel müdürlük davalı gösterilerek genel müdürlük aleyhine verilmesi gerektiğini, müvekkiline bağlı müessese müdürlüklerinin tüzel kişilikleri sona erdirildikten sonra ayrı birer tüzel kişilik olarak örgütlendiği ve hakkında dava açılan müessese müdürlüğünün … A.Ş.’ye dönüştüğünü, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, ihale şartnamesi, hisse satış sözleşmesi ve işletme hakkı devir sözleşmesinin birlikte değerlendirilmesi gerektiğini, dava konusunun her iki şirketin bilançolarına yansıdığını, talebin kabulü halinde mükerrer ödemeye sebebiyet verileceğini, ödeme tarihlerinden itibaren avans faizine hükmedilmesinin dosya içeriğine aykırı bulunduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; işletme hakkı devir sözleşmesinden kaynaklanan rücuen alacak istemine ilişkindir.

6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Oğuzeli Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 28/02/2008 tarih 2007/145 Esas 2008/19 Karar (bozma öncesi 2006/128 Esas) sayılı ilamının incelenmesinde; davacısı … ……Ltd. Şti., davalısı … A.Ş. Olup, 30/08/2005 tarihinde yüksek gerilim hattının yere düşmesi sonucu meydana gelen yangında iş yerinin zarar gördüğü iddiasıyla tazminat talebiyle açılan davada yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, 54.915,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Gaziantep 4. İcra Müdürlüğünün 2017/5141 (Eski 2007/640 )sayılı icra takip dosyası ile, Oğuzeli Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2006/128 Esas 2006/177 Karar sayılı ilamına dayanılarak, alacaklı … ……Ltd. Şti. tarafından borçlu … Müessese Müdürlüğü aleyhine toplam 70.937,57 TL’nin tahsili talebiyle icra takibi başlatıldığı, davacının icra dosyasına 30/04/2007 tarihinde 80.160,05 TL, 23/05/2007 tarihinde 1.125,76 TL yatırdığı görülmüştür.
Yargılama aşamasında hesap bilirkişiden 27/11/2019 tarihli ön, 23/03/2020 tarihli ek rapor alınmıştır.
Sözleşme hükümleri ile birlikte somut olay ve davalı vekilinin istinaf itirazları birlikte incelendiğinde; dava dışı … ……Ltd. Şti. tarafından yüksek gerilim hattının yere düşmesi sonucu meydana gelen yangında iş yerinin zarar gördüğü iddiasıyla uğranılan zararın tazmini talebi ile 10/10/2005 tarihinde … A.Ş. aleyhine açılan davada yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verildiği, bu kararın icra takibine konulması nedeniyle icra dosyasına 30/04/2007 tarihinde 80.160,05 TL, 23/05/2007 tarihinde 1.125,76 TL ödendiği dosya içeriğiyle sabittir.
Taraflar arasında akdedildiği hususunda her hangi bir ihtilaf bulunmayan 24/07/2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinin 7.1 maddesinde; sözleşmenin imza tarihinden önce başlamış idari ve hukuki ihtilafların takip edilmesi, çözüme kavuşturulması ve bundan kaynaklanan her türlü sorumluluğun … ait olduğu, 7.4 ve 7.6 maddesinde de; dağıtım faaliyetinin … tarafından yürütüldüğü dönemde bu faaliyetler nedeniyle üçüncü kişiler tarafından ileri sürülecek her türlü talebin muhatabının … olduğu hükme bağlanmıştır.
Somut uyuşmazlıkta davacı tarafından yapılan ödeme İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi’nin imzalandığı tarihten önceki döneme isabet eden olaya dayanmaktadır. Rücuen alacağa dayanak olan Oğuzeli Asliye Hukuk Mahkemesi’ndeki davanın davacısı olan … ……Ltd. Şti. bu sözleşme çerçevesinde üçüncü kişi konumunda olup İHDS’nin 7.4 ve 7.6 maddeleri gereğince davacının ödediği bedeli davalıdan rücuen talep ve dava hakkı bulunmaktadır. Rücuen alacağa dayanak davadaki uyuşmazlığın dağıtım tesislerinin mülkiyetine ilişkin olmaması karşısında sözleşmenin 7.2 maddesi uyarınca davacının ihbar yükümlülüğü de bulunmamaktadır. Bu nedenle davacı icra dosyalarına ödediği tüm bedelin rücuen tahsilini davalıdan talep edebileceğinden davalı vekilinin bu yöndeki istinaf başvurusunun reddi gerekmiştir (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 23/03/2016 tarih 2015/13510 esas 2016/3219 karar sayılı emsal içtihadı).
Davalı vekilinin zamanaşımına ilişkin istinaf itirazının incelenmesinde; alacak taraflar arasında imzalanan İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi’ne dayandığından bu davada uygulanması gerekli olan zamanaşımı süresi Türk Borçlar Kanunu’nun 146. maddesi uyarınca 10 yıl olup davanın da bu süre içerisinde açıldığı anlaşıldığından bu yöndeki itiraz yerinde görülmemiştir. Rücuen alacağa dayanak dava … Genel Müdürlüğü aleyhine açılmadığından ve takip doğrudan … Genel Müdürlüğü aleyhine başlatılmadığından somut uyuşmazlıkta sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde zaman aşımı itirazının değerlendirilmesi yoluna gidilmemiştir.
Öte yandan, Hisse Satış Sözleşmesi’nin 9.4. maddesinde “…İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla”, 22. maddesinin f bendinde “Alıcı ihale konusu hisseleri devir aldığı tarihten önceki döneme ilişkin olarak İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla…” hükümleri yer almaktadır. Anılan hükümler gözetildiğinde Hisse Satış Sözleşmesi karşısında İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi öncelikle uygulanacaktır.
Davalı vekilinin açılan davada ödeme tarihinden itibaren avans faizi uygulanamayacağına yönelik itirazına gelindiğinde, rücuen tazminat talebi, başkasına ait bir borcu yerine getiren kişinin mal varlığında meydana gelen kaybı gidermeye yönelik tazminat niteliğinde olup, davacının mal varlığındaki eksilme ödeme tarihinde gerçekleştiğinden ödeme gününden itibaren her iki tarafta tacir olduğundan avans faizi talep edebilir (Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 13/04/2016 tarih ve 2016/2239-2016/4044 E.-K. Sayılı emsal kararı). Buna göre ilk derece mahkemesinin kararında ödeme tarihinden itibaren avans faizine hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davanın kabulü yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 5.552,63 TL istinaf karar harcından peşin alınan 1.388,16 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.164,47‬ TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda uyuşmazlık konusu miktar dikkate alındığında HMK’nın 362. maddesi gereğince kesin olmak üzere, tarafların yokluğunda oy birliği ile karar verildi. 10/11/2022
Başkan – Üye – Üye – Zabıt Katibi –

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.