Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/289 E. 2021/714 K. 01.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi …
T.C.
ANKARA

BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ
..

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/06/1997
NUMARASI : ….
DAVA : Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili
DAVA TARİHİ : 04/10/1993
KARAR TARİHİ : 01/06/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 01/06/2021

Taraflar arasındaki şirket ortaklık payının alacağının tahsili istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı dahili davalı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;…tarafından Yüksek Kurulun 07/07/1992 tarih ve 92/12 sayılı kararları uyarınca satışa çıkarılan …… toplam 22.115.757.000 TL tutarındaki hisseleri müvekkilinin davalı … ve bunların dışında üç kişi tarafından satın alındığını, adı geçen hisselerin 16/07/1992 tarihli devir ve teslim tutanağı ile davalı …’a tüm hisse sahipleri adına Kamu Ortaklığı İdaresi tarafından teslim olunduğunu, işbu tutanağı davalının kendi adına asaleten ve diğer tüm hisse sahipleri adına vekaleten imzalayarak yedinde muhafaza altına alındığını, hisse devir ve teslim tutanağının imzalanmasından 1 yılı aşkın süre geçmesine rağmen hisse senetlerinin davalı tarafından gerçek hak sahiplerine teslim olunmadığını, müvekkili adına davalı tarafından teslim alınan ve ancak taraflarına verilmeyen hisse senetlerinden %24 paya tekabül eden kısmın müvekkiline ait olduğunun tespiti ile müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, müvekkilinin hisselerin üzerine 30/03/1994 tarihli tedbir konulduğunu, müvekkilinin tebligat yapılmadığını ve şirket ortaklarından …’dan öğrendiklerini, şirket sermayesinin 2.200.000.000 TL olduğunu ve davacının hisse miktarının %10 olup hisselerin çoğunun yasal olmaya yollarla gele geçirilmek istendiğinden29/07/1992 tarihinde genel kurulun toplandığını, davanın haksız sebeple açıldığını, bu nedenlerle davanın reddini istemiştir.
Dahili davalı … vekilince sunulan 06/12/1994 havale tarihli dilekçesinde özetle; davacının şirkette %24 hissesinin bulunmadığını, sermayesi 2.115.357.000 TL olan şirketin 2.080.000 TL tutarındaki hisse senedinin tarafında bulunduğunu, diğer hisse senetlerinin … Şubesinde olduğunu, davanın reddini istemiştir.
Müdahil vekilleri müdahil dilekçesinde özetle; toplam 22.115.757.000 TL tutarındaki nominal bedelli hisselerden 1.885.426,891 TL tutarındaki hisselerin hisse devri esnasında 1.640.000 DM tutarındaki bedel ödeyen müvekkillerine ait olduğunun tespitini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davacı ve müdahillerin davasının kısmen kabulü ile T.C. Kamu Ortaklığı tarafından satışa çıkarılan …. toplam 2.115.257.000 TL nominal değerindeki hisselerden %10, 86956522 hissesinin davacı …, %61 , 95652174 hissesinin müdahiller Thomas Szabados ve Hermann Rail %27, …. hissesinin davalı …’ın olduğunun tespitine, bu miktarlardaki hisselerin davacı ve müdahillere aidiyetine, davacı ve müdahillerin fazla istemin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Dahili davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu,
Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yetkisiz mahkeme olduğunu, yetkili mahkemenin Kayseri Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu,
Açılan davada 3.kişi konumunda dahili davalı olduğunu, dahili davalı hakkında hüküm kurulamayacağını,
İşbu dosyada kararın 07/09/2006 tarihinde kesinleştiğine dair şerh düşüldüğünü ve adı geçen şirketin hileli olarak iflasa götürüldüğünü, şirketin içinin yağmalandığını, halen de kanun dışı işlemlerin devam ettiğini,
Müvekkili tarafından Kayseri 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Karar sayılı kararıyla şirket genel kurul kararının iptali için açmış olduğu davanın kabul edildiğini,
Buna karşın davacı … tarafından açılan işbu davada alelacele tamamen kanun ve hukuk katledilerek karara bağlandığını, dosya kesinleşmediği halde kesinleştirildiğini, bu nedenle taraflarınca Kayseri’de açılan bu davanın işbu derdest davanın kesinleşmesi gerekçe gösterilerek davaların reddedilerek kesinleştirip çok büyük mağduriyete sebebiyet verildiğini,
Olayların gerçek yüzünü bilmeyen müvekkilinin kesinleştiği söylenen Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Karar sayılı dosyasının yargılama iadesini talep ettiğini, mahkemece… Karar sayılı kararıyla davanın kesinleşmemesi gerekçesiyle davanın reddedildiğini, istinaf üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi’nin… Karar sayılı ilamı ile aynı gerekçeyle kararın kesinleşmediği belirtilerek istinaf isteminin esastan reddedildiğini, böylece davacı … tarafından açılan Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Karar sayılı kararının kesinleşmediğinin ispatlandığını, bu nedenlerle Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/06/1997 … Karar sayılı kararının kaldırılarak talepleri gibi karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesine karşı vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, dahili davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; Kamu Ortaklığı tarafından satışa çıkarılan ….. hisse senetlerinin %24’ünün davacıya ait olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
Somut olaya gelince, dahili davalı yanın kanun yolu başvurusunun HMK’nun geçici 3.maddesi gereğince Yargıtay tarafından incelenmesi gerekir. 6100 sayılı HMK’nun geçici 3.maddesinin 2.fıkrasına göre; Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihinden (20/07/2016 ) önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 26/9/ 2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ila 454 üncü madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunur. Bu kararlara ilişkin dosyalar Bölge Adliye Mahkemelerine gönderilemez. İlk derece mahkemesi hükmünü 19/06/1997 tarihinde tesis ettiğinden, bu hüküm kesinleşene kadar 1086 sayılı Kanunun uygulanması gerekir.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesince dosyanın temyiz incelemesi yapılmak üzere Yargıtay ilgili dairesine gönderilmesi gerekirken yanılgıya düşülerek Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderildiği anlaşılmakla dosyanın ilk derece mahkemesine geri çevrilmesine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Temyiz incelemesi yapılması için dosyanın Yargıtay ilgili Hukuk Dairesine gönderilmek üzere ilk derece mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE
Dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda 6100 Sayılı HMK’nın 352. maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.01/06/2021

Başkan- … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi -…
… … … …

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.