Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi ….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ
…
TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
…
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/11/2020
NUMARASI …
DAVA : Tespit ve Hisse Tescili
DAVA TARİHİ : 04/12/2019
KARAR TARİHİ : 15/04/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 27/04/2021
Taraflar arasındaki tespit ve hisse tescili istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizlik kararına yönelik olarak verilen hükme karşı davalı karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 2016 yılı Mart ayı itibariyle davalı bünyesinde çalışmaya başladığını, müvekkilinin ücreti beraberinde projelerden %5 kar payı almasının taraflarca kararlaştırıldığını, davalı şirket ile iş kanuna tabii olarak çalışmaya başlanmış ise de sonrasında davalı şirket ile imzalanan işbirliği sözleşmesi ile hizmeti karşılığı hisse devralacağı şeklinde anlaşma sağlandığını, müvekkilinin işe başlarken düzenlenen maaş ilavesi %5 kar payı ortaklığının %2,5 hisse oranı olarak değiştirildiğini, taraflar arasında 30/06/2017 tarihinde imzalanan sözleşmenin 3.1 maddesi ile 7 adet …. projesinin işletmeye geçmesinin ardından, davalı şirketin … … … A.Ş. İle … … … A.Ş’deki %2,5 olan hisselerinin müvekkiline devrinin kararlaştırıldığını, müvekkilinin sözleşmeden doğan tüm edimlerini yerine getirmesine rağmen devrin sağlanmadığını iddia ederek hisselerin müvekkiline devrinin gerektiği tarihten itibaren yapılarak kar payı doğurmaları ile ilgili alacak hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkilinin tüm yükümlülüklerini yerine getirdiği işbirliği sözleşmesi’nin 3.1 maddesi gereği müvekkiline devri gereken davalıya ait … .. … A.Ş. ile … … … A.Ş’deki %2,5 oranındaki davalı hisselerinin müvekkilince hakkedildiğin tespitine ve müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı karşı davacı vekili dilekçelerinde özetle; görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, davacı tarafın sözleşmede belirtilen taahhütlerini yerine getirmediğinden sözlemenin yürürlüğe giremediğini, bu nedenle herhangi bir hak iddia edilemeyeceğini bildirerek davanın reddini istemiş; karşı davada ise, davacı tarafın müvekkili şirket ile olan iş akdi sona erdikten sonra kendisinin iade etmesi gereken aracı zamanında teslim etmediğini, yedek anahtarı da vermeyerek müvekkili şirketi zarara uğrattığını, kendisine verilen laptop ve telefonu da iade etmediğini, gecikme nedeniyle araç kiralama şirketine ilave 13.007,40 TL+KDV, KM aşım bedeli olarak 7.810,17 TL+KDV, yakıt bedeli olarak 8.845,74 TL+KDV ve yedek anahtarı teslim etmemesi nedeniyle 750 TL+KDV’yi müvekkiline ait araç kiralama şirketine ödemek zorunda kaldığını, davacı tarafın iş akdi bitmesine rağmen iade edilmeyen … 5 modeline sahip telefonun halihazırda 500 ABD Doları değerine sahip olup iş akdi sonrası kullanımlar için 1.268,80 TL olarak ödendiğini, iade edilmeyen bilgisayara ise alındığı tarihte 4.082 TL+KDV ödenmiş olup bugün benzer özelliklerdeki bilgisayar 1.500 ABD Doları olduğunu, müvekkili şirketin uğradığı zararların karşılanmasının talep edildiğini ancak ödeme yapılmadığını, söz konusu yeni alınıp karşı tarafa teslim edilen teknolojik aletlerinin değerlerini her geçen gün yitirdiğini iddia ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 19 Mart 2019 tarihli ihtarın davalıya tebliğ tarihinden itibaren işleyecek faizle birlikte 10.000 TL’nin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; eldeki davada, davacı karşı davalı tarafın TTK 12, 16 maddeleri kapsamında sayılan tacir kişilerden olmadığı ve davanın mutlak ticari dava niteliğinde bulunmadığı, bu halde uyuşmazlığın çözümünde Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle mahkemenin görevsizliği nedeniyle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı karşı davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yetkili mahkemenin İzmir Mahkemeleri olduğunu, talep sonucu hisse devrine yönelik olduğundan harca esas değerin gösterilmemesinin hatalı olduğunu, davacının hizmet sözleşmesi gereği iş görme borcunu yerine getirmediğinden görevli mahkemenin iş mahkemeleri olduğunu, görevli olmayan mahkemece verilen tedbir kararı geçersiz olduğundan mahkemece gerekçeli kararda tedbirin kaldırılması yönünden karar verilmesi gerekirken bu yönde bir karar oluşturulmamasının hatalı olduğunun bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Asıl dava, taraflar arasında akdedilen 30/06/2017 tarihli işbirliği sözleşmesi kapsamında dava dışı … … … A.Ş. İle … … … A.Ş.’nin % 2,5 hisselerinin davacıya devri şartlarının oluşup oluşmadığının tespiti ile davacı adına tescili istemine; karşı dava ise, sözleşme kapsamında asıl dava davacısına verilen araç, telefon, bilgisayar vs. nedeniyle uğranılan zararın tahsili istemine ilişkindir.
Görev kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden nazara alınması gerekir.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinde mutlak ticari davalar belirtilmiş, aynı yasanın 5/(1) bendinde de aksine hüküm bulunmadıkça dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevli olduğu, 5/(3) bendinde asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu ve bu durumda göreve ilişkin usul hükümlerinin uygulanacağı şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Asıl dava, taraflar arasında akdedilen 30/06/2017 tarihli işbirliği sözleşmesi kapsamında dava dışı … .. … A.Ş. İle … … … A.Ş.’nin % 2,5 hisselerinin davacıya devri şartlarının oluşup oluşmadığının tespiti ile davacı adına tescili istemine ilişkin olup, şirket hisse devri de şirketler hukuku kapsamında TTK’da düzenlenmiş olmakla, TTK’nın 4.maddesi gereğince eldeki dava mutlak ticari dava niteliğindedir. Hal böyle olunca mahkemece işin esasına girilmesi gerekirken asliye hukuk mahkemelerinin görevli olduğundan bahisle davanın usulden reddine karar verilmesi isabetsiz olduğundan davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23/11/2020 tarih… Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-HMK’nın 353/(1)-a.3 maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine,
4-Davalı tarafından yatırılan 54,40 TL istinaf karar harcının istek halinde davalı şirkete iadesine,
5-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/(1)-a.6 maddesi uyarıca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.15/04/2021
Başkan- … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi -…
… … … …
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.