Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/284 E. 2021/441 K. 24.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.Ankara Bölge … Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi…

T.C.
ANKARA
BÖLGE … MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 14.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/12/2020
NUMARASI : …
DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/03/2020
KARAR TARİHİ : 24 /03/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 19/04/2021

Taraflar arasındaki alacak istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın aktif husumet yokluğu sebebiyle reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın alacaklı olduğu Ankara 22. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasında 23.01.2018 tarihinde gerçekleşen taşınmaz satışları neticesinde Ankara … .. Şubesi nezdindeki hesabında üç adet taşınmaz satışı sebebiyle toplam 3.250.000,00 TL tutarın Ankara 22. İcra Müdürlüğü’nün “…bedelin birer aylık mevduata uygulanacak tabela faizi (cari faiz) oranlarından en yüksek olanından az olmamak üzere vadeli hesap açılıp ihale bedelinin bu şekilde nemalandırılmasına…” kararı ile bloke edildiğini, bu karar uyarınca davalı banka tarafından açılan hesaba nemalandırma işleminin uygulanmaya başladığını, haricen edinilen bilgiye göre, davalı bankanın Ankara 22. İcra Müdürlüğü’nün kararına aykırı olarak, hiçbir yasal dayanak bulunmaksızın Adalet Bakanlığı ile aralarında bulunduğu iddia edilen gizli bir protokol gereğince bilgileri anılan hesaptaki tutara %5 faiz işletildiğinin öğrenildiğini, Ankara 22. İcra Müdürlüğü’ne anılan faiz oranının, Müdürlükçe verilen karara aykırı olduğu, ilaveten çok düşük olduğu olduğuna dair yapılan itiraza müdürlük tarafından “nema paralarının … yazılırken en yüksek oranda nemalandırılması istenmiştir” cevabi kararını vererek bu husustaki sorumluluğun davalı bankada olduğunu bildirdiğini, davalı bankaya keşide edilen ihtara cevap verilmediğini ileri sürerek davalı banka tarafından Ankara … … nemalandırılan bedelin hiçbir yasal dayanak olmaksızın düşük faiz oranı ile nemalandırılması sebebi ile uğranılan zararın, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 750.000,000 TL bedelin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; icra dosyasına yatırılan ihale bedelinin nemalandırılması İİK’nın 134. Maddesinde düzenlenmiş olup Ankara 22. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından yapılan ihale hakkında, açılan ihalenin feshi davası sebebiyle dava konusu 2.851.000,00 TL tutarındaki ihale bedelinin icra müdürlüğünün talimatı ile müvekkili bankanın Ankara … … nezdindeki vadeli hesabına yatırıldığını, davacı tarafından dosyaya sunulan hesap hareketlerine göre vadeli hesaba yatırılan tutara her ay mevzuata, genelgelere, tebliğ ve talimatlara uygun faiz işletildiğini, bu durumun hesaptaki paranın icra müdürlüğü tarafından talep edilmesine kadar devam ettiğini, Adalet Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü’nün 22.09.2017 tarihli nemalandırma konulu yazıları gereğince müvekkili bankanın 04.10.2017 tarihi itibarıyla uyguladığı tabela faizi (cari faiz oranı) oranının %5,50 olduğunu, müvekkili bankada nemalandırılan ihale bedellerine dönem itibarıyla hangi bankanın tabela faizi daha yüksekse o faiz oranının uygulandığını, dolayısıyla davacının dilekçesinde belirtmiş olduğu değişken faiz oranlarının her dönem için 3 kamu bankasının uyguladığı tabela faizlerinin değişkenliğinden kaynaklandığını, Adalet Bakanlığı Genel Müdürlüğü’nün 06.05.2008 tarih ve 104-1 sayılı sayılı Genelgesinin b bendinde sayılan İcra ve iflas dairelerince tahsil olunan emanet paralarının yatırılacağı tek banka olarak belirlenen müvekkili Bankaya icra müdürlüğünün talimatı ile açılan hesaba ihale bedelinin yatırıldığını, vadeli hesaba ödenecek faiz oranlarının da sınırlarının söz konusu genelge eklerinde ayrıntılı şekilde belirtilmiş olması karşısında müvekkili bankanın dava konusu işlemde keyfi ve mevzuata aykırı davranmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesince iddia, savunma ve toplanan tüm delillere göre; dava icra dairesinin talimatına aykırı olarak uygulanan faiz nedeniyle uğranılan zararın tahsili istemine ilişkin olup Ankara 22. İcra Dairesinin talimatı uyarınca, Ankara 22. İcra Dairesi adına davalı banka nezdinde hesap açılıp, yatırılan bu para hesapta değerlendirildiğinden dava konusu edilen mevduat hesabı Ankara 22. İcra Dairesi adına olup, davacının davalı banka ile akdi ilişkisi bulunmadığı (Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 27.04.2017 tarihli ve ../.. Esas – …/.. Karar sayılı ilamı), bu durumda davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın alacaklı olduğu Ankara 22. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasında 23.01.2018 tarihinde gerçekleşen taşınmaz satışları neticesinde Ankara … Sarayı Şubesi nezdindeki hesabında üç adet taşınmaz satışı sebebiyle toplam 3.250.000,00 TL tutarın Ankara 22. İcra Müdürlüğü’nün “…bedelin birer aylık mevduata uygulanacak tabela faizi (cari faiz) oranlarından en yüksek olanından az olmamak üzere vadeli hesap açılıp ihale bedelinin bu şekilde nemalandırılmasına…” kararı ile bloke edildiğini, bu karar uyarınca davalı banka tarafından açılan hesaba nemalandırma işleminin uygulanmaya başladığını, haricen edinilen bilgiye göre, davalı bankanın Ankara 22. İcra Müdürlüğü’nün kararına aykırı olarak, hiçbir yasal dayanak bulunmaksızın Adalet Bakanlığı ile aralarında bulunduğu iddia edilen gizli bir protokol gereğince bilgileri anılan hesaptaki tutara %5 faiz işletildiğinin öğrenildiğini, oysa TCMB tarafından Bankalarca Mevduatlara Fiilen Uygulanan Azami Faiz Oranları uyarınca uygulanması gereken faiz oranı uygulanmaksızın Ankara 22. İcra Müdürlüğü’ne anılan faiz oranının, Müdürlükçe verilen karara aykırı olduğu, ilaveten çok düşük olduğu olduğuna dair yapılan itiraza müdürlük tarafından “nema paralarının … yazılırken en yüksek oranda nemalandırılması istenmiştir” cevabi kararını vererek bu husustaki sorumluluğun davalı bankada olduğunu bildirdiğini, davalı bankaya keşide edilen ihtara cevap verilmediğini, nemalandırmanın davalı bankaca yapıldığını, taraflar arasında akdi ilişki bulunmasa da mevzuata aykırı oranda nemalandırmayı yapan tarafın davalı banka olduğunu, Adalet Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü’nün 09.02.2018 tarihli ve 22.09.2017 tarihli yazılarında “..Bu itibarla İcra ve İflas Dairesince düzenlenen sıra cetveline itiraz ya da şikayet halinde bedelin kamu bankası olarak hizmet veren TC … Bankası, Türkiye … ve Türkiye … Bankasının, ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde Türkiye … … Bankasına “mevduat ilan edilen yıllık faiz oranları bildirim formu” ile bildirilen ve şubelerinde ilan edilen 1 aylık mevduata uygulanacak “tabela faizi (cari faiz)” oranlarından en yüksek olanından az olmamak üzere nemalandırılması hususunun” bildirildiğini, Adalet Bakanlığının bu yazıları uyarınca ihalenin feshi davasının açılmış olduğu hallerde, icra müdürlüklerince kamu bankalarında açılan mevduat hesabına yatırılan ihale tutarının, ilgili kamu bankasınca Türkiye … … Bankasına “”mevduat ilan edilen yıllık faiz oranları bildirim formu” ile bildirilen ve şubelerinde ilan edilen 1 aylık mevduata uygulanacak “tabela faizi (cari faiz)” oranlarından en yüksek olanından az olmamak üzere nemalandırılması” zorunluluğunun bulunduğunu, buna rağmen davalı bankaca hiçbir yasal dayanak olmadığı halde söz konusu ihale bedeline %5 gibi nereden ve nasıl tespit edildiği belli olmayan bir oranda faiz işletilmesinin kabul edilemeyeceğini, ileri sürerek davalı banka tarafından Ankara … … nemalandırılan bedelin hiçbir yasal dayanak olmaksızın düşük faiz oranı ile nemalandırılması sebebi ile zarara uğradığını ileri sürerek açıklanan bu ve re’sen gözetilecek nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava, icra müdürlüğünün talimatına aykırı olarak uygulanan faiz nedeniyle uğranılan zararın tahsili istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle aktif husumet yokluğu sebebiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının alacaklı olduğu icra takip dosyasında icra müdürlüğünün talimatı ile davalı banka tarafından açılan hesaba yatırılan faiz oranının mevzuata aykırı olarak düşük uygulanıp uygulanmadığı noktasında olup işbu banka hesabının icra takibinin yapıldığı Ankara 22. İcra Müdürlüğü’nün talimatı üzerine açıldığı uyuşmazlık konusu değildir. Şöyle ki; davacının icra takibi sırasında taşınmaz satış ihalesinden sonra ihalenin iptali davası açılmış, icra müdürlüğünce ihale bedelinin müdürlük adına mevduata uygulanan en yüksek faiz üzerinden birer aylık dönemler halinde nemalı hesap açtırılarak değerlendirilmesi yönünde davalı bankaya talimat yazılmıştır. Bu talimat uyarınca Ankara 22. İcra Müdürlüğü adına banka nezdinde hesap açılmış ve yatırılan para bu hesapta değerlendirildiğinden dava konusu edilen mevduat hesabı Ankara 22. İcra Müdürlüğü adına olup davacı ile davalı banka ile akdi ilişkisi bulunmadığına göre ilk derece mahkemesince davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığından davanın reddine dair verilen kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. Nitekim Yargıtay 11. HD’nin emsal nitelikteki 27.04.2017 tarihli ve … Karar sayılı emsal nitelikteki kararı da bu yöndedir.
Sonuç olarak yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin, istinaf başvuru kanun dilekçesinde yer verdiği itirazların yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına yer olmaksızın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan 492 Sayılı Harçlar Kanunu’nun ilgili Tarifesi hükümleri gereği alınması gereken 59,30 TL istinaf maktu karar harcı başlangıçta peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Yapılan istinaf yargılama giderlerinin istinafa başvurana taraf üzerinde bırakılmasına, varsa kullanılmayan gider avansının istek halinde kendisine iadesine,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 24/03/2021

Başkan- … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi-…
… … … …
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.