Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/262 E. 2023/167 K. 16.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2021/262 Esas 2023/167 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/262
KARAR NO : 2023/167

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/01/2020
NUMARASI : 2016/716 Esas 2020/49 Karar
DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
DAVA : Ticari Şirket (Fesih İstemli)
DAVA TARİHİ : 05/09/2016
KARAR TARİHİ : 16/02/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 02/03/2023

Taraflar arasındaki şirketin feshi istemine ilişkin asıl ve birleşen davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davada dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükme karşı birleşen davada davacılar vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketin ortağı ve ilk yönetim kurulu üyesi olduğunu, şirket ortakları arasında çıkan anlaşmazlıklar nedeniyle genel kurullarının hiç toplanamadığını, yönetim kurulunun görev süresi sona ermesine rağmen yenisinin seçilemediğini, yeni denetçinin seçilemediğini, müvekkilinin yönetim kurulunun diğer başkan ve başkan yardımcısına genel kurul toplantısı yapılmak üzere yönetim kurulu kararı almak için yazılı öneride bulunduğunu, müvekkilinin bu önerisinin başkan yardımcısı … tarafından kabul edilerek karar metninin imzalandığını, yönetim kurulu başkanı olan …tarafından ise yazılı öneriye cevap verilmediğini, TTK’nun 390/4 maddesi uyarınca onay imzalarının bulunduğu kağıdın yönetim kurulu karar defterine yapıştırılmasının kararın geçerlilik şartı olduğunu, yönetim kurulu karar defteri gönderilen ihtarnameye rağmen müvekkiline teslim edilmediğinden geçerli bir yönetim kurulu kararı alma imkanı olmadığını, davalı şirketin yönetim kurulu dinlenerek şirketin durumunun kanuna uygun hale getirilmesi için bir süre belirlenmesi, bu süre içinde düzeltilmemesi halinde şirketin feshine karar verilmesini talep ettiklerini belirterek TTK’nun 530/1 maddesi uyarınca davalı şirketin yönetim kurulunun dinlenerek, şirketin durumuna uygun hale getirmesi için bir süre belirlenmesine, TTK 530/2 maddesi uyarınca davalı şirkete kayyum atanmasına, bu süre içinde durumun düzeltilmemesi halinde ise şirketin feshine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin davalı şirketin toplam %4 hissesine sahip olduklarını, yaşanan süreçte davalı şirketin ortaklarından …’nin davalı şirketin feshi talebi ile Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/716 Esas numarası ile dava açtığını, uzun yıllardır davalı şirket yönetim kurulunun şirket ana sözleşmesine ve kanuna uygun toplanamaması, davalı ortaklar arasında süregelen anlaşmazlıklar sebebi ile TTK’nun 530/1 maddesi uyarınca davalı şirketin feshini isteme hakkının doğduğunu belirterek davalı şirketin yönetim kurulunan dinlenerek şirketin durumunun kanuna uygun hale getirilmesi için bir süre beklenilmesine, bu süre içerisinde durumun düzeltilmemesi halinde davalı şirketin feshine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Asıl ve birleşen davada davalıya dava dilekçeleri usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen, yasal süre içerisinde cevap dilekçesi sunulmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, şirkete yönetici kayyumu olarak atanan …’na şirket genel kurulunu toplaması için süre verildiği ve kayyum tarafından genel kurulun toplandığı, genel kurulda yönetim kurulunun seçildiği, bu şekilde TTK’nun 530. maddesi gereğince şirketin kanuna uygun hale getirildiği, dava konusunun kalmadığı, ara karar ile atanan yönetici kayyımın görevinin sona erdirilmesi gerektiği, birleşen davada davacılar … tarafından kendi hisseleri adına açtıkları davanın da konusuz kaldığı gerekçesiyle konusuz kalan asıl ve birleşen dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Birleşen davada davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı şirketin doğalgaz santrali projeleri geliştirmek ve uygulamak amacıyla kurulmasına rağmen şirket ortaklarından …’nin enerji işlerinden vazgeçerek gayri menkul işlerine yöneldiğini bildirmesi üzerine müvekkillerinin babasıyla anlaşmazlığa düştüklerini, davalı şirket ortaklarından %87 paya sahip … ve …’nun davalı şirkete ilişkin olarak her türlü işlemi yapma imkanı mevcutken dürüstlük kuralına aykırı olarak şirketin feshini dava ettiğini, şirketin şu an faal olmadığını, şirketin usulen işlemez hale geldiğini, yönetim kurulu üyelerinin şirketle ilgilenmediğini, yönetim kurulu üyelerinin şirketi fesih ve tasfiye edebilecek durumda olmalarına rağmen tasfiye yerine davayla kanunu dolanmaya çalıştıklarını, yargılama aşamasında davalı şirkete yönetim kayyımı atandığını, şirket olağan üstü genel kurul toplantısının yapıldığını, yönetim kurulunun seçildiğini, müvekkilleri tarafından toplantıda pay sahiplerinin haklarının kısıtlanması ve ihlal edilmesi kanuna ve ana sözleşmeye aykırı olduğundan ve çağrı ile gündem usullerine aykırı olarak yapılan toplantının geçersiz olduğu gerekçesiyle muhalefet şerhi düşüldüğünü, alınan kararların iptali talebiyle dava açtıklarını, açılan davanın bu davayı etkilemeyeceği yönündeki mahkeme gerekçesinin çelişkili olduğunu, ortaklar arasında ciddi uyuşmazlıklar bulunduğunu, gayri faal olan şirketin tasfiye edilmesi gerektiğini, genel kurul evraklarıyla şirket defter ve belgelerinin yeni seçilen yönetim kuruluna teslim edilmediğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Asıl ve birleşen dava; haklı sebeple anonim şirketin feshi istemine ilişkindir.
Dosya içerisinde birleşen dosya davacılar vekilinin istinaf dilekçesinin davalı şirkete tebliğ edildiğine ilişkin bir bilgi ve belge bulunmadığı gibi, UYAP kayıtlarında da davalı şirkete birleşen dosya davacılar vekilinin istinaf dilekçesinin tebliğine ilişkin herhangi bir tebliğ evrakı yer almamaktadır.
Hal böyle olunca, birleşen dosya davacılar vekilinin istinaf dilekçesinin davalı şirkete tebliğ edilip, katılma yoluyla istinaf süresi beklenilerek, katılma yoluyla istinaf yoluna başvurulmaması halinde dahi yeniden istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi amacıyla dosyanın ilk derece mahkemesine geri çevrilmesine karar vermek gerekmiş ve taktiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Birleşen dosya davacılar vekilinin istinaf dilekçesinin davalı şirkete tebliğ edilip, katılma yoluyla istinaf süresi beklenilerek katılma yoluyla istinaf yoluna başvurulmaması halinde dahi dosyanın yeniden Dairemize gönderilmek üzere mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE,
Dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda HMK’nın 352. maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 16/02/2023

Başkan Üye Üye Zabıt Katibi

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.