Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/252 E. 2021/777 K. 10.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi …
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ
….

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/11/2020
NUMARASI :
TALEP : Zayi Belgesi Verilmesi
TALEP TARİHİ : 25/02/2020
KARAR TARİHİ : 10/06/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 10/06/2021

Zayi belgesi verilmesine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı görevsizlik nedeniyle talebin usulden reddine yönelik olarak verilen hükme karşı talep eden vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TALEP
Talep eden vekili dava dilekçesinde özetle; 13/02/2020 tarihinde müvekkiline ait iş yerinde meydana gelen yangın nedeniyle şirkete ait şirket defterleri, faturalar, resmi evraklar, muhasebe programı kayıtlarının olduğu laptop bilgisayarın tamamen yandığını belirterek; şirkete ait 2018-2019 yıllarına ait şirket defterleri, Defteri kebir, envanter defteri, pay defteri, yevmiye defteri, genel kurul toplantı ve müzakere defteri ve diğer defterler, 2018-2019 yıllarına ait müşteriye kesilen satış faturaları, müşterilerden alınan alış faturaları, irsaliyeler, ödeme dekontları ve makbuzları, SGK resmi evrakları, vergi resmi evrakları, muhasebe programının kayıtların ve mali verilerinin olduğu laptop bilgisayarın zayi olduğuna dair zayi belgesinin verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; zayi belgesi verilmesi isteminin TTK’nın 82/7. gereğince “yetkili mahkemesinden” istenebileceğini, aynı maddenin 8. fıkrasında, sona eren şirketin dahi defter ve belgelerinin saklanmasında Sulh Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu ve 6100 sayılı HMK’nın 383.maddesi gereğince çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkemenin aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece Sulh Hukuk Mahkemesi olduğunun açıkça belirtildiği, bir çekişmesiz yargı işiyle ilgili olarak TTK’nın 82/7.maddesinde olduğu gibi sadece ”mahkemeden” veya ”hakim”den bahsedilirse Sulh Hukuk Mahkemeleri görevli olmakla davanın görevsizlik nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Talep eden vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu,
6100 Sayılı HMK’nın ve 6102 Sayılı TTK’nın yürürlüğe girmesinden sonra açılan çekişmesiz yargı işi niteliğinde olan işbu davanın ticari dava olup ticaret mahkemesince bakılıp görülmesi gerektiğini, müvekkilinin tacir olduğunu, zayiye ilişkin hükmün TTK’nın 82.maddesinde düzenlendiğini, bu nedenle çekişmesiz ticari nitelikteki yargı işi olan davaya bakıp görülmesi gerekirken mahkemece Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğuna yönelik kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri gibi karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Talep; yangın sonucu şirkete ait fatura ve ticari evrak hakkında zayi belgesi istemine ilişkindir.
01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren HMK’nın 383. maddesinde çekişmesiz yargı işleri ile ilgili olarak ”aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece” sulh hukuk mahkemesinin görevli olacağı öngörülmüştür. Söz konusu hükümden anlaşılması gereken, aksine bir düzenlemenin varlığı halinde görevli mahkemenin bu düzenlemeye göre belirleneceğidir.
Konuya bu bağlamda yaklaşıldığında, gerek TTK’nun 563 vd maddelerinde düzenlenen kıymetli evrakın zayii nedeniyle iptaline ilişkin davaların ve gerekse de TTK’nun 68 vd maddelerinde düzenlenen zayi belgesi verilmesi istemine ilişkin davaların, hem 1086 sayılı Kanun’un yürürlükte kaldığı süreçteki yargısal uygulama ve hem de 6100 sayılı HMK’nun 382/2-e/6 maddesi uyarınca ticaret hukukuna dair çekişmesiz yargı işi niteliğinde olduğu söylenmelidir. Bu nedenle, ilk bakışta, bu nitelikteki davaların da sulh hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği ileri sürülebilecektir. 6100 sayılı yasa 01/10/20211 tarihinde yürürlüğe girmiş ve 6102 sayılı TTK 01/06/2012 tarihinde yürürlüğe girene kadar Sulh Hukuk Mahkemesi görevli olabilir ise de; bu nitelikteki davalar ve/veya HMK’da tercih edilmiş tanımıyla işlerin, aynı zamanda TTK’nun 4 ve 5. maddeleri uyarınca ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi olup, TTK’nun 4 ve 5. maddesinin özel nitelikte birer usul hükmü niteliğinde bulundukları düşünüldüğünde, bu davalar ve esasen ticaret hukukuna dahil ve mahkemece görülecek olan çekişmesiz yargı işlerinin tümü bakımından görevli mahkemenin tayininde, HMK’nun 383. maddesinde belirtilen hükmün aksine ve özel bir düzenlemenin var olduğu; bu durumda TTK’nun 5. maddesinin başlığı ile birlikte nazara alındığında, Ticaret Kanunu’nda yer alan çekişmesiz yargı işleri bakımından asıl görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olup ticaret mahkemesinin bulunmadığı yerler bakımından ise asliye hukuk mahkemesinin görevli kabul edilmesi gerektiği açıktır. Nitelik, 6100 sayılı HMK ile aynı tarihte kabul edilen 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 757/1. maddesinde bu tür işlerde ticaret mahkemelerinin görevli olduğunun belirtilmiş olması da yasa koyucunun iradesinin söz konusu yorum yönünde tecelli ettiğinin açık bir göstergesidir (Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 18/10/2012 tarih … Karar sayılı emsal ilamı).
Hal böyle olunca, her ne kadar ilk derece mahkemesince zayi belgesi verilmesi talepli işbu davada Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiş ise de, TTK’nun 563 vd maddelerinde düzenlenen kıymetli evrakın zayi nedeniyle iptaline ilişkin davalar ile TTK’nun 68 vd maddelerinde düzenlenen zayi belgesi verilmesi istemine ilişkin davaların, hem 1086 sayılı Kanun’un yürürlükte kaldığı süreçteki yargısal uygulama ve hem de 6100 sayılı HMK’nun 382/2-e/6 maddesi uyarınca ticaret hukukuna dair çekişmesiz yargı işi niteliğinde olduğu, ancak bu nitelikteki dava ve işlerin aynı zamanda TTK’nın 4 ve 5. maddeleri uyarınca ticari dava ve iş niteliğinde bulunduğu ve TTK’nun 4 ve 5. maddesinin özel nitelikte birer usul hükmü niteliğinde bulunduklarından bu davaların ve esasen ticaret hukukuna dahil ve mahkemece görülecek olan çekişmesiz yargı işlerinin tümü bakımından asıl görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olduğu anlaşılmakla verilen görevsizlik kararı usul ve yasaya aykırıdır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle talep eden vekilinin istinaf başvuru sebeplerinin kabulü ilk derece mahkemesince verilen karar HMK’nın 353/1-a-3. maddesi gereği kaldırılarak dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Talep eden vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile,
Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 24/11/2020 tarih ve…. Karar sayılı kararının HMK’nın 353/(1)-a.3. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-Talep eden tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
4-İstinafa başvuran talep eden taraftan alınan 59,30 TL istinaf maktu karar harcının talep halinde talep edene iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a-3. maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.10/06/2021

Başkan- … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi -…
… … … …

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.