Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/23 E. 2021/791 K. 11.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ….

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

….

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

….
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/09/2020
NUMARASI : …
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 22/06/2016
KARAR TARİHİ : 09/06/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 02/07/2021

Taraflar arasındaki tazminat istemine ilişkin davanın yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davalı … ve … hakkındaki davanın kısmen kabulüne, davalılar … ve … hakkında açılan davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davalılar … ve … vekili tarafından süresinde adli yardım talepli istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;… yürütmekte olduğu bir soruşturma kapsamında Savcılığın talebi üzerine Ankara 5. Sulh Ceza Hakimliği’nin 26/10/2015 tarih ve …. D.iş sayılı kararı ile ….’nin davalılarının da arasında bulunduğu yönetim kurulunun görevine son verilerek CMK 133. maddesi kapsamında yönetici kayyım atanmasına karar verildiğini, şirkete ait …piyasa değerinin çok üzerinde KDV dahil 153.990.000,00 USD karşılığında ….’ne 10/08/2012 tarihinde sözleşme imzalanarak verildiğini, … Akademi’nin sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirmediği halde sözleşme bedelinin tamamının peşin olarak ödendiğini ve sözleşmede teminat karşılığı %40 avans verilebileceğinin düzenlendiğini, SPK kararının gereği olarak şirketlerinin zararının tahsili amacıyla şirketleri tarafından davalılara Ankara 18. Noterliğinden gönderilen 03/05/2016 tarihli ihtarname ile 31/12/2015 tarihi itibariyle 70.079.478,25 USD tutarındaki sermaye ve mal varlığı kaybının işleyecek faizi ile birlikte …’a ödenmesi gerektiği hususunun ihtar edildiğini, şirketlerinin uğradığı zararlara karşılık şimdilik 50.000,00 TL kısmının her bir davalıdan 31/12/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili yargılama sırasında 18/11/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile toplam 70.545.149,88 ABD Doları zararın davalılar … ve …’ten 31/12/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
CEVAP :
Davalılar … ve … cevap dilekçelerinde; ….’nin tüzel kişiliği haiz olduğunu, yönetim kurulu üyelerinin şahsen dava açmalarının hukuken mümkün olmadığını, bu yönüyle davanın reddine karar verilmesinin yanı sıra, husumet yokluğunu ve zaamanaşımı def’ini ileri sürmüşler, esasa ilişkin olarak da; söz konusu davaya konu … kararına karşı taraflarınca Ankara 1. İdare Mahkemesi’nin…. esas sayılı dosyası üzerinden iptal davası açıldığını, bekletici mesele yapılması talebinde bulunduklarını, SPK’nın davaya dayanak karar bildirimi yazısında bahsetmiş olduğu ….üzerinde kalan ihale nedeniyle 70.079.478,25 USD tutarında kayba uğradığı iddiasının gerçek dışı olduğunu, … Akademinin tüm ihale şartlarını yerine getirerek katıldığını, 10/08/2012 tarihinde en uygun teklifi veren firma ile sözleşme imzalanmadan önce tekliflerin doğruluğunu ve yeterliliğini teyit etmek amacıyla davacı tarafından halka açık şirket olması nedeniyle SPK tarafından yetkilendirilmiş uluslararası bağımsız akredite kuruluşu BDO’dan değerleme raporu hazırlamasının istenildiğinin davacı tarafından bildirildiğini, hazırlanan raporda yapılan ihale ve ortaya çıkan ihale bedelinin adil ve makul olduğunun değerlendirildiğini, yasal olarak ve usul yönünden yapılması gereken ne varsa bu iş kapsamında yapıldığını, değerleme raporunda adil ve makul olduğu belirlenen maliyet aralığının alt sınırına yakın bir bedelle ihale edilen proje nedeniyle halka açık şirketlerin zarara uğradığı iddiasının şaşırtıcı olduğunu ve ayrıca burada şahıslarının ve yetkilisi oldukları şirketin muhatap alınmasının da hukuka aykırı olduğunu, yönetim kurulu üyelerinin bugüne dek her yıl ibra edildiklerini, SPK tarafından iddia edilen eylemlerin SPK’nın 21 ve 110. maddelerinde açıklanan örtülü kazanç aktarımı unsurlarını teşkil etmediğini, SPK tarafından 21/04/2016 tarihli toplantı ile alınan kararın hukuki dayanağının bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir.
Davalılar … ve … vekili cevap dilekçesinde; davacı kayyımların taraf sıfatları bulunmadığını, yönetim kurulu üyelerinin şirkete zarar verdikleri iddiasıyla açılacak davada kayyımların kişisel dava haklarının bulunduğundan söz edilemeyeceğini, somut olayda dava arkadaşlığının bulunmadığını, davacıların davasının, aralarındaki sözleşmenin feshi sebebiyle … Akademiden tazminat istenmesi ise davanın… karşı açılması gerektiğini, dava şayet örtülü kazanç aktarımına dayanıyor ve davada örtülü kazanç aktarımı nedeniyle meydana gelen zararın tazmini isteniyor ise SPK 21. maddesi gereğince davanın örtülü kazanç aktarımı yapana karşı yani sözleşmenin akdedildiği sırada davacı yönetim kurulu üyelerine karşı açılması gerektiğini, SPK raporunda emsal incelemesi yapılmadığından subjektif bir değerlendirme yapıldığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
İlk derece mahkemesince iddia, savunma, bilirkişi raporu ve toplanan tüm delillere göre; dava; davacı şirket yönetim kurulu üyeleri davalı … ve … yönünden örtülü kazanç aktarımı yapılarak şirketin zarara uğratıldığı iddiasıyla yöneticilerin sorumluluğuna konu tazminat, diğer davalılar yönünden şirketin o zamanki yöneticileri ile eylem birliği içerisinde davacı şirketi zarara uğrattıkları iddiasıyla haksız fiilden kaynaklı zararın tazmini istemlerine ilişkin olarak açılan davada; ….. arasında dolaylı şirket ilişkisi, holdinge bağlı grup şirketi oldukları, davalı ….. ihale ile aynı yıl ticaret sicilinde tescil olduğu, ihale şartnamesine uygun yeterlilik, ekipman, personel, finansal durumunun yeterli olmadığı, halka açık şirketin kasasından düzensiz, kontrolsüz ve belirsiz meblağlarla para aktarması yapıldığı, dosya kapsamına göre sözleşme bedelinin gerçeği yansıtmadığı gerekçesiyle davalılar … ve …’e karşı açılan davanın reddine, davalılar … ve …’e karşı açılan davanın kısmen kabulü ile, 67.279.978,00 USD’nin 03/06/2016 tarihinden itibaren işleyecek devlet bankalarınca USD mevduata birer yıllık dönemler itibariyle uygulanan en yüksek faiz oranı üzerinden faiziyle birlikte bu davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, karar verilmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; davacı şirket yönetim kurulu üyeleri davalı … ve … yönünden örtülü kazanç aktarımı yapılarak şirketin zarara uğratıldığı iddiasıyla yöneticilerin sorumluluğuna konu tazminat, diğer davalılar yönünden şirketin o zamanki yöneticileri ile eylem birliği içerisinde davacı şirketi zarara uğrattıkları iddiasıyla haksız fiilden kaynaklı zararın tazmini istemlerine ilişkindir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 344. maddesinde, istinaf dilekçesi verilirken istinaf kanun yoluna başvuru harcı ve tebliğ giderleri de dahil olmak üzere tüm giderlerin ödeneceği, bunların hiç ödenmediği veya eksik ödenmiş olduğu sonradan anlaşılırsa, kararı veren mahkeme tarafından verilecek bir haftalık kesin süre içinde tamamlanması, aksi halde başvurudan vazgeçmiş sayılacağı hususunun başvurana yazılı olarak bildirileceği, verilen kesin süre içinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde, mahkemece başvurunun yapılmamış sayılmasına karar verileceği düzenlemesi yer almaktadır.
Davalılar vekili tarafından istinaf başvuru dilekçesinde adli yardım isteminde bulunularak istinaf başvurma harcı ile istinaf 1/4 nispi karar harcı yatırılmamıştır. Adli yardım talebi Dairemizin … Esas sayılı ara kararı ile HMK’nın 334. maddesi gereği reddedilmiştir. Davalılar vekili tarafından Dairemiz ret kararına yapılan itiraz Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi’nin 24/02/2021 tarih ve….Karar sayılı kararı ile reddedilmek suretiyle adli yardım talebinin reddi kararı kesinleşmiştir.
Bunun üzerine Dairemizce 6100 sayılı HMK’nun 344. maddesi gereğince istinaf kanun yoluna başvuru esnasında alınması gerekli olan 3.338.803,04 TL nispi karar harcı ile 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının ikmali için gereği yapılmak üzere ilk derece mahkemesine müzekkere yazılmış, anılan müzekkere üzerine işlem muhtırasının davalılar vekiline her bir davalı yönünden ayrı ayrı olmak üzere 23/03/2021 ve 30/03/2021 tarihlerinde tebliğ edildiği, ancak verilen bir haftalık kesin sürede muhtıra ile bildirilen istinaf nispi karar harcı ile istinaf kanun yoluna başvurma harcının yatırılmadığı bildirilmiştir.
Tüm bu nedenlerle adli yardım talebi reddedilen davalılar vekili tarafından ilk derece mahkemesince bildirilen istinaf nispi karar harcı ile başvuru harcının yatırılması için HMK’nın 344. Maddesi gereği çıkarılan muhtıra ile verilen 1 haftalık kesin süre içinde işbu muhtıra ile bildirilen 3.338.803,04 TL nispi karar harcı ile 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının tamamlanmamış olması nedeniyle 6100 sayılı HMK’nun 346/1.maddesi gereğince gerekli kararın verilmesi (Emsal mahiyette Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 26/01/2021 tarih ve…Karar sayılı ilamı) için dosyanın mahkemesine geri çevrilmesine, ilk derece mahkemesince HMK’nın 346/1. Maddesi gereği karar verildikten sonra ilk derece mahkemesince verilen hüküm davacı tarafından da istinaf edilmiş olmakla her halükarda istinaf incelemesinin yapılabilmesi için dosyanın Dairemize gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davalıların adli yardım talebinin reddedilmiş olması ve süresi içerisinde harç yatırılmadığından 6100 Sayılı HMK’nın 346/1.maddesi gereğince gerekli kararın verilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE,
2-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderinin ilk derece mahkemesince değerlendirilmesine,
3-Kararın niteliği göz önünde bulundurularak taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
4-Dairemiz 1 no’lu kararı doğrultusunda karar verilmesinden sonra ilk derece mahkemesince verilen hüküm davacı vekili tarafından da istinaf edilmiş olmakla, istinaf incelemesinin yapılabilmesi için dosyanın her halükarda Dairemize gönderilmesine,
Dair dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda HMK’nın 352. Maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 09/06/2021

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.