Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/209 E. 2021/767 K. 09.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi …
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

….

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/03/2018
NUMARASI : …
DAVA :Tasfiye Memurunun Görevinin Sona Erdirilmesi
DAVA TARİHİ : 01/03/2017
KARAR TARİHİ : 09/06/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 25/06/2021

Taraflar arasındaki şirketin ihyası davası kapsamında şirkete atanan tasfiye memurunun görevinin sona erdirilmesi istemine ilişkin verilen ek karara karşı davalı … Sicili Müdürlüğü vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü.

DAVA:
Davacı … 16/10/2018 havale tarihli dilekçesi ile; mahkemece atanan …’ın şirketin tüzel kişiliği ihyası işlemlerini tamamladığı ve görevinin sona erdiğinden, şirketlerinin bundan sonra tasfiye iş ve işlemlerini yapmak,takip etmek üzere şirket ortağı olarak kendisinin tasfiye memuru olarak atanmasını istemiştir.

Davacı şirket ortağı … 24.10.2018 havale tarihli dilekçesinde özetle; Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21.03.2018 tarih ve….Kararı ile Tasfiye Halinde ….nin terkinden dönüş ve unvan değişikliği yapmak üzere mahkemece atanan …’ın şirketin tüzel kişiliği ihyası işlemlerini tamamladığını ve görevinin sona erdiğini, şirketin bundan sonraki tasfiye iş ve işlemlerini yapmak üzere şirket ortaklarından…. tasfiye memuru olarak atanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Tasfiye memuru … 12/04/2019 havale tarihli dilekçesi ile özetle; Mahkemenin ….. Esas sayılı dosyasında … Ltd.Şti hakkında verilen şirketin ihyası kararının kesinleşmesine müteakip tasfiye memuru olarak atandığını, … bünyesinde bulunan Ticaret Sicile tescil işleminin yapıldığını, vergi dairesi işlemlerinin, yasal muhasebe ve diğer defterlerin hazırlandığını ve noter tasdikinin yapıldığını, avukata ve Mali Müşavir’e şirket ortaklarının isteği doğrultusunda yetki verilip sözleşme yapıldığını, kendisinin işinin bitmiş görevinin aslında ihya işlemi ile tamamlanmış olduğunu, fakat amaç doğrultusunda şirket yetkililerinin yetkiyi üzerlerine almaları veya kendisini veya bir başkasını kendilerinin yeniden görevlendirmeleri gerektiğinin defalarca söylendiğini ancak bir türlü ne yetkinin üzerinden alındığını ne de ihya işlemi ücretinden sonra yaklaşık bir yıldır aylık tasfiye memuru ücreti ödenmediğini, ancak bugüne kadar işlere yardımcı olunduğu ve şirketin faaliyetlerini sürdürdüğünü, netice itibariyle şirket ortaklarının biran önce şirket yetki ve sorumluluklarını ya üzerlerine almaları veya emsal bir aylık tasfiye memurluğu ücret takdirinin yapılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince dosya üzerinde yapılan inceleme ve tarafların beyanlarının değerlendirilmesi sonucunda; mahkemenin 21/03/2018 tarih ve…. K sayılı kararı ile, söz konusu şirketin taşınmazının icra yoluyla usulsüz satıldığı, bu konuda tapu iptal tescil davası açıldığı, söz konusu davada şirketin yer alması gerektiği anlaşıldığından şirket tüzel kişiliğinin ihyasına ve tasfiye memuru atanmasına karar verildiği, bu kararın kesinleşmesi üzerine tasfiye memurunun 12/04/2019 tarihli dilekçesinde de belirttiği üzere söz konusu şirketin ihyaya yönelik tüm iş ve işlemlerinin tamamlandığı ve şirketin ticaret sicil kayıtlarının da aktif hale getirildiği, bu durumun UYAP’taki mersis şirket kayıtlarının incelenmesinden anlaşıldığı, şirketin ihyadan sonra her türlü ticari defter ve belgelerinin oluşturulup faal hale getirildiği, bundan böyle şirketin kendi yönetim organını oluşturup faaliyetlerine devam etmesi gerektiği gerekçesiyle tasfiye memurunun talebinin kabulü ile tasfiye memuru …’ın bu görevine son verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURU SEBEPLERİ:
… vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Mahkemece ihyasına karar verilen ….nin 25.09.2013 tarihinde TTK’nın geçici 7. Maddesine dayanılarak davalı … müdürlüğünce re’sen terkin edildiğini, zira şirketin sermayesi 500,00 TL olup sermaye artırım yükümlülüğünü yerine getirmediği için yasal prosedüre uygun bir biçimde terkin edildiğini, dava dilekçesinde şirket mal varlığının tasfiye edilmesi, tapu iptali ve tescili davasıyla şirket adına tescil edilecek taşınmazın da tasfiye edilebilmesi ve taraf teşkilinin sağlanabilmesi için şirketin ihyasının talep edildiğini, mahkemece talepten fazlasına karar verilemeyeceğini, şirketin ihya kararının konu ile sınırlandırılması gerekirken bu hususun göz ardı edildiğini, ancak şirketin ihya kararının yeniden faal hale geçecek nitelikte değil, ek tasfiye sağlanacak şekilde olduğunu, her ne kadar mahkeme kararında aksi belirtilmiş ise de şirketin yeniden aktif hale gelebilmesinin mümkün olmadığını, şirketin taraf olduğu davaların sonuçlanması ve son mal varlığının tasfiyesi sağlanarak tasfiye memurunca terkin işlemlerinin tamamlanmasının gerektiğini, tasfiye memurunun görevinin ihya kararını tescil ettirip defterlerin basımını sağlamaktan ibaret olmadığını, şirketin tasfiye temsil yetkisinin eski yöneticilere devri söz konusu olacaksa dahi ancak tasfiye işlemlerinin tamamlanmasını sağlamak üzere olabileceğini, şirketin yeniden ticari hayata katılımının sermaye sınırının altında kalması nedeniyle kanunen mümkün olmadığını, TTK’nın geçici 7. maddesinde yükümlülüklerini yerine getirmesi için şirkete tanınan süre içinde işlem yapılmadığını, davacının açmış olduğu davada verilen ihya kararı ile şirkete sermaye arttırım hakkının verilemeyeceğini, halen münfesih olan şirketin ihya kararı ile aktif hale gelemeyeceğini eksik ve hatalı araştırma sonucu verilen ek kararın kaldırılmasını ve tasfiye memurunun görevine devam etmesine karar verilmesini, memurun kabulü gereken istifası söz konusu ise yeni bir tasfiye memurunun atanması sonucu şirketin terkin edilmesi gerektiğini ileri sürerek açıklanan bu nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen ek kararın kaldırılmasını istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava, ilk derece mahkemesince ihyasına karar verilen limited şirkete atanan tasfiye memurunun değiştirilmesi istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle atanan tasfiye memurunun görevinin sonlandırılmasına dair ek karar verilmiştir.
Dosya kapsamında davacı şirket ortağı … tarafından, terkininden önce 01.06.1999 yılından itibaren 3 yıllığına atanan şirket müdürleri olan davalılar … ve … ile davalı … aleyhine … … ihyası istemiyle 01/03/2017 tarihinde açılan davada dava dilekçesinde; şirketin 2001 yılında faaliyetine son verildiğini ve vergi dairesi tarafından re’sen terkin edildiğini, Eskişehir 1. İcra Müdürlüğü’nün….. Sayılı dosyasıyla şirket aleyhine başlatılan icra takibinde usulsüz tebligatlarla …….. kayıtlı taşınmazın satışa çıkarılarak … tarafından alacağa mahsuben alındığını öğrendiğini, bunun üzerine takibe itiraz ettiğini ve savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu, usulsüz satışı gerçekleştirilen öncesinde şirkete ait taşınmazın tapusunun iptali için dava açılacağını ileri sürerek şirketin ihyasına ve şirkete tasfiye memuru atanmasına karar verilmesine yönelik istem ilk derece mahkemesince 21.03.2018 tarihli ve ….Karar sayılı kararıyla davanın kabulüne …. ticaret sicil sırasında kayıtlı iken re’sen terkin edilen dava konusu ….’nin tüzel kişiliğinin ihyasına, tasfiye memuru olarak serbest muhasebeci mali müşavir …’ın atanmasına, tasfiye memuruna 2.000,00 TL ücret takdirine ve keyfiyetin tescil ve ilanına karar verilmiş, hüküm taraflarca istinaf edilmemiş olmakla 04.05.2018 tarihinde kesinleşmiştir. Daha sonra şirket ortağı olan davacının talebi üzerine atanan tasfiye memurunun da görüşü alınmak suretiyle ilk derece mahkemesince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda verilen ek kararla şirketin ihyası davası kapsamında atanan tasfiye memurunun görevine son verilmiş, yeni bir tasfiye memuru atanmamıştır.
Davalı … vekilinin istinaf istemi ise tasfiye memurunun atanmasına ilişkin ek kararın kaldırılmasına ilişkindir.
HMK’nın “İstinaf yoluna başvurulabilen kararlar” başlıklı 341. maddesinin 1. fıkrası, “İlk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü hâlinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir.” hükmünü içermektedir.
Somut olayda limited şirketin ihyası davası kapsamında şirketin ihyası ile şirkete tasfiye memuru atanmasına ilişkin ilama karşı yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulmamış olup işbu dava kapsamında atanan tasfiye memurunun talep üzerine görevinin sonlandırılmasına ilişkin ilk derece mahkemesinin 21/03/2018 tarihli ek kararının ise HMK’nın 341. maddesi kapsamında düzenlenen esas hakkında nihai karar niteliğinde olmadığı gibi ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz talebinin reddi, bu taleplerin kabulü halinde itiraz üzerine verilen ara karar niteliğinin de bulunmadığı, ilk derece mahkemesince duruma göre her zaman tasfiye memurunun görevinin sona erdirilebileceği veya değiştirebileceği, bu tür hallerde verilen ek kararın istinafa tabi olmadığı anlaşılmış olmakla, davalı … Sicili Müdürlüğü vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 352. maddesi gereğince yapılan ön inceleme neticesinde usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davalı … Sicili Müdürlüğü vekilinin istinaf başvuru dilekçesinin istinafa tabi bir karar bulunmadığından HMK’nın 341. Ve 352. Maddeleri gereği USULDEN REDDİNE,
2-İstinafa başvuran davalı … Sicili Müdürlüğü tarafından yatırılan 54,40 TL istinaf karar harcı ve 148,60 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı olmak üzere toplam 203,00 TL’nin talep halinde kendisine iadesine,
3-İstinafa başvuran davalı tarafından yapılan istinaf giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda HMK’nın 362. maddesi gereğince kesin olmak üzere, tarafların yokluğunda oy birliği ile karar verildi. 09/06/2021

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.