Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/208 E. 2022/1270 K. 20.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2021/208 Esas 2022/1270 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/208
KARAR NO : 2022/1270

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/11/2020
NUMARASI : 2018/671 Esas 2020/513 Karar
DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/10/2018
KARAR TARİHİ : 20/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 20/10/2022

Taraflar arasındaki itirazın iptali istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka tarafından dava dışı … İnş…Ltd Şti. arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığını, dava dışı şirkete kredi kullandırıldığını, davalının sözleşmenin müteselsil kefili olduğunu, borcun ödenmemesi üzerine Beyoğlu 48. Noterliğinin 05.02.2018 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile hesabın kat edildiğini, kat ihtarına rağmen borcun ödenmemesi üzerine Samsun 9. İcra Müdürlüğünün 2018/31082 Esas sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığını, borçluların itirazı üzerine takibin durduğunu, bu nedenlerle haksız itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, yetkisiz icra müdürlüğünde takip başlatıldığını ve yetkisiz mahkemede dava açıldığını, Samsun İcra Müdürlüğünde başlatılan takibe itirazın iptali davasında Samsun Mahkemelerinin yetkili olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; toplanan deliller ve dosya içeriği birlikte değerlendirildiğinde; özellikle 02.11.2020 tarihli ek raporda belirtildiği üzere, davalı kefilin temerrütünün takip tarihine göre oluştuğu, buna göre davacı bankanın toplam 1.176.373,54 TL alacaklı olduğu, asıl alacağın 75.870,33 TL’lik kısmına takip tarihinden itibaren yıllık %28,08 oranında, asıl alacağın kalan 1.097.503,21 TL’lik kısmına yıllık %62,40 oranında temerrüt faizi uygulanması gerektiği anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne, davalının, Samsun 9. İcra Müdürlüğünün 2018/31082 Esas sayılı dosyasında 1.173.247,31 TL asıl alacak, 2.977,36 TL işlemiş faiz, 148,87 TL BSMV olmak üzere toplam 1.176.373,54 TL alacak yönünden yaptığı itirazın iptali ile, asıl alacağın 75.870,33 TL’lik kısmına takip tarihinden itibaren yıllık %28,08 oranında temerrüt faizi ve faizin %5’i oranında BSMV, asıl alacağın 1.097.503,21 TL’lik kısmına yıllık %62,40 oranında temerrüt faizi ve faizin %5’i oranında BSMV uygulanmak suretiyle takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, alacağın %20’si oranında hesaplanan 235.247,71 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu,
Beyoğlu 48. Noterliği’nin 05/02/2018 tarih ve … sayılı hesap kat ihtarnamesi ve İİK’nun 68/b madde uyarınca kefilin temerrüdünün oluştuğunu, hesap kat ihtarnamesinin kredi borçlusu ve kefillerinin Genel Kredi Sözleşmesinde bildirdiği adresine gönderilmiş olduğundan Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi’nin 13.2 maddesi karşısında temerrüt faizi işletilemeyeceği yönündeki ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması gerektiğini,
Davalı …’un müvekkili banka nezdinde doğmuş dava konusu borçlarının müteselsil kefili olmakla, kendi temerrüdünün hukuki sonuçlarından sorumlu olduğunu, ilk derece mahkemesinin aksi yöndeki değerlendirmelerinin hatalı olduğunu,
İlk derece mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda anapara hesabında hataya düşülerek eksik hesaplama yapıldığını, anaparaya eklenen 1.416,24 TL’nin ihtarname sonrası yansıyan masraflar olduğunu, bu durumun banka kayıtları ile sabit olup, hükümde yer alan anapara tutarının da eksik olduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; Genel Kredi Sözleşmesi’ne kefalet nedeniyle alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Samsun 9. İcra Müdürlüğünün 2018/31082 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklısının … Bankası A.Ş. Borçlularının … İnş…Ltd Şti. ve … olup, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan toplam 1.243.228,55 TL alacağın tahsili için takip başlatıldığı, davalı borçlunun icra müdürlüğünün yetkisine ve borca itirazı üzerine takibin durdurulduğu görülmüştür.
Bankacı bilirkişiden alınan raporda özetle; davacı banka ile dava dışı asıl borçlu … İnş…Ltd Şti arasında 13.03.2017 tarihinde, 4.500.000,00 TL limitli Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi imzalandığı, sözleşmede davalı …’un müteselsil kefil sıfatıyla imzasının bulunduğu, kefalet limiti, kefalet tarihi ve kefaletin müteselsil olduğu hususların el yazısı ile yazılıp imzalandığı, davalı kefilin kefalet limitini 4.500.000,00 TL olarak belirttiği, takibe konu alacakların taksitli ticari kredi (KOSGEP kredisi), ticarili kredi mevduat hesabı, yasal garanti tutarı ödenen çekler ve ticari kredi kartı hesaplarından kaynaklandığı, Beyoğlu 48. Noterliğinin 05.08.2018 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile kredi hesabının 01.02.2018 tarihi itibariyle kat edildiği belirtilerek toplam 1.167.222,04 TL alacağın ödenmesi için 24 saat süre verildiği, davalı kefile gönderilen ihtarnamenin muhatabın adresten taşınmış olması nedeniyle tebliğ edilemeyerek 07.02.2018 tarihinde iade edildiği, davalı kefilin temerrütünün 22.03.2018 takip tarihi itibariyle oluştuğunu kabul etmek gerektiği, davacının takip tarihine göre davalı kefilden talep edebileceği tutarın 1.173.247,31 TL asıl alacak, 5.793,83 TL işlemiş akdi faiz, 29.589,94 TL işlemiş faiz, 1.769,19 TL BSMV olmak üzere toplam 1.210.400,27 TL olarak saptandığı, asıl alacağın 75.870,33 TL’lik kısmına takip tarihinden itibaren yıllık %22,08 oranında, alacağın kalan 1.097.376,98 TL kısmına %62,40 oranında temerrüt faizi talep edilebileceği
Bankacı bilirkişiden alınan 02.11.2020 tarihli üçüncü ek raporda özetle; İİK’nın 68/b maddesi hükmünün davalı kefil hakkında uygulanamayacağı, dolayısıyla davalı kefilin temerrütünün takip tarihi itibariyle oluştuğu hale binaen yapılan hesaplama sonucunda, davalı kefilin sorumlu olacağı tutarın 1.173.247,31 TL asıl alacak, 2.977,36 TL işlemiş faiz, 148,87 TL BSMV olmak üzere toplam 1.176.373,54 TL olarak tespit edildiği ve asıl alacağın 75.870,33 TL’lik kısmına takip tarihinden itibaren yıllık %28,08 oranında, asıl alacağın kalan 1.097.503,21 TL’lik kısmına yıllık %62,40 oranında temerrüt faizi uygulanması gerektiği, mahkemece davacı vekilinin temerrüt tarihine itirazının hukuki değerlendirilmesi sonucunda İİK’nın 68/b maddesi hükmünün davalı kefil hakkında uygulanabileceğine karar verilmesi haline binaen yapılan hesaplama sonucunda, davacı kefilin sorumlu olacağı tutarın 1.173.247,31 TL asıl alacak, 465,30 TL işlemiş akdi faiz, 3.221,77 TL işlemiş temerrüt faizi, 184,20 TL BSMV olmak üzere toplam 1.177.108,58 TL olarak tespit edildiği, bu halde davacı banka tarafından asıl alacağın 75.870,33 TL’lik kısmına takip tarihinden itibaren yıllık %28,08 oranında, asıl alacağın kalan 1.097.503,21 TL’lik kısmına yıllık %62,40 oranında temerrüt faizi talep edebileceği belirtilmiştir.
Somut olaya gelince; davacı banka ile dava dışı asıl borçlu … İnş…Ltd Şti arasında 13.03.2017 tarihinde, 4.500.000,00 TL limitli Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi imzalandığı, sözleşmede davalı …’un müteselsil kefil sıfatıyla imzasının bulunduğu, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcun ödenmemesi üzerine hesabın kat edildiği, kat ihtarına rağmen borcun ödenmemesi üzerine alacağın tahsiline yönelik olarak ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğu ve eldeki işbu itirazın iptali davası açılmıştır.
Davacının istinaf başvuru dilekçesindeki davalının İİK’nın 68/b.maddesi uyarınca temerrüte düştüğünden kefalet limiti ve kendi temerrütünün hukuki sonuçlarından sorumlu olduğu ve asıl alacağın eksik hesaplandığını, yönelik istinaf başvurusunun incelenmesine gelince, dosya kapsamına uygun gerekçeli, denetim ve hüküm kurmaya elverişli bankacı bilirkişinin 02/11/2020 tarihli ek raporunda belirtildiği üzere Beyoğlu 48. Noterliğinden 05/02/2018 tarihli … yevmiye numaralı kat ihtarnamesi, davalı kefile gönderilmiş ise de, ihtarnamenin muhatabın adresten taşınmış olması nedeniyle tebliğ edilemeyerek 07/02/2018 tarihinde bila tebliğ edildiği, her ne kadar taraflar arasındaki imzalanan sözleşmenin yasal yerleşim yeri ve deliller başlıklı 13/2.maddesinde; kanuni ikametgah adresi ve bu adresin değiştirilmesi halinde derhal adresin noter aracılığıyla bankaya bildirileceği, aksi halde sözleşmedeki adrese yapılacak bildirimin geçerli olacağı yönünde düzenleme mevcut ise de, söz konusu düzenlemenin ve İİK’nın 68/b.maddesinin yerleşik Yargıtay içtihatları gereğince davalının kefil olması nedeniyle somut olaya uygulanmasının mümkün olmadığı, bu hale göre davalı kefilin takip öncesi temerrüte düşürülmediğinden davalı kefilin temerrütünün takip tarihi olan 22/03/2018 tarihi itibariyle gerçekleşmiş bulunduğundan bankacı bilirkişi tarafından bu kıstaslar dikkate alınarak yapılan hesaplama sonucu ilk derece mahkemesince açılan davanın kısmen kabulü ile davalının Samsun 9. İcra Müdürlüğünün 2018/31082 Esas sayılı dosyasında 1.173.247,31 TL asıl alacak, 2.977,36 TL işlemiş faiz, 148,87 TL BSMV olmak üzere toplam 1.176.373,54 TL alacak yönünden yaptığı itirazın iptali ile, asıl alacağın 75.870,33 TL’lik kısmına takip tarihinden itibaren yıllık %28,08 oranında temerrüt faizi ve faizin %5’i oranında BSMV, asıl alacağın 1.097.503,21 TL’lik kısmına yıllık %62,40 oranında temerrüt faizi ve faizin %5’i oranında BSMV uygulanmak suretiyle takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine yönelik karar usul ve yasaya uygundur.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davanın kısmen kabul kısmen reddi yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacıdan alınması gerekli olan 80,70 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda uyuşmazlık konusu miktar dikkate alındığında HMK’nın 362. maddesi gereğince kesin olmak üzere, tarafların yokluğunda oy birliği ile karar verildi.20/10/2022

Başkan- Üye – Üye – Zabıt Katibi –

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.