Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/1995 E. 2022/1312 K. 26.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2021/1995 Esas 2022/1312 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1995
KARAR NO : 2022/1312

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/09/2020
NUMARASI : 2019/638 Esas 2020/434 Karar
DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALILAR :
VEKİLİ :
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 14/11/2019
KARAR TARİHİ : 26/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 26/10/2022

Taraflar arasındaki şirketin ihyasına ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davalı … vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; …. Tic. Ltd. Şti’nin de taraf olduğu Bolu 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2019/580 E sayılı dosyasında görülen alacak(rücu) davasında, şirketin TTK’nın Geçici 7. maddesi uyarınca ticaret sicilinden resen terkin edildiğinin öğrenildiğini, mahkemece şirketin ihyası davası açılması için taraflarına yetki verildiğini iddia ederek …. Tic. Ltd. Şti’nin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı … cevap dilekçesinde; davanın yasal süresi içerisinde açılmadığını, zamanaşımı ve derdestlik itirazlarının bulunduğunu, Ankara 4.Asliye Ticaret Mahkemesine ait 2019/318 Esas sayılı dava dosyasında aynı konuda dava açılmış bulunduğunu, 6102 sayılı Kanunun Geçici 7. maddesine dayanarak müdürlükçe yapılan terkin işlemlerinin usulüne uygun olduğunu, şirketin davalarının, alacak ve borçlarının bilinmesinin mümkün olmadığından iş bu davanın açılmasına sebebiyet verilmediğini, tescile dair verilen kararlara karşı açılan davalarda …’nün yasadan doğan zorunlu hasım durumunda bulunduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; ihyanın koşullarının oluştuğu, davalı …’nün terkinden önceki ihtar ve ilan prosedürünü usul ve yasa hükümlerine aykırı olarak gerçekleştirdiği gerekçesiyle davanın kabulü ile Bolu 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/580 Esas sayılı dava dosyası ve işlemleriyle sınırlı olmak üzere …. Tic. Ltd. Şti’nin ihyasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmasına, ihyası istenen şirket hakkındaki davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak 5 yıllık sürenin geçirilmesi nedeniyle davanın reddine karar verilmesini, aksi kanaatteyse şirketin 6102 sayılı TTK’nın 547.maddesi uyarınca ek tasfiyesine karar verilmesi, 547/2 maddesi uyarınca tasfiye memuru atanması ve … yasal hasım olduğundan aleyhe vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemesi gerektiğini bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava, ticaret sicilinden terkin edilen şirketin TTK’nın geçici 7. maddesine göre ihyası istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Ticaret sicil kayıtları Bolu 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2019/580 Esas sayılı dosyası, Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/308 Esas 2019/806 Karar sayılı kararı vs. deliller dosya arasında mevcuttur.
Bolu 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2019/580 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacısının Sağlık Bakanlığı, davalısının …. Tic. Ltd. Şti’nin olduğu, davanın 20/03/2019 tarihinde alacak istemi ile açıldığı görülmüştür.
İhyası talep olunan …. Tic. Ltd. Şti’nin ticaret sicil özetinden şirketin TTK’nun geçici 7. maddesi uyarınca 23/01/2014 tarihinde ticaret sicilinden re’sen terkin edildiği, bu durumun 28/01/2014 tarihli Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edildiği, dava dışı … tarafından şirketin Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/11/2019 tarih ve 2019/318 Esas 2019/806 Karar sayılı ilamı ile ihya edildiği, karara karşı istinaf başvurusunun Dairemizin 21/10/2020 tarih 2020/1087 Esas ve 2020/1047 Karar sayılı ilamı ile esastan reddine karar verildiği, davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine de Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2021/64 Esas 2022/2232 Karar sayılı ilamı ile onanarak kesinleştiği 10/06/2022 tarihli ticaret sicil gazetesinde ihya kararının tescil ve ilan edildiği anlaşılmıştır.
HMK’nun 114/1.h maddesi uyarınca hukuki yararın bulunması dava şartı olup, HMK’nun 115. maddesi uyarınca hukuki yararın bulunup bulunmadığının yargılamanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden araştırılmalıdır.
Hukuki yarar; davacının sübjektif hakkına hukuki koruma sağlanması hususunda mahkemeye başvuru esnasında hukuken korunacak bir yararın bulunmasıdır.
Davacının mahkemeden tescil istemi ile bir dava açılabilmesi için, bu davayı açmakta veya hukuki korunma istemekte “hukuki ve meşru”, “doğrudan ve kişisel”, “doğmuş ve güncel” haklı bir yararının bulunması gerekir. Davacının dava açmakta hukuki yararı bulunduğunun kabulü için; hukuk düzenince kabul edilmiş meşru bir yarar olması, bu yararın dava açan hak sahibi ile ilgili olması ve dava açıldığı sırada halen mevcut bulunmasıdır. Ayrıca, açılacak davanın ortaya çıkacak tehlikeyi bertaraf edecek nitelikte olması gerekir. Bir kimsenin, hakkına ulaşmak için, mahkeme kararının o an için gerekli olması durumunda hukuki yararın varlığından sözedilebilir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 25/12/2013 tarih ve 2013/10-436 Esas 2013/1748 Karar sayılı ilamı). Bu durumda dava tarihinde var olan hukuki yararın kararın kesinleşmesine kadar devam etmesi gerekir.
Buna göre hakim dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır, taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını tespit ettiğinde davayı dava şartı yokluğundan usulden reddetmekle yükümlüdür.
Her ne kadar ihyası istenen şirketin TTK’nun Geçici 7. maddesi uyarınca 23/01/2014 tarihinde ticaret sicilinden re’sen terkin edildiği ve dava tarihinde faal olmadığı anlaşılmakta ise de, Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/308 Esas 2019/806 Karar sayılı kararıyla …. Tic. Ltd. Şti’nin ihyasına karar verildiği, verilen kararın Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiği ve ticaret sicil gazetesinde ilan edildiği, ihyanın anılan dosyaya münhasır olmadığı, Dairemizce çıkartılan ticaret sicil kaydına göre ilk derece mahkemesinin karar tarihi olan 17/09/2020 tarihinde ihyası istenen …. Tic. Ltd. Şti’nin faal olduğu anlaşılmakla HMK’nın 114/(1)-h.maddesi uyarınca davalı …’ne karşı açılan davada davacının hukuki yararı bulunmadığından davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gereklidir (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 08/04/2019 tarih ve 2019/925 esas 2019/2734 karar sayılı emsal içtihatı). Ancak dava tarihinde şirket hakkında verilen ihya kararı henüz kesinleşmediğinden, davacının iş bu davayı açmakta kusuru bulunmadığı ve ilk derece mahkemesince de kabul edildiği üzere terkinin ihtar ve ilan prosedürüne uyulmadan usulsüz olarak gerçekleştirildiği gözetilerek davalı … vekalet ücreti ve yargılama giderlerinden sorumlu tutulması gerekmiştir.
Tüm bu nedenlerle davalı … vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
A)1-Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/09/2020 tarih ve 2019/638 Esas 2020/434 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/(1)-b.2. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
B)1-Sicilden kaydı silinen… Ticaret Limited Şirketi hakkında açılan davanın PASİF HUSUMET NEDENİYLE REDDİNE,
2-Davalı … hakkında açılan davanın HMK 114 ve 115-/2 maddeleri gereğince hukuki yarar yokluğundan USULDEN REDDİNE,
3-Davacı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
4-Davacı tarafından yapılan 87,65 TL posta-tebligat masrafının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan ve takdir olunan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-HMK’nın 333. maddesi gereğince taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
C)1-İstinafa başvuran davalı … tarafından yatırılan 59,30 TL istinaf maktu karar harcının kararın kesinleşmesi ve talep halinde davalı …’ne iadesine,
2-Davalı … tarafından istinaf aşamasında yapılan 32,00 TL posta giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 26/10/2022

Başkan- Üye – Üye – Zabıt Katibi

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.