Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/1984 E. 2023/1874 K. 27.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2021/1984 Esas 2023/1874 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/1984
KARAR NO : 2023/1874

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/10/2021
NUMARASI : 2021/77 Esas 2021/611 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVA : Genel Kurul Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 04/02/2021
KARAR TARİHİ : 27/12/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 27/12/2023

Taraflar arasındaki genel kurul kararının iptali istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı gerekçelerle davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davalı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirkete ait 06/01/2021 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurul toplantısının “şirket müdürüne karşı sorumluluk davası açılması için genel kurul onayı alınması” konulu 4.maddesinde şirket müdürünün oylamaya katılması nedeniyle hukuka aykırı olarak alınan kararın iptaline ve sorumluluk davası açılmasına dair karar alındığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/419 Esas 2020/625 Karar sayılı genel çağrısı için davacıya izin verilmesini ilişkin kararın istinaf edildiğini, sunucunun beklenilmesini; müvekkilinin, davalı şirketin müdürü olduğunu; davacının ortaklığının formaliteden ibaret olduğunu; davacının, şirketi kötülediğini ve bu nedenle müvekkilinin davacının bilgi edinme hakkını engellemek zorunda kaldığını; müvekkilinin kötü niyetli olan oylamada oy kullanmak zorunda kaldığını; bu sebeple davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; yönetim kurulu üyeleri (şirket müdürü) için TTK’nın 436/2 maddesinde öngörülen oydan yoksunluk halinin, sorumluluğa ilişkin davanın açılması hakkındaki kararın oylanması hâlinde de uygulanması gerektiği, TTK’nın 436/2 maddesi gereğince yönetim kurulu üyeleri kendi ibralarında oy kullanamayacaklarına göre, ibra edilmemenin tamamlayıcısı niteliğinde olan ve ibraya oranla daha ağır bir durumu ifade eden sorumluluk davasının oylamasında da bu hakka sahip olamayacakları, eldeki davada, olağanüstü genel kurul gündeminin (4). maddesinde yer alan, “Şirket müdürüne karşı sorumluluk davası açılması için genel kurul onayı alınması” hususu görüşülerek şirket müdürü …’ün kullandığı oy neticesinde sorumluluk davası açılması talebinin reddedildiği, yönetim kurulu üyeleri ve şirketi zararlandırıcı işlem yapan yöneticiler aleyhine sorumluluk davası açılması hususunda da TTK’nın 436/2 maddesinde öngörülen oydan yoksunluk hâli aranacağından ve somut olayda şirket müdürünün kendisi hakkında oy kullanması sonuca etkili olduğundan, 06/01/2021 tarihli olağanüstü genel kurulda alınan (4) numaralı kararın iptali gerektiği, dava konusu olağanüstü genel kurul toplantısında alınan (4) numaralı kararın iptali gerektiği, ortaklar kurulunun iradesi yerine karar oluşturması mümkün olmadığı gibi (4) numaralı karar yönünden ‘iptal’ hükmü kurulduğundan hem ‘iptal’ hem ‘tespit’ bir arada bulunamayacağından koşulları bulunmayan istemin reddi gerektiği anlaşıldığından davalı şirketin, 06/01/2021 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurul toplantısında alınan (4) numaralı kararın iptali istemi bakımından davanın kabulü ile, davalı şirketin, 06/01/2021 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurul toplantısında alınan (4) numaralı kararının iptaline, davalı şirketin, 06/01/2021 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurul toplantısında, sorumluluk davası açılmasına dair karar alındığının tespiti, istemi bakımından koşulları bulunmadığından, istemin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kısmen kabul kısmen ret kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu,
Davalı şirketin eski TTK zamanında kurulduğunu ve davacının da dava dışı …’ün eski eşi olup, şirketin en az iki kişiyle kurulması gerektiğinden ikinci ortak olarak gösterildiğini, davacının pay sahipliğinin formaliteden ibaret olduğunu, Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/419 Esas 2020/645 Karar sayılı dosyasının neticesinin beklenilmeden karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, bu dosyada talebin kabulü halinde eldeki davanın konusunun kalmayacağını, ayrıca sorumluluk davasının koşullarının oluşmadığı gibi TTK’nun 558.maddesi uyarınca dava kabul edilse dahi 6 ay içinde sorumluluk davası açılma zorunluluğu bulunduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesine karşı vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; davalı şirketin, 06/01/2021 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan (4) numaralı kararın iptali ile şirket müdürü hakkında sorumluluk davası açılmasına dair karar alındığının tespiti istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/419 Esas 2020/645 Karar sayılı ilamının incelenmesinde; davacısının …, davalısının … Ticaret Limited Şirketi olağanüstü genel kurul toplantısına çağrıya izin istemine ilişkin dava açıldığı, mahkemece davanın kabulüne karar verildiği ve kayyım olarak Avukat …’nın TTK’nun 410/2.maddesinde belirtilen gündemi düzenlemek üzere kayyım olarak atandığı, kararın istinaf edilmesi üzerine Dairemizin 2021/448 Esas 2021/1396 Karar sayılı ilamı ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun TTK’nun 412.maddesi uyarınca kesin olarak esastan reddine karar verilmiştir.
… Ticaret Limited Şirketi’nin ticaret sicil kayıtlarının incelenmesinde; Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğünün “…” numarasında kayıtlı olup, davalı şirketin 6400 paylı olduğu, davacının 3100 pay ve dava dışı …’ün 3300 pay ile davalı şirketin ortakları oldukları, …’ün şirket müdürü olarak şirketi temsil ettiği anlaşılmıştır.
6102 sayılı TTK’nın “Oydan Yoksunluk” başlıklı 436.maddesinde; pay sahibi kendisi, eşi, alt ve üst soyu veya bunların ortağı oldukları şahıs şirketleri ya da hakimiyetleri altındaki sermaye şirketleri ile şirket arasındaki kişisel nitelikte bir işe veya işleme veya herhangi bir yargı kurumu ya da hakemdeki davaya ilişkin olan müzakerelerde oy kullanamayacağı, şirket yönetim kurulu üyeleriyle yönetimde görevli imza yetkisine haiz kişilerin, yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmelerine ilişkin kararlarda kendilerine ait paylardan doğan oy haklarını kullanamayacağı düzenlenmiştir.
Düzenleme ile birlikte somut olaya gelince, ilk derece mahkemesinin gerekçesinde de belirtildiği üzere Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/419 Esas 2020/645 Karar sayılı genel kurul toplantısına çağrı için davacıya izin verildiği, verilen izin doğrultusunda olağanüstü genel kurulun toplandığı, gündemin 4.maddesinde şirket müdürüne karşı sorumluluk davası açılması için genel kuruldan onay alınmasının görüşüldüğü, şirket müdürü olan …’ün gündem maddesinin oylamasında oy kullanmak suretiyle sorumluluk davası açılmasının reddine karar verilmiş ise de, TTK’nun 436/2.maddesinrde oydan yoksunluk hali düzenlenmiş olup, düzenleme kapsamı dikkate alındığında şirket müdürünün kendisi hakkında sorumluluk davası açılması için genel kurulda onay alınmasına ilişkin görüşmelerde oy kullanması söz konusu olamayacağından ve dava konusu genel kurulda oydan yoksunluk halinin de aranması gerektiği halde şirket müdürünün kendi hakkında oy kullanmak suretiyle sonuca etki ettiği anlaşıldığından davalı şirketin 06/01/2021 tarihli Olağanüstü Genel Kurulunda alınan 4 no’lu gündem maddesinin iptaline yönelik ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygundur.
Öte yandan, davalı yanca Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/419 Esas 2020/645 Karar sayılı dosyasının neticesi beklenilmeden hüküm tesis edildiğine yönelik istinaf başvurusuna gelince, ilk derece mahkemesinin gerekçeli kararında da belirtildiği üzere söz konusu davanın TTK’nun 410.maddesi gereğince genel kurul toplantısına çağrı için dava açılmış olup, TTK’nun 412.maddesi gereğince de genel kurul toplantısına çağrı için davacıya kesin olarak izin verildiği anlaşılmakla buna yönelik istinaf başvurusuna itibar edilmemiştir.
Diğer yandan, TTK’nun 558.maddesinde, ibranın etkisine yönelik olarak düzenleme yapılmış olup, dava konusu olayda şirket müdürünün ibrasına yönelik herhangi bir karar alınmadığından TTK’nun 558.maddesinin uygulanması da söz konusu olamayacağından buna yönelik davalı istinaf başvurusu da yerinde değildir.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davanın kısmen kabul kısmen reddi yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalıdan alınması gerekli olan 269,85 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 210,55 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.27/12/2023

Başkan- Üye – Üye – Zabıt Katibi

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.