Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/1967 E. 2021/1673 K. 31.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi …
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/09/2021
NUMARASI …
KARAR TARİHİ : 31/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 31/12/2021

Taraflar arasındaki zayi belgesi verilmesi istemine ilişkin talebin yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TALEP
Talep eden şirket yetkili temsilcisi dilekçesinde özetle; yetkilisi olduğu şirketin 26.06.2019 tarihinde adres değişikliğine giderek şirketin tüm demirbaşları, makine ve ekipmanları ve tüm defter ve belgelerin şirketin yeni adresine taşınırken tüm ticari defterleri ve belgeleri, faturaları tamam olmasına rağmen şirketin yönetim kurulu karar defterinin tüm aramalara rağmen bulunamadığını, şirketin ilk kuruluşunda Ankara…. çalışanı … tarafından 04.10.2018 tarihinde tasdiklenmiş bulunan yönetim kurul karar defterinin kaybolması nedeniyle zayi belgesi verilmesini talep ettiğini ileri sürerek şirketin yönetim kurulu karar defterinin zayi olduğuna dair zayi belgesi verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesince iddia ve toplanan tüm delillere göre; davacı yönetim kurulu karar defterinin şirketin taşınması sırasında kaybolduğunu farkettiklerini beyan ettiği, defterin zayi olduğuna karar verebilmek için kanunda açıkça belirtildiği gibi yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi afet veya hırsızlık sebebiyle zayi olması gerektiği, talep edenin, şirket yönetim kurulu karar defterinin bu sayılan hallerden biriyle zayi olduğunu ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Talep eden şirket vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde veya ilk derece mahkemesine sunulan beyan dilekçesinde yönetim kurulu karar defterinin taşınma sırasında kaybolduğuna dair açıklamada bulunulmamasına rağmen gerekçeli kararda “davacı yönetim kurul karar defterinin şirketin taşınması sırasında kaybolduğunu fark ettikleri beyan edilmektedir” gerekçesi ile hüküm kurulduğunu, müvekkili şirketin taşınma işlemi 2019 senesinde gerçekleşmiş olup ilgili işlemin ticaret sicilinde 27.06.2019 tarihinde tescil ettirildiğinin 02.07.2019 tarihli… görüldüğünü, defterlerin taşınma sürecinde kaybolmayıp Nisan 2021 tarihinde bulunamadığını, müvekkili şirkete ait zayi yönetim kurul karar defteri de dahil tutması zorunlu bütün ticari defterlerin Ankara ,,, Sicil Müdürlüğü’nde bulunmasına rağmen mahkeme defterlerin ve belgelerin incelenmesi adına celbini Müdürlük’ten talep etmediğini, bildirilen tanığı dinlemeyerek konuyu ve vakıayı araştırma yoluna gitmediğini, mahkemenin gerekçesinin aksine TTK’nın 82/7. Maddesinde belirtilen hallerin tahdidi olarak sayılmadığını, müvekkilinin iradesi dışında talep olunan yönetim kurulu karar defterinin kaybolduğunu, Vergi Usul Kanunu’nun 13/4. Maddesinde sahibinin iradesi dışındaki sebepler dolayısıyla defter ve vesikaların elinden çıkmış olması hükmü ile bu durumu mücbir sebep olarak saydığını, müvekkili şirketin yönetim kurul karar defterinin tamamen iradesi dışında kaybolmuş olup müvekkilinin bu durumdan dolayı şirketi yönetemez hale geldiğini, şirketin imza sirkülerinin süresinin bittiğini, yeni genel kurulun yapılamadığını ayrıca şirketin normal faaliyetleri bakımından vergi dairesi ve SGK’nın ilgili işlemlerinde sorun çıkmaya başladığını, vergi usul kanununda dahi irade dışı kaybolma durumunun mücbir sebep sayıldığını, iyi niyetle ve gerçek durumu gizlemeyip kanun dışı yollara başvurmaksızın şirket defterini hayatın olağan akışında kaybeden bir şirketin zorunlu ihtiyacı olan zayi belgesinin sağlanması bakımından gereken işlemlerin mahkeme tarafından yapılması gerektiğini ileri sürerek ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Talep, talep eden şirketin şirketin yönetim kurulu karar defterinin zayi olduğuna dair TTK’nın 82/7. maddesi gereği zayi belgesi verilmesi istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle istemin reddine karar verilmiştir.
Bilindiği ve 6102 sayılı TTK’nın 82/7’inci fıkrasında belirtildiği üzere “Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir.” hükmü düzenlenmiştir. Madde metninde yer verilen “gibi” sözcüğünden de anlaşılacağı üzere “yangın, su baskını veya yer sarsıntısı” örnekleri tahdidi olarak sayılmamış, tacirin elinde olmayan, tacire kusur atfedilemeyecek benzer olaylar da maddenin kapsamında kaldığı kabul edilmiştir. Bununla birlikte tacirin bu maddeden yararlanabilmesi için, somut olayın özelliği de gözetilerek hem defterlerin korunması amacıyla gerekli dikkat ve özenin gösterilmiş olması hem de ziyaa uğramanın onun iradesinin dışında meydana gelmiş olması gerekmektedir. Somut olayda talepte bulunanın istem konusu yönetim kurulu karar defterinin ziyaa uğramasına neden olarak ileri sürdüğü maddi vakıa olan taşıma işlemi sırasında veya bir şekilde kaybolma fiili TTK’nın 82/7. Maddesi anlamında talep eden tacire kusur izafe edilemeyecek onun iradesi dışında gerçekleşen bir olay olarak kabulü mümkün değildir. Türk Ticaret Kanununa göre zayi belgesi verilmesi için gerekli olan yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık gibi sebeplerden hiçbirisinin gerçekleşmediği anlaşılmış olmakla ilk derece mahkemesince talebin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Nitekim Yargıtay 11. HD’nin emsal nitelikteki 19/06/2017 tarih ve 2016/817 Esas-2017/3842 Karar, 07/01/2013 tarih ve 2011/15162 Esas-2013/105 Karar, 13.11.2018 tarih 2017/1467 Esas-2018/7030 Karar, 16/05/2018 tarih ve 2016/11963 Esas-2018/3664 Karar sayılı kararları da bu yöndedir.
Sonuç olarak yukarıda açıklanan nedenlerle; talep eden şirket vekilinin, istinaf başvuru kanun dilekçesinde yer verdiği itirazların yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına yer olmaksızın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Talep eden şirket vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan 492 Sayılı Harçlar Kanunu’nun ilgili Tarifesi hükümleri gereği alınması gereken 59,30 TL istinaf maktu karar harcı başlangıçta peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Yapılan istinaf yargılama giderlerinin istinafa başvuran taraf üzerinde bırakılmasına, varsa kullanılmayan gider avansının istek halinde kendisine iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-ç maddesi gereği kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 31/12/2021

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.